Tahıl ambarı Konya Ovası suya hasret. Geçmişi 100 yıl öncesine dayanan Konya Ovası Sulama Projesi tamamlanamadığı için ovada tarımsal üretim ve doğal hayat tehdit altında.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Güneydoğu Anadolu Projesi yeni eylem planını açıklarken birkaç sözcükle de olsa Konya Ovası Sulama Projesi’ne de değinmesi Konyalıları umutlandırdı.
Ancak Konyalılar da biliyor ki, projenin tamamlanması için söz yetmiyor, para gerekiyor. Bugüne kadar yeterli kaynak ayrılmadığı için proje tamamlanamadı. GAP’a ciddi kaynak ayırmayı hedefleyen Hükümet, KOP’ a da kaynak ayırabilecek mi?
Konya’da yerel yönetim, sivil toplum örgütleri ve Selçuk Üniversitesi uzun zamandan beri Konya Ovası’nı kuraklığın etkisinden kurtarmak, tarımsal üretimi sürdürmek ve tarımsal sanayiinin gelişmesini sağlamak için ciddi çaba gösteriyor. Konya Ovası Sulama Projesi’nin bir an önce tamamlanması için kamuoyu oluşturmaya çalışılıyor.
Projenin en önemli halkalarından birisi Mavi Tünel Projesi. Mavi Tünel ile Göksu Nehri’nin suyunun borularla Konya Ovası’na taşınması öngörülüyor.
Mavi Tünel tamamlanırsa Konya Ovası’nın tüm sorunları çözülecek gibi yanlış bir anlayışta var. Oysa, suyun ovaya getirilmesi kadar, ovadaki üretimin planlanması, suyun verimli ve bilinçli kullanılması çok daha önemli.
Tarım konusundaki duyarlılığı, projeleri ve çalışmalarıyla tanınan Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Babaoğlu, tüm umutların Mavi Tünel’ e bağlanmasını “hayalcilik” olarak nitelendiriyor. Mavi Tünel Projesi’nin zaman yitirilmeden tamamlanması gerektiğini söyleyen Babaoğlu, Konya Ovası Eylem Planı’nın da mutlaka yaşama geçirilmesi gerektiğini ifade ediyor.
Babaoğlu’ nun Mavi Tünel ve Konya Ovası Projesi Eylem Planı’na ilişkin görüşleri özetle şöyle:
” Mavi Tünel projesinin ihale edilmesi bile aslında bir başarıdır. Kamuoyunda son günlerde hayaller Mavi Tünel üzerine kurulmakta, sanki Ova’ nın su sorununu tamamen çözecek gibi düşünülmektedir. Bu en azından doğru değildir. Mavi Tünel ve barajlar dahil Konya Ovası Projesi’nin tümüyle devreye girmesi halinde getirebileceği su yılda 440 milyon metreküptür. Bu suyun Ovaya ulaşması daha 5 yıl alacaktır. Suyun bir kısmı şehirde kullanılacaktır.
Suyun tamamı ovaya akıtılsa bile o zamana kadar yağışların eski rejime ulaşmaması durumunda yer altı su rezervlerimiz bitecektir. Kapalı Havza’da 100 bin civarında olduğu artık bilinen yasal veya kaçak tüm kuyular devre dışı kalacaktır. Beyşehir Gölü de aynı oranda etkileneceği için regülatör kotunun altına düşülecek belki de Beyşehir Sazlığı haline gelecektir. Çünkü halen Konya Ovası’nda gerçek anlamda su kullanımı en az 3- 3.5 milyar metreküptür. Sıcak periyotlarda buharlaşmanın fazla olması nedeniyle bu miktar daha da artacaktır.
Bu nedenle suyun getirilmesi kadar suyun tasarruflu kullanılması da çok büyük önem taşımaktadır.
Konya Ovası’nda arazi toplulaştırması destekli sulama tekniklerinde ve sistemlerinde iyileştirmelerle uygun yağmurlama ve damlama sistemleriyle yüzde 30 tasarruflu su kullanımı mümkün.
Ovada sulu ve kuru tarımın rehabilitasyonu programı çerçevesinde; su çekimi ve kuyu sayısının fazla olduğu yerlerden öncelikle başlayarak arazi toplulaştırması ve basınçlı kapalı sulama sistemlerine geçilmeli.
Damlama sulama temelli fide ve fidan, meyve, sebze ve tıbbi bitkiler üretimine geçilmeli.
Hayvancılık, organik süt ve et üretimine ağırlık verilmeli.
Hedef 10 yıl içinde 223 köyde organik tarıma geçmek ve toplam 15 milyon ağaç dikimi olmalı.”
Babaoğlu’nun önerileri uzayıp gidiyor.
