Yumurpiyar Şöleni

Yaklaşık 500 civarında sektör temsilcisinin Antalya-Belek Spice Otel’de ağırlanması ve sektör arasında “Hedef ortaklığı fikrinin, sektör ortaklığı bilinciyle birleşmesi” şeklinde de yorumlanan Yumurpiyat etkinlikleri, sektör sorunlarına yönelik yapılan panellerle de çözümler arandı. Bunun yanında etkinlik süresince gönül birliği oluşturmak amacıyla da yarışmalar yapılarak sektör temsilcilerinin kaynaşması sağlandı.
Sponsor olarak destekleyici firmalar arasında Adisseo, Cj, Evonik, Nutricion, andres pintaluba,sa., gibi uluslar arası sektör firmalarının da büyük ilgi gösterdiği ve panellerine de özellikle katıldığı gözlemlenen Yumurpiyat, etkinlik boyunca beğeni ve takdir de topladı.
Organizasyon çerçevesinde düzenlenen ilk günkü panelin öncesinde, açılış konuşmasını yapan Vural Akman herkese katılımlarından dolayı teşekkür ederek şunları söyledi: “Üç gün boyunca sektörün sorunlarını ve çözümlerini bulma yönünde birlikte olacağız. Herkese, bir arada olabilme fırsatı verdiği ve Yumurpiyat’a katıldığı için teşekkür ediyoruz” diyen Vural Akman, sektörde mütevaziliği ve sektöre sahipleniciliği ile bilinen ve sevilen bir işadamı. Vural Akman ayrıca konuşmasında “Paneler dışında sportif oyunlarla sıkıntılarımıza bir parça dahi olsa renk getirmeye çalışacağız” diyerek sözü Nutreco yetkilisine bıraktı.



“YENİLİK VE GÜVEN”
“Nutreco dünyada, pazar sıralamalarında nerelerde yer alıyor diyecek olursak, biz hizmet alanımızda 6.’ıncı sıradayız. Birinci sırada CP, ikinci sırada diğerleri olan Amerika’daki firmalar ve ardından da bizler geliyoruz. Hayvan ve balık yemi firması olarak 1899’da kurulduk. 9000 çalışanımız var. 100’den fazla tesiste üretimimiz var. Son on yılda da borsada işlem görüyoruz. 2007 yılında da değerli Türk firması İnterkim ile beraber ortak çalışmalara girdik. Toplam 27’den fazla ülkede faaliyet gösteriyoruz. Yenilikler ve güven bizim her sabah kendimiz için gözden geçirdiğimiz PRENSİP VE SLOGANLARIMIZ.
Biz ittifaklara, sürdürülebilirliğe, sorumluluğa, güvenirliğe ve şeffaflığa önem veriyoruz. Hayvan beslemesi ile ilgili hem sağlık ürünleri, hem de besleme ürünleri sunuyoruz. Tavukçuluk sanayi dünyada en hızlı büyüyen hayvancılık sanayilerinden biri.
6.6 milyar olan dünya nüfusu, 2050 yılında 9 milyara yaklaşacak deniliyor. Bu nüfusun yaklaşık 4 milyarı Asya’da yaşıyor. Yani Asya Kıtası nüfus olarak en hızlı büyüyen kıta. Bu kıta dünyanın gelişmekte olan kısmını kapsadığı için, ticari olarak da artısının olduğu bir yer olarak ifade ediliyor. Demek ki, bu gelişmekte olan ülkeler, hayvancılığın da en fazla ürünlerinin üretildiği yer haline gelecek.
Gelişmiş koşullarda, yani gelişmiş ülkelerde yeni şeyler ve tüketim şekillerinin yeniden belirlenmesi pek fazla olmuyor. Ama gelişmekte olan ülkelerde üretim ile beraber, tüketimde de değişim kaçınılmaz. Tüm bunlara bağlı olarak sağlıklı ve ucuz gıda için talep gelince, güvenirlik ve süreklilik önem kazanıyor. Yani bunlar, gıda güvenlik mevzuatının daha sıkı olması anlamını beraberin de getiriyor. Bunlar da maliyeti yükseltiyor ama güvenirliği de öne çıkarıyor…
Böyle olunca dünya genelinde bu koşulları yerine getirilebilen daha az oyuncu oluyor. Bu da daha büyük çalışma ve tedarik imkanları demek oluyor.


YEMLERİNİ YAPAN ŞİRKETLER BÜYÜYECEK…
Gözlemlediğimiz kadarıyla son yıllarda Amerikan doları ticarette kullanılan bir birim olmasının yanı sıra önümüzdeki yıllarda euronun dünya ticaretine hakim hale geleceği gözlemleniyor. Bu arada kendi yemlerini yapan şirketler daha hızlı büyüyecekler. 20-30-40 yıl sonra karma yem sanayinde sadece bazı ülkelerin kalacağını düşünüyoruz. Kentleşmeyle beraber insanlarda tüketim şekli de değişecek.

