ÜLKER VE KOÇ HAYANCILIGA GİRİYOR.


Türkiye’de kırmızı et fiyatlarındaki kriz, hükümetin ciddi tedbirler almasına neden oldu. Koç, Ülker gibi şirketlerin bile iştahını kabartan hibe, teşvik ve kredileri Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Müdürü Bedrettin Yıldırım anlattı.

Türkiye’de Kurban Bayramı öncesinde kırmızı et fiyatlarındaki pahalılık gündemin öncelikli konusuydu. Bayram nedeniyle bu sıkıntı bu dönemde dillendirilmese de gelecek aylarda et fiyatları en çok tartışılan konular arasında yer alacak.

Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Müdürü Bedrettin Yıldırım, Haber 7’yi ziyaretinde Türkiye’deki et fiyatlarındaki artışıyla ilgili sorduğumuz soruları cevapladı.

Hayvancılığın neden böyle bir krize dönüştüğünü ve yeni dönemde hayvancılık sektöründe verilen teşvikleri ve hibeleri anlattı. Türkiye’nin en büyük şirketlerinin hayvancılığa rağbetinden bahsetti.

ET FİYATLARI NEDEN DÜŞÜRÜLEMİYOR?

Yıldırım’a göre et fiyatlarındaki artış basite indirgenemeyecek kadar ciddi bir sorun. Yıldırım arka planında terör de dahil olmak üzere bir çok etken olduğunu sıralıyor.

Hayvan sürülerinin artık yaylalarda olmadığı bir Türkiye’de yaşadığımızı belirten Yıldırım, kuraklığın da hayvan fiyatlarındaki artışın nedeni olduğunu belirtiyor.

2007-2008 yılında Türkiye’nin ciddi bir kuraklık geçirdiğini anlatan Yıldırım, kuraklıkta özellikle süt ve yem fiyatlarının dengesi bozulduğunu belirtiyor.

Süt fiyatları düşerken inek fiyatlarının artması sonucu 1 milyon civarında ineğin kesime gittiğini ve kesilen hayvanların yerine ‘etin fabrikası’ olarak nitelendirilen, yeni damızlık hayvanların ikame edilemediğini belirten Yıldırım bu nedenle sorunun ciddi boyutlara ulaştığını belirtiyor.

' TÜRKİYE HAYVANLARINI ABD’DEN GETİRİYOR '

Yıldırım hayvancılıkla ilgili ilginç bir noktaya özellikle dikkat çekiyor. Türkiye’de hayvancılıkla ilgili birkaç yıldır ciddi tedbirler alındığını ama hayvan tedariki konusunda, materyal konusunda sorunlar yaşandığını belirten Yıldırım adres olarak Amerika’nın gösterildiğinden bahsediyor.

Tarım Bakanlığı bürokrasisinin Avrupa Birliği ülkelerinden damızlık hayvan ithalatına izin vermediğini belirtiyor. Gerekçe olarak Deli Dana hastalığının öne sürüldüğünü ifade eden Yıldırım’ın bu konuda düşüncesi farklı.

Yıldırım’a göre yapılanlar hayvancılık konusunda Türkiye’yi çıkmaza sokmaya yönelik politikalar. Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü’nün hayvan hareketlerini önlemek için aldığı tedbirin de bunda payı olduğunu belirten Yıldırım, bu uygulamaların Türkiye ciddi süreçle karşı karşıya bıraktığını bildiriyor.

' FİYATLARIN YÜKSELMEYECEĞİNİN GARANTİSİ YOK '

Dışarıdan et için getirilen hayvanların da et fiyatlarındaki artışı durduramadığını, Kurban Bayramı vesilesiyle ‘ateşin söndüğünü’ söyleyen Yıldırım durumun geçici olmasına dikkat çekerek tekrar fiyatların alevlenebileceği bilgisini veriyor.

Yatırımlara rağmen yükselişin sürebileceğini belirten Yıldırım gerekçe olarak yatırımların ete dönüşmesinin zaman alacak olmasını gösteriyor.

Hayvanların büyük çoğunluğunun Amerika’dan geldiğini fakat son dönemde Avrupa’dan da kapılar yavaş yavaş açıldığını ve hayvan ithalatının başladığını belirten Yıldırım, Bulgaristan’dan Kurban Bayramı için gelen hayvanları da hatırlatıyor.

