[size=10pt]Kurban bayramı yaklaşıyor.Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ve bürokratları her fırsatta yeterli sayıda kurbanlık olduğunu ve bu yıl sorun yaşanmayacağını söylüyor.
Bakan Mehdi Eker, İstanbul’ da düzenlenen 19. Uluslararası Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı’nın açılışında, bir adım daha ileriye giderek, Türkiye’nin ihtiyacından fazla hayvanı olduğunu söyledi.
Türkiye’nin ihtiyacından fazla hayvan varsa neden milyonlarca dolar döviz ödenerek karkas et, kasaplık canlı hayvan ve kurbanlık hayvan ithalatı yapılıyor?
Kurbanlık hayvan ve hayvan varlığı konusunda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, bakanlığın internet sitesinde de yer alan habere göre şunları söylüyor: “Eskiden Kurban Bayramı gelmeden önce ‘kolera’ lafı çıkardı, şimdi de kurbanlıkla ilgili problem söylendi. Hiçbir problem yok. Türkiye’de herkese yetecek kadar kurban var, kurbanlık var, hiçbir şekilde hiçbir sorun yok. Trakya’nın durumu özel. Biz Trakya’yı şap hastalığından ari hale getirdik. Türkiye’nin tarihinde ilk defa olan bir şey. Şap hastalığı artık Trakya’da yok. Bizim Doğu sınırlarımızı kontrol etme imkanımız olmadığı için Anadolu’dan Trakya’ya biz geçiş yapmıyoruz, daha doğrusu bunu özel şartlara bağlıyoruz. Ama Trakya’daki vatandaşlarımız, İstanbul’un Avrupa yakası bundan mağdur olmasın, fiyat dezavantajı ile karşı karşıya kalmasın diye Trakya’ya lazım olduğunda ölçülüyor, biçiliyor, sayıya bakılıyor, bir problem olmaması için oraya bir miktar ithalat yapılabiliyor, ama o ihtiyaç ortaya çıktığında yapılıyor. Onun dışında Türkiye’nin başka yerleriyle ilgili, Anadolu ile ilgili ve bütün vilayetlerle ilgili hiçbir şekilde sorun yok. Yeteri kadar kurbanlık sayısına sahibiz.”
Türkiye’nin 11,5 milyon sığır varlığının yüzde 30’nun kasaplık olduğunu, koyun varlığının da 30 milyon civarında bulunduğunu, bunun da yaklaşık yarısının kasaplık olduğunu söyledikten sonra, Türkiye’nin ihtiyacı kadar, hatta ihtiyacından daha fazla hayvan sayısına sahip bulunduğunu sözlerine ekliyor.
Besiciler, Eker’in söylediklerini doğruluyor. Türkiye’de yeterli hayvan olduğunu onlar da söylüyor. Kurbanlık ihtiyacının tamamını karşılayabileceklerini, Et ve Balık Kurumu’nun kurbanlık hayvan ithal etmesine anlam veremediklerini söylüyorlar.
Bakanlığa göre, kurbanlık hayvan ithalatının tek gerekçesi var. Trakya Bölgesi şap hasatlığından ari olması nedeniyle bu bölgeye şap hastalığının bulaşmaması için Avustralya’dan, Uruguay’dan ve diğer ülkelerden hayvan ithal ediliyor. Bu ülkelerden hayvan ithal edilirken devletin veteriner hekimleri o ülkeye giderek hayvanları tek tek seçiyor. Belli testlerden geçiriyor ve sağlıklı olduğuna karar verdikten sonra ithalata izin veriliyor.
Bakan Eker’ in açıklamasına göre Türkiye’de 11.5 milyon sığır varlığının yüzde 30’u kasaplık. Yani 3 milyondan fazla kasaplık hayvan var. Yurt dışına gönderilen veteriner hekimler aynı titizlikle yurt içindeki 3 milyon hayvandan 16 binini sağlık kontrolünden geçirerek Trakya’ya geçişini sağlayamaz mı?
Koskoca tarım teşkilatı Anadolu’dan 16 bin hayvanı seçerek Trakya’ya sevk edemiyorsa o teşkilatı kapatın gitsin.
Et ve Balık Kurumu ithal edeceği kurbanlık hayvanların kilosuna 5 dolar 7 sent ödeyecek. Dolardaki artışa bağlı olarak fatura her geçen gün büyüyor. Aynı Et ve Balık Kurumu yerli besiciden Lüleburgaz’a teslim etmeleri şartıyla kilosu 9 liradan kurbanlık alacağını açıkladı. Fiyat bakımından da yerli hayvan daha avantajlı.O zaman içerde yeterli hayvan varsa ve fiyatı da daha uygunsa, bu ithalat sevdası nereden geliyor?
