[size=18pt]Tarımda büyük çöküş![/size]
Yüksek borç altında ezilen çiftçi zor günler yaşıyor. Türkiye 'ihraç edemeyecek kadar fazla üretiyoruz' denilen ürünleri dahi ithal eder duruma geldi.
Bununla birlikte canlı hayvan ücretlerinin düşüp yem maaliyetlerinin 400 kat artması da hayvancıkla geçinen köylüleri vurmuş durumda.
Cumhuriyetin haberine göre, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, Türkiye fındık, kayısı, incir, kiraz, vişne, ayva ve haşhaş tohumu olmak üzere yedi ürünün üretiminde dünya sıralamasında başı çekiyor. Ancak son yıllarda uygulanan tarım politikaları nedeniyle Türkiye Çin ' den fasulye, kayısı ve kuru sarmısak, İtalya ' dan ıspanak, ABD ' den fındık, Güney Afrika ' dan satsuma mandalini, Şili ' den sofralık üzüm, İran ' dan karpuz, İtalya ve Şili ' den elma, Kosta Rika ' dan kavun, İtalya ' dan kuru üzüm, İran ' dan kuru kayısı ile lahana ve İspanya ' dan marul ithal etmek zorunda kalıyor. Girdi maliyetlerinin yüzde 7.8 arttığı ülkede, hayvancılıktan pamuğa, hububattan sebzeye kara bir tablo oluştu.
2012 tarım sektörünü değerlendiren Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Başkanı İbrahim Yetkinin verdiği bilgiye göre, tarım işletmeleri kredi borcu altında ezildi. TZD araştırma servisinin hazırladığı rapora göre Türkiyenin tarım gerçeği özetle şöyle:
- Çiftçinin elektrik dağıtım şirketlerine borcu 2.1 milyar TL, faiz tutarı 1.8 milyar TLye vardı.
- Çiftçinin Ziraat Bankası ve tarım kredi kooperatiflerine borcu 22 milyar 300 milyon liraya yükseldi.
- Çiftçinin bankalara kredi borcu geçen yıl sonu itibarıyla 32 milyar TL oldu.
- DPTnin araştırmasına göre 2015te Türkiyede 170 bin ton civarında et açığı oluşacak. Hayvan kaçakçılığındaki olağanüstü artış sıkıntıyı katlayacak.
- Üretici geçen yıl 500-600 liraya sattığı koyunu şu anda 300-350 liraya satamıyor. Geçen yıl 10-11 liradan satılan canlı hayvanın kilosu, şimdi 6-7 lira.
- Bir süt ineğinin günlük yem maliyeti 10 TL. Bu yıl samanın kilosu yüzde 400 arttı. Geçen yılki saman masrafı 100 lira idi.
- Yem açığı 13-14 milyon ton.
- Bu yıl tarıma 7.5 milyar lira destek verildi. 2013 bütçesinde çiftçiye ayrılan destek miktarı 9 milyar lira olarak belirlendi. Artış yeterli değil.
- Buğday üreticisinin dekara yaptığı mazot harcaması 56 TL. Mazot desteği olarak aldığı prim 4 TL. Destek, masrafın yüzde 7sini karşılıyor.
- Tarımda yılda 3.5 milyar ton mazot kullanılıyor. Bu mazotun ÖTV ve TDVsi 9 milyar TL tutuyor. 2013te verilecek 9 milyar TLnin tamamı çiftçinin ödediği mazot parasından alınan ÖTV ve KDV olarak geri alınacak.
- 2012 ithalat kalemlerine bakıldığında Çinden fasulye, İtalyadan ıspanak, ABDden fındık, Güney Afrikadan satsuma mandalini, Kosta Rikadan kavun, Türkmenistandan portakal, Arjantinden limon, Bulgaristandan nar, Çinden kayısı ve kuru sarmısak, İrandan kuru kayısı ile lahana ve İspanyadan marul ithal edildi.
- Üretim açığı bir kenara bırakılsa bile fındık gibi dünyada bir numara olduğumuz üründe bile ithalat yapılıyor. Buna karşın çiftçiye 'rekolte fazla, ihraç edemiyoruz' denilerek fındık fiyatları düşük tutuluyor.
- Üretim açığı olan birçok üründe küçük bir destekle açığı kapatmak mümkün. Ancak mevcut tarım politikalarına bakıldığında hükümetin böyle bir kaygısı olmadığı anlaşılıyor.
