Tarımda 'sınırsız' üretime geçiliyor


Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları, Türkiye ' de çok parçalı yapı arzeden tarımsal arazilerde, sınırları kaldırarak ölçek büyüklüğünü artırmayı ve arazi kazanmayı amaçlayan “Hudutsuz, Ürün Köy Projesi”ne ilişkin bilgi verdi.

Türkiye ' de Miras Kanunu ' yla tarım arazilerinin nesilden nesile bölünerek küçüldüğünü ve ölçek büyüklüğünü kaybetmenin yanı sıra atomize olarak (küçük parçalara bölünerek) tarım dışına itildiğini anlatan Mirmahmutoğulları, bu durumun sürdürülebilir olmadığını kaydetti. Tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesinin tarımın önündeki en büyük sorun olduğunu belirten Mirmahmutoğulları, tarım arazilerinin bölünmeye devam ettiğini, bu bölünmenin önüne geçerek tarımsal arazileri birleştirici projeler uygulanması gerektiğini söyledi.

1995 yılından bu yana 2 milyon hektar arazinin atomize olarak tarım dışına çıktığını bildiren Mirmahmutoğulları, tarım arazilerinin daha fazla küçülmesini önlemek ve Miras Kanunu ' nu değiştirmek için çeşitli çalışmalar yürüttüklerini belirtti.

Toplulaştırma çalışmalarına da değinen Mirmahmutoğulları, 1961-2002 yılları arasında 445 bin hektar alanda, 2002-2011 yılları arasında 2,4 milyon hektarlık alanda toplulaştırma çalışması yapıldığını belirtti. Toplulaştırma tamamlanıncaya kadar tarım arazilerinin bölünmeye devam edeceğini ve işletme başına ortalama 59 dekar olan tarım arazisinin daha da küçüleceğini belirten Mirmahmuoğulları, “toplulaştırma çalışması ülke genelinde tamamlansa, Miras Kanunu değişse bile tarımdaki bu sorunu çözemeyeceklerini, ortalama 59 dekarlık tarım işletmeleriyle Türkiye ' nin ne kendi gıda ihtiyacını karşılayabileceğini ne de ihracatçı bir ülke olabileceğini” söyledi.

“SINIRLAR, YOLLAR KALKTIĞINDA ARAZİ YÜZDE 10 BÜYÜYECEK”

Mirmahmutoğulları, Türkiye tarımındaki bu kısır döngüyü çözmek ve ölçek büyüklüğünü artırmak için çalıştıklarını, bu çerçevede “Hudutsuz, Ürün Köy Projesi”nin ortaya çıktığını kaydetti.

Türkiye ' de tarım arazilerinde tapu kadastro çalışmalarının tamamlandığını, herkesin arazisinin belli olduğunu bunun da “Hudutsuz, Ürün Köy Projesi”nin en büyük dayanağını oluşturduğunu ifade eden Mirmahmutoğulları, şöyle konuştu:

“Hudutsuz, Ürün Köy Projesi ' nin ana mantığı şu: Madem üreticilerimizin arazileri tapulu o halde sınırları kaldıralım. Sınırlar kaldırıldığında çok ciddi bir arazi kazanımı olacak. Hudutları, yolları kaldırınca araziler yüzde 10 oranında büyüyor. Herkes kazanıyor.

Uygulama şöyle olacak, mesela birleştirilen arazinin 100 dekar olduğunu düşünelim. Bir üreticinin 10 dekar arazisi varsa sınır ve yollardan bu miktara göre faydalanacak. Eğer arazisi 20 dekarsa faydalanma oranı da artacak. Yollar ve sınırların dahil edilmesiyle üreticilerin arazileri de büyüyecek ve elde edilen üretimden de artırılmış arazi üzerinden pay alınacak. Yani üretici tapudaki arazi oranında değil, yol ve sınırlar dahil edildiğinde artırılmış arazi üzerinden mahsulünü alacak.

Araziler, şirket veya kooperatif mantığı içerisinde işletilecek. Sözleşmeli tarım da yapılabilir. Neticede bu sistemin kaybedeni yok. Çiftçimiz bundan kazançlı çıkacak. Çünkü arazi miktarları artacak. Proje kapsamındaki arazilerde modern tarım yapılacak. Sisteme dahil arazilerin iklim ve topografik verileri ortaya konularak modern tarım gerçekleştirilecek.