Trouw dünyaya nasıl bakıyor diye soracak olursanız; biz pazarda oldukça geniş bir portföye sahibiz. ÖNCE KALİTEYE İNANIYORUZ…
Biz rolümüzü, bir tedarikçi olarak değil, sanayinin bir ortağı olarak görüyoruz. Aktif ve faal olarak hayvancılığın her alanında büyümeye taahhütte bulunmak ve yerel başarılar elde etmek bizim için çok önemli” şeklinde konuşuldu.
Daha sonra Nutreco’da Araştırma- Geliştirme ve Kalite Direktörü olarak görev yapan Leo Den HARTOG konuştu.



“SEKİZ ARAŞTIRMA MERKEZİMİZ VAR”
HARTOG “Biz Nutreco olarak saha araştırmaları yapıyoruz. Dünya üzerindeki bilim adamlarıyla her bilgiyi paylaşıyoruz. 4 ülkede sekiz araştırma merkezimiz var. 150 çalışanımız ve 55 uzman araştırmacımız ile sektöre katkı veriyoruz. Yem ve gıda araştırmalarımız ağırlıkta. Tüm hayvancılık alanlarıyla ilgili araştırmalarımız var. Mikro ve makro etken maddeleri araştırıyoruz. En iyi proteinleri en düşük maliyetle nasıl elde ederiz, onu araştırıyoruz. Mantarlar, asitler, bir dizi araştırma ne varsa yapılıyor. Araştırma merkezimizde invitro deneyler yürütüyoruz. Araştırmada önemli olan, sağlıkla besleme arasındaki ilişkinin kurulabilmesi.
Nutreco Türkiye’de de Trouw için hizmet vermekte. Dünyada birçok kuruluş için hizmetler veriyoruz” şeklinde konuştu.
Panelin sonraki konuşmacısı ise, Kemin’in Ruminant Teknik Destek Müdürü Antoni Mercier oldu. Mercier de “Süt İneklerin Rasyonlarında Aminoasit Denge”nin önemine değindi. Sponsor firma Kemin-Adisseo’nun da destek verdiği Yumurpiyat etkinlikleri çerçevesinde konuşan Antoni Mercier, sütçü ineklerden bahsederek, protein olayının büyük baş ve tavuklar için pek fark etmediğini, aynı önemde olduğunu anlattı. 2009 yılına gelindiğinde protein zenginliğinin öneminden daha fazla bahsedilir hale gelindiğini anlatan Mercier, Metionin olayına değinerek, randıman artırması yönünde örnekleyici konuşmalar yaptı.
Daha sonraki panel konuşmacısı ise, Trouw Nutrition İnternational’da Kalite Güvence ve Gıda Güvenliği Müdürü olarak görev yapan Peter Fidder oldu. Çalışma alanında 33 yıllık bir deneyime sahip olan Fidder ise, kalite ve gıda güvenliği konusunda konuşarak şunları söyledi: “9000 çalışanımız var. Beş temel sistem üzerine kuruluyuz. Benim işim uygulamaya dayalı. Sunumumun başlığı ise kalite online’dir. Bu bir yazılım sistemi. İyi bir sistem. Dünya genelinde kuruyoruz. İkinci temel prensibimiz ise izleme olayıdır. Kalite online ve ardından izleme… Risk yönetimi de ardından önem ifade ediyor” diyerek, sisteme dahil diğer konuları da örneklerle dinleyicilere anlattı.



