ÇİFTÇİ NE İSTER?

25.12.2008
2,632
299
Konya
Hiç düşündünüz mü her gün soframıza koyduğumuz aşımızın bize ulaşmasını sağlayan çiftçilerimizin ne istediğini?

Bizler için sıradan bir günün alışkanlıklarından birini yaparken, mesela ekmek alırken… Buğdayın toprağa düştüğü ilk andan sapa kalktığı zamanlara kadar ya da hasat zamanında, bir çiftçi hangi özverilerde bulunuyor?
Bir tohumun olağanüstü bir şekilde hayat bulduğu o süreç bize ne kadar yabancı. Gelin birlikte sıralayalım BİR ÇİFTÇİ NE İSTER?

ÇİFTÇİ;

Güneş tarlada başına doğacak kadar erken başladığında güne, bilir ki bir yerlerde hala güne başlamamış insanlar vardır ve sofralarında hiç olmazsa sıcak bir ekmek bulabilsinler diye üretmek ister.

Tohumu toprağa verdiğinde “Bu tohum ne kadar verimli ya da kaliteli?” diye kaygılanmamak ister.

Alnının teri bir kez toprağa düşüp tohuma ulaştığında yeşerecek filizi görmek ister.

Gecenin karanlığında traktörü çamura saplandığında isyan etmeden uzanacak bir el ister.

Zamansız bir dolu ile, yetiştirdiği ürünü heba olmasın ister.

Üretimini devam ettirecek kadar, tarlasını yeniden ekebilecek kadar, çocuklarını okutabilecek kadar kazanmak ister.

Toprağa bağlı yaşarken o toprağı elinde tutabilmek ister. Evladını okutabilmek, borcunu ödeyebilmek için toprağını satmak zorunda kalmamayı ister. Haya eder, ar eder. Sadece kendisi için değil komşuları için ya da ülkenin öbür ucunda tarlasına doğru yol alırken aynı kaygıları taşıyan bir başka çiftçi için de tüm bunları diler.

Herkes kadar ve belki daha da fazla bu topraklar ülke insanını doyursun ister.

Türkiye hep kendine yetebilsin başka ülkelerin inisiyatifine kalmasın ister.

Çok şey değil, sadece verilen desteklemeleri zamanında alabilmek ister.

Yetiştirdiği ürünler kıymetli olsun ister.

Kendi yetiştirebildiği ürünler ithal gelmesin ister.

Üretimin önü açık olsun, girdileri ucuz, verimi yüksek ve kaliteli olsun ister.

Girdilerinde ödediği KDV’yi diğer sektörlerde olduğu gibi geri ister.

TBMM’de çiftçi vekiller ister. Kendi yaşadığı sıkıntıları hissedebilen vekiller, temsilciler ister.

Devlet yöneticileri korusun kollasın ister. Atatürk’ün övdüğü ünvanı elinden bırakmamak ister.

Sonunda bir çare bulunamayacaksa da biri can kulağıyla dertlerini, sıkıntılarını dinlesin ister.

Her seçim zamanında vaatlerle gözleri boyanırken susup dinler ama ister ki olmayacak bin vaat yerine gerçekçi tek bir adım atılsın.

Hayatlarını etkileyecek kararlarda söz sahibi olabilmek ister.

Hiç yoktan iyidir diye kabullendiği şartlarda üretirken elindeki de alınmasın ister.

Ürettiği kendine yetecektir ama o, topraktan uzakta yaşayan, kırsaldan kopuk milyonlara yetebilmek ister.

Danışabileceği, sorduğu sorulara cevap alabileceği, yanında duracak bürokratlar ister.

“Köylü milletin efendisidir.” sözünün anlamının düşünülmesini ve dışlanmamayı ister.

ve çiftçi en çok da Allah’tan rahmet ister!
 

Benzer Konular