ADNAN MENDERES'İN SUÇLARINDAN BİRİ

24.09.2009
1,389
13
aksaray

5ybbk.jpg


Menderes ' in suçlarından birisi
Merhum Adnan Menderes ' in önemli suçlarından
biris...ini hatırlayalım.

Merhum, 1952 yılında NATO toplantısı için
Fransa ' ya gider.
Bir ara Paris büyükelçisini yanına çağırarak;

- 'Osmanoğulları ailesinin Paris ' te yaşıyor olması
gerek. Bunlar ne yer, ne içer, ne ile geçinir?' diye
sorar.

Büyükelçinin hanedan hakkında hiçbir bilgiye sahip
olmadığını gören Menderes, büyük bir hayıflanma
içerisinde;

- 'Sana 24 saat mühlet! Ya Osmanlı ailesinin
adresi ile ya da istifanla gelirsin' der. Bir müddet
sonra büyükelçi adresle gelir.

Hanedanın ziyaretine giden Menderes, gördükleri
karşısında çılgına döner.
Devlet-i Aliye ' nin ulu Hakanı Sultan Abdülhamid
Han ' ın 80 yaşındaki hanımı Şefika Sultan, 60
yaşındaki kızı Ayşe Sultan ve diğer Osmanlı
hanımları, Paris yakınlarında bir bulaşıkhanede
Fransızların bulaşıklarını yıkamaktadırlar.

Menderes gözyaşlarını tutamaz. Şefika Sultan ' ın
ellerine sarılır ve;

- 'Anne ne olur affet bizi, geç geldik' der. Ayşe
sultan sürgünden otuz yıl sonra gördüğü bu vatan
evladına;

- 'Sen kimsin'? diye sorar. Menderes de;
- 'Ben Türkiye Cumhuriyeti ' nin başbakanıyım'
der.

- 'Ben başbakanım' sözünü duyan koca sultan
sevinçten öyle bir çığlık atar ki kalbi duracak gibi
olur, bayılır.
Menderes Türkiye ' ye döner dönmez doğruca
Cumhurbaşkanı Celal Bayar ' a çıkar.

- 'Osmanlı hanımlarını bulaşık yıkarken gördüm.
Onların Türkiye ' ye dönmeleri için af kanunu
çıkaracağım' der. Celal Bayar da;

- 'Adnan Bey sus! Sakın bu konuyu bir daha başka
yerde açma, malum gazeteler tahrikiyle silahlı
kuvvetlerin içindeki cunta Türkiye ' de ihtilal yapar'
der.

Menderes cebinden çıkardığı bir mektubu masanın
üzerine bırakarak dışarı çıkar.
Mektupta şunlar yazılıdır:

- 'Analarının ve babalarının Fransa da hizmetçilik
yaptığı bir ülkenin başbakanı olmaktan utanç
duyuyorum, istifamın kabulünü arz ederim. Adnan
Menderes.'

Menderes ' in istifadan vazgeçmesi için epeyce
uğraşılır ve hanedan hanımlarının yurda
dönmelerine izin verilmesi şartıyla Menderes
istifadan vazgeçer.
Dönüş:

İstanbul ' a dönenler arasında Sultan II.
Abdülhamid ' in hanımı ve kızı da vardır.

Bir sabah erken saatte Teşvikiye ' deki evlerinin
kapısı çalınır. Kapıyı Abdülhamid ' in kızı Ayşe
Sultan açar. Gelen kişi Menderes ' tir.

- 'Şayet kabul buyururlarsa Valide Sultan ' ı görmek
isterim' der.
Başında tülbent elinde tespihiyle Menderes ' i
karşılayan Şefika Sultan;

- 'Berhudar olasın evlâdım, hoş geldiniz...' der.
Başbakan da;

- 'Teşekkür ederim Valide hazretleri; hoş
bulduk...' demesinden sonra Şefika Sultan;

- 'Beyefendi, niçin önceden haberimiz olmadı?
Böyle, hazırlıksız ve gâfil avlandık' der. Menderes
de;

- 'Zararı yok efendim. Bendeniz elinizi öperek
hayır duanızı almak ve bir ihtiyacınız olup
olmadığını öğrenmek için geldim' der.

Ayrılırken daha sonraları Yassıada da onun da
hesabının sorulduğu şişkince bir zarf bırakır. İşte
Menderes ' in amansız suçlarından birisi budur : ' (

face okudum etkileyici gerçekten etkilendim
sizlerlede paylaşmak istedim ..
 
Ynt: ADNAN MENDERES'İN SUÇLARINDAN BİRİ

Adnan Menderes ve 27 mayıs vak ' ası hem Türk siyasi hayatına çok vahim bir olay olarak geçmiş, hemde yapılan mahkeme(!) tarihimizde kara bir leke olarak kalacak
 
Ynt: ADNAN MENDERES'İN SUÇLARINDAN BİRİ

Ülkemiz için hizmet etmiş değerli siyasetçilerden biriydi. Fikirlerini beğenin yada beğenmeyin , ülkemiz başbakanının idam edilmesi bizler için utanç kaynağıdır.
 
