CHP'li Günaydın'dan inanılmaz iddia!( SİYASİ DEGİL HABER AMAÇLIDIR )


CHP Ankara Milletvekili Gökhan Günaydın, Ambarlı Gümrük Müdürlüğü’nde gümrük talimatlara aykırı bir yığın işlem yapıldığını ve halk sağlığına aykırı ithal ürünlerin yurda girdiğini belirterek, 'Binlerce ton zarar görmüş ve canlı böcek içeren ekmeklik buğday işleme süreçlerinden sonra tüketici sofrasına ulaşmıştır. Muhtemelen de Ramazan ayında bu maldan üretilen işlenmiş gıdalar soframızda olacaktır' dedi.

CHP Ankara Milletvekili Gökhan Günaydın, TBMM’de, 'Halk sağlığına aykırı gıda maddelerinin ithalatında gümrüklerde yapılan usulsüzlükler ve bunun Ramazan ayı öncesinde tüketici sofrasına olan etkileri' konulu bir basın toplantısı düzenledi.

'HALK SAĞLIĞI İLE OYNANIYOR, BİRTAKIM FİRMALARA HAKSIZ KAZANÇ SAĞLANIYOR'

Ambarlı Gümrük Müdürlüğü’nün Türkiye’de tarım ve gıda ithalatının çok yoğun olarak yapıldığı bir gümrük müdürlüğü olduğunu ifade eden Günaydın, 'Bize ulaşan belgelerden, Ambarlı Gümrük Müdürlüğü’nde gümrük talimatlara aykırı bir yığın işlem yapılmakta ve halk sağlığına aykırı ithal ürünler yurt içi edilmekte ve böylece halk sağlığı ile oynanmakta ve birtakım firmalara haksız kazanç sağlanmakta. Bununla ilgili iki örnek olayı var. Hep aynı firmadan söz edeceğiz' dedi.

'İKİ KEZ UYGUNSUZLUK GÖRÜŞÜ VERİLEN FİRMANIN ÜRÜNLERİ YURDA GİRDİ'

Bir firmanın Çin’den 110 ton buğday gluteni ithalatı kapsamında Ambarlı Gümrük Müdürlüğü’ne getirdiği malının, gerekli kontrollerinin yapılması için İstanbul İl Tarım Müdürlüğü’ne Kasım 2009’da başvurduğunu belirten Günaydın, şöyle dedi:

'İstanbul Tarım İl Müdürlüğü, 1 Nisan 2010 tarihinde Ambarlı Gümrük Müdürlüğü ve ilgili firmaya gönderdiği 1 Nisan 2010 tarihli yazıda, daha evvel 2 kez uygunsuzluk görüşü bildirdiği parti için bu kez ‘Bakanlığımız Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğünün talimatları gereğince işlem yeniden değerlendirilmiş olup, yapılan muayene ve analizler sonucunda yurda girişi uygun görülmüştür’ denilmiştir' dedi.
 
Ynt: CHP'li Günaydın'dan inanılmaz iddia!( SİYASİ DEGİL HABER AMAÇLIDIR )

Simdi gelince böcek vardi, bekledi böcekler öldü yenilebiliri duruma geldi anlasilan.)))Domuz yemiyoruz ama domuz kani katilmis cay iciyoruz...Böcekli bugday yiyoruz, at esek eti yiyoruz. Eee milletde halki nerde bisey pahalaniyo hemen ucuzuna yada sahsetine sariliyo girisimci abiler, olan yine halka oluyo..
 
Ynt: CHP'li Günaydın'dan inanılmaz iddia!( SİYASİ DEGİL HABER AMAÇLIDIR )

köylü link=topic=45561.msg429151#msg429151 date=1311869563' Alıntı:
HASTALIK NİYE ÇOGALDI BU ÜLKEDE ÖZELLİKLE KANSER.
Resmen kimsayal yiyoruz. Yediginiz bir ürünün üstündeki icindekiler icerigini bir okuyun bakalim. Neler var neler. Özelliklede az bir aromayi bile beyne cokmus gibi ileten hormonlar, renklendiriciler, daha uzun kalmasini saglayan kimyasallar, asitler vs vs...
 
Ynt: CHP'li Günaydın'dan inanılmaz iddia!( SİYASİ DEGİL HABER AMAÇLIDIR )

KONU AÇILMIŞKEN SİZE BİR KONU ANLATAYIM.BUNLAR GERÇEK BİR DENEY VE GÖZLEM KENDİM YAPTIM. BEN NOHUT YETİŞTİRİYORUM.bu konuya çok emek ve yıllarımı verdim.eskiden ekerdik dekrdan 1000 m2 den 30-70 kğ arasında alırdık.bu konuyu araştırmaya başladım. organik tarım dı organıik gübreydi yaprak gübreydi toprak düzenleyiciler falan derken çok para harcadım.internettede araştırırken bir hocayla tanıştım hoca bana nohut antraknoz mantaar ilacı ve yabancı otla mücadeledeki yöntemleri anlattı.bu zaman kadar nohutlar organik ti.en azından benim ilçemde köyümde komşu köylerde.nasıl bilime buşatıksa tohumlarda degişmeye başladı.nohutta ilaçlama başladı nohutlarda verim arttı.ilk kullanımda verim %40-100 arasın arttı.üçüncü yıldan sonra verim düşmeye başladı.kısırlık başladı.nohutlarda.bu ilaçları kullanmassan verim ilk döneme döndü.30-70 kğ çünkü bu ilaçlar tohumların genetiğine işliyor.verim almak için kullnacaksın.o günkü şartlarda yenilikti.ama ik üç yıldır millete anlatmaya çalışıyorum.ben yöntemi buldum.az ilaçla az masrafla bu işi çok iyi ve verimli yapıyorum diyorum azınlıga anlatıyorum hep.hastalıga dayanıklı tohumlar çözmeye çelışıyorum.İLC bir nohut var bunun iri versiyonunu ben çogaltım.3 yıldır ugraştım.tüm nohutların anasıdır bu ilc nohutları.onlarcaa çeşit bu nohutlardan mayalanıyor aşılanıyor üretiliyor.en azından şimdilik organige en yakın.
konu daagıldı reklem oldu gibi ama demek istedigim.organik veya dogal bir şey üretmiyoruz temiyoruz ithal etmiyoruz.üretnde landa satanda halinden memnun.şikayetse dilde....
 
