Tarımda destek yerini bulmuyor


Eski Ulaştırma Bakanı ve AK Parti İzmir milletvekili adayı Binali Yıldırım, tarıma 6 milyar liranın üzerinde destek yaptıklarını, eskiye göre bu desteklerin üç kat arttığını belirterek, ' ' Ama yapılan destek yerini bulmuyor, memnuniyetsizlik devam ediyor, bunu sorgulamamız lazım ' ' dedi.

İzmir Ticaret Borsası ' nın 120. kuruluş yıl dönümü etkinlikleri kapsamında borsa binasında düzenlenen Tarım Zirvesi ' nde konuşan Yıldırım, Türkiye ' nin mutlaka tarımla ilgili yeniden yapılanmayı başarması ve teşviklerin mutlaka anlaşılabilir, adil olması gerektiğini söyledi.

Çiftçinin hem üretim, hem pazarlama boyutuyla uğraştığını, kendini bu sarmalın içinden kurtarmaya çalıştığını, bu nedenle ortaya bir vizyon koyamadığını ifade eden Yıldırım, pazarlama konusunda da çoğu zaman başarılı olamayıp spekülatörlerin, fırsatçıların eline düşmekten kurtulamadığını bildirdi.

Son dönemde süt fiyatlarının düşmesiyle ilgili konunun kendisine sıklıkla iletildiğini, bu konuda birkaç girişimde bulunduğunu ifade eden Yıldırım, ' ' Süt ucuz. Peki güzel. Bakkallarda süt fiyatı indi mi? Yok. Bu fiyatların düşmesinin kime ne yararı oldu? Asıl büyük kitleye bir faydası yok. Üreticiye faydası yok, nereye gitti bu para? Sorgulanması gereken bu ' ' diye konuştu.

Yıldırım, toptan süt alan firmaları arayarak neden süt almadıklarını sorduğunu, bu firmaların da haklı oldukları noktaların olabileceğini, ancak süt piyasasının bir aile olduğunu, burada fırsatçı davranış görüntüsünü vermekten kaçınılması gerektiğini dile getirdi. Yıldırım, alıcılardan 30 ton daha fazla süt alma sözü aldıklarını kaydetti.

ÖLÇEK EKONOMİSİ

Türkiye ' nin stratejik ürünlerinde dahi üstünlüğünün tartışılır noktaya geldiğini kaydeden Yıldırım, tarım ve gıda sektörünün dünya için gelecekte daha büyük stratejik öneme sahip olacağını, mutlaka tarımda ölçek ekonomisine geçecek bir yapılanmaya gidilmesi gerektiğini ifade etti.

Yıldırım, ölçek ekonomisine geçerken geleneksel tarım ve hayvancılıkla uğraşan nüfusun gözardı edilmemesi gerektiğini belirterek, alışveriş merkezlerinin artmasıyla bakkal çocuklarının bu merkezlerde işçi haline gelmesinin istenen bir değişim olmadığını kaydetti. Yıldırım, şunları söyledi:

' ' Tarımın yoğun yapıldığı bu bölgeden milletvekili adayı olmam bana İzmir çiftçisinin daha iyi tanıma fırsatı verdi, çok güzel intibalarım oldu. İzmir tarımını, hayvancılığını organize hale getirecek, onların sürekli arkasında, yanında olduğunu hissettikleri bir siyasi altyapıyı oluşturmamız lazım. Bunun için buradayız. Burada da en büyük paydaşımız sizlersiniz. Sesinizi etkin bir şekilde duyuracak siyasi köprüye ihtiyacınız var, o da benim.

Tarıma 6 milyar liranın üzerinde destek yapmışız, eskiye göre üç kat artmış, ama yapılan destek yerini bulmuyor. Memnuniyetsizlik devam ediyor. Bunu sorgulamamız lazım. İşte Ayşe Teyze, ' Gübreyi, mazotu indirin gari ' diyor. İşin özü bu. ' '

Yapılacak her tür çalışmanın mutlaka uygulayıcılarla beraber yapılması gerektiğini söyleyen Yıldırım, ' Biz köylünün iyiliği için her şeyi yapıyoruz, daha ne istiyorlar ' tarzındaki yaklaşımının artık geçtiğini ifade etti.