Yüksek borç altında ezilen çiftçi zor günler yaşıyor. Türkiye 'ihraç edemeyecek kadar fazla üretiyoruz' denilen ürünleri dahi ithal eder duruma geldi.
Bununla birlikte canlı hayvan ücretlerinin düşüp yem maaliyetlerinin 400 kat artması da hayvancıkla geçinen köylüleri vurmuş durumda.
Cumhuriyetin haberine göre, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, Türkiye fındık, kayısı, incir, kiraz, vişne, ayva ve haşhaş tohumu olmak üzere yedi ürünün üretiminde dünya sıralamasında başı çekiyor. Ancak son yıllarda uygulanan tarım politikaları nedeniyle Türkiye Çin ' den fasulye, kayısı ve kuru sarmısak, İtalya ' dan ıspanak, ABD ' den fındık, Güney Afrika ' dan satsuma mandalini, Şili ' den sofralık üzüm, İran ' dan karpuz, İtalya ve Şili ' den elma, Kosta Rika ' dan kavun, İtalya ' dan kuru üzüm, İran ' dan kuru kayısı ile lahana ve İspanya ' dan marul ithal etmek zorunda kalıyor. Girdi maliyetlerinin yüzde 7.8 arttığı ülkede, hayvancılıktan pamuğa, hububattan sebzeye kara bir tablo oluştu.
2012 tarım sektörünü değerlendiren Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Başkanı İbrahim Yetkinin verdiği bilgiye göre, tarım işletmeleri kredi borcu altında ezildi. TZD araştırma servisinin hazırladığı rapora göre Türkiyenin tarım gerçeği özetle şöyle:
- Çiftçinin elektrik dağıtım şirketlerine borcu 2.1 milyar TL, faiz tutarı 1.8 milyar TLye vardı.
- Çiftçinin Ziraat Bankası ve tarım kredi kooperatiflerine borcu 22 milyar 300 milyon liraya yükseldi.
- Çiftçinin bankalara kredi borcu geçen yıl sonu itibarıyla 32 milyar TL oldu.
- DPTnin araştırmasına göre 2015te Türkiyede 170 bin ton civarında et açığı oluşacak. Hayvan kaçakçılığındaki olağanüstü artış sıkıntıyı katlayacak.
- Üretici geçen yıl 500-600 liraya sattığı koyunu şu anda 300-350 liraya satamıyor. Geçen yıl 10-11 liradan satılan canlı hayvanın kilosu, şimdi 6-7 lira.
- Bir süt ineğinin günlük yem maliyeti 10 TL. Bu yıl samanın kilosu yüzde 400 arttı. Geçen yılki saman masrafı 100 lira idi.
- Yem açığı 13-14 milyon ton.
- Bu yıl tarıma 7.5 milyar lira destek verildi. 2013 bütçesinde çiftçiye ayrılan destek miktarı 9 milyar lira olarak belirlendi. Artış yeterli değil.
- Buğday üreticisinin dekara yaptığı mazot harcaması 56 TL. Mazot desteği olarak aldığı prim 4 TL. Destek, masrafın yüzde 7sini karşılıyor.
- Tarımda yılda 3.5 milyar ton mazot kullanılıyor. Bu mazotun ÖTV ve TDVsi 9 milyar TL tutuyor. 2013te verilecek 9 milyar TLnin tamamı çiftçinin ödediği mazot parasından alınan ÖTV ve KDV olarak geri alınacak.
- 2012 ithalat kalemlerine bakıldığında Çinden fasulye, İtalyadan ıspanak, ABDden fındık, Güney Afrikadan satsuma mandalini, Kosta Rikadan kavun, Türkmenistandan portakal, Arjantinden limon, Bulgaristandan nar, Çinden kayısı ve kuru sarmısak, İrandan kuru kayısı ile lahana ve İspanyadan marul ithal edildi.
- Üretim açığı bir kenara bırakılsa bile fındık gibi dünyada bir numara olduğumuz üründe bile ithalat yapılıyor. Buna karşın çiftçiye 'rekolte fazla, ihraç edemiyoruz' denilerek fındık fiyatları düşük tutuluyor.
- Üretim açığı olan birçok üründe küçük bir destekle açığı kapatmak mümkün. Ancak mevcut tarım politikalarına bakıldığında hükümetin böyle bir kaygısı olmadığı anlaşılıyor.