BENCE SEN O KOLTUKTA BOŞA OTURUYORSUN BOŞA KONUŞUYORSUN...


Hep hikaye hep hikaye

[size=12pt]TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarım sektörünün 2011 yılını değerlendirdi. Tarım sektöründeki yapısal sorunlar çözülmeli diyen Bayraktar, tarım sektörünün şahlandıracak önerilerini sıraladı.[/size]

TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, et ithalatında istenilen hedefin gerçekleşmediğini belirterek, “Yaşanan bu süreçte birileri ‘karlı çıkmıştır’ ama, o birileri ne üreticilerimiz ne tüketicilerimiz ne de ülke hayvancılığı olmuştur. Bilakis yapılan ithalat, karkas fiyatlarının düşmesiyle Türk çiftçisini vurmuş, büyük zararlar vermiştir. O nedenle gerek üreticilerimizin ve tüketicilerimizin menfaatleri, gerekse ülke hayvancılığımızın geleceği açısından ithalat uygulamalarının, sektör paydaşlarının bir araya geldiği bir platformda tekrar değerlendirilmesini ve bu eksende yeni yol haritasının belirlenmesini zorunlu görmekteyiz. Bu sayede kaynaklarımızın dışarı aktarılması ve diğer ülkelerin üreticilerinin desteklenmesi önlenecek, dolayısıyla iç üretimin sürdürülebilirliği sağlanabilecektir” ifadelerini kullandı.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarım sektöründeki yapısal sorunları çözülerek, rakip ülkelerin şartlarına kavuştuğunda, Türk çiftçisinin, Cumhuriyeti 100. yılında 85 milyonluk Türkiye nüfusuyla birlikte 50 milyon turisti besleyecek, çevre ülkelerin gıda açığını kapatacak, 30 milyar dolar ihracat geliri ve ekonomiye 150 milyar dolar hasıla sağlayacak gıda üretimini gerçekleştireceğini söyledi.

Türkiye’nin potansiyeli buna elverişli olduğunu vurgulayan Bayraktar, “Yeter ki çiftçimiz desteklensin, akılcı devlet politikaları uygulansın. Biz bunu sağlayacak güçteyiz” dedi.

TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, TZOB Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısı ile tarım sektörünün 2011 yılını değerlendirdi. Bayraktar, 2011 yılının Ocak-Eylül dönemi itibarıyla yüzde 5.3’lük büyümeyi yakalayan tarım sektörünün, yıllık bazda da büyümesi beklendiğini kaydetti. Dış etkilere ve krizlere daha açık olması nedeniyle tarım sektöründeki kişi başına yurt içi hasılanın (GSYH) ülke ortalamasının çok altında kalmaması gerektiğini vurgulayan Bayraktar, “Çünkü tarım sektörü, ekonomilerdeki işsizliği, fiyat dalgalanmalarını düzenleyip, sosyal istikrara katkıda bulunarak, krizlerin zararlarını azaltır” dedi.

-SAĞLIKLI BİR TARIM ENVANTERİ YOK-

Türkiye’de sağlıklı bir tarım envanteri olduğundan bahsedilemeyeceğini söyleyen Bayraktar, “Bu yüzden tarımda bir üretim planlaması yapmak zordur. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Çiftçi Kayıt Sistemine (ÇKS) kayıtlı 2 milyon 800 bin çiftçi desteklerden faydalandığı halde, kayıtlı olmayan yaklaşık 2,5 milyon çiftçi destekten mahrum kalmaktadır. Bu nedenle bütün çiftçileri kayıt altına alacak şekilde, gerekli çalışmalar yapılmalıdır” ifadelerini kullandı.