Tarlada internete girip ürün hakkında bilgi alma işinin fantezi değil, gerçek olduğunu vurgulayan Yıldırım, tarımın milli gelire katkısının arttığını söyledi. Ancak tarım sektöründe memnuniyetsiz bir algılama olduğunu anlatan Yıldırım, tarımda işletme anlayışına geçişle geleneksel tarımın mücadelesi olduğunu söyledi.

Yıldırım, ' ' Buradaki çatışma alanı değişim süreci bu algılamayı körükleyen en önemli mesele. Bir yandan yüksek verimi, katma değeri ve tarımsal ürünlerden elde edilecek kaynağı geliştirmeye çalışırken bir yandan da hala çok önemli bir nüfusumuzu oluşturan kırsal kesimdeki bireysel tarım faaliyetlerinin de bu değişimi kazasız belasız yaşaması için gerekli sosyal destekleri vermemiz lazım. Bu iki yapıyı birlikte yürütemezsek Türkiye ' nin geleceği olan o değişimi gerçekleştiremeyiz ' ' diye konuştu.

Bakan Yıldırım, konuşması sırasında pamuğa 42 kuruş prim verildiği haberini de katılımcılara ileterek, bunun memnun edici olup olmadığını sordu. Bazı dinleyenlerin 3 yıldır aynı rakam verildiğini söylemesi üzerine Bakan Yıldırım, bu yıl pamuk fiyatının yüksek olması nedeniyle beklenen kadar olmasa da primin üretim için cazip olduğunu ifade etti.

Bakan Yıldırım, İzmir ' i İstanbul ' un ardından ikinci büyük şehir olarak öngördüklerini, bazılarının Ankara ' nın ne olacağını sorduğunu belirterek, ' ' Başkentler bu sıralamaya girmez, onlar sıralama dışı, Ankara ' nın ayrı özellikleri var. İzmir ve İstanbul ' un birbirine yakın özellikleri var, ikisi güzel bir ikili oluşturur ' ' dedi.

Yıldırım ayrıca Başbakan Erdoğan ' ın İzmir ile ilgili projelerini 2 Haziran ' da Ankara ' da açıklayacağını, kendilerinin de bu projelerin detaylarını İzmir ' de açıklayacaklarını ifade etti.

İZTB BAŞKANI KESTELLİ

İZTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli de 2023 hedefleri kapsamında tarım için öngörülen 150 milyar dolar tarımsal gelir ve 40 milyar dolar ihracat hedefine ulaşabilmek için konu ve ürün bazında mikro hedefler ve bu hedeflere yönelik yol haritalarının net biçimde ortaya konması gerektiğini söyledi.

Kestelli, 2009 yılında tarım arazilerinin 30 havzaya bölündüğünü, hangi ürünün hangi havzada yetiştirileceğinin belirlendiğini bu düzenlemenin prim sistemiyle desteklenmediği sürece bu çalışmanın sadece durum tespiti olarak kalacağını ifade etti. Kestelli, kanunda öngörülen GSMH ' nin yüzde 1 ' i oranında desteğin tarıma verilmesi gerektiğini kaydetti.

Borsanın pamukta lisanslı depo kurmak üzere bir şirket kurduğunu, ürünlerin lisanslı depolara konmasını teşvik edecek politikaların geliştirilmesi gerektiğini söyleyen Kestelli, ürün borsalarının kuruluşunda da aktif rol almak istediklerini dile getirdi.

Toplantıda bir patates cipsi markasının televizyon reklamlarıyla ünlenen Ayşe Elmacı da kısa bir konuşma yaparak, Bakan Yıldırım ' dan mazot, gübre desteği istediklerini söyledi.
 
Ynt: Tarımda destek yerini bulmuyor

Aslında bu aksaklıkların tespiti şimdi farkedilmiş birşey değil. Onlar bunların zaten çok önceden de farkındadırlar. Şu anda sanki muhalefetmiş gibi bu aksaklıkları dile getirmelerinin sebebi, sadece seçimlerin yaklaşmış olmasıdır. Seçimlerden sonra eğer tekrar gelirlerse, bu konularda birdahaki seçimlere kadar kimse buşekilde yorumda bulanmayacaktır. Herzamanki gibi aynı tas aynı hamam devam edecektir... :(
 

Benzer Konular