Ynt: ADNAN MENDERES'İN SUÇLARINDAN BİRİ

İşine gelmeyeni indir, hatta daha da ileri git darağacında sallandır. İşine gelmediğinde de istediğini içeri attır... Eskiden ülkede siyaset bu mantıkla yürüyordu ama son zamanlarda bu devir kapandı çok şükür. Ama hala darbe şakşakçılığı yapan bazı grupları görünce nerde bu milletin aklı demekten alamıyorum kendimi.
Geçenlerde yapılan bir ankete göre hala halkın %23 ' ü darbeyi ve yapılan darbeleri destekliyormuş.
Şaşırdım ve üzüldüm, insanın bu kadar bencilleşip bu kadar kör olabilmesine.
 
Ynt: ADNAN MENDERES'İN SUÇLARINDAN BİRİ

Ülkemizde devletin içinde elit bir kesim vardı , bu kesim askerler , para babaları , devlette önemli makamlarda bulunan aileler , hala var biraz gerçi :) İktidar olsanız bile devleti yönetebilmeniz zordu , rahmetli Özal da bunu söylemişti. Bu elit kesime dokunduğunuz zaman iktidar koltuğunda oturmanız zordu.
 
Ynt: ADNAN MENDERES'İN SUÇLARINDAN BİRİ

Laikliğin yeniden yorumlanması ile bu ilkeden sapma. Halkevlerinin kapatılması. Bürokraside partililerin egemen kılınması. Dış kredilerle ağır bir borç yükünün altına girilmesi. Ulusal savunma sanayinin ihmali (nasılsa Nato üyesiydik, ABD bizi korurdu). Katılımcı demokrasiyi savunurken birden muhalefete tahammülsüzlük, basını cezalandırma çabaları. Atatürk ' ü sembolik olarak aşırı yüceltirken devrimlerin içeriğinin boşaltılması, günlük politikaya feda edilmesi.
Toplantı ve yürüyüşlerin yasaklanması, sendikal faaliyetlerin kısıtlanması, basın suçlarının ağırlaştırılması... bu ince siyasaya uygun işlerdi. Fakat sıkı durun şimdi: Demokrasi havarisi DP ve başbakanı bakın ne yaptı: 1954 seçimlerinde CMP ve CHP ' ye oy veren Malatya ili cezalandırıldı. 14 Haziran 1954 ' te kabul edilen bir yasa ile Malatya bölünerek Adıyaman adında bir il oluşturuldu. Yine kendilerine çok az oy veren Kırşehir ilini de Nevşehir ' e bağlı bir ilçe yaptılar! Ama bu öyle büyük bir kamupyu tepkisiyle karşılaşır ki aynı Menderes, 1957 seçimleri öncesi (25 Haziranda) Kırşehir ' i tekrar il yaptırır.

Bunlar sadece benim azda olsa araştırmamdır Bumudur doğru ?
 
Ynt: ADNAN MENDERES'İN SUÇLARINDAN BİRİ

demokrat parti iktidara gelmeden önce il valileri aynı zamanda chp il başkanı,emniyet müdürü ilçe başkanı idi, vatandaş karakolun önünden dahi geçmeye korkardı ,seçimlerdeki açık oy gizli tasnif ise onlara göre demokrasinin doruğuydu. Menderes geldiğinde bu millet insan olduğunun farkına varmıştır
 
Ynt: ADNAN MENDERES'İN SUÇLARINDAN BİRİ

benbekirya link=topic=55580.msg594669#msg594669 date=1337116869' Alıntı:
Laikliğin yeniden yorumlanması ile bu ilkeden sapma. Halkevlerinin kapatılması. Bürokraside partililerin egemen kılınması. Dış kredilerle ağır bir borç yükünün altına girilmesi. Ulusal savunma sanayinin ihmali (nasılsa Nato üyesiydik, ABD bizi korurdu). Katılımcı demokrasiyi savunurken birden muhalefete tahammülsüzlük, basını cezalandırma çabaları. Atatürk ' ü sembolik olarak aşırı yüceltirken devrimlerin içeriğinin boşaltılması, günlük politikaya feda edilmesi.
Toplantı ve yürüyüşlerin yasaklanması, sendikal faaliyetlerin kısıtlanması, basın suçlarının ağırlaştırılması... bu ince siyasaya uygun işlerdi. Fakat sıkı durun şimdi: Demokrasi havarisi DP ve başbakanı bakın ne yaptı: 1954 seçimlerinde CMP ve CHP ' ye oy veren Malatya ili cezalandırıldı. 14 Haziran 1954 ' te kabul edilen bir yasa ile Malatya bölünerek Adıyaman adında bir il oluşturuldu. Yine kendilerine çok az oy veren Kırşehir ilini de Nevşehir ' e bağlı bir ilçe yaptılar! Ama bu öyle büyük bir kamupyu tepkisiyle karşılaşır ki aynı Menderes, 1957 seçimleri öncesi (25 Haziranda) Kırşehir ' i tekrar il yaptırır.

Bunlar sadece benim azda olsa araştırmamdır Bumudur doğru ?
asalım yani iyiki asılmış haketmiş öldürlmeyi !!! ??
 

Benzer Konular