Et ve Balık Kurumu, karkas ağırlığı 450 kilonun üzerinde olan hayvanları kurbanlık olarak almıyor. Besiciler, 500 kiloluk hayvanları satmak için ineklere rejim uygulayarak zayıflatacaklarını şaka yoluyla birbirlerine anlatıyor.
Biz de Et ve Balık Kurumu Genel Müdürü Bekir Ulubaş’a sorduk. Sadece yerli değil, ithal kurbanlıklarda da 450 kilo sınırına dikkat ettiklerini söyledi. Bu talebin yurttaşlardan geldiğini belirtti. Büyükbaş kurbanlıkların genellikle 4 kişinin bir araya gelerek alındığını hatırlatan Bekir Ulubaş, 450 kilonun üzerinde olunca fiyat olarak daha pahalıya geldiği için tercih edilmediğini söyledi. Geçen yıl 6 bin baş kurbanlığın 450 kilonun üzerinde olduğu için satılamadığını bu nedenle bu yıl böyle bir uygulamaya geçtiklerini anlattı.
Kurbanlıklar ile ilgili en çok konuşulan konulardan birisi de fiyat. Et ve Balık Kurumu’nun alım fiyatı belli. Satış fiyatı ise bayrama 15 gün kala açıklayacak. Görünen o ki bayram öncesi fiyatın çok yükselmesi beklenmiyor. Yakın zamanda et fiyatına 1 ile 4 lira arasında zam yapıldı. Bayramda tekrar bir artış beklenmiyor.
Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın verilerine göre, Kurban Bayramı’nda yaklaşık 2 milyon küçükbaş ve 500 bin büyükbaş hayvan kesiliyor. Bayram süresince et tüketimi arttığı için bayramı takip eden ay et talebi düşüyor.
Bayram öncesi bu gelişmeler yaşanırken ilk kez vadeli kontratla kurbanlık satışı da başladı. Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası ile İstanbul Ticaret Borsası işbirliği yaptı ve vadeli kontratla kurbanlık sığırların vadeli kontratla satışı yapılacak.
Özetle, Kurban Bayramı öncesinde piyasa yine hareketlenecek. Türkiye ihtiyacından fazla hayvana sahip olmasına rağmen ithalata devam edecek. Bunu anlamak mümkün değil. Bu ithalat kime yarar sağlıyor?
[/size]
Bakan Mehdi Eker, İstanbul’ da düzenlenen 19. Uluslararası Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı’nın açılışında, bir adım daha ileriye giderek, Türkiye’nin ihtiyacından fazla hayvanı olduğunu söyledi.
Türkiye’nin ihtiyacından fazla hayvan varsa neden milyonlarca dolar döviz ödenerek karkas et, kasaplık canlı hayvan ve kurbanlık hayvan ithalatı yapılıyor?
Kurbanlık hayvan ve hayvan varlığı konusunda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, bakanlığın internet sitesinde de yer alan habere göre şunları söylüyor: “Eskiden Kurban Bayramı gelmeden önce ‘kolera’ lafı çıkardı, şimdi de kurbanlıkla ilgili problem söylendi. Hiçbir problem yok. Türkiye’de herkese yetecek kadar kurban var, kurbanlık var, hiçbir şekilde hiçbir sorun yok. Trakya’nın durumu özel. Biz Trakya’yı şap hastalığından ari hale getirdik. Türkiye’nin tarihinde ilk defa olan bir şey. Şap hastalığı artık Trakya’da yok. Bizim Doğu sınırlarımızı kontrol etme imkanımız olmadığı için Anadolu’dan Trakya’ya biz geçiş yapmıyoruz, daha doğrusu bunu özel şartlara bağlıyoruz. Ama Trakya’daki vatandaşlarımız, İstanbul’un Avrupa yakası bundan mağdur olmasın, fiyat dezavantajı ile karşı karşıya kalmasın diye Trakya’ya lazım olduğunda ölçülüyor, biçiliyor, sayıya bakılıyor, bir problem olmaması için oraya bir miktar ithalat yapılabiliyor, ama o ihtiyaç ortaya çıktığında yapılıyor. Onun dışında Türkiye’nin başka yerleriyle ilgili, Anadolu ile ilgili ve bütün vilayetlerle ilgili hiçbir şekilde sorun yok. Yeteri kadar kurbanlık sayısına sahibiz.”