Ynt: CHP'li Günaydın'dan inanılmaz iddia!( SİYASİ DEGİL HABER AMAÇLIDIR )

Bu tür olaylar Türkiye için sıradan olaylar. Türkiyede para ,herzaman için sağlıktan ön planda tutulmakta. Konu ile alakalı olarak birşey de ben söyleyeyim. Hani şu çernobildedi nükleer patlamayı ve radyasyon olayını bilmeyeniniz yoktur. O tarihlerde karadeniz bölgesindeki çaylarda radyasyon tespit edilmesinden dolayı üretilen çayların bir bölümünün imhasına gerek görülmüştü. Tabiki yine aynı dönemlerde bizim bölgemize yakın bir ayçiçek yağı fabrikasında birkaç aylığına, o yağ fabrikasına yakın olan köylerden işçiler çalıştırılarak, yağ fabrikasında çay paketleme işleri yaptırılmıştı. O çayların imha edilmesi gereken radyosyonlu çaylar olabileceğini yazmama gerek yok herhalde. Bizim buralar nereeee ,çay üretilen bölgeler nere.
 
Ynt: CHP'li Günaydın'dan inanılmaz iddia!( SİYASİ DEGİL HABER AMAÇLIDIR )

konu ya bir ilavede ben yapayım arkadaşlar.sadece tarım ilaçları değil artık gdo lu ürünler her yanı sarmış durumda .gdo lu ürünlerin en başında gelen ürün ise mısır ve soya .sırasıyla diğer ürünler bunları izliyor.bu ürünlerin ilk üreticisi ve atası ise abd nin en büyük tohumculuk ( genetiği değiştirilmiş organizmalı tohumluk ) üreticisi mosanto.mosanto günümüzde amerikan yasalarının kendine tanıdığı haklar ile bir çok üreticiye dava açmış durumda .örneğin siz kendi tohumunuzu eken bir çiftçisiniz ve her sene selektörle tohumluğunuzu kendiniz geçirerek ekiyorsunuz.bu şirkete çalışan anlaşmalı çiftçilerde kendi arazilerinde bu şirketin üretmiş olduğu gdo lu tohumları kullanıyorlar.mosanto şunu iddaa ediyor ki sizin ekmiş olduğunuz ürünlerin tozlaşma yolu ile kendi çeşitlerinin verimliliği düşüyormuş.sonuç olarak amaç zorla bütün çiftçilerin tohumluğu kendilerinden tedarik etmesini sağlamak.bu şirketin fda ( amerikan federal ilaç ve gıda dairesi ) yöneticilerine rüşvet verdiği hatta fda nın yönetim kademesindeki bazı görevlilerinin aynı zamanda bu şirkette görev yaptıkları anlaşıldı.şimdi mosanto bu çiftçilere karşı açtığı milyon dolarlık tazminat davaları ile üreticileri köşeye sıkıştırmış durumda.avukat ve mahkeme masraflarını karşılayamayan ve binlerce dolarlık tazminata mahkum edilen çiftçiler kredi ve borç batağının içine çekiliyor ,anlaşmak istemeyenlerin arazileri elinden alınıyor.anlaşanlar ise zorla bu şirketin ürettiği tohumları kullanmak zorunda bırakılıyor.mosanto işi öyle bir abartmış durumda ki tohum selektörü çalıştıran ,yani çiftçilere kendi ürettikleri tohumları selekte etmek için yardım eden selektör sahiplerine bile dava açmış durumda.gerekçe aynı kendi ürettikleri ürünlerin verim ve kalite kaybına sebebiyet verdikleri.şaka gibi dimi.şimdi sıkı durun bu şirket dünyanın 100 küsur ülkesinde faaliyet gösteriyor ki bunların yarısı resmi ( en büyük üretim alanları brezilya ,arjantin )yarısı ise gayri resmi.bir çok ülke bu şirketin çalışmalarına göz yumuyor.bunların içerisinde türkiyede var.kısacası artık bu gdo lu tarım devinin önünde ( ve amerikan hükümetinin ki abd mosantoyu açıkça destekliyor) kimse duramıyor bu şirketin iş yaptığı ülkelerde kendi tohumluklarını kullandırmak adına o ülkenin orjinal tohumlarını dahi toplatarak imha ettiği iddaa ediliyor.bizim için de tehlike büyük gdo lu ürünler arttıkça ne yazık ki kendi yerli tohumlarımızı kaybediyoruz.bunun için türk,yede acil bir gen bankası kurulması gerekiyor ve çalışmalar yapılıyor.fakat konu acil ve biz birçok tohum çeşidimizi şimdiden kaybetmiş durumdayız.