-TARIM SEKTÖRÜ DIŞ TİCARETİN AZALTILMASINA KATKI SAĞLIYOR-

Ticaret sınıflandırmasına göre, TÜİK’in son açıklanan 2011 yılı Ocak-Kasım dönemi tarım sektörü hammadde dış ticaret rakamlarına bakıldığında, pamuk ihracatı hariç, 4 milyar 505 milyon dolarlık ihracat yapıldığını kaydeden Bayraktar, “Yine pamuk ithalatı hariç yaklaşık 6 milyar 399 milyon dolarlık bir ithalat geçekleşmiş, bu bağlamda yaklaşık 1 milyar 894 milyon dolarlık dış ticaret açığı olmuştur. Pamuk ithalatı dahil edildiğinde de sektörün ihracatı 4 milyar 564 milyon dolara, ithalatı ise 8 milyar 154 milyon dolara ulaşmaktadır. Sonuç olarak 3 milyar 590 milyon dolarlık dış ticaret açığı ortaya çıkmıştır. Pamuk ithalatının toplam ithalattan çıkarılmasının nedeni pamuktan elde edilen tekstil ürünleri ihracatının, toplam tarımsal ihracatta görünmemesidir. Ancak tarım sektörü dış ticaretine tarım ve gıda toplamı olarak baktığımızda sektör 3 milyar doları aşkın dış ticaret fazlası vermektedir. Bu rakamlardan anlaşıldığı üzere, tarım ve gıda sanayi birlikte düşünüldüğünde, net dış ticaret fazlamız bulunmaktadır. Görüldüğü gibi tarım sektörü, ekonomimizin en büyük sorularından biri olan dış ticaret açığımızın azaltılmasına katkı sağlamaktadır” diye konuştu.

-TARIMDA GİZLİ İŞSİZLİK ARTIYOR-

Tarım sektörünün, toplam istihdam içindeki önemini koruduğunu vurgulayan Bayraktar, “Sektördeki istihdam, 2009’da yüzde 4.7, 2010 yılında yüzde 8.2 ve 2011 yılı Ocak-Eylül döneminde yüzde 0.9 oranında artış göstermiştir. Tarımsal istihdamdaki bu artış, tarım dışı istihdam yaratılamamasından kaynaklanmaktadır. Bu durum, tarımda var olan gizli işsizliği artırmakta, topraklar bölünmekte ve işgücü açısından verimlilik düşmektedir. Kırsalda tarım dışı istihdam yaratılarak, tarımdaki nüfusun bu alana transfer edilmesi ülke ekonomisine fayda sağlayacaktır. Ancak tarımsal istihdam yine de, genç nüfusu yüksek, kronik işsizlik problemiyle mücadele eden Türkiye için çok önemli katkı yapmakta, sorunların çözümüne yardımcı olmaktadır. Bu açıdan istihdama olumlu katkısı dikkate alınarak, tarım sektörünün daha da yoğun ve etkin bir biçimde desteklenmesi gerekmektedir” diye konuştu.

-MAZOT VE GÜBRE FİYATLARINDA YAŞANAN SORUNLAR ÇÖZÜLMELİ-

Bayraktar, gübre kullanımının, tarımsal girdi olarak çiftçiyi azami derecede etkileyen faktörlerden biri olduğunu belirterek, 2011 yılında gübre fiyatlarının, çeşitlerine göre yüzde 40 ile yüzde 100 arasında arttığını kaydetti. Bu durumun gübre kullanımını olumsuz etkilediğini söyleyen Bayraktar, “kullanılan gübre miktarları 2009’da 5,3 milyon ton, 2010’da 4,9 milyon ton, 2011 yılının 9 aylık döneminde ise 4 milyon ton olmuştur. Bu rakamın, yıl sonu itibarıyla, geçen yıla göre yüzde 2 oranında düşerek, 4,8 milyon ton olması beklenmektedir” dedi. Gübre kullanımında halen devam eden bu düşüşün en büyük sebebinin, gübre fiyatlarındaki çok yüksek artış olduğunu söyleyen Bayraktar, “Bunun yanı sıra çiftçilerimizin toprak gübre analiz sonuçlarına göre bilinçli gübre kullanması da gübre tüketimini azaltmaktadır. Gübre fiyatlarındaki yüksek artış çiftçinin ekonomik olarak erimesine, zaman zaman gübre kullanımını azaltmasına neden olmaktadır. Bu durum ise üründe miktar ve kalite azalmasına sebebiyet vererek, çiftçiyi ekonomik olarak zora sokmaktadır” ifadelerini kullandı.

Bayraktar, çiftçilerimizin temel iki girdisi olan mazot ve gübre fiyatlarında yaşadığı sorunların çözülmesi gerektiğini belirterek, çiftçinin ekonomik açıdan ezilmemesinin sağlanması gerektiğini vurguladı.