Arazi yapısı ortaya konulduktan sonra uygun ürün deseni oluşturulacak. Arazi altyapısı belirlendikten sonra üreticiler ülke ve dünya pazarına uygun üretimde bulunacaklar. Böylece ürünlerin pazarlamasındaki sıkıntı da ortadan kaldırılacak.”

Projenin uygulandığı yerlerin ürünleri işleyen sanayici için cazibe merkezlerine dönüşeceğini ifade eden Mirmahmutoğulları, sanayicinin kaliteli hammaddeye kolay ulaşacağını, girdi maliyetlerinin düşeceğini, ürünler daha ucuza mal edileceğini, bu durumdan tüketicinin de olumlu etkileneceğini anlattı.

73 TRAKTÖR YERİNE 20 TRAKTÖR...

Projeyle tarımsal mekanizasyon anlamında da önemli oranda tasarruf sağlanacağını kaydeden Mirmahmutoğulları, Türkiye ' de 1 milyon 300 bin traktör bulunduğunu, bu rakamın sürekli arttığını söyledi. Gelişmiş ülkelerde 20-22 sıralı pulluk, Türkiye ' de ise 3-4 sıralı pulluk kullanıldığını anlatan Mirmahmutoğulları, ölçek büyüklüğü fazla olduğunda aynı yakıtla 3-4 kat daha fazla iş yapılabildiğine işaret etti.

Projeye ilişkin Denizli, Adıyaman ve Aydın ' da çeşitli çalışmalar yaptıklarını bildiren Mirmahmutoğulları, “Denizli ' de ortalama parsel büyüklüğü 1,1 dekar olan bir köyde 73 traktör kullanılıyor. Projeyle arazi hudutları ve yolların kaldırılması durumunda 73 yerine 20 traktör kullanılacak. 3-4 sıralı pulluk kullanılması halinde bile 20 traktör yeterli olacak, 6-7 sıralı pulluk kullanılması durumunda traktör sayısı daha da aşağıya çekilebilecek” dedi.

Projenin hangi aşamada olduğu sorusu üzerine Mirmahmutoğulları, projenin öncelikli olarak tarımla ilgili sivil toplum örgütü ve üreticiler tarafından benimsenmesi gerektiğini söyledi. Mirmahmutoğulları, “Sözleşmeli tarım ve kooperatifleşmenin önünün açılması gerekli. Örneğin, proje yürütücü şirketlere vergi muafiyeti getirilebilir. Bakanlık olarak bu tür birleşmelerin önünü açacak destekleme modelleri uygulayabiliriz. Bu model, soruna sistematik çözüm getiriyor” diye konuştu. (Vatan
 
Ynt: Tarımda 'sınırsız' üretime geçiliyor

Konu hakkında yorum yapabilecek tecrübeli çiftçi arkadaşlar oluşabilecek olumlu ve olumsuz öngörülerini paylaşırlarsa bu yararlı konu daha da güzel olacaktır.

Hayvancılık amacı ile kurulmuş ve yem bitkileri ekilmesi amacı ile oluşturulmuş bir gönüllü çiftçi birliği olduğu varsayımı ile arazilerin birleştirdiğini ve bu alanlara yonca yadabaşkaca yem bitkileri ekilmesi durumunda çıkacak ürünün paylaşımında çıkması muhtemel aksaklıkların ve çözümlerin nereler olabileceği?
 
