Tabii afetlerde ağır bilanço

23.04.2009
14,006
24,003
35
Bilecik
TZOB Genel Başkanı Bayraktar: ' ' 2011-2012 üretim dönemi başlangıcından itibaren gerçekleşen aşırı yağışlar, mevsim normallerinin altında gerçekleşen hava sıcaklıkları, don, dolu, fırtına ve benzeri risklerin tarım ürünlerine önemli zararlar verdi ' ' - ' ' 2011-2012 üretim döneminde 41 ilde 139 bin çiftçiye ait 8,17 milyon dekar alan tabii afetlerden zarar gördü ' ' - ' ' Devlet desteğine rağmen TARSİM başarılı olamadı ' '

ANKARA (A.A) - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2011-2012 üretim dönemi başlangıcından itibaren gerçekleşen aşırı yağışlar, mevsim normallerinin altında gerçekleşen hava sıcaklıkları, don, dolu, fırtına ve benzeri risklerin tarım ürünlerine önemli zararlar verdiğini bildirerek, ' ' Tabii afetlerde ağır bilanço yaşandı. 41 ilde 139 bin çiftçiye ait 8 milyon 172 bin dekar alan tabii afetlerden zarar gördü ' ' ifadesini kullandı.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, çiftçinin 2011-2012 üretim döneminde, girdi maliyetlerinin yüksekliği, bazı ürünlerde arz fazlası olmasından dolayı yaşanan aşırı fiyat düşüşleri, yapısal sorunlardan kaynaklanan verimsizlik, sulama gibi önemli sorunlarının yanı sıra tabii afetlerle de uğraştığını anlattı.

Çiftçinin yaşadığı sorunlarla baş edemez hale geldiğini, kayıplarının büyük miktarlara ulaştığına işaret eden Bayraktar, en azından afet yaşadığı tespit edilen tüm çiftçilerin kredi borçlarının faizsiz ertelenmesi, elektrikte borç ödemelerinin yapılandırılması, kuraklık ve tarla ürünlerinde yaşanan don riskinin Tarım Sigortaları kapsamına alınması, afetlerde mal varlığı yerine üründeki zararın esas alınması gerektiğini vurguladı.

Çiftçinin bu sorunlarının halledilmemesi halinde üretimde sürekliliğin sekteye uğrayacağını, zarar gören çiftçilerin yeni dönemde ekim bile yapamayacağına dikkat çeken Bayraktar, çiftçilerin devletçe verilen yüzde 50 desteğe rağmen 2005 yılında faaliyete geçen Tarım Sigortaları ' nın (TARSİM) başarılı olamadığını ifade etti.

Bayraktar, ' ' Zarar gören çiftçilerin yüzde 90 ' dan fazlası TARSİM kapsamında değil. TARSİM üreticiyi sigorta yapma konusunda başarıya ulaşamadı. Bunun en büyük nedeni afet gören çiftçilerin zararının karşılanması konusunda zorluklar çıkmasıdır. Tabii afetlerden dolayı sıkıntı yaşanmasının temel nedeni budur ' ' değerlendirmesinde bulundu.

2011 yılı Kasım ayından itibaren yaşanan afetlerle ilgili olarak kredi borçlarının ertelenmesine yönelik 21 Aralık 2012 tarihinde karar yayınlandığını hatırlatan Bayraktar, kararla, 4 Kasım 2011-14 Kasım 2011 tarihleri arasında Kayseri, Muş, Nevşehir ve Niğde illerinde meydana gelen don afetine maruz kalan ve söz konusu afetler sebebiyle ekilişleri, ürünleri, hayvan varlıkları, tesisleri veya seraları zarar gören Çiftçi Kayıt Sistemine (ÇKS) kayıtlı, kamu kurum ve kuruluşları hariç gerçek ve tüzel kişi üreticilerin, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine (TKK) olan kredi borçlarının ertelendiği bilgisini verdi.

