Kriz, Hükümet ve İMF karşısında ki Tarım Sektörü

IMF nin talimatıyla destekleme primlerinde kesintiye gidilen tarım sektörü iflasta. Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) üretimden kopuşun ithalatı patlattığını belirtti. 2008 in rakamları çarpıcı gerçeği gözler önüne seriyor. 2008 de Hububat, yağ, gübre ve yağlı tohumlar ithalatı 119,6 artarak 6 miyar 392 milyon dolara ulaştı. ZMO uyardı: Türkiye üretimden koptu, tarımsal ithalat patladı

--------------------------------------------------------------------------------







IMF’nin talimatıyla destekleme primlerinde kesintiye gidilen tarım sektörü iflasta. Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) üretimden kopuşun ithalatı patlattığını belirtti.
2008’in rakamları çarpıcı gerçeği gözler önüne seriyor. 2008’de Hububat, yağ, gübre ve yağlı tohumlar ithalatı %119,6 artarak 6 miyar 392 milyon dolara ulaştı. ZMO uyardı: “Türkiye üretimden koptu, tarımsal ithalat patladı!”

IMF ile girdiği polemikle gündeme gelen başbakan Erdoğan’ın yerel seçim öncesi IMF’ye yönelik yaptığı sert açıklamaların gerçeği yansıtmadığı ortaya çıktı. ZMO ( Ziraat Mühendisleri Odası) tarafından yapılan açıklamada, 2009 yılı tarım bütçesinde IMF’nin talimatıyla kesinti yapıldığı ve ürün destekleme primlerinin kilo başına 3 kuruş düşürüldüğü belirtildi. Açıklamada, 2008’de patlama yapan tarımsal ihracatın, 6 miyar 392 milyon dolara ulaştığı buna karşın ihracattaki artışın ise %5,4 ile sınırlı kaldığına dikkat çekilirken, 2007’ye göre tarımsal ithalattaki en yüksek artışın ise %119,6’luk rakamla hububatta gerçekleştiği vurgulandı.


TARIM SEKTÖRÜNDEKİ ÇARPICI RAKAMLAR
ZMO Genel Başkanı Gökhan Günaydın, hükümetin daha önce açıkladığı tarımsal destekleme primlerinde, 25 ve 30 Ocak 2009 tarihlerinde Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğler ve Bakanlar Kurulu kararı ile indirime gidildiğini söyledi. Günaydın, 2009 Yılı Tarım Bütçesinin önce 5.500 milyon YTL olarak belirlendiğini ancak TBMM’deki görüşmeler sırasında yüzde 10 kesintiye gidilerek, 4.950 milyon YTL’ye indirildiğine dikkat çekti. IMF ile anlaşabilmek için tarım bütçesinde yapılan kesintinin, son kararlar ile destek kalemlerine yansıtıldığını söyleyen Günaydın, “sonuç olarak Hükümet, 2008 yılı tarım desteklerini daha ödemeye başlamadan indirmiştir” dedi.


2006’NIN GERİSİNE DÜŞÜLDÜ
Hükümetin 2008 yılı ürünü destekleme primlerini 2007’ye göre zaten sadece ortalama 1 kuruş arttırdığını dile getiren Gökhan Günaydın, IMF’nin talimatından sonra, bu rakamın ortalama 3 kuruş düşürerek prim miktarlarında 2006’nın da gerisine gidildiğini söyledi.


ORGANİK TARIM DA...
Öte yandan sertifikalı tohum üreten ve kullanan çiftçilere verilen destekler ile tütün üretiminden vazgeçip alternatif ürün yetiştiren üreticilere yönelik desteklerde de kesintiye gidildiğini hatırlatan Günaydın şunları söyledi: “IMF’ye bu indirim de yetmemiş olacak ki, Resmi Gazete’nin 30 Ocak 2009 tarih ve 27126 (Mükerrer) sayısında yayınlanan yeni bir Bakanlar Kurulu kararıyla tarımsal desteklemelerde kesintiye devam edilmiştir. Buna göre, Hayvancılığın Desteklenmesi, Yaş Çay Üreticilerine 2008 yılı Ürünü Destekleme Primi Ödenmesi, Tarımsal Faaliyette Kullanılan Mazot ve Kimyevi Gübre İçin Çiftçilere 2009 Yılında Alan Bazlı Destekleme Ödemesi Yapılması, Çevre Amaçlı Tarımsal Arazilerin Korunması Programını Tercih Eden Üreticilerin Desteklenmesi, Organik Tarım ve İyi Tarım Uygulamaları ile Toprak Analizi Yaptırılmasına ve Bambus Arısı Kullanımına Destekleme Ödemesi Yapılması hakkındaki kararlarda öngörülen desteklerin birim fiyatlarından %10 kesinti yapılacaktır.”