Büyük oranda dışa bağımlı olunan temel girdilerindeki vergilerin kaldırılması gerektiğini vurgulayan Bayraktar, “Çiftçilere verilen mazot desteği, tarımda kullanılan mazota ödenen bedelin yüzde 5’ini ancak karşılamıştır. Bu rakam da mazot için çiftçinin ödediği KDV’nin ancak 4’te 1’ine tekabül etmektedir. Üretim maliyetlerinin düşürülmesi için, çiftçimizin kullandığı mazota ÖTV ve KDV istisnası getirilmelidir” dedi.

-2011 BİTKİSEL ÜRETİM-

Tarım Ürünleri 2011 Yılı İkinci Rekolte Tahminlerine göre, hububatta yüzde 7.5, yağlı tohumlarda yüzde 2.5, sebzelerde yüzde 5.76, meyvelerde yüzde 3.7 üretim artışı beklendiğini belirten Bayraktar, “Endüstri bitkilerinde yüzde 7.5, baklagillerde yüzde 7 üretim azalacağı tahmin edilmiş, yumru bitkiler üretiminde ise değişim öngörülmemiştir. Hububat kalemlerinden buğdayda üretimin geçen yıla göre yüzde 10,89 artarak 21,8 milyon tona, arpada yüzde 5 artarak 7,6 milyon tona, çeltikte yüzde 4,6 artarak 900 bin tona ulaşacağı tahmin edilmiştir. Yağışların bu yıl hububat verimine olan olumlu etkisi, üretim artışının en önemli nedenidir. Mısır üretiminin ise yüzde 2.5 oranında azalarak 4,2 milyon tona ineceği tahmin edilmektedir” şeklinde konuştu.

-ŞEKER PANCARI ÜRETİMİNDE AZALIŞ BEKLENİYOR-

Endüstri bitkilerinden şeker pancarında yüzde 10.8 oranında üretim azalmasının beklendiğine işaret eden Bayraktar, bu azalmanın en önemli nedenlerinden birinin, Doğu Anadolu Bölgesi’nde hasat öncesi yaşanan don afeti sonucu oluşan ürün kaybı olduğunu kaydetti.

Zeytin ve elmada son yıllarda ağaç sayısının artırılmasının, üretimin artışını da beraberinde getirdiğini kaydeden Bayraktar, bu yıl zeytinde hasat döneminde gerçekleşen aşırı yağışların, kaliteyi olumsuz etkilediğini iklim koşulları ve yok yılı olmasının da fındık rekoltesinde düşüşe yol açtığını kaydetti.

-KIRMIZI ET SEKTÖRÜ-

Türkiye’de 2010 yılında yaklaşık 780 bin ton kırmızı et üretildiğini belirten TZOB Başkanı Bayraktar, “2011 yılı Ekim ayı itibarıyla bakıldığında, 10 aylık dönemde, üretimin 560 bin tonları geçtiği, 2011 yılında üretimin 2010 yılını geçemeyeceği, olsa olsa geçen yılki üretime yaklaşabileceği söylenebilir” dedi.

Bir buçuk yılda, karkas sığır etine 736 milyon dolar, kasaplık canlı sığıra 403 milyon dolar, besilik canlı sığıra 211 milyon dolar, kasaplık küçükbaş canlı hayvana ise 152 milyon dolar olmak üzere toplamda yaklaşık 1,5 milyar dolar döviz ödendiğine dikkat çeken Bayraktar, ithalatın başladığı Haziran 2010 tarihinde kilogramı yaklaşık 23 TL olan perakende dana eti fiyatı, 2011 Kasım ayında yüzde 9 artarak kilogramda 25 TL’ye yükseldiğini söyledi.

Bayraktar, aynı dönemlerde koyun etinin kilogramının yaklaşık 22 TL iken, yüzde 27 artarak 28 TL’ye, sakatatın kilogramı 15 TL iken, yüzde 20 artarak 18 TL’ye, sosisin kilogramı 23 TL iken, yüzde 13 artarak 26 TL’ye, salamın kilogramı 25 TL iken, yüzde 12 artarak 28 TL’ye, sucuğun kilogramı ise 33 TL iken, yüzde 3 artarak 34 TL’ye yükseldiğini anımsattı.

