Bu Toprağın Sesi de susturuldu


Türkiye ' nin saman ithal edecek duruma gelmesi sadece iklimle, kuraklıkla, yanlış tarım politikaları ile açıklanamayacak kadar önemlidir. Bu aynı zamanda tarıma küsmüş veya küstürülmüş, tarımı önemsemeyen, yok sayan anlayışın toplumun hemen her kesimine egemen olmasının sonucudur.


Hükümet, muhalefet ve elbette medyanın büyük bölümü tarımla sadece felaket dönemlerinde ilgilenir. Sel, kuraklık olmasa, tarım fiyatı enflasyonu azdırmasa, ihraç edilen ürünler ilaç kalıntısı nedeniyle geri dönmese kimse tarımla ilgilenmeyecek. Medya tarımı hiç yazmayacak. Haber yapmayacak.

En başta DÜNYA Gazetesi olmak üzere bazı gazete ve gazetecileri, bazı tematik televizyon kanallarını, özellikle de TRT ' de tam 22 yıl aralıksız yayınlanan Bu Toprağın Sesi programını bu genel çerçevenin dışında tutmak gerekiyor.

Fakat, bundan da rahatsız olanlar olmalı ki, dünyada televizyon ekranlarında 22 yıldır aralıksız devam eden tek tarım kuşağı olan 'Bu Toprağın Sesi' programı da susturuldu.

Yayın süresi, içeriği, katılan konuk sayısı ile Guinness rekorlarına aday bir program olan, Bu Toprağın Sesi neden susturuldu?


Programın neden susturulduğunu anlamak için içeriğine, işlevine bakmak gerekiyor. Bu ülkede tarımın gelişmesini, tarımcıların bilgilenmesini, bilinçlenmesini istemeyenler, ülkenin tarımsal potansiyelini değerlendirmek, üretmek yerine ithalat yapılmasını isteyenler elbette Bu Toprağın Sesi ' nden rahatsız. Bu nedenle bu sesi susturuyorlar.

Bunun için, Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu (TRT) eylülde başlayacak yeni yayın döneminde Bu Toprağın Sesi televizyon programını yayından kaldırıyor.

Kaldırılacak olan program sıradan bir program değil. Ülke tarımı için çok büyük öneme sahip olan ve çiftçilerin, tarımla ilgili her kesin yakından izlediği program tam 22 yıldır aralıksız yayınlanıyor.

Birçok üretici, tarımcı güne bu programla başlardı. Bir zamanlar sabahın 5 ' inde yayınlanıyordu. Çiftçiler sabah tarlaya gitmeden bu toprağın sesine kulak verirlerdi. Öğrendiklerini uygulamaya çalışırlardı. Daha sonra saatleri değişti. Sadece çiftçiler değil toplumun daha geniş kesimi izlemeye başladı. Haftada 5 gün ve büyük bölümü canlı yayınlanan program, gerçek bir okul işlevi gördü. Hem çiftçiler için hem de çalışanlar için.

Adı gibi bu ülkenin, bu toprağın sesiydi. Tarım kesiminin her sorununa duyarlı, ilkeli ve çok saygın bir program olan Bu Toprağın Sesi, 1990 ' dan beri üreticiye eğitimden sağlığa, üretim tekniklerinden, pazarlama konularına kadar her alanda ışık oldu.

Nice iktidarlar,başbakanlar,bakanlar gelip geçti. TRT ' de 22 yılda kaç genel müdür görev yaptı. Kimsenin aklına bu programı susturmak gelmedi.

Hükümet emrindeki TRT ' yi istediği gibi yönlendiriyor, istediği gibi kullanıyor. Bu Toprağın Sesi ile ilgili de çok önemli tasarruflarda bulunuldu.

