Her 5 Ekmekten 2'sinde Onun Emeği Var

22082011154121.jpg


DOÇ. DR. ALTAY: -''1990'LI YILLARDA YAPTIRDIĞIMIZ BİR ARAŞTIRMADA TÜRKİYE GENELİNDE EKİLEN EKMEKLİK BUĞDAYIN YÜZDE 43'ÜNÜN TOHUMUNUN ESKİŞEHİR ANADOLU TARIMSAL ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜNDE ISLAH EDİLDİĞİNİ ORTAYA ÇIKARDIK. DOLAYISIYLA TÜRKİYE'DEKİ 5 EKMEKTEN 2 TANESİ BENİM TESCİL ETTİRDİĞİM TOHUMLARDAN YAPILIYOR'' -''ALTAY-2000 ÇEŞİDİ BENİM SOYADIMI TAŞIYOR. GÖREVDEN AYRILACAĞIM ZAMAN BU ÇEŞİDE BENİM ADIM VERİLDİ''

ESKİŞEHİR (A.A) - Bilecik Üniversitesi Bozüyük Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Fahri Altay, ''1990'lı yıllarda yaptırdığımız bir araştırmada Türkiye genelinde ekilen ekmeklik buğdayın yüzde 43'ünün tohumunun, Eskişehir Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsünde ıslah edildiğini ortaya çıkardık. Dolayısıyla Türkiye'deki 5 ekmekten 2 tanesi benim tescil ettirdiğim tohumlardan yapılıyor'' dedi.

Doç. Dr. Fahri Altay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1964 yılında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Ziraat Fakültesinde öğrenciyken buğday ıslahına başladığını belirterek, 1967 yılında Eskişehir Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsüne araştırmacı olarak tayin edildiğini bildirdi.
Buğdayın Türkiye için son derece önemli olduğunu, ülkede her insanın yılda 200-206 kilogram buğday tükettiğini ifade eden Doç. Dr. Altay, Türkiye'de buğday üretiminin artırılması gerektiğini kaydetti.
Doç. Dr. Altay, özellikle 1950 yılından itibaren buğday üretiminin artırılması konusunda ciddi atılımlar yapıldığını anlatarak, ''Türkiye'de yaklaşık 9 milyon hektar alanda buğday ekimi yapılıyor. Bu arazilerden yaklaşık 21 milyon ton ürün alınıyor. Araştırmalara göre Türkiye'nin nüfusu 2050 yılında 21 milyon artacak. Dolayısıyla buğday kapasitemizi artıracak çalışmalar yapılmalıdır'' dedi.
Eskişehir Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsünden 2001 yılında müdür olarak emekli olduğunu ifade eden Doç. Dr. Altay, şöyle konuştu:
''Türkiye'de makineli tarıma geçilmeden önce yani 1950 öncesinde 6-7 buğday çeşidi vardı. Bu çeşitlerin verimleri de son derece sınırlıydı. Makineli tarımın ilerlemesi yeni çeşitlerin geliştirilmesine zemin hazırladı.
1972 yılında buğday ıslahı konusunda Meksika'da özel eğitim gördüm. O dönem başka arkadaşlar da yurt dışında eğitim almıştı. Yaklaşık 1 yıl sonra eğitimler tamamlandığında benim gibi pek çok arkadaş olaya bilimsel açıdan bakmaya başladı. Daha sonra buğday ıslahında melezleme çalışmalarını hızlandırdık. 2001 yılında emekli oluncaya kadar da buğday tarlalarının içinden çıkmadım.''

-''TÜRKİYE'DEKİ 22 TOHUMUN TESCİLİNİ SAĞLADIM''

Türkiye'de 2010 yılı itibariyle 160 tescilli buğday çeşidinin olduğunu belirten Doç. Dr. Altay, bu buğday çeşitlerinden sadece 30-40 tanesinin tohumun ekiminin gerçekleştiğini kaydetti.
''Ekimi gerçekleşen tohumların 22'sinde benim parmağım var'' diyen Doç. Dr. Altay, şunları bildirdi:
''Bu tohumların oluşması ve tescil edilmesi için çok çalıştım. 1990'lı yıllarda yaptırdığımız bir araştırmada Türkiye genelinde ekilen ekmeklik buğdayın yüzde 43'ünün tohumunun bu enstitüde ıslah edildiğini ortaya çıkardık.
Dolayısıyla Türkiye'deki 5 ekmekten 2 tanesi benim tescil ettirdiğim tohumlardan yapılıyor. Altay-2000 çeşidi benim soyadımı taşıyor. Görevden ayrılacağım zaman bu çeşide benim adım verildi. Bu olay bizde bir gelenektir. Geçmişte tohum konusunda çalışanların isimleri kendinden sonraki dönemlerde bulunan başarılı çeşitlere verilir
 

Benzer Konular