Evde organik tarım

Yvette Roman ve Fred Davit çiftinin evlerinin ön bahçesi, Los Angeles banliyölerinin çimen ve çiçeklerle kaplı tipik bahçelerinden oldukça farklı. Zira Davis çiftinin 120 metrekarelik ön bahçesinin büyük bölümü renk renk biber, fesleğen, maydanoz, mor karnabahar, soğan, pırasa, pancar, iki tür brokoli, üç tür domates ve dört tür patatesle kaplı. Kavun ve fasulyenin de yetiştiği bahçedeki çardaksa etrafını saran asmayla uyum içinde. Bahçenin yola bakan tarafmdaysa kiraz, domates ve pazının yanında sarı limon, misket limonu ve mandalina ağaçları yükseliyor. 43 yaşındaki Roman ve 44 yaşındaki Davis bahçelerinde sebze yetiştirmeye bir yıl önce başlamış. Arka bahçeyse köpekleri için ayrılmış; barbekü alanı olarak da kullanıyorlar. Amaçlarıysa `karbon ayak izi` denen karbondioksit şahmını azaltmak ve olabildiğince sağlıklı beslenmek. `Organik tarım bizim için son derece önemli` diyor Roman. Yıllardır emeklilerin uğraşı olarak görülen evde sebze yetiştiriciliği, bu işe meraklı gençler sayesinde son yıllarda epey popüler oldu. Son zamanlarda marketlerde satılan gıdalarda bir tür bakteri grubu olan salmonella ve koli basiline rastlanması ve böcek zehirlerinin sık kullanılmaya başlaması pek çok insanı evde sebze yetiştirmeye iten nedenlerden. Bahçe Yazarları Birliği(gardenwriters.org) yöneticisi Robert LaGasse`ya göre arz, yerel tarımdan uzaklaşıp küresel gıda zincirine doğru yöneldikçe gıda standartları konusunda pek çok insan ciddi endişeler duymaya başladı. Hemen kapınızın önünden sağlıklı ve taze ürünler toplamak kulağınıza çekici geliyor ama gözünüz korkuyorsa ABD Milli Bahçıvanlık Birliği`nden (garden.org) kıdemli bahçıvan Charli Nardozzi şu öneride bulunuyor: `Günde en az altı saat güneş ışığı alan küçük bir toprak parçasıyla işe başlayabilirsiniz.` Bir metrekareden az bir alanda bile fasul ye, balkabağı, salatalık, havuç ve marul yetiştirmek mümkün. Ayrıca domates ekmenin de tam zamanı. Sınırlı bir güneş ışığına sahipseniz marulun ve havuç, patates gibi kök ürünlerin yanma birer sopa sıkıştırın. Toprağı daha verimli kılmak içinse en iyi yöntem organik gübre kullanmak. Organik gübre yoksa bitki artıkları ve toprağın üst kısmının karışımından oluşan gübre de epey işe yarar. Tohum içinse elbette organik olanım seçmekte fayda var. Ancak Nardozzi işe yeni başlayanlara daha kolay bir yöntem olarak fide dikmelerini öneriyor. Apartmanda yaşıyorsanız onun da kolayı var. Balkon ya da güneş alan bir pencere pervazı na sıralayacağınız saksılarda domates, biber, havuç ve marul gibi sebzeler yetiş tirmek taze ve sağlıklı sebzelere sahip olmanın yanında çok da keyifli bir uğraş haline gelecektir. Yeni başlayanlar için birkaç öneri Küçük bahçenizden verim alabilmenin temel koşullarından biri yeterli ve düzenli sulamadır. Tohumlar çimlenme aşamasındayken toprak sürekli nemli olmalı. Bu sırada aşırı sulama ürünü çürütür. Yetişkin sebzelereyse belli aralıklarla bol su verilir. Sulama daima akşamüstü güneş battıktan sonra ya da sabah güneş doğmadan yapılmalıdır. Bahçenizde hastalık oluşumunu engellemek içinse hastalıklara dayanıklı tohum ve sağlıklı fideler kullanmalısınız. Kullanılan gübre en az bir yıllık olmalı. Sebzelerin arasında büyüyen yabani otlarsa sadece su ve besine ortak olmakla kalmaz, hastalıklara da davetiye çıkarır. Yani otlarla amansız mücadeleye devam! Tüm bu önlemleri aldıktan sonra domates ya da havucunuzu kendi bahçenizden, hatta saksınızdan toplayıp gönül rahatlığıyla tüketebilirsiniz. Bundan sonraki aşamada zevkinize uygun dekoratif ürünler, gölgelikler ve çitlerle bahçeyi biraz daha renklendirebilirsiniz. Gerekli bahçe ekipmanının yanı sıra tohum, fide, gübre ve bitki besinlerini temin edebileceğiniz Botanika`da dekoratif ürün reyonlarını gezmek de hayli eğlenceli (www.botanika.com.tr). Ayrıca, evlerinin balkon ve bahçelerinde, doğal tarım yöntemleriyle domates yetiştirenlerin oluşturduğu Pembe Domates Ağı ile iletişime geçerek tohum ve bilgi alışverişinde bulunabilirsiniz
 

Benzer Konular