TARIMSAL İTHALAT PATLADI!
Üretici desteklemelerinde indirime gidilirken üreticinin ödemek zorunda kaldığı girdi maliyetlerinde sürekli artışlar yaşandığına dikkat çeken Günaydın, dünyanın en pahalı mazotunu tüketen ilk beş ülkeden birisi olan Türkiye’de, gübre fiyatlarındaki son 1 yıllık artışın % 75 ila % 180 arasında değiştiğine vurgu yaparak, girdilerin pahalandığı, çıktıların fiyatlarının düştüğü, desteklerin azaltıldığı tarım sektöründe, üreticinin üretimden koparak Türkiye net ithalatçı bir ülke pozisyonuna gerilediğini söyledi.
TÜİK rakamlarına göre, 2008 yılında tarımsal ithalat patlama yaparak, 6 miyar 392 milyon dolara ulaştı. İthalat %37,7 artarken, 3 milyar 928 milyon dolar olarak gerçekleşen tarımsal ihracattaki artış ise %5,4 ile sınırlı kaldı. 2007 yılında 916 milyon dolar olan tarım ürünleri dış ticaret açığı da, 2008 yılında %169 oranında artarak 2 milyar 464 milyon dolara yükseldi.


YILLARA GÖRE TARIM ÜRÜNLERİ DIŞ TİCARETİ
Uluslararası Standart Sanayi Sınıflamasına (USSS, 3. Rev) göre, Milyon Dolar
Yıl İhracat İthalat Denge
2000 1.659 2.123 -464
2001 1.976 1.409 567
2002 1.754 1.703 51
2003 2.121 2.535 -414
2004 2.542 2.757 -215
2005 3.329 2.801 528
2006 3.481 2.902 579
2007 3.725 4.641 -916
2008 3.928 6.392 -2.464


İthalattaki en yüksek artış hububat; hayvansal ve bitkisel yağlar; gübrelerle yağlı tohum ve meyvelerde gerçekleşti. 2007 yılında 973 milyon dolar olan hububat ithalatı 2008’de %119,6’lık artışla 2 milyar 137 milyon dolara ulaştı. Yağ ithalatı 796 milyon dolardan 1 milyar 658 milyon dolara, gübreler 997 milyon dolardan 1 milyar 482 milyon dolara, yağlı tohumlar ise 1 milyar 20 milyon dolardan 1 milyar 465 milyon dolara çıktı.


BAKAN İKNA EDEMEDİ
Özellikle hububat ve yağlı tohumlardaki ithalatı her geçen gün artarken, zaten az olan prim miktarlarının daha da düşürülmesi, çiftçinin üretimden kopuşunu hızlandırmaktan başka bir işe yaramayacağına dikkat çekilen açıklamada, yapılan kesintilerin ardından Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’in, ‘tarımsal desteklemeleri öne çektiklerini, tarımsal destek bütçesinin yarısından fazlasının 3 ay içinde ödeneceğini’ açıklamasının da üreticiyi ikna etmediğine dikkat çekildi.


Hükümetin üreticinin yarasına merhem olamayacak denli küçülttüğü tarımsal destekleri bile 'seçim yatırımı' olarak kullanmaya çalıştığı belirtilen açıklamada ayrıca şu görüşlere yer verildi: “AKP Hükümeti, ülkemiz ve tarım sektörünün bu sıkıntılı süreci atlatabilmesi için üzerine düşen görevleri derhal yerine getirmeli, tarıma gereken kaynak aktarılmalı ve üreticinin insani gereksinimlerini karşılayacak bir gelir düzeyine kavuşması sağlanmalıdır. Tersi durumda tarım sektörümüz çok daha ağır sorunlarla karşılaşacaktır
 

Benzer Konular