Ynt: ne önerirsinz hayvan olarak
doganbey1 link=topic=43527.msg401681#msg401681 date=1305583234' Alıntı:
Bizde hala mandıra alıyor abi bildiğim kadarıyla da 1 lira yada daha yüksek. Küçükbaş hayvancılık en çok üremeden kazandırır mı? Mesela 300 baş hayvan 1 senede 300 üzeri yavru verebilir mi? Eğer verirse bunların büyütmek nasıl olur? Ağılda kışın bu iş yapılır mı? Hayvanlar gece mi otlatılmalı yoksa gündüz mü? Ağıl yapılacaksa nasıl olmalı? Koyun - kuzu - koç her zaman alıcısı çıkar mı? Bunların belli başlı hastalıkları nelerdir? Hayvanlardan verim elde edebilmek için ne kadar beslemek gerek ve hangi şartlarda beslemek gerek? raştırdığım kadarıyla limusin diye bir ırk 5-6 ayda kesimlik olabiliyormuş. Sence mümkün olur mu? Acaba böyle et ırkıyla çalışmak üreticiye nasıl bir kar getirir? epey bir soru oldu ama herhalde bu konuda da epey açıklayıcı olur
Küçükbaş hayvan bereketlidir Doğancan. İkiz olayı çok olur. Yani bir sürüde %50 oranında ikiz doğum görülmesi muhtemeldir. Bu bakım ve beslenme şartları iyi olursa %60-70 ' e kadar çıkabilir.
300 baş koyun doğum yaptığında kuzu sürüsü rahatlıkla 400 ' ü geçer.
Kuzular önceden ayrı sürü halinde otlatarak ve sabah - akşam kuzu yemi veya arpa-çavdar karışımı yem vererek beslenirdi, ayrıca sağımdan sonra annesini de emerdi sütü kesilene kadar. Ama şimdi otlağa çıkarken karışık çıkıyor ve sabaha kadar annesiyle birlikte geziyor. O yüzden içtiği süt miktarı artmış oluyor ve sadece sabah yemlemesi yetiyor.
Kışın sürü miktarı çok değilse ve uygun ağıl varsa tabi ki içeride beslemek mümkün ama 500 başlık bir sürüyü içeride beslemek çok fazla alan gerektirdiği için dışarıda sabah kuru ot akşam da tahıl ve saman karışımı yemle besliyoruz. Ama kar olmazsa her zaman otlatılabilir ve kar olmadığı halde mera kışın yeterli olmazsa yemle takviye yapılabilir.
Koyunlar sıcağı sevmediği için gece otlatma daha iyi olur, çünkü hava ısınınca özellikle çok güneşli havalarda koca sürü birbirine girer 100 başlık sürüymüş gibi tostop olur ve akşam hava serinleyinceye kadar da birbirinin tepesinden inmezler.
Öğleden sonra 4 buçuk 5 gibi otlağa çıkıp sabah 9 gibi dönmesi en uygun otlama şeklidir.
Ağıl havalandırması iyi olan, tavanı yüksek, yazın serin kışın cereyan yapmayan, evin yakınında olmayan ve temizlenmesi kolay olacak bir sistemle (mümkünse direksiz) yapılırsa çok daha rahat olur işi yapmak.
Koyun kuzu ve koç alıcısı her zaman olur, yani özellikle koyunculuğun yaygın olduğu bir bölgede iseniz, her ay 3-4 tüccar kapınızı çalacaktır.
O olmazsa pikaba iki toklu atıp ilçenin kasabının yolunu tutarsınız.
Bayağı hastalık var fakat onları ayrıntılı olarak yazacak kadar bilgim yok Doğancan. Ama şap çok etkiliyor, bunun yanında tehlikeli olan şarbon var, yavru atma, tırnak hastalıkları, deli toklu sendromu, beyaz kas hastalıkların başlıcası. Kene, kıl kurdu, bağırsak kurdu (şerit), yara kurdu gibi asalaklar da cabası.
Yavru verimi elde etmek için kışın kaliteli ve temiz yem vermek önemli, bunun yanında gebe hayvanları çok yormamak, kışın gebe iken otlağa çıktığında uzak mesafelere götürmemek gerekir. Çok tozlu ve küflü yemlerin yavru atmaya sebebiyet verdiği söyleniyor. Ayrıca tahılları ezerek yedirmek daha iyi oluyormuş.
Limousin ' i büyükbaş cinsi olarak biliyorum ama bir araştırırım olacaksa biz de gireriz limuzin işine.
Küçükbaşta etçi ırkla çalışmak tabi ki sütten daha fazla kazanç sağlayacaktır. Yani iyi bakım şartlarında kuzular rahatlıkla 5-6 ayda kesime gönderilebilir. Ama ortalama et verimleri ne olur orasını bilmiyorum.
Elimden geldiğince cevaplamaya çalıştım kardeşim.