ABD dışında, Avustralya’dan, Yeni Zelanda’dan besi danaları geldiğini anlatan Yıldırım sorunun çözülmesi için asıl yapılması gerekenin ‘Türkiye’de damızlık düvenin yaygınlaşması, koyunculuğun yaygınlaşması’ olduğunu bunun için tedbirlerin alınması gerektiğine dikkat çekiyor.

HAYVANCILIĞA HANGİ HİBE, DESTEK VE KREDİLER VERİLİYOR?

Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Müdürü Bedrettin Yıldırım hayvancılıkla ilgili hükümetin verdiği destek kararının çok isabetli olduğunu söyledi.

Türkiye’de hayvancılığa verilen destekleri bir bir sıralayan Yıldırım, Koç Grubu gibi, Ülker Grubu gibi Türkiye’nin en büyük şirketlerinin neden bu sektöre ağırlık verdiğini ortaya koyuyor.

Yıldırım’ın verdiği bilgiye göre şu anda Güney Doğu ve Doğu Anadolu’da yüzde 30’lara-yüzde 40’lara varan hibe desteği var. Doğu ya da Güneydoğu bölgesinde kurulacak işletmenin yüzde 30 maliyetini devletin hibe olarak karşıladığını belirten Yıldırım desteğin bununla sınırlı olmadığını söylüyor.

İşletmeye konulacak hayvanların da yüzde 40’ının yine devlet tarafından hibe yoluyla karşılandığını belirtiyor. Bunların dışında Bakanlar Kurulu’nun aldığı kararla Türkiye’de bir tarım işletmesi kurulduğunda, bu işletmelere Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla krediler kullandırma imkanı tanıyor.

Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından verilen kredilerin 5 yıl, Ziraat Bankasınca verilen kredilerin 7 yıl vadeli olduğunu belirten Yıldırım kredilerin sıfır faizli krediler olduğuna dikkat çekiyor. Yıldırım dünyanın hiçbir yerinde böyle bir teşvikin olmadığının altını çiziyor.

Hayvancılık sektörünün çok dinamik bir sektör olduğunu Belirten Yıldırım kredilerin bir iki yıl içerisinde geri dönüşünün başladığını belirtiyor.

Son dönemde büyük şirketlerin ciddi biçimde yatırımlarının arttığını belirten Yıldırım Koç Grubu gibi, Ülker Grubu gibi Türkiye’nin en büyük şirketlerinin hayvancılığa yatırıma ağırlık verdiğini belirtiyor

HAYVANCILIGIN TADI KAÇAR BENDEN SÖYLEMSİ.....
 
Ynt: ÜLKER VE KOÇ HAYANCILIGA GİRİYOR.

birkaç yıl içersinde avrupa birliği uyum çalışmalırı doğrultusunda çiğ süt üretiminin standartları yükselecek.sütün doğrudan soğutma tankına alınıp bakteri miktarının az olması gerekiyor.bu tesisi küçük çiftçiler kuramayacak.belkide 100 inekten aşağısı bile rantable (karlı) olmayacak.bizler silineceğiz büyük firmalar kalacak.bir kamyonun köy köy kasaba kasaba gezip 500 litre 1000 litre süt toplamaktansa tek adresten yüklemesi süt firmaları içinde avantajlı.benim fikrim ise her köye bir tesis kurulup sabahları ve akşam üstleri inekleri o tesiste sağıma götürmek belkide tek çıkış yolu olur.eski sistemde süt üretenler yarı fiyatına süt satarak kendiliğinden elenecekler.
 
Ynt: ÜLKER VE KOÇ HAYANCILIGA GİRİYOR.

bende katılıyorum Ali arkadaşın fikrine bence çok uzak değil önümüzdeki kısa zamanda bu düşünce gerçekleşecek ama 500 litrenin üzerindeki işletmelerde soğuk hava depolu direk depoya sağan sistemler alına bilir ve bir yıldada amorte eder %50 hibede var sağım sistemine ben gelecek yıl baş vuracağım bu sistem için
 
Ynt: ÜLKER VE KOÇ HAYANCILIGA GİRİYOR.