1,5 yıllık ithalatın sonuçları Bayraktar şöyle sıraladı:

“-İthalata başladığı günden günümüze kadar geçen süreçte yaklaşık 1,5 milyar ABD doları döviz ödenmiş,

-Kırmızı et üretiminde ithalatın başlatıldığı döneme ancak yaklaşabilen bir üretim gerçekleştirilebilmiş,

-Perakende sığır eti, koyun eti, salam, sosis, sakatat, sucuk gibi et ürünlerinin fiyatları yapılan onca ithalata rağmen, ne yazık ki düşürülememiş ve yüzde 3 ile yüzde 27 arası değişen oranlarda artış göstermiştir”

-BİRİLERİ “KARLI ÇIKTI”-

Bütün bu veriler ışığında bir buçuk yıldır uygulanan ithalat sürecinde gelinen noktaya bakıldığında, ithalatla istenilen hedefin gerçekleşmediği vurgulayan Bayraktar, “Yaşanan bu süreçte birileri ‘karlı çıkmıştır’ ama, o birileri ne üreticilerimiz ne tüketicilerimiz ne de ülke hayvancılığı olmuştur. Bilakis yapılan ithalat, karkas fiyatlarının düşmesiyle Türk çiftçisini vurmuş, büyük zararlar vermiştir. O nedenle gerek üreticilerimizin ve tüketicilerimizin menfaatleri, gerekse ülke hayvancılığımızın geleceği açısından ithalat uygulamalarının, sektör paydaşlarının bir araya geldiği bir platformda tekrar değerlendirilmesini ve bu eksende yeni yol haritasının belirlenmesini zorunlu görmekteyiz. Bu sayede kaynaklarımızın dışarı aktarılması ve diğer ülkelerin üreticilerinin desteklenmesi önlenecek, dolayısıyla iç üretimin sürdürülebilirliği sağlanabilecektir” diye konuştu.

İthalata bağımlılıktan kurtulmak, iç üretimi sürdürülebilir kılmak için, zarar edilen bu farkın mutlaka devlet tarafından karşılanarak çiftçilere verilmesi gerektiğini belirten Bayraktar, “Hükümetten bu yönde adım atmasını, en son 2011 Temmuz ayında verdiği besicilere yönelik destek uygulamasını yeniden başlatmasını talep ediyoruz. Bunların yanı sıra et ve canlı hayvan kaçakçılığının tamamen önlenmesi için gerekli tedbirler de alınmalıdır” dedi.

-SÜT ÜRETİCİSİNİN YEM ALIM GÜCÜ 2011 YILINDA AZALDI-

Sütte bir diğer konu ise üreticinin yem alım gücü olduğunu belirten Bayraktar, “Bundan dolayı süt/yem paritesi çok önemlidir. Bilim adamlarımız süt sığırcılığında süt/yem paritesinin 1,5’in altına düşmemesi, 2 civarında seyretmesi gerektiğini belirtmektedirler. Yani üreticimizin süt üretiminden para kazanabilmesi için 1 kilogram süt sattığında en az 1,5 kilogram yem alabilmesi gerekir” dedi.

2011 yılına paritenin 0,7-0,8 oranına düştüğüne dikkat çeken Bayraktar, “Bizim için, bugün itibarıyla 80 kuruşa yem alıyorken, sütü 80 kuruşa satmak karlı bir iş değildir. Gelişmiş ülkelerin en kötü pariteleri olan 1,5’e üreticilerimiz çiğ süt fiyatlarımızın en iyi olarak kabul edildiği dönemlerde bile ulaşamamıştır. Üreticilerimiz, çoğu zaman sattıkları bir litre sütle ancak bir kilogram yem alabilmişler, bazı zamanlarda onu da alamamışlardır. Yani hayvancılığımızda asıl sorun budur. Sütün 90 kuruş veya 1 TL’ye çıkması değil, üreticilerimizin 1 kilogram süt sattığında, en az 1,5 kilogram yem alabilmesi gerekir” ifadelerini kullandı.

-KÜÇÜKBAŞ CANLI HAYVAN VE ETTE İHRACATA DAYALI BİR ÜRETİM POLİTİKASI DESTEKLENİRSE TÜRKİYE EN ÖNEMLİ İHRACATÇI AKTÖRLERİNDEN BİRİ OLUR-

Bayraktar ayrıca küçükbaş canlı hayvan ve ette ihracata dayalı bir üretim politikası desteklenirse, Türkiye, 1 milyar 400 milyon dolarlık Orta Doğu küçükbaş ithal pazarının en önemli ihracatçı aktörlerinden biri olabileceğini dile getirdi.

