Mardin ve çevresinde 785 bin dönüm alanda ikinci ürün olarak ekilen mısır ve pamuktan dolayı çiftçilerin zarar ettiği belirtildi.
Mardin merkez Çukuryurt köyü muhtarı Abdullah Düzce, artan maliyetler karşısında aldıkları ürünlerin giderleri karşılayamadığını söyledi. Çiftçilikle uğraştıklarını, babadan kalma tarlaları ekerek geçimlerini sağladıklarının ifade eden muhtar Düzce, son yıllarda maliyet artışları karşısında çaresiz kaldıklarını belirtti.
Devletin çeşitli adlar altında verdiği teşvikleri alabilmek için çiftçilerin bürokratik eziyetlerle karşılaştığını belirten Düzce, 'Mazot pahalıdır. Mazotun fiyatı 1998 yılında bir lira iken mısırın kilogramını 2 liradan satıyorduk. Bugün mazotun litresi 4 liraya dayandı, mısırı 50 kuruşa satıyoruz. İşçilik masrafları arttı çiftçiler zarardadır, mağdurdur.
Bu maliyet artışı yetmiyormuş gibi nem ölçümü bizi mağdur ediyor. Çöpçü, arabacı, köyün çobanı eline bir makine almış gelip ölçüm yapıyor. Tüccarın çıkarına göre taraflı ölçümler yapılıyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü veya ziraat odası nem ölçümünü yapsın. Bir dönüm mısırın maliyeti, gübresi, işçiliği ve sulama giderleriyle
600-700 lirayı buluyor. Bir dönümden aldığımız ürünü 500 ile 600 liraya satabiliyoruz. Devlet bize dönüm başı 2 lira 50 kuruş mazot parası, 2 lira 50 kuruş da gübre parası veriyor. Verilen bu destek teşviklerini almak için defalarca Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ' ne ziraat odasına gitmek zorunda kalıyoruz. Bürokratik işlemler, evraklar çok. Her gittiğimiz yerde de bizden evrak ya da kayıt ücreti alınıyor' dedi.
'BU YIL PAMUKLAR TARLADA KALDI'
Çukuryurt köyünde 200 dönüm mısır ektiğini, harcadığı paranın karşılığını alamadığını ileri süren Ahmet Esmer ise köyde ekilen pamukların bu yıl tarlada kaldığını iddia etti. Ekim, işçilik ve sulama maliyetlerinin yüksekliğinden yakınan Ahmet Esmer, 'Pamuğun kilosu 80-90 kuruşa inmiş. Eskiden pamuklar kilo hesabı ile toplanıyordu. İşçi artık kiloyla toplamıyor, yevmiye ile topluyor.
Bir işçinin günlüğü 40 lira, günde topladığı pamuk 40 veya 50 kilogram. Durum böyle olunca çiftçi pamuktan aldığı gelirin tamamı işçilere veriyor. Biz şu ana kadar hep zarardayız, toplanan pamuk işçinin yevmiyesini çıkartmıyor. Pamuk bu sene tarlada kaldı, artık devletin buna bir çare bulması lazım. Bizim mısırların dörtte biri, enerjide meydana gelen dalgalanmalar yüzünden yeterince su veremediğimiz için tarlaya döküldü. Devletin bir kalemde ve artan maliyete göre teşvik vermesi gerek. Aksi taktirde çiftçi her geçen gün borç batağına saplanacak' şeklinde konuştu.
Alakuş köyünde geniş bir arazisi bulunan Abadulkadir Yıldız, her geçen yıl çiftçilerin sıkıntılarının arttığını söyledi. Devletin tarım politikasını yeniden gözden geçirmesi gerektiğini söyleyen Yıldız, 'Her yıl binlerce dönüm alanda hububat ve ikinci ürün olarak mısır ile pamuk ekiyoruz. Artan maliyetler zarar etmemize neden oluyor. Bu zararlara ne kadar dayanırız bilmiyorum. Böyle devam ederse çiftçi tarlasını satmak zorunda kalacak' ifadelerini kullandı.
Mardin Ziraat Odası Başkanı Malik Özkan ise ikinci ürün olarak; 550 bin dönüm alanda mısır, 235 bin dönüm alanda ise pamuk ekildiğini söyleyerek, çiftçilerin ikinci üründen beklentilerine kavuşamadıklarını dile getirdi. Bazı bölgelerde pamukların tarlada kaldığını söyleyen Özkan, 'Artan maliyetler karşısında verilen teşviklerin yetersiz kaldığını görüyoruz. Mazot, gübre ve işçilik fiyatları katlanırken ürün fiyatlarında düşüş var. Devlet teşvik politikalarını yeniden gözden geçirmelidir' diye konuştu.
