Ynt: Turbo ve LDA pompa hakkında yardım?
merhaba arkadaşlar öncelikle hepinize teşekkür ederim.Bu uygulamayı yıllarca araştırıyorum,binek araçtan tutunda,ticari araçlara kadar uygulamaları takip ediyorum. En son traktörlere yapılan uygulamayı merak saldım. Ben de kendi transporter 2400 d aracıma turbo uygulaması yapmayı düşünüyorum.
VW 'in eski nesil endirekt enjeksiyonlu motorlarında turbo dizel olsun,atmosferik dizel olsun sıkıştırma oranları aynı tutuldu. Zaten benim motor bloğu da turboya uygun. Benim aracımın 2.5 TDI versiyonu da mevcut ama aracımdan bir türlü vazgeçemiyorum, bu iş biraz da zevk işi. Ben 2.5 TDI motorun; emme,egzos manifoldu,turbosu,turbo yağlama hortumları,turbo yağlama giriş aparatı ile aracımı turbolamayı düşünüyorum. Kafamda ki turbo basıncı da 0,5 - 0,6 bar civarı. Yabancı ülkelerde LDA pompa ile 1 bar basıp toplamda 150 hp güç elde edenler var.
LDA pompa işine gelince; sizlerinde söylediği gibi ihtiyaca göre yakıt akışını düzenliyor ama işin tek gerçeği bu değil.Yani sonradan yapılan turbo uygulamalarında motorun ömrünün kısa olmasının nedeni bana göre düz pompa. Çünkü aracın sürekli orjinal yakıt basmasından dolayı detonasyon oluşabiliyor. Sonuçta Siz manuel ayarlarla turbo, yakıt akışını bire bir ayarlıyamazsınız. Motor yüke bindiğinde veya daha az yakıt basılması gereken yerde daha fazla yakıt basılırsa motor için kırıcı bir yük olabilir ve internallere zarar verebilir.
Tabi düşük basınçlar için LDA gerekmeyen diyen arkadaşlarımız da var.Ama bunun da garantisi yok. Bir forumda birisi dizel 1,9 skoda'ya turbo uygulaması yaptığını yazıyordu, 20.000-30.000 km sonra piston kolları eğrilmiş ve silindirler tünel gibi olmuş. Tabi biz bunu oturup tartıştık ve %70 düz pompa'dan kaynaklandığını %30'da turbo basıncının fazla yüksek verildiğinden dolayı kaynaklandığına karar verdik.
Benim kendi yaptığım araştırmalarda, eski nesil turbo dizel makinalarda bile LDA sisteminin kullandıldığını gördüm. Üstelik çok düşük basınçlı turbo'larda dahi.
Sıkıştırma oranına gelince ise; farkındaysanız endirekt enjeksiyonlu yani silindir dışına püskürtme yapılan makinalarda sıkıştırma oranları daha yüksek.
Direkt enjeksiyonlu motorlarda ise daha düşük. Bundan da şöyle bir yorum çıkarıyorum kendimce; eskiden endirekt enjeksiyon sistemi yaygınken sıkıştırma oranları düşürülmüyordu. Şimdi diyeceksiniz ki amtosferik dizellerden daha fazla güç elde etmek için sıkıştırma oranı yüksek tutulur. Evet gerçek bu ama aslında öyle değil. Eğer araştırma yaparsanız göreceksiniz ki aynı silindir hacminde veya farklı silindir hacimlerinde ki motorlarda turbo dizel olsun atmosferik dizel olsun sıkıştırma oranları aynı.
Demek ki endirekt enjeksiyonlu motorlarda yanma hücresi piston kafasında olmadığından dolayı internallere fazla yük binmiyor ve parçalar basıncın etkisine direkt olarak maruz kalmıyorlar.
Ama yeni nesil direkt enjeksiyon sistemlerinde ise; yakıt direkt veya doğrudan piston kafasına püskürtüldüğü için çok daha şiddetli bir patlama gerçekleşiyor.Bu motorlarda pistonlara daha fazla yük biniyor, o yüzden sıkıştırma oranları düşük tutuluyor. Tabi bu benim yaptığım sentez. Zaten direkt enjeksiyonlu motorlarda farkındaysanız gaza bastığınızda özellikle eski ford motorlarında GIRNNNNN GIRNNNNN diye acı bir ses çıkıyor, bu da direkt enjeksiyonun yanma ilkesini veriyor.
http://www.angelfire.com/wv2/westfalia_california/Turbo_on_a_T4_2400D_aspirated_UK.htm
merak edenler için turbo uygulaması