“KALİTE ONLİNE ÖNEMLİ”
Konuşmasında “Bir şey kötü gittikten sonra düzeltmek çok maliyetli oluyor” diyen Peter Fidder, “Dolayısıyla dünya üzerindeki sanayi yemlerine bakacak olursak, 125 milyon ton yem söz konusu. Kötü bir şey olmadan engellemek için çaba sarf ediyoruz. Bizim için iyi kalitede ürün önemli. Küresel izleme bunların bilgi paylaşımı, krizlerin engellenmesi için elimizden gelenleri, üzerimize düşeni yapıyoruz. Takip ve tespit sistemi çok önemli. Sorun çıktığı an doğru yönlendirme çok önemli” diyerek konunun önemine özellikle dikkat çekti.
Paneldeki bir diğer konuşmacı olan Albert SWİNKELS ise Nutreco kurucu şirketinin bir kuruluşu olan MASTERLAB’ın yaptıklarını anlattı.
Nutreco Masterlab’da laboratuar müdürü olarak görev yapan Albert Swinkels ise “Masterlab kim? Bu kuruluş besleme programlarına katkı yapan bir firma. Avrupa’da çok önemli bir kuruluş. Biz analizler yapıyoruz. Yem ve gıda arasında bir bağlantı kuruyoruz. Biz Trouw Nutrition’un bir koluyuz. Analizlerimiz sertifikalıdır. Yemden gıdaya kalite standardizasyonunda Nutreco’nun kimliğinde çalışıyoruz. Arge çalışmaları ve yenilikçi çalışmalara da yatırımlar yapıyoruz.
15 Avrupa enstitüsü ile ortak ve hızlı hizmet veriyoruz. İZLEME-TAKİP ETME ve diğer çalışmalara destek veriyoruz. İzleme temel faaliyetimizdir. Hedefin üzerinde bir rakam varsa, bunu sorumlularına haber vermemiz gerekiyor. Önleme yönünde yapılacaklar, tarafımızdan raporlanıyor” şeklinde konuştu.
Albert SWİNKELS ‘in “Global NIR AĞI”nı anlatımını bitirmesi ile beraber, Yumurpiyat 2009 oyunlarının tanıtımına geçildi ve yarışmaların startı da verilmiş oldu.
Aynı günün devamında sürdürülen etkinlikler, Piliçspor, Adissotaş, Evoniksaray, Sütbirspor, CJBahçe, Yumyumspor, Norellonaspor, Yemyerbirliği arasında karşılaşmalar ile devam etti.



“GLOBAL KRİZ VE TÜRKİYE
Oyunlar futbol, tavla, pingpong, Piri Reis’in torunları, Osmanlı lağımcıları ve Formula kategorilerinde sürdürüldü. Ertesi gün devam panelin ilki “Fırtınanın neresindeyiz, global kriz ve Türkiye” başlığını taşıdı.
Moderatör, Anses Haber Ajansı Genel Müdürü Vecdi Seviğ tarafından yönetilen panelde, AKUT Kurucu Üyesi ve Başkanı Nasuh Mahruki “Takım çalışması ve liderlik” konularında motivasyon konusuna değindi.
İkinci konuşmacı Kaptan Güven Çokdeğer de “Fırtınadaki kaptan” başlıklı sunumda bulundu ve tüm fırtınalardan sonra muhakkak denizlerin durulduğu bir zaman geleceğine dikkat çekerek, önemli olanın bu fırtınalı dönemden fazla hırpalanmadan çıkmak olduğunu dinleyicilere aktardı.


SORUN HEPİMİZİN SORUNU…
Üçüncü panelist olan TEPAV İstikrar Enstitü Danışmanı Doç. Dr. Hakan Yılmaz ise, “Kamu maliyesi ve kriz” başlıklı konuya değindi. Krizle ilgili tedbirler ve öneriler üzerine duran Dr. Hakan Yılmaz, konuşması sonunda şu sonuçları özetledi.
“-İyi zamanlar kadar kötü zamanlar da olacaktır.
-Sorunun hepimizin sorunu olduğunun farkında olmalıyız.
-Enerjimizi ortak kullanabilme becerisini göstermeliyiz.
- Aynı gemideki rakiplerin yarın için, bugün rekabeti farklı algılamalarını keşfetmelerini sağlamalıyız”şeklinde konuşmasını sonlandırdı.
Aynı günün ikinci panelinde “Yumurta ve piliç tüketimini artırmaya yönelik inisiyatifler konu başlıklı panelde, Bilkent Üniversitesi İşletme Bölümü’nden Yardımcı Doç. Ahmet Ekici moderatörlük yaptı. Bu paneldeki ilk konuşmacı Memorial Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı ünlü cerrah Prof. Dr. Bingür Sönmez oldu.



