Tarımda Cumhuriyet tarihinin ithalat rekorunu kırdık!


YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE AKDENİZ - Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Genel Başkanı Dr. Turhan Tuncer, tarımsal desteğin azaltılmasıyla 2010 yılında cumhuriyet tarihinin ithalat rekoru kırıldığını söyledi. Tuncer, Kuzey Afrika ' dan başlayarak yayılan isyanların gıda fiyatlarındaki artışı tetiklediğini belirterek, bunun daha büyük endişe ve korkuların kaynağı olacak uyarısında bulundu.
13-03-2011, Pazar
Tarım desteğinde kısıtlamaya gidilen Haiti, Bangladeş, Fas, Mısır, Tunus, Senegal, Zimbabve gibi yoksul ülkelerde ekmek isyanlarının ortaya çıktığını söyleyen ZMO Genel Başkanı Dr. Turhan Tuncer, 2009 krizinin etkisiyle gıda fitaylarının gerilemesine gerilemesine karşın, 2010 yılında yeniden yükselmeye başladığını belirterek buğday fiyatındaki artışın da son 6 ayda yüzde 100 ' ü geçtiğini kaydetti.

İSYANLAR ENDİŞE KAYNAĞI

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü ' nün (FAO) hububat, yağlı tohum, süt ürünleri, et ve şeker fiyatlarının aylık değişimlerinin değerlendirildiği endeksin, Şubat ayında 236 puana yükseldiğini ve küresel gıda fiyatlarındaki artışın etkisiyle rekor seviyeye çıktığını söyleyen Tuncer, FAO ' nun aylık gıda fiyatları endeksinin 1990 ' da açıklanmaya başlamasından bu yana en fazla, gıda krizinin yaşandığı 2008 yılı Haziran ayında artış göstererek ve 224 puana çıktığını anımsatara, 'Tunus ve Mısır ' da iktidarları deviren; daha sonra da Cezayir ' den Yemen ' e kadar Kuzey Afrika ' da geniş bir coğrafyaya yayılan isyan ve protestoları tetikleyen küresel gıda fiyatlarındaki hızlı artışlar, giderek daha büyük endişe ve korkuların kaynağı olmaktadır' açıklamasında bulundu.

TARIM SEKTÖRÜ KÜRESEL ŞİRKETLERİN HAKİMİYETİNE GİRDİ

Diğer azgelişmiş ülkelerde olduğu gibi Türkiye ' de de serbestleştirme, özelleştirme ve kuralsızlaştırma modeline dayalı neoliberal tarım politikalarının sürdürüldüğünü vurgulayan Tuncer, bu politikalar sonucu mülksüzleşen kırsal köylü nüfusun kitleler halinde kentlerin varoşlarına göç ederken; sektörde girdi temininden üretime, işlemeye, pazarlamaya kadar uzanan tüm süreçte tekelci ulus-ötesi şirketler hakimiyetlerini artırdığını belirtti.

BÜTÇEDEN TARIMA YÜZDE 2, FAİZE YÜZDE 23 PAY

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre Türkiye nüfusunun 73.7 milyon olduğunu kaydeden Tuncer, ' 2010 yılında; toplam nüfus 1.2 milyon, kentsel nüfus 1.4 milyon kişi artarken; kırsal nüfus 25 bin kişi azalmıştır. Yani tarımda üretici nüfus artık kırlarda tutunamamaktadır. Siyasi iktidar tarımda üretimi teşvik etmek yerine açığı et, yağ, hububat, vb. ithalatı ile giderme kolaycılığına kaçmakta; yıllık büyümesi yüzde yarımın bile altına düşmüş olan tarımı, merkezi bütçeden faizin onda biri kadar bile desteklememektedir. Merkezi bütçeden tarıma destek olarak aktarılan kaynaklar faiz harcamaları ile kıyaslandığında, devede kulak kalmaktadır. Tarımın bütçeden aldığı pay yüzde 2 ' lerde iken faizinki yüzde 22-23 dolayındadır' açıklamasında bulundu.