Ynt: Tarımda 'sınırsız' üretime geçiliyor

Öncelikle paylaşım için teşekkürler..
Aşşağı yukarı trakkulüp camisaında en küçük arazili ve en az nüfusa sahip bi köy muhtarı ve çiftçisi benim heralde.. Bunu yıllardır hep hayal etmişimdir, fakat değişime köylümüzün beyininden başlamak lazım..Köy odasın da 3-5 kişi bir araya gelip muhabbet bile edemezken, camide bile birbirinin yanında saf tutmaktan kaçınan.. cemaat bile olamayan köylülerimle bu işin yapılabileceğini zannetmiyorum, hele birde buna ' ben bilirim ' , ' benim dediğim olacak ' diyen hemşerişlerimi katarsak.. cinnet geçirmek hatta katil olmak elde değil..
Halbu ki; ne kadar da güzel anlatılmış, 1,5 metreye varan sınırlardaki kayıp, biçerdöveri bırak balya makinasını yürütemediğin anlamsız arazi yolarının bize boşuna yaktırdığı mazotllar, tarlaya giderken kopan gergi zincirlerinin yolaçtığı zaman kaybı, nakit kaybı v.s.
Şahsen tek birleştiğimiz konu; biçerdöver tamini..herkes biliyor ki, biçer işinde ben olmazsam çarpılıp ürünlerini zayedecekler ve ardından bir yıl sövecekler.. Her sene diyorum; isteyen istediğine biçtirsin.. harman yaklaştıkca millet gözüme bakıyor..
Sünnet düğünü vasıtasıyla köyümüze gelen arkadaşlara araziyi ve tarlların bir kısmını gösterdim ve çalıştırdığım biçerdöverleri saydım..yorumu onlar yapsınlar, eğer bu konuyu okurlarsa..
Vel hasıl-ı kelam; bu iş hayaldi, hayal kalır .. gibime geliyor.. Hasbelkader mekanı değiştirirsem, bu yenilikleri belkide ömrümün son yıllarında görebilirim..
 
Ynt: Tarımda 'sınırsız' üretime geçiliyor

ben fikrimi ve öngörümü açıklayım.açıklayarak başlayım.arazi yolları,tarlalar arasındaki an(tunç)sınır.artık ne deniyorsa bunları kaldırmasını büyük tarlanın yakınındaki küçük tarlaların büyük tarlalara katılması aradaki kullnılmayan sınırın yolun da tarla büyüklüğüne göre % olarak pay edilerek şirketleşme çiftlik sistemine geçmeyi öngörüyor.yani bölünmeyi engelmek istiyorlar.miras veya başka yolla bölünmeyi engellemek.aslında bu yasanın alt yapı bitmiş durumda sadece model seçimi konusunda tercih konusu kaldı.
şuan bizler sizler nasıl tarla kiralıyorsak ortak ve icar yönetminin hukuki şekli.adamın 50 dönüm tarlası var bir traktörü var işte bunu ortadan kaldırmayı planlıyorlar.en küçük tarlanın 250-300 dönüm olmasını öngörüyorlar.kısacası büyük tarlanın yaanındaki kimin küçük tarlası varsa bu büyük tarlaya karışacak birleşecek ortak ekim veya tarlasının satacak.
 
Ynt: Tarımda 'sınırsız' üretime geçiliyor

gerçekten çok faydalı bir proje fakat önemli bir konu daha var benim dedem ve 2 kardeşi yani 3 ortak 400 dekar tarla almışlar dedem ve kardeşinin birisi öldü bu ölümlerden ortaya 20 tane varis çıktı biz bu tarlaların tapularını ayırmak istedik bu 21 kişiden herhangibi birisinin takibe girmiş vergi borcu olunca tapukadostro müdürlügü işlem yapmıyor zaten yapsada çok maliyetli oluyor eger bu konudada bir tasarı düzenlenirse emin birçok arazi daha tarıma kazandırılır bu tip arazilere yatırım yapılamıyor mesela elektirik alınamıyor veya tşfik kredilerinde fayadalınamıyor
 
Ynt: Tarımda 'sınırsız' üretime geçiliyor

bu proje yeterli degildir ve ayrica sorun olan konuya kesinlikle cozum degildir. sadece cozum uretiliyor adi altinda ortaya atilmis bir fikir ve proje..
bu konuda ki en buyuk sorun miras yoluya bolunen araziler neticesinde hem urun ve hemde uretim konusunda yasanan sorunlardir..
bunun caresi kesinlikle koyleri yada sinirlari ve ya yollari surerek bu isi cozemezsiniz..

bence oncelikle olarak ' yillar icerisinde mulk sahibinin olmesiyle bolunen tarlalarda ve mirascilari bir araya gelmiyorsa birincisi ciftcilikle mesgalesi olan fertte tarimin devam ettirilmesi.
ornegin baba olmus ogul evlatlar ve kiz evlatlar arasinda miras paylasimi yapilmamis ise babanin olumundan mutevelli bu ise davam eden ogul/kiza tarlalarinin buyuklugune ore pay edilmesi. mesala 200 donume kadar bir ferte verilmesi ; eger 200 donumdan buyuk ise aile icerisinde ciftcilikle ugrasan evlata 200 donume kadar olan kisim verilmesi diger arta kalan ise ailenin kendi icersinde anlasamama durumu hasil ise tamamen tek evlata butun tarlalarin gecmesi,,

zaten en buyuk sorun burdaki miras yoluyla bolunen tarlalarda bolunmeyi durdurmak yoksa yeni araziler acilarak ciftciligi buyutmek degil.

