Traktör, şoförsüz tarla sürüyor

Tarımdaki teknolojik gelişmeyi takip eden Türk çiftçisi insansız tarla sürebilen traktör kullanmaya başladı.


Adana ' nın Ceyhan ilçesinde 3 bin dönüm arazisinde pamuk yetiştiren Cem Ergin, Almanya ' dan traktör, Amerika ' dan pamuk toplama makinesi, Avustralya ' dan pamuk tohumu ve İsrail ' den meteoroloji istasyonu getirerek çiftçilerin gözdesi haline geldi.


Miami Üniversitesi mezunu olan inşaat mühendisi Ergin, 7 yıl önce başladığı çiftçilikle Çukurova ' ya örnek oldu. Almanya ' dan özel traktör getiren Ergin, 500 bin lira değerindeki traktörü uydu bağlantısı ve GPS sistemi sayesinde tarlayı operatör olmadan sürebiliyor. Tamamı bilgisayar donanımlı traktörde ' yok ' yok. Traktör, 8 tekerlek ve 360 beygir gücüyle 5 traktörün yaptığı işi aynı anda yapabiliyor. Yıllarca kazandıklarını pamuk araştırmasına ve tarım makinelerine yatıran Ergin, şimdiye kadar 2 milyon liralık tarım makinesi almış. Ergin, son yıllarda pamuk fiyatlarındaki artışla birlikte yeni yatırımlara hazırlanıyor. Ergin, 'Çukurova ' ya geldiğimde geleneksel tarımın dışına çıktım. Herkes güldü. Şimdi benim yetiştirdiğim pamuktaki elyaf kalitesi sebebiyle işadamları almak için sıraya geçiyor.' diyor.


Çukurova ' da her yıl 2 ürün ekmek yerine sadece pamuk ekmiş. Bu ürünle ilgili dünyadaki yüzlerce yayın, araştırma ve kitabı okumuş. Diğer çiftçilerin dekara 3 kilogram attığı pamuk tohumunu, bilgisayarlı mibzerle 1,3 kilograma kadar düşürmüş. Pamuğun yaprağına takılan cihazla, rüzgarın ve güneşin etkisini ölçen Ergin, bitkinin ihtiyacı kadar gübre çeşidini, suyu, ilacı yönlendiriyor. Bütün bu ekipmanlar için harcadığı yaklaşık 2 milyon lirayı ise bir yıl içinde kazanmış

Ynt: Traktör, şoförsüz tarla sürüyor

darısı bütün türk çiftçisinin başına

Ynt: Traktör, şoförsüz tarla sürüyor

Türk tekstilinin hammaddesi pamuk yetiştiriciliğine ilgi her geçen gün azalırken Karadeniz ' den emekliliğini geçirmek için Çukurova ' ya gelen İnşaat Mühendisi Cem Ergin tüm bölgeye örnek olacak bir projeye imza attı. 4 yıl önce emekli olduktan sonra Adana ' nın Ceyhan ilçesine bağlı Camuzağalı köyüne yerleşen Ergin, rahat bir hayat geçirme hayallerini bir yana bırakıp bölgedeki çiftçilere örnek olacak çalışmalara imza attı. Eşinin dedesinden miras kalan 3 bin dönüm araziyi üretime açmakla işe başlayan Ergin, doğaya zarar vermeden ürüteminin nasıl artırılabileceğini araştırdı. Arazisinde anız yakmayı yasakladı. Ardından da yaklaşık 1.5 milyon dolarlık ekipman yatırımı yaptı. Mibzer, traktör ve ilaçlama makinesine kadar tüm araç parkını son teknoloji ürünü olan bilgisayar donanımlılarla kurdu. Diğer çiftçilerin dekara 3 kilogram attığı pamuk tohumunu, bilgisayarlı mibzerle 1.3 kilograma düşürdü. Toprağın işlenmesinden, tesviyesine kadar her işi teknoloji harikası makinelerle yaptı. Son yıllarda sorun olmaya başlayan ve devletin de teşvik ettiği damlama sulamayı Çukurova ' da ilk defa pamukta uygulayan Ergin, kurduğu araştırma istasyonu ile de pamuğun gelişimini bilgisayarından takip etmeye başladı. Bilgisayarına aktarılan verilerle pamuğun ne zaman su istediği ve ne zaman ilaçlanması gerektiğini hesaplayan Ergin, köylülerin ' Parası çok, harcayacak yer arıyor ' demesine aldırış etmeden teknolojiye yatırım yaptı. Ergin, bütün bu ekipmanlar için harcadığı 1.5 milyon doları bir yıl içinde elde ettiği üründen çıkardı. Cem Ergin, çiftçiler arasında bir rekor daha kırarak bölgede ortalama 530 kilogram olan dekar başına ürün miktarını kendi tarlasında 800 kilograma çıkardı. Ergin, yıllarca çalıştığı inşaat ve enerji sektörünün stresinden kurtulmak için çiftçiliğe başladığını belirterek tarıma ve toprağa döndükten sonra hayatının en rahat uykusunu uyuduğunu aktarıyor. Ergin, daha iyi üretim yapmak için ABD ' den Avusturalya ' ya kadar araştırmalar yaparak, bazı üniversitelere giderek pamuğu ve tarımı bilen akademisyenlerle de tanışmış. Kendisinin sürekli ABD, Avusturalya ve İsrail gibi pamukla uğraşan çiftçilerle internet üzerinden diyalog halinde olduğunu anlatan Ergin, 'Neden İsrailli uzman?' sorusuna ise 'Çukurova topraklarına en uygun iklim yapısı İsrail ' de var. 70 yaşındaki bir danışmanı 1.5 yıl çiftliğimde ağırlayarak bilgilerini depoladım. Pamukla ilgili her şeyi öğrendim.' diyor. Ergin, pamuk tarlasına ilk defa damlama sulama sistemini kurduğunu anlatarak, bu sayede çapalama, ilaç ve gübre kullanımından da tasarruf sağladığını aktardı. Pamukta kullanılan gübrenin normal sulama sistemi ile yüzde 25 ' inin ürüne etki ettiğini kaydeden Cem Ergin, damlama sulama ile bu oranın yüzde 70 ' e çıktığını vurguladı. Damlama sulama sitemiyle yüksek verim aldığını anlatan Ergin, 'Ben bu sistemle istediğim ürünü aldım. Bu sistemi kuracaklar da dikkatli olmalı. Pamuk çiftçiliği bir bütündür. Biz ürünün günlük su ihtiyacından, gübre ihtiyacına kadar, yeşil kurttan, pembe kurda kadar zararlılara, topraktan suyun buharlaşmasından, rüzgarın şiddetine göre toprağa ne kadar su verileceğine kadar her veriyi bilgisayardan takip ediyoruz.' şeklinde konuştu. Pamuğun yaprağına takılan cihazla, rüzgarın ve güneşin etkisini ölçtüğünü ifade eden Ergin, bu sayede bitkinin ihtiyacı kadar gübre çeşidini, suyu, ilacı yönlendirdiğini anlatıyor. Titiz ve bilimsel çalışmasının meyvelerini dekar başına en az 200-250 kilogram verim artışı ile aldığını anlatan Ergin, ekimden hasada kadar tarımsal faaliyetinin her anını planlı ve programlı yaptığını vurguluyor. Ergin, bu sayede birçok çiftçinin ürününün yüzde 60 ' ı kozasını henüz açarken, kendisinin tüm ürününü hasat ettiğine dikkat çekiyor.