YAZILI VE GÖRSEL BASININ ÖNEMİ…
Prof. Sönmez, görsel ve yazılı basının önemine değinerek sektörümüzün bu konuda iletişimde bulunabilmesinin önemine değindi ve ardından Yumurta-kolesterol ilişkisini anlattı. Konuyla ilgili önemli bir araştırmayı “Erkek bireylerde yumurta tüketiminin kan yağları ve kolesterol seviyesine etkisinin araştırılması” adı altında bir proje şeklinde sürdürdüklerini ifade eden Bingür Sönmez şunları söyledi: “Bilimsel Tavukçuluk Derneği ve Memorial Hastanesi olarak ben de dahil olmak üzere, Prof. Dr. Donald J. McNamara, Prof. Dr. Rüveyde Akbay, Prof. Dr. Servet Yalçın, Prof. Dr. Şakir Doğan Tuncer, Dr. Deniz Şener, Dr. Faruk Tükenmez ve Memorial Hastanesi Biyokimya Bölümü olarak bir araştırma sürdürüyoruz. Dört ay boyunca üç ayrı veri toplanacak ve bir ay da laboratuar çalışmalarında bu verileri değerlendireceğiz. Araştırma Silivri’de bir üretici firmada çalışan 25 yaş üstü erkek personel ve yakın bir köydeki erkek örgenci yurdundaki 25 yaş altı gençler arasında gerçekleştiriliyor.
Deneklerden Base-Line ve üç periyod olmak üzere dört sefer (8-10 cc) kan örneği
(kuru kan ve EDTA’lı )alınacak.
Bu deneklere yumurtasız dört hafta, gün aşırı da birer yumurtadan dört hafta, her günde birer yumurtadan dört hafta olmak üzere tükettirilecek. Ve almayı düşündüğümüz sonuç dört ay içinde belli olacak. Bu çalışmayı Memorial Hastanesi, Şükrü Sinangil (Özsin) ve İsmail Eriş (Eriş Tavuk Çiftliği) sponsor olarak destekliyor” dedi.



YUMURTA KOLESTEROL BOMBASI MI?
Bir katılımcının “Hocam, yumurtayla ilgili güzel şeyler söylüyorsunuz. Peki tavuklar için ne diyorsunuz?” sorusuna “Ben yumurtacıyım” cevabını veren Prof. Dr. Bingür Sönmez’in esprisi, günün akılda kalan sözlerinden biri oldu.
Prof. Bingür Sönmez’in “Yumurta, kolesterol bombası mı,yaşam enerjisi mi, yoksa yumurta bilimsel bir aymazlık hedefi mi” sözleri, iletişim faaliyetleri ile görsel ve yazılı basında yapılması gerekenler yönünde tavsiye şeklindeki konuşmalarıyla süren panel bir diğer panelist Prof. Dr. Sevinç Yücecan’ın konuşmasıyla sürdü.

BESLENME BİLİNCİ…
Hacettepe Üniversitesi Besleme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevinç Yücecan ise “Piliç Etinin Sağlıklı Beslenmede ki Yeri ve Önemi” konulu konuşmasını da kırmızı ve beyaz et karşılaştırmalı olarak anlattı.
Prof. Dr. Sevinç Yücecan şunları söyledi:
“-Küreselleşme sürecinde beklenen yaşam kalitesine ulaşmak için tüm toplumda BESLENME BİLİNCİNİ ARTIRMAK, sağlıklı beslenmeyi yaşam biçimine dönüştürmek gerekir,
-Kırmızı et tüketimini sınırlandırın. İşlenmiş et tüketiminden sakının.
Buna göre kişisel öneriler:
Kırmızı et tüketimi: Haftada 500 gramdan az olmalı. İşlenmiş et tüketimi: Çok az olmalı.
Halk sağlığı hedefi ise şu olmalı: Kırmızı et tüketimi haftada 300 gramdan az olmalı. İşlenmiş et tüketimi de çok az olmalı. Buna göre maksimum sağlıklı yaşam demek, maksimum iyi hal maksimum hastalık riski olması demek.
Bu da optimum beslenmeden geçer. Hücrelerden oluşan yaşam trilyonlarca hücre ve onun yapı taşı olan proteinden oluşmaktadır. Beslenme kaynaklı sorunlar, her 100 kişiden 73 kişinin kanserin sebep olacağı hastalıklar varsayılarak, yaşam kalitemizi artıracak önleyici önlemler almalıyız. Sigara içmeyerek, fiziksel aktivitelerimizi artıracak bir yaşam tarzı oluşturabilmeliyiz” diyerek sözlerine son verdi.
Daha sonra Cornelia Diamond Golf&Spa Resort Mutfak Şefi Hasan Ali Aytumur kırmızı ve beyaz et tedariki esnasında yaşadıkları sorunları aktardı. Son konuşmacı Marjinal Porte Novelli’de Genel Müdürlük yapan Asuman Bayrak oldu. Bayrak “Etkin reklam ve tanıtma taktikleri” konusunda bilgilendirmelerde bulundu. Panel bitimi ile beraber Yumurpiyat etkinliklerine final karşılaşmaları ile devam edildi. Bir şölen havasında geçen Yumurpiyat, akşam Osmanlı Gala Gecesi ile devam etti. Şampiyon olanların hediyelerinin verildiği ve sürprizlerle devam eden gala yemeğinde tüm erkek katılımcılar Osmanlı kalpakları ve bayan katılımcılarda fes takarak yer aldı.
 

Benzer Konular