bolgelere gore yeni duzenleme yapilmasi gerekir.. oncelikle ic anadolu gibi ova bolgelerde 80 donum altinda tarla miras paylasimiz yapilmama, yaptirilmamasi ve kesinlikle tarla ortadan bolme gibi islemler son bulmasi gerekir..

avrupada buyuk pulluklarin kullanilmasi durumu ? yakittan zamandan tasarruf ettirilmesi konusu:
ben bu yaziyi hollandadan yaziyorum hollandada koy yoktur ciftlikler vardir bir ciftlikte asagi yukari 50-100 donum arasindadir 50 donumun altinda olanlarda coktur..
ama gelir bakimindan turk ciftcisinden hem buyuk traktorlere sahipler hemde cok fazla kazanca sahiptirler..

bunun nedenu devletin tarimi subvanse ettirmesi ve kontrollu ekis sistemi burda hic kimse kafasina gore bugday arpa yada seker pancari baska urun ekemez devlet kontrolu cok fazladir,, hangi tarlaya hangi donum ne ekilecegini uzman olanlar karar veriyor yada onceden plani yapiliyor. ornek bir tarlaya patates ekisi yapilmissa yanindaki mutlaka baskadir ya pancar ya cicek ekimi yaptirilir..
kisacasi saldim cayira mevlam kayira isi degildir.. toprak analizini falan demiyorum bile..
2 mazot subvanse edilmesi... kimin ne kadar arazisi oldugunu bilinmesi ve ciftci kayit sistemi sayesinde mazot nerdeyse yuzde 50 ucuz veriliyor ciftciye zaten ab bu konuda ciftcisini koruyor bunu en cok yapan ise fransa..
3 disardan ithale karsi tavir varlar once yurt ici sonra yurtdisi ucuzdur disaridan gelsin mantigi yok sadece tropikal meyvelere musamahalari var..
patates seker pancari ve tahilda ise ciftcisini koruyor..
4 tmo benzeri bir yapilari var ama urun alinirken verilen fiayt taban fiyat mesala bugday 10 lira dediyse o kesinlikle 10 lira uzerindedir bizde ise 10 lira deyip 6 ya aliyor devlet..
kisaca tarim politikasinda kesinlikle devlet korumasi ve devletcilik anlayisi hakim..
5 topraklar kesinlikle bolunmuyor 100 yil once bir tarla 50 donum ise bugunde 50 donum buna izin yok.. ister sirketlesin devam ettirin eger anlasilamiyorsa devlet el koyup icara cikariyor... ama bolmek yok..

traktor fiyatlari: bizim ulkede 80 beygir bir traktor nerden baksan 70000 tl yani 35000 iken burda o paraya daha buyuk beygirde traktor alip bunu vergiden dusme sansin var...
nasil bir esnaf bir araba aldiginda vergiden dusuyorsa ciftcide bunu yapiyor ek eglirdi subvanse idi.. ayni paraya kat be kat daha buyuk beygirde traktor sahip olunuyor..

aslinda duzenli kimin nesi var nesi yok diye herseyi bilen bir devlet olsaydik ve kayit disi alip basini gitmemis olsaydi ciftci mazot 1.5 tl idi.. burda bir litre dizel 1.40 cent tr parasi 2.8 yapiyor subvanseyide eklersen ciftciler burda 1 tlnin altinda mazot alabilir varin artik rekabetini siz dusunun...
 
Ynt: Tarımda 'sınırsız' üretime geçiliyor

köylü link=topic=44889.msg421135#msg421135 date=1309200393' Alıntı:
amaç köylü çiftçi sayını azlatmak.
aslında köylümüzünde yaptığı çiftçilik değil de, biraz meşguliyet gibi geldi bana.. yani bizi silecekler bu topraklardan gibi bir fikir en azından bende oluşmuyor.. maliyetlerin düşürülmesi konusunda çabalar da, ne kadar faideli olur orası karanlık.. en iyisi bir kuşağın daha bu işleri bırakmasını beklemek, yoksa biz azla ve asla bu işte profesyonelleşemeyiz. kayıt dışı 50 dekar gibi toprak işleyip oyalanan tgraktör sahibi köylülerimiz var, bunlar hem ötv açısından, hemde tarımsal mekanizasyon sanayisi açısından bir avantaj..
 
