Etten sonra şimdi de süt fiyatı artıyor, bu gidiş iyi değil

Doğu ve Güneydoğu ' dan kaçak hayvan girişinin engellenmesiyle et fiyatları yükseldi. Fiyatı cazip gören üretici, hayvanını kesti. Hayvan sayısı azalınca süt üretimi düştü. 2008 ' in ocak ayında 66 kuruş olan süt fiyatı, bu yılın ocak ayında yüzde 27 artışla 84 kuruşa çıktı.

Öyle bir piyasa düşünün ki seneden seneye çok ciddi zikzaklar çiziyor; piyasanın durumu bir sene öncesi ile bir türlü aynı olmuyor. Hatta bırakın seneyi, neredeyse altı aylık periyotlarda bile ciddi değişimler yaşanıyor. Hal böyle olunca da o piyasadaki üretici, satıcı, sanayici bir türlü önünü göremiyor ve pozisyon alamıyor.
Bahsettiğim süt pazarı ve maalesef pazarın durumu da aynen söylediğim gibi. Nitekim son günlerde, süt fiyatlarındaki artış yeni bir tartışma konusu yarattı. Hatırlayacağınız gibi geçen senenin sonlarına doğru da et fiyatları tırmanışa geçmişti. Peki, hem et hem de süt fiyatları neden artıyor? Ya da soruyu şöyle soralım. Et ve sütte neler oldu da bu noktalara gelindi?
Çok değil... Bir yıl öncesine bakalım. Süt fiyatları tepetaklak olmuş, elde de ciddi stok oluşmuştu. Sanayici, ekonomik kriz yüzünden artan süt stokunu eritmenin çaresini arıyordu.
Üreticinin durumu daha da vahim haldeydi. Süt fiyatları yüzde 30 oranında düşmüştü. Üretici, 1 kilo süt satarak ancak 850 gram yem alabiliyordu. Oysa daha önceleri, 1 kilo süt satarak, 1.5 kilo yem alıyor, işletmesini idare edebiliyordu.
Durum öyle hale gelmişti ki üretici, ineklerini kesiyordu. Hem de öyle böyle kesim değil... 2008 yılının ilk altı ayı ile son altı ayı arasında hayvan kesimi yüzde 100 artmıştı. Nitekim 2009 ' un başlarında, üreticiler gazetelere ilanlar vererek, Başbakanı ve Tarım Bakanı ' nı, 'Çıkış noktasını bulamayan üretici ineklerini kesiyor, süt üreticisine sahip çıkın' sloganı ile uyarmışlardı. Daha açık bir anlatımla, bugün gelinen noktayı üretici bir sene öncesinden görmüştü.

Üretici, sanayici kavgası
Neyse devam edelim... Yine geçen senenin başında bir taraftan sanayiciler eldeki stoku eritmenin çarelerini ararken, diğer taraftan zor duruma düşmüş ve hayvanlarını kesen üretici ise 'Sütün fiyatını sanayici belirliyor ama serbest piyasa koşuluna göre belirlemiyor. Bize ne fiyat söylerlerse o fiyattan satmak zorunda kalıyoruz. Pazarlık şansımızın yok' diyerek sanayiciyi suçluyordu.
2009 ' un ortalarına gelindiğinde ise süt piyasasında durum farklılaştı. Süt fiyatları yüzde 18 arttı. Tarım Bakanlığı ' na göre, geçmişte 8.4 milyon ton olan üretim, 12.3 milyon tona çıkmıştı. Yine bakanlık verileri, hayvan başına 1700 litre olan süt üretiminin, artık 2600 litreye çıktığını ve toplamda bir ton artış olduğunu ortaya koyuyordu.
Tarım Bakanlığı, hayvancılığa 1.3 milyar TL destek vermiş ve bunun 310 milyon TL ' sini de süt desteği olarak ödemişti. Bu da toplam desteklerin yüzde 23,7 ' sine denk geliyordu. Bakanlığın, süt fazlası için de önerisi, piyasadaki sütün çekilip, süt tozu yapılmasıydı.
Ve 2009 ' un sonuna gelindiğinde süt fiyatı ciddi arttı. Bu sefer sanayici, süt fiyatının pahalı olmasından yakınmaya başladı. Araya ise yeni kurulan Ulusal Süt Konseyi girdi; üretici ile sanayiciyi aynı platformda buluşturmaya çalıştı. Başarılı oldu mu? Açıkçasını söylemek gerekirse pek değil. Fiyatlar artmaya başlayınca bu sefer pazardaki bazı kesimler arasında menfaat çatışması baş gösterdi.

Et uğruna hayvan kesildi
Lafı fazla uzatmaya gerek yok. Hayvanlar kesilmeye başlanıp da hayvan sayısı azalınca, önce et fiyatları, ardından da süt fiyatları fırladı. Yeri gelmişken şunu da belirteyim. Kimse kimseyi kandırmasın... Bizde zaten et ırkı hayvan yok ve geliştirilmedi. Yıllardır süt ineklerini kesip kesip yiyoruz.
Biz dönelim yine sütümüze ve gelelim bugüne... Hayvancılıkla uğraşanlar et fiyatlarının yükselmesiyle fiyatı cazip görüp hayvanlarını kesime gönderdiler. Diğer taraftan, Doğu ve Güneydoğu Anadolu ' dan kaçak yollarla hayvan girişinin engellenmesiyle et fiyatları tırmanışa geçti. Etteki yükseliş, sütte maliyetlerini kurtaramayan üreticinin hayvanlarını kesmesine yol açtı. Süt üretimi bir anda 12 milyon tondan 9 milyon tona geriledi. Bunun üzerine, bir de İran ve Irak ' ta et fiyatlarının artmasıyla, bu ülkelere olan süt ürünleri ihracatındaki artış da işin tuzu biberi oldu.

Süt fiyatı yüzde 27 arttı
Bugün süt taban fiyatı 84 kuruşa çıktı. Daha açık anlatımla, 2008 yılının ocak ayında 66 kuruş olan süt taban fiyatı, 2010 yılının ocak ayında yüzde 27 artışla 84 kuruş oldu.
Geçenlerde; Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği ' nin (TÜSEDAD) yayın organı Tüsedad dergisinde bu konuyla ilgili çarpıcı bir araştırma okudum. İki yıl içinde 300 bin baştan fazla süt veren ineğin kesime gittiğine değiniliyor ve araştırmada şu uyarılarda bulunuluyor:
'Süt veren kaynaklarımızı yok ettiğimiz için, et ve süt azlığı yaşanıyor. Fiyatlar, sanayici insafa geldiği için değil, hammadde arzı azaldığı için yükseliyor. Bu durumun toparlanması minimum 2 yıl alacak. İnşallah bu durumdan sanayicimiz ve bakanlık yetkililerimiz bir ders alır ve bir daha üreticiyi hayvanını kesecek duruma düşürmez. Yeniden süt tozu ve gebe düve ithalatına izin vermez.'
Şimdi anladınız mı, et ve sütte nasıl bu hale geldiğimizi.
 

Benzer Konular