Başbakanlık ' tan yapılan müdahale ile 2006 ' da bizim programa katılmamız engellendi. Çalışanların bir kısmı programdan koparıldı. Bu da yetmedi son birkaç yılda program TRT ' nin kanallarında adeta sürgün gibi gezdirdiler. İzleyenlerin başını döndürecek derecede yayın saatini sürekli değiştirdiler. Buna rağmen üreticiler, tarımcılar bu toprağın sesini izlemeyi sürdürdü. Şimdi o sesi susturuyorlar. TRT, yeni yayın döneminde programa bütçe ayırmadı ve yayından kaldırılmasına karar verdi. Çalışanların ise dini programlarda istihdam edileceği ifade ediliyor.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ' nın ve diğer bakanlık ve bürokratların icraatlarını anlattığı, tarımda olup bitenleri ülkenin her yerinden yansıtan adı gibi bu toprağın sesi olan programı yayından kaldırmak tarıma ve tarımcılara verilecek en büyük cezalardan biridir. Bu haksız cezaya sesiz kalmak istemiyorsanız tepkinizi TRT yönetimine iletebilirsiniz.
ALİ EKBER YILDIRIM
 
Ynt: Bu Toprağın Sesi de susturuldu

çok zor hatırlıyorumda 4 veya 5 yaşında iken yine böyle çok sıkıntı çekmiştikte bizim oralara kışın karın içinde balya samanı gelmişti ...kaldı ki bu çağda bile balya samanı nedir bilmeyiz aradan 25 -26 yıl geçmiş ama bakıyorumda ülkemiz o kadar kötü durumdaki çifçilerimiz tarlaya küsmüş gibi tarihte ilk defa saman ithal ediyoruz.hayvan bulamadık canlı ve cansız et ithal ettik sonra yem bulamadık Unakıtan ve saz ekibi mısıra iç piyasada kota koyarak mısır getirdi şimdi ise ot ve saman ithal ediyoruz şimdi bu iktidara oy verenler başını iki elinin arasına alsıda avrupanın maşasına oy verenlere neden oy verdiklerini iyice bir düşünsün

esnaf kan ağlıyor,
çiftçi kan ağlıyor,
pkk Şemdinli ye biz bez parçası diyoruz ama onlar bayrak dikiyor ey Yüce Türk milleti şimdi bizi bu kadar kim sindirdi

birileri Türk ten fena intikam alıyorda Türk susuyor sessiz sedasız uzaktan izliyor sadece merak etmeyin böyle giderse yakında saman edecek buğdayda bulamayacağız çünki ekmeye tohumda kalmayacak mazotta
 
Ynt: Bu Toprağın Sesi de susturuldu

bu konuda yazılması gereken çok gereken çok şey var yazmaya başlasam roman olacak gireceğim günahlar cabası...allah bütün çiftçi kardeşlerime sabır versin ..
 
Ynt: Bu Toprağın Sesi de susturuldu

İYİ OLMUŞ BİR BU MU SANKİ ÇİFTÇİYE ANA AL GİT DENDİ AŞAĞILAN DI HOR GÖRÜLDÜ ÜRÜNÜNE DEĞER VERİLMEDİ GİRDİ FİYATLARI ALDI BAŞINI GİTTİ BİZİM AKLIMIZIN BAŞIMIZA GELMESİ İÇİN CANIMIZIN YANMASI LAZIM YOKSA GERÇEĞİ GÖRMEKTE ZORLANIYORUZ.AMA BENİM BİR FİKRİM VAR UCUZ MAZOT ALABİLMEK İÇİN TRAKTÖRÜMÜZÜ YAT A BENZETECEĞİM DE BURDA DENİZ YOK AMA OLSUN SEÇİM YAKIN DENİZ SÖZÜ VERİRLER BİZDE TRAKÖRÜMÜZÜ YATA BENZETİR UCUZ MAZOT ALIR MALİYETİ DÜŞÜRÜR BÖYLECE KAZANIRIZ DİYE DÜŞÜNÜYORUM.
 
Ynt: Bu Toprağın Sesi de susturuldu

bir sarki vardi hatirlarsiniz kendim ettim kendim buldum
baska soze gerek yok halinize sukur daha kotusude olabilir iktidara oy vermeye devam edelim elimizde hic bir sey kalmasin doktor ciftlik kursun zenginler ciftlik kursun koylu bunlara saman yem uretsin kendi topragimizda zenginlerin hayvanlarina yem uretelim ileriyi gorur gibiyim mumeccim miyim neyim
 

Benzer Konular