Uzel Holding Başkan’ı Önder Uzel, Hisse Davasında gelinen noktayı yorumladı:

“Önemli olan kişisel olarak benim haklı çıkmış olmam değil, önemli olan bu kararın sağlıklı Uzel’in yaratılmasında katacağı güçtür.

Uzel Holding ortakları arasında 2003 yılından beri sürmekte olan hisse davasında yeni bir dönemece girildi. Yargıtay 2009 yılında Türkan Uzel lehine karara bağlanan davada, mahkemenin verdiği kararı bozdu. Önder Uzel yaptığı açıklamada, “Bu davanın hukuki gidişatı artık bellidir. Ama davacı tarafın 2003 yılından beri sürdürdüğü ve bizim aslı astarı olmadığını her fırsatta dile getirdiğimiz bu dava, maddiyattan öte bir zarara yol açmış, kurumun ticari itibarını zedelemiştir. Bu davanın açıldığı günden bugüne oluşan bu zararın tazmini için elbette girişimlerimiz olacaktır.”

2003 yılından beri süregelen bu davanın, olumsuz etkilerinin gözardı edilemeyecek kadar büyük olduğunu ifade eden Önder Uzel, “Kişisel hırs ve çatışmaların holdingi içine düşürdüğü durumu rakamlarla ifade etmek eksik kalır. 2003 yılından beri süregelen ve bizim aslı astarı olmadığını her fırsatta dile getirdiğimiz bu dava, maddiyattan öte bir zarara yol açmış, kurumun ticari itibarını zedelemiştir. Bu davanın açıldığı günden bugüne oluşan bu zararın tazmini için elbette girişimlerimiz olacaktır.”

Bu bir miras davası değildir
Önder Uzel, ortaya çıkan tablonun izleyiciler tarafından bir miras davası olarak algılandığını, gerçekte yaşananın ise, özellikle Türkan Uzel’in, yanlış yönlendirilerek içine çekildiği bir güç gösterisine dönüştüğünü belirtti. Ve şunları ekledi; “Uzel, başlangıçta dedem İbrahim Uzel’in oluşturduğu, babam Ahmet Uzel’in geliştirdiği ve benim çağın gereklerine uydurduğum modelin sonucu, kişilerin yönetiminde bir kurum olmaktan çıkmış ve kamuoyuna malolmuş, halka açılmış, ticari kanunlara uygun bir biçimde yönetilen dev bir organizma halini almıştır. Bu organizmada, kişilerin yeri ve payı bellidir. Bu payı artırmaya, yönetimde yer alan insanların haklarına tecavüz etmeye yönelik herhangi bir eylem kanunen mümkün değildir. Ve bugün gelinen noktada kanun, açılan davanın haksızlığına hükmetmiştir ve şirket üzerinde belli bir süreden beri oynanan oyunların gerçekleşmeyeceği de artık açık ve net ortaya çıkmıştır. Önder Uzel’in kişisel olarak haklı çıkması, sürecin yaralarını kapatmaz ama özelikle Uzel Traktör’ün yeniden yapılandırma döneminde bize büyük güç katar.”

Şimdi ne olacak?
Önder Uzel, 2009 yılında başlayan üretim çalışmalarına hız vermenin bugün tek amaç ve vizyon olduğunu bir kez daha vurguladı. “2003 yılından beri açılan davalara yönelik yatırımı, harcanan zamanı ve enerjiyi üretime yöneltebilmiş olmayı çok isterdim. Böylece, Uzel gibi bir dünya devinin, borsadaki tahtasını, binlerce işçisini ve farklı markaların lisanslarını kaybetmesine yönelik süreç yaşanmayabilirdi. Bu süreci tersine döndürebilmek için biz gerekli adımların tümünü attık. Zamanında davacı tarafa bizzat giderek, sonuçların ne kadar ağır olabileceğine ilişkin bilgi verip, tüm iyiniyet adımlarını atmaya isteğim olduğunu anlattım. “Önder Uzel özür diledi!” şeklinde basına yansıyan bu görüşmenin amacı, Uzel’i, çalışanlarını ve yatırımcılarını korumaktı. Yine de, aradan geçen zaman bu şirketin tarihinde çok büyük bir zaman dilimi değildir ve üretim motivasyonumuz kırılmadığı sürece, yaraları sarma olanağımız vardır. “

“Kısa sürede yeniden borsadayız.”
Yatırımcıların sıklıkla dile getirdiği, Uzel’in tahtasının açılmasına yönelik sorulara Önder Uzel şu yanıtı verdi. “Mali sıkıntı ve davaların yarattığı kaos nedeniyle, yapılamayan genel kurullarımızı yaparak, bilançolarımızın denetimini tamamladık. Tahtamızın yeniden açılmasına yönelik prosesler de tamamlanır tamamlanmaz 2010 yılı içinde yeniden borsadaki yerimizi alacağız. Şimdi, üretimin yanısıra en önemli önceliğimiz bu ve yatırımcılarımıza iyi haberi kısa sürede vereceğiz.”


ALINTIIIIII
 

Benzer Konular