Türkiye’nin 11,5 milyon sığır varlığının yüzde 30’nun kasaplık olduğunu, koyun varlığının da 30 milyon civarında bulunduğunu, bunun da yaklaşık yarısının kasaplık olduğunu söyledikten sonra, Türkiye’nin ihtiyacı kadar, hatta ihtiyacından daha fazla hayvan sayısına sahip bulunduğunu sözlerine ekliyor.
Besiciler, Eker’in söylediklerini doğruluyor. Türkiye’de yeterli hayvan olduğunu onlar da söylüyor. Kurbanlık ihtiyacının tamamını karşılayabileceklerini, Et ve Balık Kurumu’nun kurbanlık hayvan ithal etmesine anlam veremediklerini söylüyorlar.
Bakanlığa göre, kurbanlık hayvan ithalatının tek gerekçesi var. Trakya Bölgesi şap hasatlığından ari olması nedeniyle bu bölgeye şap hastalığının bulaşmaması için Avustralya’dan, Uruguay’dan ve diğer ülkelerden hayvan ithal ediliyor. Bu ülkelerden hayvan ithal edilirken devletin veteriner hekimleri o ülkeye giderek hayvanları tek tek seçiyor. Belli testlerden geçiriyor ve sağlıklı olduğuna karar verdikten sonra ithalata izin veriliyor.
Bakan Eker’ in açıklamasına göre Türkiye’de 11.5 milyon sığır varlığının yüzde 30’u kasaplık. Yani 3 milyondan fazla kasaplık hayvan var. Yurt dışına gönderilen veteriner hekimler aynı titizlikle yurt içindeki 3 milyon hayvandan 16 binini sağlık kontrolünden geçirerek Trakya’ya geçişini sağlayamaz mı?
Koskoca tarım teşkilatı Anadolu’dan 16 bin hayvanı seçerek Trakya’ya sevk edemiyorsa o teşkilatı kapatın gitsin.
Et ve Balık Kurumu ithal edeceği kurbanlık hayvanların kilosuna 5 dolar 7 sent ödeyecek. Dolardaki artışa bağlı olarak fatura her geçen gün büyüyor. Aynı Et ve Balık Kurumu yerli besiciden Lüleburgaz’a teslim etmeleri şartıyla kilosu 9 liradan kurbanlık alacağını açıkladı. Fiyat bakımından da yerli hayvan daha avantajlı.O zaman içerde yeterli hayvan varsa ve fiyatı da daha uygunsa, bu ithalat sevdası nereden geliyor?
Et ve Balık Kurumu, karkas ağırlığı 450 kilonun üzerinde olan hayvanları kurbanlık olarak almıyor. Besiciler, 500 kiloluk hayvanları satmak için ineklere rejim uygulayarak zayıflatacaklarını şaka yoluyla birbirlerine anlatıyor.
Biz de Et ve Balık Kurumu Genel Müdürü Bekir Ulubaş’a sorduk. Sadece yerli değil, ithal kurbanlıklarda da 450 kilo sınırına dikkat ettiklerini söyledi. Bu talebin yurttaşlardan geldiğini belirtti. Büyükbaş kurbanlıkların genellikle 4 kişinin bir araya gelerek alındığını hatırlatan Bekir Ulubaş, 450 kilonun üzerinde olunca fiyat olarak daha pahalıya geldiği için tercih edilmediğini söyledi. Geçen yıl 6 bin baş kurbanlığın 450 kilonun üzerinde olduğu için satılamadığını bu nedenle bu yıl böyle bir uygulamaya geçtiklerini anlattı.
Kurbanlıklar ile ilgili en çok konuşulan konulardan birisi de fiyat. Et ve Balık Kurumu’nun alım fiyatı belli. Satış fiyatı ise bayrama 15 gün kala açıklayacak. Görünen o ki bayram öncesi fiyatın çok yükselmesi beklenmiyor. Yakın zamanda et fiyatına 1 ile 4 lira arasında zam yapıldı. Bayramda tekrar bir artış beklenmiyor.
Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın verilerine göre, Kurban Bayramı’nda yaklaşık 2 milyon küçükbaş ve 500 bin büyükbaş hayvan kesiliyor. Bayram süresince et tüketimi arttığı için bayramı takip eden ay et talebi düşüyor.
Bayram öncesi bu gelişmeler yaşanırken ilk kez vadeli kontratla kurbanlık satışı da başladı. Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası ile İstanbul Ticaret Borsası işbirliği yaptı ve vadeli kontratla kurbanlık sığırların vadeli kontratla satışı yapılacak.
Özetle, Kurban Bayramı öncesinde piyasa yine hareketlenecek. Türkiye ihtiyacından fazla hayvana sahip olmasına rağmen ithalata devam edecek. Bunu anlamak mümkün değil. Bu ithalat kime yarar sağlıyor?
[/size]