Ayrıca, 10 Ocak 2012 tarihinde yayınlanan karar ile borç erteleme kapsamına giren illere Bitlis ' in de eklendiğini ifade eden Bayraktar, Bakanlar Kurulu ' nun 6 Haziran 2012 tarihinde yayımlanan kararıyla 1 Kasım 2011-15 Kasım 2011 tarihleri arsında meydana gelen don afeti nedeniyle patates ürünleri zarar gören çiftçilere tohumluk ihtiyacını karşılamak amacıyla dekar başına 200 lira destekleme ödemesi yapılacağını bildirdi.

Bayraktar, şunları kaydetti:

' ' Yine Bakanlar Kurulu ' nun 22 Haziran 2012 tarihinde yayımlanan kararıyla, tabii afetler nedeniyle zarar gören pancar üreticilerinin Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş ' ye olan borçları yapılandırıldı ve 5 yılda ödeme imkanı getirildi.

Bu kararlar ve tarım sigortası kapsamında yer alıp da sigorta yaptıran üreticilerin zararlarının karşılanması dışında afetlerden zarar gören üreticilere yönelik gerçekleştirilen herhangi bir uygulama bulunmamaktadır. ' '

- ' ' Girdiler hasatta ödemek üzere borçla alınıyor ' ' -

Üreticilerin üretim aşamasında kullandıkları girdileri, hasatta ödemek koşuluyla borçla aldığına dikkat çeken Bayraktar, ancak yaşanan afetlerin borçların ödenmesini engellediğini, bu nedenle afet yaşadığı tespit edilen tüm çiftçilerin kredi borçları faizsiz olarak ertelenmesi gerektiğini bildirdi.

Çiftçilerin, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri ' nin dışında diğer bankalardan da kredi kullandığına işaret eden Bayraktar, üreticilerin özel bankalara olan kredi borçlarının da faizsiz olarak ertelenmesi gerektiğini kaydetti.

Tarımsal sulama yapmak için kullanılan ve maliyet içinde önemli bir girdi kalemini teşkil eden elektrik bedellerinin ödenmesinde de büyük sıkıntılar yaşandığını ifade eden Bayraktar, bu nedenle özellikle 6111 sayılı Kanun kapsamında ertelenen borçların ödemelerinin yeniden ertelenmesi önem taşıdığını vurguladı.

Kuraklığın 5363 sayılı Tarım Sigortaları Kanunu ' na göre risk kapsamına alınması gerektiğini belirten Bayraktar, meyvelerde olduğu gibi tarla ürünlerinde yaşanan don riski de bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini bildirdi. Bayraktar, şöyle devam etti:

' ' Bazı riskler, 2012 yılı 5363 Sayılı Kanun kapsamında Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen sigortalanacak ürünlerin kapsamı dışında kalması nedeniyle sigorta kapsamına girmemektedir. Sigortalanacak ürün kapmasına girmeyen ürünlerden doğan zararın karşılanmasında ürün baz alınmalı, mal varlığındaki azalmaya bakılmamalıdır. Öte yandan bu ürünlerden doğan zararın 2090 sayılı Kanuna göre karşılanması için asgari yüzde 40 zarar kriteri, zarar tespitlerinin çiftçilerin tüm mal varlığı üzerinden yapılması nedeniyle mümkün gözükmemektedir.

5363 sayılı Tarım Sigortaları Kanunu ile 2090 sayılı Doğal Afetlerden Zarar Gören Çiftçilere Yapılacak Yardımla ilgili Kanun ' da yapılacak değişikliklerle bu kanunların birbirini tamamlayıcı duruma getirilmesi ve tüm mal varlığı yerine ürettiği ürünün belirli bir oranının esas alınması gerekir. Bu koşullar sağlandığında çiftçilerimizin doğal afetler nedeniyle oluşan zararının telafi edilmesi mümkün olabilecektir. Bu nedenle 2090 sayılı Kanun, bu kapsamda gerekli düzenlemeler yapılmak üzere en kısa zamanda Meclis gündemine getirilmelidir. ' '

Ekleme Tarihi
12.07.2012