MİLYONLARCA ÇİFTÇİ HAYAL KIRIKLIĞI İÇİNDE

İktidarın, 2011 için bütçeyi 312 milyar TL ' ye çıkarırken, tarımsal destekleri 6 milyar TL ' de tuttuğunu vurgulayan Tuncer, bu tutarın tarımda üretimi teşvik etmeyeceğinin açık olduğunu belirterek, 'en son 24 Şubat 2011 tarihli Resmi Gazete ' de yayımlanan prim desteklerine ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı milyonlarca çiftçide hayal kırıklığı yaratmıştır. Buna göre destek konusu 17 üründen 12 ' sinde (yağlık ayçiçeği, dane mısır, buğday, arpa, çavdar, yulaf, tritikale, çeltik, kuru fasulye, nohut, mercimek ve kütlü pamuk) 2010 ' da olduğu gibi bu yıl da prim destekleri artırılmamıştır. Prim destekleri yalnızca çay ve zeytinyağı ile üretimi yaygın olmayan soya, aspir ve kanolada artırılmıştır. Hububat, bakliyat ve 1 milyon ton üretim açığı olan pamuk destekleme primleri son üç yıldır artırılmamaktadır. Bu arada 2010 yılı itibariyle üretimin buğday, arpa, mısır, nohut, şeker pancarı gibi temel ürünlerde 2009 yılına göre daha düşük olduğunu hatırlatmamız gerekmektedir' diye konuştu.

TARIM ÜRÜNLERİNDE CUMHURİYET TARİHİNİN İTHALAT REKORU KIRILDI

'Üretimi artmayan bir ülkenin ithalatının artmasından daha doğal ne olabilir?' sorusunu yönelten Tuncer, 'nitekim ülkemizde 2010 yılı itibariyle tarım ürünleri ithalatında Cumhuriyet tarihinin rekoru kırılmıştır. Uluslararası standart sanayi sınıflamasına göre 2010 yılında ithalat 6.5 milyar dolara ulaşmıştır. İktidarın hep ihracat rekoru kırmakla övündüğü Uluslararası Standart Ticaret Sınıflamasına göre de ithalat 12.9, ihracat ise 12.7 milyar dolardır. Yani 200 milyon dolarlık açık vardır' dedi.

TÜRKİYE KURBANLIK İTHAL EDER HALE GELDİ

Türkiye ' nin artık tarım ürünleri dış ticaretinde net ithalatçı konumunda olduğunu da belirten Tuncer, yıllarca uygulanan neoliberal hayvancılık politikalarının sonucunu verdiğini; Türkiye ' nin 2010 yılında canlı hayvan ve et ithalatının yanı sıra kurbanlıklarını da ithal eder hale düşürüldüğünü ifade etti. 2010 yılında canlı hayvan ve et ithalatının Türkiye ' ye maliyeti 600 milyon doları bulduğunun altını çizen Tuncer, 'Türkiye kendi besicisinden esirgediği destekleri ithalat parası olarak yabancı ülkelere akıtmıştır. Hububat için ödenen bedel 1 milyar doları, bitkisel yağ ve yağlı tohumlar için ödenen bedel ise 2.5 milyar doları aşmıştır. Tütün için bile 400 milyon dolara yakın ithalat parası ödenmiştir. Türkiye tarım ve gıdada ulus-ötesi tekellerin pazarı olmaktan ve ithalat sarmalından kurtulmak için; neoliberal politikalar dayatan tasfiye programları yerine kendi insanının ihtiyaçlarına ve ülkenin özgül ekolojik koşullarına uygun bilim, emek ve üretim odaklı tarım politikalarına geçmek zorundadır' diye konuştu.
 
Ynt: Tarımda Cumhuriyet tarihinin ithalat rekorunu kırdık!

demokrasiyi özümseyememiş ve osmanlıdan bu yana tek lider sultasının altında yaşamaya alışmış aynı zamanda da külhanbeyliği ,kabadayılık ve hakareti delikanlılık olarak algılayan bu cahil toplumda her şey olur.biz ne yazıktır ki kişilerin yaptıklarına ve karakterlerine değil fiziksel görünüşlerine göre onlara değer veririz.boy pos endam önemlidir bizim halkımız için.kodumu oturtanı severiz.azarlanmaya bayılırız ( bknz: ananı da al git ) o yüzden çok fazla konuşmaya gerek yok herkes hakettiğini yaşar.bize müstehak.yakışır.
 

Benzer Konular