-TARIM SİGORTASINDA PRİM BEDELLERİ DÜŞÜRÜLMELİ-

Tarım sigortasında prim bedelleri düşürülmesi gerektiğini vurgulayan Bayraktar, “muafiyet ve müşterek sigorta oranları yeniden belirlenmeli, üreticileri sigorta yaptırmaya teşvik edici tedbirler alınmalı, eksperlerin çalışması gözden geçirilmeli, 2012 yılı için sigortalanma oranı artışına yönelik hedef tespit edilmelidir. 2011 yılında tarla ürünlerinden patates ve şeker pancarı gibi ürünlerde yaşanan don afeti çiftçileri mağdur etmiştir. Bu nedenle kuraklık ile tarla ürünlerinde yaşanan don gibi önemli riskler, en kısa zamanda sigorta kapsamına alınmalıdır” dedi.

-TOHUMLUK FİYATLARI DÜŞÜK TUTULMALI-

TZOB Başkanı Bayraktar, tarımda üretimin artırılmasında en önemli girdi olan tohumluk fiyatlarının düşük tutulması gerektiğine dikkat çekerek, “Çiftçilerimizin sertifikalı tohumluk kullanımına özendirilmesi için verilen destekler artırılarak devam edilmelidir” dedi.

-TAPULAŞTIRMA ÇALIŞMALARI HIZLI BİR ŞEKİLDE SONUÇLANDIRILMALI-

Bayraktar, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nca Türkiye genelinde toplulaştırmaya ihtiyaç olan 14 milyon hektar alanın 4 milyon hektarının 2012 yılı sonuna kadar toplulaştırılması hedefini memnuniyetle karşılandığını belirterek, toplulaştırma çalışmalarının hızlı bir şekilde sonuçlandırılması gerektiğini vurguladı.

-BAKLAGİLLER VE PİRİNÇTE FİYAT FARKI MAKASI AÇILIYOR-

Bayraktar, ayrıca su kaynaklarının verimli kullanılması açısından basınçlı sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması için gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini vurguladı.

Bayraktar, 2011 yılında baklagiller ve pirinçte fiyat farkı makasının açıldığına dikkat çekerek, “2012 yılında baklagiller pazarlama sisteminin gözden geçirilerek makası daraltıcı tedbirlerin alınması gerekmektedir. Herkesin yeterli miktarda gıdaya, uygun fiyatlarla erişmesi, üretici ve tüketici arasındaki fiyat farkının kapatılabilmesiyle sağlanabilecektir. Fakat bugün gelinen noktada üreticiden tüketiciye ulaşan süreçte fiyatlar 2-3 kata varan oranlarda artmaktadır. Bu durumdan zarar gören yine üreticiler ve tüketiciler olmaktadır” ifadelerini kullandı.

-“BİZ ÜRETEMEZSEK TÜRKİYE AÇ KALIR”-

Bayraktar sonuç olarak 2011’de, 40-50 yıldır bekleyen yapısal sorunların bir bölümünde önemli adımlar atılsa da yapılması gereken, olmazsa olmaz gördüğümüz birçok sorunun hala çözüm beklediğini kaydetti. Bayraktar sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türk çiftçisi olumsuzluklara, uluslararası rakipleri karşısındaki dezavantajlarına rağmen, 2011 yılında 74 milyonluk Türkiye nüfusunu, 30 milyon turisti doyurmuş, bunların yanı sıra yaklaşık 18 milyar dolarlık ihracatla bir rekora da imza atmıştır.

Gelecekte, tarıma hükmeden ülkeler dünyaya da hükmedecektir. Akılcı devlet politikalarıyla desteklenecek, tüm paydaşların da aynı duyarlılıkla sektöre sahip çıkacağı bir ortamda üreticilerimiz, Türkiye’mizi de bu ülkeler arasına sokacak bilgi birikimi; tecrübe, azim ve kararlığa sahiptir. Şu gerçek asla unutulmamalıdır: Biz üretemezsek Türkiye aç kalır.