Kardeşim amaçları buydu zaten,köylüye 20-30 başlık hayvan desteği veripte bu et sorunu çözülmezdi,hangi köylü tutupta tirilyonlar verip yatırım yapacak,büyük şirketler faizsiz kredileri alırlar,zaten paralarıda var ithal yetkileride,öle 100-200 başlık ahırlarla bu iş düzelmez,
Avrupadaki sisteme getirmeye çalısıyolardı,sonunda oldu,
AMA OLAN KAPISINDA 5-10 TANE HAYVAN BESLEYİP ÇOLUK ÇOCUĞUNA BAKMAK İSTEYEN KÖYLÜYE OLDU,,,,,,
 

Ynt: ÜLKER VE KOÇ HAYANCILIGA GİRİYOR.

Hollandalı bilim adamları, son yaptıkları çalışmalar ile laboratuar koşullarında yenebilecek et üretmek yönünde çok önemli adımlar attılar. Canlı bir domuzdan aldıkları hücreleri, farklı hayvansal ürünlerle bir arada işleyen bilim adamları bu sayede canlı bir kas dokusu üretimini sağladılar. Üretilen yapay etin henüz tadına bakan olmadı ama bilim adamları yakın zamanda bu eti tamamen sağlıklı bir şekilde yenebilir hale getireceklerini umuyorlar.

Bu projenin ortaya çıkma nedeni ise yakın zamanda yapılan bir araştırmanın sonuçlarına dayanıyor. Araştırmaya göre 2050 yılında bugünkü hayvansal gıda tüketiminin tam iki katına çıkacağı tespit edilmişti. Bugünkü koşullarda hayvansal gıda üreten merkezlerin, tüm dünyadaki metan gazı salınımının %18 ' inden sorumlu olması et tüketimini sadece insanların değil, dünyanın da sağlığı açısından bir tehlike olduğu anlamına geliyor. Bilim adamları bu yöntem ile üretilecek olan etin son derece sağlıklı ve doğa dostu olacağını, özellikle de üçüncü dünya ülkeleri için ucuz, sağlıklı et tüketimini arttırmanın en pratik yolu haline geleceğini düşünüyorlar.

2050 de hayvancılıkda bitecek galiba
 
Ynt: ÜLKER VE KOÇ HAYANCILIGA GİRİYOR.

onu bunu bilmem yalnız ülker bişzim burada yıllardır alım yapıyor.bizleri sömürüyor.diyecesiniz niye.gül gibi tertemiz bugdayları yemlik fiyatına alıyor.kendi ürününe enkaliteli gerçek fiyatından maliyet yansıtıyor.ekmeklik beyaz budayı sünesiz hasatalıksız çavdarsız tertemiz bugdayı 445 aldı 15 lira kesti 430 lira bunların tarıma hayvancılıga faydaları dokunmaz.bunlar yemedikten sonra selam vermezlar.
 
Ynt: ÜLKER VE KOÇ HAYANCILIGA GİRİYOR.

arkadaşlar öncelikle koç hayvancılığa giremez bşir kez girdi boyunun ölçüsünü aldı bilen bilir urfa da koç ata çifliği koç ve oralı bir arazi ağası tarafından kuruldu türkiyenin hatta dünyanın bütün teknolojilerini kullandılar fakat koç kar marjı düşüklüğü vs ortaklıktan ayrıldı
 
Ynt: ÜLKER VE KOÇ HAYANCILIGA GİRİYOR.

mete26 link=topic=36781.msg311385#msg311385 date=1291284470' Alıntı:
Hollandalı bilim adamları, son yaptıkları çalışmalar ile laboratuar koşullarında yenebilecek et üretmek yönünde çok önemli adımlar attılar. Canlı bir domuzdan aldıkları hücreleri, farklı hayvansal ürünlerle bir arada işleyen bilim adamları bu sayede canlı bir kas dokusu üretimini sağladılar. Üretilen yapay etin henüz tadına bakan olmadı ama bilim adamları yakın zamanda bu eti tamamen sağlıklı bir şekilde yenebilir hale getireceklerini umuyorlar.