Ynt: Tarımda 'sınırsız' üretime geçiliyor

Köylü abi, yine güzel bir konu yakalamissin ama olacak is degil maglesef...Türk insaninin mali pek kiymetli degildir, ama baskasinin isine yarayacaksa paha bicilemez olur. Nail abi zaten cok güzel aciklamis. Bizim kendimizin 150 dönüm tarlamiz var. Belki 12 13 parcadan olusuyor. Bunuun yerine bana 3 parca versinler 20 dönüm eksilsin raziyim...Diger türlü iscilik artiyor, git gelden dolayi yakit artiyor, makinan traktörün bosuna eskiyor ve zaman kaybi oluyor...
 
Ynt: Tarımda 'sınırsız' üretime geçiliyor

teşekürler kardeş.aslında küçük tarlları birleştirme ve onlarca yüzlerce mirascı olan araziler için çok güzel.ama amacı ne bilinmiyor adana akap millet vekili tarım komisyonunuda vahit kirişci bey başka bir projeyle geldi.şimdi başka bir proje aslında önce toplulaştırma yapsalar.hazine arzilerini kullnanlara verseler buradan başlayarak işe koyulsalar netice alınır ma her kafadan bir ses.
 
Ynt: Tarımda 'sınırsız' üretime geçiliyor

Niyet güzel , küçük tarlaları birleştirelim büyük tarlalar oluşsun , verimlilik artsın. Ama kişisel fikrim bu anca teoride kalır. Fakat bunun altında bir tuzak var sanki küçük çiftçinin elindeki araziyi bitirip piyasaya büyük oyuncular koymak sonra büyük tarlaları bir şekilde o büyüklere vermek gibi bir düşünce olabilir. Bölgemde bir sürü çiftlik yapılmaya başlandı , bu çiftlikler köylerdeki aile işletmelerine büyük zarar verecek gibi görünüyor. Avrupa özentimiz son hızla gidiyor , onlardan tarım nüfusu bilmem kaçmış , bizde bilmem kaç , işte şu kadar düşmesi lazım , vs vs , buda sanki onun bir ayağı gibi duruyor , sizi bilmiyorum ama beni böyle işler tedirgin ediyor. :)
 
Ynt: Tarımda 'sınırsız' üretime geçiliyor

devletin bir çok bölgede büyük çiftlikleri vardı.şuan hepsi satıldı veya kiralandı.örnegin ankara bala tarım işletmeleri kırşehir tarım işletmeleri.gibi daha niceleri buralara hergün ithal hayvan geliyor lüks tırlarla ve taşıma sistemleri ile.kim kazanacak ............ ....... diyorum.
 
Ynt: Tarımda 'sınırsız' üretime geçiliyor

Ben su anda isteyim..
Detayli olarak yazma firsatim yok..
Sizlere su anda yasadigim norvecin bu sorun hakkindaki cozumunden bahsetmek isterim daha sonra. Belki bir fikir olur..
Cozumun ana mantigi su..Tarim arazilerinin miras yoluyla paylasilmasi yasaktir..Ya mirascilardan biri alir, ilk hak en buyuk cocugun, yada gene tarim ile ugrasan baska birilerine satilir..
 
Ynt: Tarımda 'sınırsız' üretime geçiliyor

masa başı projelerle bu iş olmaz sahada olay tutmaz ödemiştekı cogu arazı ortalama 5 ıla 15 dekar arası cogunda ınek damı var ayrı duzen var cıftcının masrafı var suyu var elektırıgı var yılların bırıkımı var topragı kum olan var donumu 15 bın tl daban olanı susuz olanı var 5 bın tl bellı bı noktadan sonra adam zaten satıyor otamatık olarak toplulaşıyor ımzık ımzık şeylere kafa yorcaklarına pazar bulun pazar duva*-*0
 
Ynt: Tarımda 'sınırsız' üretime geçiliyor

Norveçteki sistem güzelmiş , tarım arazileri rant aracı oldu çiftçi olmayan birçoğu yatırımcı arazi alıyor , araziler köylülerin elinden çıkıyor. Tarla fiyatları uçunca gerçek çiftçiler arazi alıp işletmesini büyütemiyorlar. Önceki yıllarda köyden göçüp gidenlerin arazilerini yine köyde kalanlar alıyordu , işletmelerini büyütüyorlardı. Fakat artık fiyatlar uçunca kimse yeni arazi alamıyor , işletmeler küçülüyor böylece. Bence esas sorun tarım arazilerinin rant aracı olmasının önüne geçilmesi lazım. Bu arazilerin yine sahipleri çiftçi olmalı. Birçok arazi satılmış etrafta sahipleri belli değil , adam büyükşehirde muhasebeci gitmiş yatırım diye arazi almıiş
 

