Dost


DOST
Genç adamın biri,
Dermiş babasına her gün;
' Benim de dostlarım var, sendeki dost gibi '
Baba, itiraz eder,
Olmaz öyle çok dost, hakikisi
Belki bir, belki iki,
Fazlasını bulamazsın gerçek, hakiki...
Devam eder durur konuşma...
Aralarında başlar bir tartışma,
Karar verirler bir sınava,
Dostun hakikisini anlamaya...
Bir akşam bir koyun keserler
Ve koyarlar çuvala.
Baba der ki oğluna,
' Hadi al bu çuvalı, şimdi götür dostuna ' .
Çuvaldan kanlar damlamakta,
Sanki öldürmüşler de bir adamı,
Koymuşlar çuvala,
Dıştan böyle sanılmakta.
Delikanlı sırtlar çuvalı,
Gider en iyi bildiği dostuna,
çalar kapıyı.
O dost, bakar ki bir çuvala
hem de kanlı,
Kapar hızla kapıyı delikanlının suratına,
Almaz içeri arkadaşını,
Böylece tek tek dolaşır
delikanlı,
Kendince tanıdığı, sevdiği dostlarını.
Ne çare, hepsinde de sonuç aynıdır.
Evlat geriye döner.
Ama içten yıkılır...
Babasına dönerek; haklıymışsın baba ' der.
Dost yokmuş bu dünyada ne sana, ne de bana.
Baba ' hayır Evlat ' der, benim bir dostum var bildiğim.
Hadi, çuvalı alda bir kerede git ona.
Genç adam, çuvalı sırtlar tekrar.
Alnından ter, çuvaldan kanlar damlar...
Gider, baba dostuna. Kabul görür, sevinir.
O dost, delikanlıyı alır hemen içeri.
Geçerler arka bahçeye.
Bir çukur kazarlar birlikte,
Çuvaldaki koyunu gömerler adam diye,
Üzerine de serpiştirirler toprak.
Belli olmasın diye
dikerler sarımsak...
Genç adam gelir babasına;
' Baba, işte dost buymuş ' diye konuşunca,
Babası; ' daha erken, o belli olmaz daha.
Sen yarın git O ' na, çıkart bir kavga,
Atacaksın iki tokat, hiç çekinmeden ona,
işte o zaman
anlaşılacak, dostun hakikisi.
Sonra gel olanları anlat bana... '
Genç adam, aynen yapar babasının dediğini,
Maksadı anlamaktır dostun hakikisini,
babasının dostuna istemeden basar iki tokadı!
Der ki tokadı yiyen DOST;
' Git de söyle babana, biz satmayız Sarımsak tarlasını
böyle iki tokada ' !


MEVLANA
 
Ynt: Dost

MEVLANA CELALEDDİN RUMİ Sözleri

DOST İSTERSEN HZ. ALLAH YETER

Dünyada dost ister isen Hazreti Allah yeter,
Mürşid-i kâmil ister isen Hazreti Kur ' an yeter,
Delil ister isen Hazreti Muhammed yeter,
Meşgul olmak ister isen ibadet yeter,
İbret almak ister isen ölüm yeter,
Zengin olmak ister isen kanaat yeter,
Bunlar da yetmez der isen Nâr-ı Cehennem yeter...

Kaderde ne ise odur etme merak,
Uyma kendi nefsine, Hakkın emrine bırak,
Altundan ağacın olsa, zümrütten yaprak,
Akibet gözünü doyurur bir avuç toprak.

Bul erbabını danış akıl, dinlemek ferasettir,
Zaman ahir oldu, zuhur eden alamettir,
Heva-i nefsine uyma; sabrın sonu selamettir,
Ne aldandın be hey şaşkın bu can sana emanettir.

Mal ve mülkle mağrur olma, deme var mı ben gibi
Bir muhalif rüzgâr eser, savurur harman gibi,
Dünya malı elde iken düşmanların dost olur,
Elde bir şey kalmayınca dost bile düşman olur.

İbret gözüyle bakın dünya misafirhanedir,
Bir mukim insan bulunmaz ne tuhaf bir hanedir,
Bir kefendir en sonu zengin-fakir sermayesi,
Malına gururlanan gafil değil ya nedir?
 

Benzer Konular