Bu projenin ortaya çıkma nedeni ise yakın zamanda yapılan bir araştırmanın sonuçlarına dayanıyor. Araştırmaya göre 2050 yılında bugünkü hayvansal gıda tüketiminin tam iki katına çıkacağı tespit edilmişti. Bugünkü koşullarda hayvansal gıda üreten merkezlerin, tüm dünyadaki metan gazı salınımının %18 ' inden sorumlu olması et tüketimini sadece insanların değil, dünyanın da sağlığı açısından bir tehlike olduğu anlamına geliyor. Bilim adamları bu yöntem ile üretilecek olan etin son derece sağlıklı ve doğa dostu olacağını, özellikle de üçüncü dünya ülkeleri için ucuz, sağlıklı et tüketimini arttırmanın en pratik yolu haline geleceğini düşünüyorlar.

2050 de hayvancılıkda bitecek galiba
bu metan gazı salınımı yüzünden ve küresel ısınma yüzünden batılı büyüklerimiz bize küçük baş hayvanları uygun görüyorlar.koyun ve keçi.büyük baş hayvanlar biraz daha kuzey devletlerine kayacak. takdir edersiniz sıcağa göre soğukta et ve süt verimi daha iyi olur.
 
Ynt: ÜLKER VE KOÇ HAYANCILIGA GİRİYOR.

arkadaşlar direk hayvancık yapmasamda dolaylı yönden bu sektörün içinde sayılırım küçük baş hayvancılık için
pek birşeyler söyleyemem ama bu büyük baş hayvancılık için son günlerde büyük firmalar süt üretim amaçlı
çiftlikler kuruyor bu ülkede büyük baş hayvancılık çok inişli çıkışlıdır hele şu zamanlar süt hayvanlarının ve yem
fiyatlarının en yüksek olduğu dönemlerdeyiz ama süt fiyatlarında uzun süredir bir değişiklik olmadı bu girdiler ile
bu süt fiyatları ile bu işletmeler nasıl kar edecek işletmenin karı sadece devletten gelecek olan desteklere kaldı ise
hadi hayırlısı. bu kadara kadar büyük firmaların bu işe girmelerine ben anlam veremiyorum.
 
Ynt: ÜLKER VE KOÇ HAYANCILIGA GİRİYOR.

ben tarımın hayvancılıgın şirketleşmesinden kartelleşmesinden korkuyorum ve nefret ediyorum.bu sistem işsizliğin açlıgın bagımlılıgın modern köleliğin yöntemi.ben stemiyorum.herkes üretmeli herkes yetiştirmeli
 

Ynt: ÜLKER VE KOÇ HAYANCILIGA GİRİYOR.

köylü link=topic=36781.msg311602#msg311602 date=1291325953' Alıntı:
ben tarımın hayvancılıgın şirketleşmesinden kartelleşmesinden korkuyorum ve nefret ediyorum.bu sistem işsizliğin açlıgın bagımlılıgın modern köleliğin yöntemi.ben stemiyorum.herkes üretmeli herkes yetiştirmeli
bu ülke hep mu mantık ile bu şekilde kazandı. son bir kaç yıldır tarımımızda bir şeyler dönüyor. köyün dört bir yanı çiftlikler ile doldu,
ortaya bir firma çıktı sahiplerinde nasıl para varsa artık Trakyanın göz bebeği 18 000 dönümlük devlet çiftliğini aldı yetmedi Trakya nın 4 bir
tarafında tarla topluyor ister 3 dönüm ister 300 dönüm olsun tapuyu göster yeter fiyat önemli değil sadece benim köyümde 1 900 dönüm olmuş
Trak yada toplam nekadar oldu bilmiyorum. birde bu yerlerin ekip dikimini para ile sağa sola yaptırıyorlar inanınki tarlaların içinden çıkanlar
yapılan masrafı zor öder ne düşünce ne mantık ile bu yerler alınıyor bunada bir anlam vermiş değilim...
bu ülkede çok şeyler değişiyor bizde sadece seyre bakıyoruz.
 
Ynt: ÜLKER VE KOÇ HAYANCILIGA GİRİYOR.

ankaranın göbeginde birtane ankaralı bulamassın istanbulda izmirdede daha birçok ilde ilçede yeni kurulan tüm yerleşim yerlerinde de bu böyle tarlaları toprakları satarken degerinin iki katına nekadar seviniyorlar köyünden ilinden ilçenden atılacagın hiç aklına gelmiyor.bir bakmışın kirada yada amelelik yapıyor hey günlerdiye kafasına vururlar birgün.
 

Benzer Konular