En az GAP kadar önemli olan KOP’ ta da zaman yitirilmeden eylem planının yaşama geçirilmesi gerekiyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Güneydoğu Anadolu Projesi yeni eylem planını açıklarken birkaç sözcükle de olsa Konya Ovası Sulama Projesi’ne de değinmesi Konyalıları umutlandırdı.
Ancak Konyalılar da biliyor ki, projenin tamamlanması için söz yetmiyor, para gerekiyor. Bugüne kadar yeterli kaynak ayrılmadığı için proje tamamlanamadı. GAP’a ciddi kaynak ayırmayı hedefleyen Hükümet, KOP’ a da kaynak ayırabilecek mi?
Konya’da yerel yönetim, sivil toplum örgütleri ve Selçuk Üniversitesi uzun zamandan beri Konya Ovası’nı kuraklığın etkisinden kurtarmak, tarımsal üretimi sürdürmek ve tarımsal sanayiinin gelişmesini sağlamak için ciddi çaba gösteriyor. Konya Ovası Sulama Projesi’nin bir an önce tamamlanması için kamuoyu oluşturmaya çalışılıyor.
Projenin en önemli halkalarından birisi Mavi Tünel Projesi. Mavi Tünel ile Göksu Nehri’nin suyunun borularla Konya Ovası’na taşınması öngörülüyor.
Mavi Tünel tamamlanırsa Konya Ovası’nın tüm sorunları çözülecek gibi yanlış bir anlayışta var. Oysa, suyun ovaya getirilmesi kadar, ovadaki üretimin planlanması, suyun verimli ve bilinçli kullanılması çok daha önemli.
Tarım konusundaki duyarlılığı, projeleri ve çalışmalarıyla tanınan Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Babaoğlu, tüm umutların Mavi Tünel’ e bağlanmasını “hayalcilik” olarak nitelendiriyor. Mavi Tünel Projesi’nin zaman yitirilmeden tamamlanması gerektiğini söyleyen Babaoğlu, Konya Ovası Eylem Planı’nın da mutlaka yaşama geçirilmesi gerektiğini ifade ediyor.
Babaoğlu’ nun Mavi Tünel ve Konya Ovası Projesi Eylem Planı’na ilişkin görüşleri özetle şöyle:
” Mavi Tünel projesinin ihale edilmesi bile aslında bir başarıdır. Kamuoyunda son günlerde hayaller Mavi Tünel üzerine kurulmakta, sanki Ova’ nın su sorununu tamamen çözecek gibi düşünülmektedir. Bu en azından doğru değildir. Mavi Tünel ve barajlar dahil Konya Ovası Projesi’nin tümüyle devreye girmesi halinde getirebileceği su yılda 440 milyon metreküptür. Bu suyun Ovaya ulaşması daha 5 yıl alacaktır. Suyun bir kısmı şehirde kullanılacaktır.
Suyun tamamı ovaya akıtılsa bile o zamana kadar yağışların eski rejime ulaşmaması durumunda yer altı su rezervlerimiz bitecektir. Kapalı Havza’da 100 bin civarında olduğu artık bilinen yasal veya kaçak tüm kuyular devre dışı kalacaktır. Beyşehir Gölü de aynı oranda etkileneceği için regülatör kotunun altına düşülecek belki de Beyşehir Sazlığı haline gelecektir. Çünkü halen Konya Ovası’nda gerçek anlamda su kullanımı en az 3- 3.5 milyar metreküptür. Sıcak periyotlarda buharlaşmanın fazla olması nedeniyle bu miktar daha da artacaktır.
Bu nedenle suyun getirilmesi kadar suyun tasarruflu kullanılması da çok büyük önem taşımaktadır.
Konya Ovası’nda arazi toplulaştırması destekli sulama tekniklerinde ve sistemlerinde iyileştirmelerle uygun yağmurlama ve damlama sistemleriyle yüzde 30 tasarruflu su kullanımı mümkün.
Ovada sulu ve kuru tarımın rehabilitasyonu programı çerçevesinde; su çekimi ve kuyu sayısının fazla olduğu yerlerden öncelikle başlayarak arazi toplulaştırması ve basınçlı kapalı sulama sistemlerine geçilmeli.
Damlama sulama temelli fide ve fidan, meyve, sebze ve tıbbi bitkiler üretimine geçilmeli.
Hayvancılık, organik süt ve et üretimine ağırlık verilmeli.
Hedef 10 yıl içinde 223 köyde organik tarıma geçmek ve toplam 15 milyon ağaç dikimi olmalı.”
Babaoğlu’nun önerileri uzayıp gidiyor.
En az GAP kadar önemli olan KOP’ ta da zaman yitirilmeden eylem planının yaşama geçirilmesi gerekiyor.
