Amik Ovası Çiftçi Birliği Derneği Başkanı Nur Ataç, kuyu sularına sayaç takılması konusuna çiftçinin hazır olmadığını belirterek, yeterli süre tanınmaması halinde ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalınacağını söyledi.
Yeraltı sularında meydana gelen azalma nedeniyle kuyu sularına sayaç zorunluluğu getiren Orman ve Su İşleri Bakanlığı, bu suların fazla kullanımını engellemek için limit belirlemişti. Kuyu sularına sayaç takılmasını eleştiren Ataç, tarımsal sulamanın önemli bölümünün, çiftçilerin kendi imkanlarıyla tesis ettiği yeraltı kuyuları ile üstelik emsallerine göre çok daha yüksek bedel ödenerek yapıldığını açıkladı.
Özellikle ruhsat konusunda ciddi sıkıntılar bulunduğunu belirten Ataç, “Kullanılan binlerce kuyunun yaklaşık yüzde 80’ini ruhsatsız. Büyük bölümü ifrazı yapılmamış ve yapılabilmesi de imkansız arazilerde” dedi. Ataç, bu kuyuların neredeyse tamamının birkaç hissedara ait olduğunu gerçek ve kesin malikinin belli olmadığını kaydetti. Ataç, şunları söyledi: “Uygulama, insanlar ve aileler arasında önemli sorunlara neden olacak. Bu uygulamayla çiftçiler tahmin edilenin üzerinde maddi ve manevi zarara uğrayacak. Yönetmelik, hem elektrik hem de su kullanım miktarlarının önceden ve bir yıllık süre için tespit edilmesini, su ve elektrik kullanım bedelinin ön ödemeli yüklenmesini, yüklenen su ve elektrik bedelinin bitmesi halinde kullanımın sona ereceğini, aksi halde ağır cezalar uygulanacağını, çiftçilerin neredeyse tarımsal faliyetten men edileceğini anlatmaktadır. Bu konunun ertelenmesi gerekmektedir. Damla sulamanın tesis masrafları, yatırım tutarı, kullanım maaliyeti ve tekniği uygun şartlarla kredi olsa bile zaten borç altındaki çiftçinin düşünemeyeceği bir konudur.”
Yeraltı sularında meydana gelen azalma nedeniyle kuyu sularına sayaç zorunluluğu getiren Orman ve Su İşleri Bakanlığı, bu suların fazla kullanımını engellemek için limit belirlemişti. Kuyu sularına sayaç takılmasını eleştiren Ataç, tarımsal sulamanın önemli bölümünün, çiftçilerin kendi imkanlarıyla tesis ettiği yeraltı kuyuları ile üstelik emsallerine göre çok daha yüksek bedel ödenerek yapıldığını açıkladı.
Özellikle ruhsat konusunda ciddi sıkıntılar bulunduğunu belirten Ataç, “Kullanılan binlerce kuyunun yaklaşık yüzde 80’ini ruhsatsız. Büyük bölümü ifrazı yapılmamış ve yapılabilmesi de imkansız arazilerde” dedi. Ataç, bu kuyuların neredeyse tamamının birkaç hissedara ait olduğunu gerçek ve kesin malikinin belli olmadığını kaydetti. Ataç, şunları söyledi: “Uygulama, insanlar ve aileler arasında önemli sorunlara neden olacak. Bu uygulamayla çiftçiler tahmin edilenin üzerinde maddi ve manevi zarara uğrayacak. Yönetmelik, hem elektrik hem de su kullanım miktarlarının önceden ve bir yıllık süre için tespit edilmesini, su ve elektrik kullanım bedelinin ön ödemeli yüklenmesini, yüklenen su ve elektrik bedelinin bitmesi halinde kullanımın sona ereceğini, aksi halde ağır cezalar uygulanacağını, çiftçilerin neredeyse tarımsal faliyetten men edileceğini anlatmaktadır. Bu konunun ertelenmesi gerekmektedir. Damla sulamanın tesis masrafları, yatırım tutarı, kullanım maaliyeti ve tekniği uygun şartlarla kredi olsa bile zaten borç altındaki çiftçinin düşünemeyeceği bir konudur.”
