Sudan ucuz süte isyan

fazlası yüzünden sütü para etmeyen Avrupalı üretici ne yapacağını şaşırdı. Üreticiler, perakende devlerinin maliyetleri hiçe sayarak fiyatları istedikleri seviyeye çekmesine tepki gösteriyor.

--------------------------------------------------------------------------------






Almanya’daki süt fiyatlarıyla ilgili tartışmalar yeniden alevlendi. Süt üreticisi, fiyatların dibe vurması yüzünden geçim sıkıntısı çekiyor. Durumlarını anlatabilmek için Berlin’deki Başbakanlık binası önünde bir hafta açlık grevi yapan süt üreticileri büyük gıda maddeleri zincirlerinin elinde esir olmaktan şikayetçi.

Perakendecilik devi Aldi’nin sütün litre fiyatını 48 Cent’e düşürmesinden sonra rakipleri de aynı yola başvurdu. Bildunterschrift: Großansicht des Bildes mit der Bildunterschrift: Büyük perakendecilerin sütün litresini üreticiden 20 Cent’e aldıkları tahmin ediliyor. Süt üreticisi ise asgari 40 Cent talep ediyor:


Nehir suyu sütten değerli



Alman süt üreticisi sağdığı sütü ağız tadıyla içemiyor. Bir çiftçi, piyasa fiyatının sütü kendilerine zehir ettiğini söylüyor: “Nehir suyundan filtre süzülmüş içme suyunun sütten daha değerli olmasına akıl erdirmek mümkün değil.”



Süt üreticisi ürününü gönül rahatlığıyla tadabilmek için litre başına 43 Cent ödenmesini istiyor. Öncelikle küçük ölçekli çiftliklerin ayakta kalabilmesi için bu fiyatın altına düşülmemesi gerektiği hesaplanmış. Artan enerji ve yem fiyatlarının bütün kârı alıp götürmesinden şikayetçiler.



Almanya’nın Kiel kentindeki süt kalite kontrol enstitüsü sütün perakende litre fiyatının 60 Cent olduğunu ve bunun 27 ila 34 Cent’lik bölümlünün süt üreticisine ödendiğini hesaplamış. Bildunterschrift: Großansicht des Bildes mit der Bildunterschrift: Buna göre satış fiyatının yaklaşık yarısı mandıra ve süt fabrikalarıyla perakendeci şirketler arasında paylaştırılıyor.


Fiyat pokerini kimler oynuyor?



Fiyat pokeri aslında süthanelerle gıda maddesi şirketleri arasında oynanıyor. Gıda maddesi piyasasına hâkim olan az sayıdaki şirket ile irili ufaklı 100 dolayındaki mandıra fiyatta belirleyici oluyor. Büyük şirketlerle süt işleyen tesisler arasındaki dengesizliğin ortadan kaldırılması gerektiğini söyleyen Alman Tarım Bakanları Birliği sözcüsü Roland Wöller, üretici ile mandıraların güç birliği yapmalarını tavsiye ediyor:



“Taze süt arz eden çok sayıdaki çiftçi ve mandıranın karşısında bir avuç alıcı var. Problem ancak, sür üreticileri ile süt işleyenlerin birleşip ortak çıkarlarına sahip çıkmalarıyla çözülebilir.”



Bundan iki yıl önce Avrupa çiftçisi arzuladığı toptan süt fiyatına kavuşmak üzereydi. Avrupa malı süt tozuna Asya ülkelerinden büyük talep gelmekteydi. Zirai hammadde fiyatları hızla artmaktaydı. Avustralya ve Yeni Zelanda gibi yüksek miktarda süt ve süt ürünleri ihraç eden ülkelerde kuraklık vardı. Bildunterschrift: Großansicht des Bildes mit der Bildunterschrift: AB de kota uygulaması yüzünden üretimi arttıramıyordu. Kotasını aşan ülkeler ceza ödemek zorunda olduğundan mevcut kapasite kullanılamıyordu.

AB kotaları artırdı



Bunun sonucunda arz daraldı ve fiyatlar arttı. Sütüne daha fazla para ödenen üreticinin yüzü gülerken tüketici dernekleri halkın soyulduğu iddiasıyla fiyat politikasını eleştiriyordu. Arzın artmasıyla fiyatların dengeleneceğini düşünen AB bu yılın Nisan ayında üretim kotalarını arttırdı. Bu fırsatı değerlendiren gıda maddesi zincirleri süt ve süt ürünlerinin fiyatlarını düşürmeye başladı. Arz fazlası yüzünden sütü para etmeyen Avrupalı üretici şimdi şaşkın. Ekonomik İşbirliği ve kalkınma Teşkilatı OECD’nin süt piyasası uzmanı Pavel Vavra, Fransa, Belçika ve Almanya gibi ülkelerdeki protesto gösterilerini yadırgıyor:



“Fiyatların tarihi rekorlar kırdığı ve herkesin fiyatları nasıl düşürürüz dediği bir sırada süt fiyatının çok düşük olduğu gerekçesiyle ayaklanma başlatılmasına akıl erdiremiyorum.”
 

Benzer Konular