Ynt: Tarımda 'sınırsız' üretime geçiliyor

Eğer fikir doğruysa; ki çok doğru .sanki bu bizim işimiz gibiymiş ce benimseyerek.Her ortamda doğruyu ve iyi yönleri tekrar tekrar anlatarak bu konunun önemi iyi bir şey olduğu anlatılmalı olumsuzlukları bilsek dahi .<olumsuz konuşmadan.Her kesim ikna edilmeli.Bu şekilde olumlu ve özverili çalışmalarla herkez görev bilmeli.Bu konuda çalışılmalı desteklenmeli.
 
Ynt: Tarımda 'sınırsız' üretime geçiliyor

Çok güzel bir konu.
Çok uzun yıllardır tarım arazileri zaten tapu temelinde bölünememektedir.Çünkü yasal olarak mümkün değildir. Ancak aynı tapudaki paydaşların sayısı miras yoluyla artmaktadır.
Tarla sınırlarının %3-5 arasında üretim alanı kaybı getirdiği de doğrudur. Ayrıca şekilsiz sınırlar yapılan iş ve masrafı artırmaktadır.Toplulaştırma iyi bir çözüm gibi görünmektedir. Bürokratın söyledikleri akla uygun olduğu için doğru görünmektedir.
Ortalama 10 dönüm arazisi olan 100 çiftçinin oturduğu bir köy düşünelim. Sınırlar düzensiz, 5 dönüm bir yerde 3 dönüm bir yerde. Bunların hepsini alıp harmanlıyorsunuz ve 1000 dönümlük tek tapulu bir arazide adamı %1 hissedar yapıyorsunuz.İşletmeyi kooperatife verip adama sen evinde otur masraflar çıktıktan sonra gel , kar varsa % 1 hissenin karını al diyorsun. 100 ortaklı koop yürümeyecek ve işletme mesela Abidik tarım adlı bir şirkete verilebilecek. Bu arada bir çok kişi % 1 le uğraşmayıp hissesini başkasına devredebilir. Traktör de evin önünde konu mankeni haline geldiği için satılabilir.Çünkü arazide artık 20 sıralı traktör çalışmalıdır.Sen kimsin ki 5 pulluk çeken 4 çeker traktörünle çiftçiyim diye ortaya çıkıyorsun. Şirket zarar edebilir ve mesela işletmeyi Agro Abidicio adlı yabancı bir ülkenin şirketine devredebilir. Bu arada pay sahipleri ömürlerini tamamlayıp vefat etmektedir. Zaten çocukları hakim, hemşire, polis, doktor olup yurdun her yerinde çalışmaktadır. Hisseleri küçüldüğü için onlarda ellerindekini çıkarmaktadırlar.Sonrasını yazmaya gerek yok.
Veya yine aynı köyde yine 1000 dönümlük toplulaştırma yaparsınız. Herkese 10 dönümlük kare şeklinde önünden tarla yolu geçen tarlasını verirsin. Adam zaten şu anda bu kadarcık tarlasında ancak hayvancılık, seracılık, bağcılık, sebze ve bostan tarımı ,tohumculuk yapabilir. Modern tarlasında yine yapsın. Ama tapusu bölünemesin(zaten şimdi de öyle) ve mirasçılarından varsa köyde kalana, diğerlerinin hakkını vermek şartıyla tek kişiye devredilebilsin.
Dünya nüfusu artmaktadır. Tarım arazilerinin verimi sınıra gelmiştir. Tarım arazisi alanı hergün nisbi olarak azalmaktadır.Bundan dolayı sonraki yıllarda tarım ürünleri fiatları hep artacaktır. Küçücük araziler bile çok değerli olacaktır.Elinizdekinin değerini iyi bilin. Sizden daha iyi bilenlerin olduğunu hiç unutmayın.Bir dönümünüze bile sahip çıkın çünkü hayatta kalmak için O BİLE YETER..
 

Benzer Konular