Sütte ihale sistemi çöktü…

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı verilerine göre Türkiye yılda 12 milyon ton çiğ süt üretiyor. Üretilen sütün fiyatı yasal hiç bir temeli olmayan ve hiç kimseyi memnun etmeyen bir ihale sistemi ile belirleniyor. Üç ayda bir yapılan ihale, Köy-Koop ile süt sanayicileri arasında yapılıyor.
Son dönemde yapılan ihaleler süt sanayicisi tarafından tek taraflı bozuluyor.
Ekim-Kasım-Aralık 2009 dönemini kapsayan ihale fiyat yükseltilerek bozuldu. Ocak-Şubat – Mart 2010 dönemi ihalesi ise fiyat düşürülerek bozuldu.
Mart ayı sonunda yapılması gereken Nisan-Mayıs-Haziran 2010 dönemini kapsayan ihale ise bugüne kadar yapılamadı.
Uygulanmayan ve sanayiciler tarafından tek taraflı bozulan çiğ sütteki ihale sistemi deyim yerindeyse çöktü.
Uygulanmayan, sanayicinin her defasında tek taraflı bozduğu ve herkesin şikayetçi olduğu bu ihale neden yapılıyor?
Bağımsız Süt Platformu, Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği(TÜSEDAD), Gönen Süt Üreticileri Birliği, Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği, Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birlikleri, bir çok ziraat odası ve en küçüğünden en büyük işletmeye kadar çiğ süt üretenler bu ihale sisteminin yürümediği konusunda hemfikir.
Üreticiler, yapılan ihalenin sanayiciler tarafından tek taraflı olarak bozulmasına, üreticiler adına ihaleyi yapan Köy-Koop’un üreticiden çok sanayiciden yana tavır almasından şikayetçi.
Son olarak sanayicilerin mart ayı faturalarını öderken çiğ sütün litre fiyatını 85 kuruştan 72.5 kuruşa düşürmesi bardağı taşıran son damla oldu. Sanayiciler, sütü 72.5 kuruştan hesaplayarak üreticilerin hesabına para yatırdı. Ancak, bir çok üretici bu paraları bankadan çekmeyerek 85 kuruşta diretiyor. Sanayici, 85 kuruştan ödeme yapmazsa üreticiler ilk kez “süt grevi” yaparak süt satmama eylemi yapacak ve hukuki yollara başvuracak.
Tam bir karmaşaya dönen çiğ süt piyasasının bundan sonra tek taraflı bozulan ihalelerle yürümeyeceği anlaşılıyor.
O zaman ne yapmalı?
Süt hayvancılığına büyük yatırımlar yapan ve 5 bin başın üzerinde bir işletme kuran Hilmi Kayhan gönderdiği mesajda ihale sistemini eleştirirken çözüm önerisi de sunuyor. Son gelişmeleri değerlendiren Hilmi Kayhan şöyle diyor:
“ Konu mutlaka Rekabet Kurulu’na götürülmeli. Ancak yıllardır devam eden bir durumun tek bir ceza ile hal olması hayaldir. Üstelik daha önceki bütün müracaatlar Rekabet Kurulu’ndan olumsuz olarak geri dönmüş, bunun dokümanları TÜSEDAD’ın elinde var. Küçük üreticilerin kurduğu kooperatifler güçsüz ve sanayici ile yapılan pazarlıklar da başarısız. Tek çare olarak TÜSEDAD çatısı altında büyük bir örgütlenmeyi görüyorum.
İki tane 800-900 tonluk ihale ile günde 30 bin ton üretim yapan bir ülkenin süt fiyatının saptanmasına kesinlikle karşıyım. Bu arada yıllar boyunca bir defa hariç, UHT süt fiyatının devamlı arttığına da dikkatinizi çekerim.”
Şikayetçi olan sadece üreticiler değil, süt fiyatındaki artış ve düşüşten ciddi olarak etkilenen mandıra sahipleri de şikayetçi. Her fiyat hareketinde birkaç mandıra kapanıyor. İddia o ki, sanayiciler fiyat hareketi ile mandıraları bilinçli olarak devre dış bırakmaya çalışıyor.
Üretici ile sanayici arasında kalan mandıra sahipleri yaşam mücadelesi veriyor.Onlar da üreticiler gibi örgütsüz oldukları için seslerini pek duyuramıyor. Çanakkale’nin Çan ilçesinde mandıra işletmeciliği yapan M. Remzi Ceylan gönderdiği mesajda konuya farklı bir boyuttan bakıyor:
“Neden Türkiye’nin her bölgesinde süt fiyatı farklı. Buna bir anlam veremiyorum. Konya bölgesinde çiğ sütün tonu 600-650 lira, Afyon,Kütahya 550-600 lira, İzmir Manisa 600-650 lira. Çanakkale Trakya bölgesinde 850 lira artı yüzde 10 ila 12 arasında kooperatif payı, artı KDV, artı üst birlik payı diye bizden para almaktalar buda 983 lira gibi bir rakam çıkıyor ortaya.
Biz bu fiyatlarla süt alıyoruz ve buna göre çok yüksek fiyatlara peynir imal ediyoruz. Satarken çok büyük sıkıntı çekiyoruz. Diğer bölge mandıracılarıyla pazarda rekabet edemiyoruz. Müşteriye bu sıkıntımızı anlatamıyoruz. Süt süttür diye tepkiler alıyoruz .Bu konuda yardımlarınızı bekliyoruz. Çanakkale’de sütün fiyatı düşsün demiyorum ama diğer bölgelerle aynı fiyattan sütü alalım.
Diğer büyük sıkıntımız KDV konusu. Kahvaltı sofralarının değişmeyen iki ürünü peynir ve zeytin. Bir kaç yıldan beri zeytinin KDV’si yüzde 1, peynirin yüzde 8. Yazılarında bu konuya da deyinebilirsen belki devlet büyüklerimiz bu adaletsizliği görür buna da bir çare bulurlar.”
Çiğ süt ihaleleri ile ilgili her gün çok sayıda telefon ve mesaj geliyor. Prof. Dr. Erkan Rehber, Bağısız Süt Platformu’ndan Ulaş Özkul, Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İlhan Ulus, Türkiye’nin değişik bölgelerinden üreticiler Feyhun Gülter, Hasan Akbay, Zekeriya Güven ve daha pek çok okurumuz ihale sistemindeki çarpıklığa dikkat çekiyor. Bu konudaki yorumları www.tarimdunyasi.net adresinden okuyabilirsiniz.
Bu gelişmeler yaşanırken ihalenin odağındaki süt sanayicilerinden, Türkiye Süt,Et,Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR), Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği(ASÜD) ve sektörün çatı örgütü Ulusal Süt Konseyi ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’ndan ciddi, doyurucu bir açıklama yapılmaması dikkat çekiyor. Üretici cephesinde ise Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği gelişmeleri bir adım geriden izliyor.
Özetle, çiğ süt fiyatının belirlendiği ihale sistemi çöktü. Alternatif için henüz somut bir adım yok. Süt Endüstrisi Kurumu gibi piyasayı düzenleyici bir kurumun eksikliği şimdi daha iyi anlaşılıyor.
 

Benzer Konular