Mardin merkez Çukuryurt köyü muhtarı Abdullah Düzce, artan maliyetler karşısında aldıkları ürünlerin giderleri karşılayamadığını söyledi. Çiftçilikle uğraştıklarını, babadan kalma tarlaları ekerek geçimlerini sağladıklarının ifade eden muhtar Düzce, son yıllarda maliyet artışları karşısında çaresiz kaldıklarını belirtti.
Devletin çeşitli adlar altında verdiği teşvikleri alabilmek için çiftçilerin bürokratik eziyetlerle karşılaştığını belirten Düzce, 'Mazot pahalıdır. Mazotun fiyatı 1998 yılında bir lira iken mısırın kilogramını 2 liradan satıyorduk. Bugün mazotun litresi 4 liraya dayandı, mısırı 50 kuruşa satıyoruz. İşçilik masrafları arttı çiftçiler zarardadır, mağdurdur.
Bu maliyet artışı yetmiyormuş gibi nem ölçümü bizi mağdur ediyor. Çöpçü, arabacı, köyün çobanı eline bir makine almış gelip ölçüm yapıyor. Tüccarın çıkarına göre taraflı ölçümler yapılıyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü veya ziraat odası nem ölçümünü yapsın. Bir dönüm mısırın maliyeti, gübresi, işçiliği ve sulama giderleriyle
600-700 lirayı buluyor. Bir dönümden aldığımız ürünü 500 ile 600 liraya satabiliyoruz. Devlet bize dönüm başı 2 lira 50 kuruş mazot parası, 2 lira 50 kuruş da gübre parası veriyor. Verilen bu destek teşviklerini almak için defalarca Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ' ne ziraat odasına gitmek zorunda kalıyoruz. Bürokratik işlemler, evraklar çok. Her gittiğimiz yerde de bizden evrak ya da kayıt ücreti alınıyor' dedi.
'BU YIL PAMUKLAR TARLADA KALDI'
Çukuryurt köyünde 200 dönüm mısır ektiğini, harcadığı paranın karşılığını alamadığını ileri süren Ahmet Esmer ise köyde ekilen pamukların bu yıl tarlada kaldığını iddia etti. Ekim, işçilik ve sulama maliyetlerinin yüksekliğinden yakınan Ahmet Esmer, 'Pamuğun kilosu 80-90 kuruşa inmiş. Eskiden pamuklar kilo hesabı ile toplanıyordu. İşçi artık kiloyla toplamıyor, yevmiye ile topluyor.
Bir işçinin günlüğü 40 lira, günde topladığı pamuk 40 veya 50 kilogram. Durum böyle olunca çiftçi pamuktan aldığı gelirin tamamı işçilere veriyor. Biz şu ana kadar hep zarardayız, toplanan pamuk işçinin yevmiyesini çıkartmıyor. Pamuk bu sene tarlada kaldı, artık devletin buna bir çare bulması lazım. Bizim mısırların dörtte biri, enerjide meydana gelen dalgalanmalar yüzünden yeterince su veremediğimiz için tarlaya döküldü. Devletin bir kalemde ve artan maliyete göre teşvik vermesi gerek. Aksi taktirde çiftçi her geçen gün borç batağına saplanacak' şeklinde konuştu.
Alakuş köyünde geniş bir arazisi bulunan Abadulkadir Yıldız, her geçen yıl çiftçilerin sıkıntılarının arttığını söyledi. Devletin tarım politikasını yeniden gözden geçirmesi gerektiğini söyleyen Yıldız, 'Her yıl binlerce dönüm alanda hububat ve ikinci ürün olarak mısır ile pamuk ekiyoruz. Artan maliyetler zarar etmemize neden oluyor. Bu zararlara ne kadar dayanırız bilmiyorum. Böyle devam ederse çiftçi tarlasını satmak zorunda kalacak' ifadelerini kullandı.
Mardin Ziraat Odası Başkanı Malik Özkan ise ikinci ürün olarak; 550 bin dönüm alanda mısır, 235 bin dönüm alanda ise pamuk ekildiğini söyleyerek, çiftçilerin ikinci üründen beklentilerine kavuşamadıklarını dile getirdi. Bazı bölgelerde pamukların tarlada kaldığını söyleyen Özkan, 'Artan maliyetler karşısında verilen teşviklerin yetersiz kaldığını görüyoruz. Mazot, gübre ve işçilik fiyatları katlanırken ürün fiyatlarında düşüş var. Devlet teşvik politikalarını yeniden gözden geçirmelidir' diye konuştu.