Yapısal sorunlarımız çözülerek rakip ülkelerin şartlarına kavuştuğumuzda, Türk çiftçisi, Cumhuriyetimizin 100. yılında 85 milyonluk Türkiye nüfusuyla birlikte 50 milyon turisti besleyecek, çevre ülkelerin gıda açığını kapatacak, 30 milyar dolar ihracat geliri ve ekonomimize 150 milyar dolar hasıla sağlayacak gıda üretimini gerçekleştirecektir. Türkiye’nin potansiyeli buna elverişlidir. Yeter ki çiftçimiz desteklensin, akılcı devlet politikaları uygulansın. Biz bunu sağlayacak güçteyiz.”

 
Ynt: BENCE SEN O KOLTUKTA BOŞA OTURUYORSUN BOŞA KONUŞUYORSUN...

hayırdır hasan. şemsi abimin koltuğunda gözün var heralde.
senin gibi genç bir arkadaşımızıda yakışır hani.
seçime hazır ol. afişler ve broşürler benden...
 
Ynt: BENCE SEN O KOLTUKTA BOŞA OTURUYORSUN BOŞA KONUŞUYORSUN...

mete26 link=topic=50641.msg507530#msg507530 date=1326114487' Alıntı:
hayırdır hasan. şemsi abimin koltuğunda gözün var heralde.
senin gibi genç bir arkadaşımızıda yakışır hani.
seçime hazır ol. afişler ve broşürler benden...

Gözüm yok duran abi aman onların olsun hem tatlıdır o koltuk koly koly vazgeçemezler ya görüş beyan ediyorsun bunu toplanırsın bütün vilayettekı ziraat odasındaki başkanlar ile tarım bakanına sunarsın ha sunmuyorlarmı sunuyorlardır tamm ama durum aynı tas aynı hamam girdi maliyetleri artık yüksek artık çiftçiinin iki yakası bi yere gelmiyor ayağını örtüyorsa başı açık kalıyor başını örtse ayağı bils-*-
 
Ynt: BENCE SEN O KOLTUKTA BOŞA OTURUYORSUN BOŞA KONUŞUYORSUN...

bizim köyden bu sene .iki aile göç etti.bir tanesi büyük çiftçiydi 5 traktörü vardı.öbürki kendi arkadaşım .evini tarlaları malzemeleri traktörü bağı bahçeyi sattı borç bitmedi....sanırım önümüzdeki yılda bir iki kişi gidecek..bu gidişle köde çiftçi kalmayacak
 

Ynt: BENCE SEN O KOLTUKTA BOŞA OTURUYORSUN BOŞA KONUŞUYORSUN...

Bunların bütün işi gücü karlarını düşünmek, çiftçi çlmüş kalmış derdi nedir? Çiftçiye oda olarak nasıl yararlı olabilirim diye bir dertleri hiç yok.
Yıllarca babmdan sonra benden sonra oğlumdan, sonra torunumdan alacaklarını garantilemişler. Bunlar onu bilirler.
Bunların babama, demedeme, bana beş kuruşluk yararları olmadı, hiç kimseye de olduğunu sanmam ama hepimizin boğazındadır elleri.
Zehir zıkkım olsun hak etmeden yedikleri.
 
Ynt: BENCE SEN O KOLTUKTA BOŞA OTURUYORSUN BOŞA KONUŞUYORSUN...

evet haklısınız arkadaşlar ama bi gün çıkıp organize olup çiftçileri toplayıp bu tarım politikalarını protesto etme cesaretleri yok aldıkları paralar zehir zıkkım olsun
 
Ynt: BENCE SEN O KOLTUKTA BOŞA OTURUYORSUN BOŞA KONUŞUYORSUN...

greve gidelim arkadaşlar kış oldundan işte yok paşa paşa yatar çıkarız tarım banıda zirat odaları başkanıda istifaya çağıralım yunanlılar bizden ilerideler
 
Ynt: BENCE SEN O KOLTUKTA BOŞA OTURUYORSUN BOŞA KONUŞUYORSUN...

yahya link=topic=50641.msg507886#msg507886 date=1326132796' Alıntı:
greve gidelim arkadaşlar kış oldundan işte yok paşa paşa yatar çıkarız tarım banıda zirat odaları başkanıda istifaya çağıralım yunanlılar bizden ilerideler
Anasını satayım greve gidicez şurada şurada toplanalım dersin.Oo kim tutar seni bizi allahına kadar derler.Bi bakarsın %10 orda...
 

Benzer Konular