Domates fiyatı Antalya’da 80 Kr İstanbul’da ise 3.75 - 5.25 TL...

Dün Antalya’da seranın kapısında üretici “ihracat domatesi”nin kilosunu 140-150 kuruşa, yerli “piyasa domatesi”nin kilosunu 60-80 kuruşa zor satabiliyordu. İstanbul’da Ortaköy’de halk manavında ve de halk marketinde ise domatesin kilosu 375 kuruş ile 525 kuruş arasında idi.
İşte bunun içindir ki, ocak ayında tarım ürünlerinin üretici fiyatı yüzde -3.23 gerilerken, gıda ürünlerinde tüketici fiyatı yüzde +4.00 arttı.
Tüketicinin toplam harcamalarında gıda ve alkolsüz içkinin payı yüzde 24’tür. Gıda ve alkolsüz içki fiyatının değişimi bu nedenle tüketici fiyatları endeksini (enflasyon oranını) büyük ölçüde etkiler.
Gıda ve alkolsüz içki fiyatları ocak ayında yüzde 4.00 artınca, bu rüzgârın etkisinde genel endeks (enflasyon) bir ayda yüzde 1.65 oranında artış gösterdi. Bir yıl önceki yılın aynı ayına göre fiyat artışı (TCMB’nin yüzde 5’e indirmeye çalıştığı artış oranı) yüzde 7.31’e tırmandı.

Üretici-tüketici fiyatı çok farklı
Domates örneğinden giderek önce tarım ve gıda ürünlerinde üretici fiyatları ile tüketici fiyatları arasındaki uçurumun nedenini bilelim. Dün domates fiyatlarını öğrenmek için Antalya’da Grow Fide’nin yöneticisi Dr. Hasan Ünal’la konuştum. Hasan Ünal, tarım ürünlerinde, gıda maddelerinde üretici ile tüketici arasındaki zincirin uzunluğunun ve de zincirde yer alan aracıların iyi hizmet verememelerinin fiyat farkının büyümesine yol açtığını söylüyor. Yüksek kira, yüksek personel ve yönetim giderleri ile çalışan süpermarketlerin tarım ürünlerinin tedarik ve satış fiyatları arasındaki farkı yüksek tutmalarının da önemli bir sorun olduğunu hatırlatıyor.

Yüzde 6’ya razı olacağız
Önümüzdeki aylarda tüketici fiyatları endeksinin (enflasyonun) ocak ayındakine benzer şekilde her ay yüzde 1.65 oranında artması beklenmiyor. Aylık artışlar yüzde 1.00’in altında kalacak. Çünkü;
* Ankara, döviz fiyatını sabit tutma başarısını gösteriyor. Döviz fiyatının sabit kalması hem maliyetlerin artmasını önler, hem piyasaya moral verir.
* Enerji fiyatlarındaki artış eğilimi durdu. Tersine, enerji fiyatları geriliyor. Bu gelişmeler maliyetlerin artışını önler.
* Ankara, banka kredilerinin yüzde 15’ten fazla artmasına izin vermiyor. Büyümeyi hızlandırma, piyasayı canlandırma niyeti yok. Bu durumda iç talep genişleyemeyecek demektir.
Bu tabloda 2013 yılı içinde belli aylarda enflasyon iner, biner ama yılın sonuna doğru yüzde 6 dolayında bir çizgi üzerine oturur.
Enflasyonda önemli olan üreticinin, toptancının ve perakendecinin gelecek hakkındaki bekleyişlerinin ne olduğudur. Bu kesimler (maliyetten çok) talebin durumuna bakarak fiyat belirlerler. Şu günlerde bu kesimler talebin canlı olmadığını, piyasanın yüksek fiyat artışını hazmedemeyeceğini görüyorlar.
 
Ynt: Domates fiyatı Antalya’da 80 Kr İstanbul’da ise 3.75 - 5.25 TL...

bir antalyalı sebze üreticisi olarak biraz sansasyon kokan i habere benziyor malum domatesin bir sürü çesidi var ihracat domatesi 140-150 kuruş değil minimum 100 kuruş maksimum 150 kuruş arasında satılıyor dün belirlene piyasa fiyatlarına göre ki normaldir ihracat domatesi dediğimiz sofralık domatesin biraz daha dayanıklısıdır mevsimi yazır kışın yetişmesi çok zordur dikilen tohumları kış şartlarına adapte edilememiştir ve şu an 100-150 kuruş çok iyi paradır dekardan en az 2ton verim alınır her hasat için sezon boyunca yaklaşık 6-8 kere hasat edilir renk-kalite iyi ise sezon boyunca çok iyi paradır masraf olarak diğer domates cinslerine göre masrafsız ve işçiliği düşüktür o yüzden kar marjı yüksektir piyasada ihracat domatesi adı altında dolaşan tohumların hiçbiri kışlık tohum değildir kışlık tohumu yoktur kış aylarında duraksar ve ağaçyapısı bozulur kış aylarını atlatırsa para kazandırır

diğer domates cinsleri şöyledir '5 şubat antalya/demre toptancı hali' fiyat listesine göre:

kokteyl domates(çeri domates olarak ta bilinir fakat çeri domatesin biraz irisidir ve kışlık tohumdur) 210 kuruş
piccadily domates(yumurta domates diyede bilinir şeklinden dolayı)280kuruş
seyit domates(piccadily ' nin küçüğüdür) 270 kuruş

gelelim en çok karıştırılana salkım domates sofralık domatese göre küçüktür asıl ihracat ürünü budur 150-350 kuruş arasında değişen fiyatı vardır

bundan 15 gün önce toptancı halinde 450 kuruşa satılmıştır verim yüksektir dekardan en az 2 ile 3 ton verim alınır sezonda 5-6 kere hasat edilir işçilik düşük gübre maliyeti yüksektir ec ve ph ın yüksek olduğu sular ile beslenirse neredeyse gübrem maliyeti 0 ' a çekilir

gelelim fiyat farkına satılan mal en az 3 el değiştiriyor bu kadar fiyat farkı normal düşünün mali satan komisyoncu %10 alıyor tüccar %3.5 bunun üzerine kabzımal komisyon koyuyor onun üzerine de manav veya market dolayısıyla tüketici pahalıya alıyor üretici ucuza satıyor çiftçimiz akıllı olmadığı için parasının çoğunu komisyoncuya kaptırıyor

tabi bu durumu lehimize çevirmek elimizde nasıl derseniz

çok para ediyor diye ütopik sebzeler denememeliyiz şahsen ben öyle yapıyorum
sadece ihracata bağlı sebzeler kesinlikle dikilmemeli ihracatın kapandığı durumlarda iç piyasanında tüketeceği sebzeler tercih edilmeli
topraklarımızda olmayacak sebzeler denenmemeli
kazanılan her kuruşu mekanizasyona yatırılmamalı örneğin 240s in yapacağı işi mf2600 ile yapmak çok gereksiz boşa para harcamak zaten traktörün seracılıkta önemi yok
sürekli gübrelemeye dayalı sebzeler yapılmamalı örneğin domatesin yetişmesinin zor olduğu yerde domates yaparsan maliyet yükselir sonra kurtarmıyo diye bağırırsın

tamam sebzenin para ettiği söylenemez ama durum ortada kimse memnun değil
 

Benzer Konular