Hayvancılıkta saadet zincirine dikkat


12 Mart 2013 Salı 06:20

İnek, koyun ve keçi üzerinden saadet zincirleri kuruluyor. Yatırımcılar düzenli gelir vaadiyle zincire dahil ediliyor. Ortada hiçbir tesis, işletme yok.

Anadolu ' nun pek çok yerinde bir inek parasına üç-beş koyun veya keçi parasına saadet zincirlerine ortak kaydediliyor. Geçmişte farklı alanlarda birçok örneği ve mağduru olmasına rağmen, insanlar bu saadet zincirlerinin halkası olmaktan çekinmiyor. Bir süre sonra inek, keçi ve koyun mağdurları diye medyada boy gösterenler olursa kimse şaşırmasın.

Hayvancılıkta saadet zinciri nasıl oluşturuluyor?

Öncelikle saadet zincirini doğuran koşullara bakmakta yarar var. Hayvancılık sektörüne yönelik yatırım yapanlara devlet sıfır faizli kredi veriyor. Destekler ise her yıl artırılıyor. Buna rağmen para kazanamadığını söyleyip çiftliğini elden çıkarmaya çalışanlar var.

Kar ortaklığı adı altında para topluyorlar

Devletin verdiği desteğin ve kredilerin cazibesine kapılıp sektöre girenler hayal kırıklığı yaşarken, yıllarca bu işi yapan küçük yetiştiriciler ise yüksek girdi maliyetleri nedeniyle üretimi sürdüremedikleri için hayvancılığı bırakıyor.

Buna rağmen kamuoyunda devletin verdiği kredilerin de etkisiyle hayvancılığa yatırımın çok karlı bir iş olduğu algısı var. Bu algıdan yararlanmak isteyenler, geçmişte birçok örneği yaşanan ve çok sayıda mağdur yaratan 'saadet zinciri'ni oluşturmaya çalışıyor.

Yatırım yapmak isteyen veya düzenli bir gelir elde etmek isteyenlere 'kar ortaklığı' veya 'ayni ürün' verme vaadiyle yatırımcıdan para toplanıyor.
Yaygın olan yöntemlerin başında '1 inek parası' yani 5 bin lira ile saadet zincirine ortak kaydedilmesi geliyor.

Ortada hiçbir yatırım, işletme yok. Vatandaşa deniliyor ki, 'bir defaya mahsus 5 bin lira yani sadece '1 inek parası' vererek ortak olabilirsiniz. İlk 6 ay herhangi bir geri ödeme yapılmayacak. İşletmeler kurulduktan sonra ve 6 ayın sonunda başlamak üzere her ay 200 lira net geliriniz olacak. Üstelik ineğiniz doğurdukça geliriniz katlanarak artacak.'

Bir başka uygulama ise küçükbaş hayvancılıkta var. Vatandaşa 3-5 keçi veya koyun ile ortak olabileceği söyleniyor. Koyun veya keçilerin ırk özellikleri uzun uzadıya anlatılıyor. Süt verimleri, et verimlerinin ne kadar yüksek olduğu söyleniyor. Yine düzenli gelir ve ayni ürün vaadinde bulunuluyor.

Saadet zincirini tanıtmak için sosyal medya çok yaygın olarak kullanılıyor.

Ulusal yayın yapan kanallara reklam veriliyor

Bazıları açıkça olmasa da özellikle telefon görüşmelerinde ama çoğunlukla yüz yüze görüşmelerde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ' nın adını kullanıyor. Ulusal yayın yapan televizyonlara ilan veriliyor.

Bu yöntemlerle paralar toplanıyor. Geçmişte farklı alanlarda yaşanan ve çok sayıda mağduru olan bu tür saadet zincirlerine vatandaşlar sorgulamadan para yatırıyor.

Bize de konuyla ilgili çok sayıda telefon geliyor. Böyle bir ortaklığın karlı olup olmayacağını soranlar var. Ailesinin hayvancılık yaptığını ama artır sürdüremediğini, hayvanlarını bu tür bir ortaklığa dahil edip edemeyeceğini soranlar oluyor. Bu tür bir yatırımın sürdürülebilirliğini soruyorlar.

Geçmişte yaşanan örnekleri hatırlatarak bu tür işlere girilmemesi gerektiğini anlatıyoruz.

Son zamanlarda bu talepler o kadar çok arttı ki, hayvancılık yapanlar da bu işten çok rahatsız. Sektöre zarar verileceğinden korkuyorlar.

Gurbetçi vatandaşımıza hayal satıyorlar

Hayvancılığa yatırım yapanlar uyarıyor. 'Biz çok büyük paralarla yatırım yapıyoruz. Kendi yemimizi üretiyoruz. Eti, sütü en iyi fiyattan satmaya çalışıyoruz. Günün 24 saati işimizin başındayız ve buna rağmen hayvan başına vaat edilen paraları kazanamıyoruz. Yurttaşlarımızın ve devletin bu konuda gerekli duyarlılığı göstermeli. Yaşamı boyunca Almanya ' da çok zor şartlarda alın teri ile kazandıklarını bu tür saadet zincirlerinde kaybeden binlerce yurttaşımız var. Bunlar örnek alınmalı. Bu tür saadet zincirlerine kesinlikle itibar edilmemeli.'

Özetle, 'hayvancılığın çok karlı bir iş olduğu' algısı üzerine saadet zincirleri oluşturuluyor. Yurttaşlar düzenli gelir sağlama hayaliyle paraları ile zincirin birer halkası oluyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ise gelişmeleri izlemekle yetiniyor. Yeni mağdurların olmaması için Bakanlık en azından yurttaşlara açıklama yapmalı.
 
Ynt: Hayvancılıkta saadet zincirine dikkat

İnsanın olduğu heryerde sorunlar da olacaktır, beşer-şaşar...

Lakin zaten yapımızda pek olmayan 'ortaklık kültürü'nü hepten yok edecek kötü örneklere odaklanmayalım derim...

Tarımımızın, köylümüzün en temel sorunu 'örgütsüzlük' yani herkesin kafasına göre takılmasıdır diye düşünüyorum...


Sapla saman karışmasın diye;

Güzel örneklere de bakalım derim. Mesala; Konya şeker 'danabank-danakreş' projesi ve benzerleri...

30 ortak 200 baş 'organik koyunculuk yapıyoruz' hepsi kar olsa gene bi şey değil. Ama amacımız ölen küçükbaş koyunculuğu kendi memleketimizde de olsa canlandırmak. Küçük-örnek bir işletme kurmak... Allah ' a şükür senesi dolmadan epey yol aldık... ata-dede sözü 'Arpayla-koyun gerisi oyun'...
 

Benzer Konular