Bir bakışta GDO

Bir bakışta GDO

Nerden çıktı bu GDO...
Dünyada gıda üretiminin hızla artan nüfus talebine yetişememesi nedeniyle biyoteknolojik çalışmalar sonucu verim artışı sağlamak amacıyla ortaya çıkan Genetiği Değiştirilmiş Organizma’lı (GDO) ürünler, son dönemde Türkiye’nin de gündeminde en çok tartışılan konulardan biri.

Bugün Amerika, Kanada, Arjantin, Avustralya, Çin ve Güney Afrika başta olmak üzere bir çok ülkede gen aktarımı yapılmış tarım bitkileri üretilirken, ekonomik sebeplerden dolayı da kullanım alanları her geçen gün artıyor. Ancak doğal sürecin dışına çıkarak üretilen bu ürünlerin insan sağlığı açısından tehlikeleri olduğu da biliniyor.

Genetiği değiştirilmiş organizma (GDO-GMO) bir organizmadan diğerine DNA aktarımını ya da bir organizmaya ait DNA’nın biyoteknolojik olarak değiştirilmesi anlamına geliyor. Organizmadaki herhangi bir işlev ya da bir fenotip özelliğin genetik olarak değiştirilmesiyle fiziksel, kimyasal veya biyolojik engellerin her biri ya da tamamı için insan ve çevre lehine bir çok özellikler de katılabiliyor. Örneğin; Antartika’daki bir balığın soğuğa direnç geni, bir çileğe aktarıldığında soğuğa daha dayanıklı bir çilek elde edilebiliyor. Hatta son dönemde Çin’de üretilen bazı GDO’lu pirinçlerde insan DNA’sına rastlandığı da iddia ediliyor. Bu da GDO’ya karşı duruşun en önemli sebeplerinden olarak öne çıkıyor.

BESİN ZİNCİRİNİ ETKİLİYOR

Mısır ve soya, genleriyle oynanmış bitkiler arasında ilk sıralarda yer aldığı için bu bitkilerden üretilen yan ürünlerin kullanıldığı bütün ürünler GDO’lu olma riski taşıyor. Örneğin mısır ve soyadan üretilen yağ, un, nişasta, glikoz şurubu, sakkaroz, fruktoz içeren gıdalar günlük tüketim maddeleri arasında yer alıyor. Buradan yola çıkarsak, bisküvi, kraker, pudingler, bitkisel yağlar, bebek mamaları, şekerlemeler, çikolata ve gofretler, hazır çorbalar, mısır ve soyayı yem olarak tüketen tavuk ve benzeri hayvanlardan elde edilen gıdalar ve pamuk GDO’lu olma riski taşıyanların başında geliyor


http://www.hurriyet.com.tr/_np/5047/19865047.jpg
 
Ynt: Bir bakışta GDO

16 yılda yüz kat arttı

15 Nisan 2013 Pazartesi 14:51
Son Güncelleme: 14:53

ESKİŞEHİR - GDO ' lu ürünlerin dünyada ekim alanlarının 1996 yılından 2012 yılına kadar yüz katı artarak 170.3 milyon hektar alana ulaştığı, en çok GDO ' lu ürün yetiştiren ülkenin ABD, bu ürünlerde de pamuğun birinci sırada yer aldığı bildirildi.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü Uzmanı Dr. Arzu Ünal, bir programa katılmak için geldiği Eskişehir ' de, AA muhabirine yaptığı açıklamada, GDO ' lu ürünlerin dünyada ve Avrupa ülkelerinde kullanımına ilişkin bilgi verdi.

Tarımda Biyo-Teknik Uygulamalar Uluslararası Merkezi (İSAAA) verilerinden derlediği bilgileri paylaşan Ünal, dünyada GDO ' lu ürünlerin ekim alanları 1996 yılında 1.7 milyon hektarken, 2012 yılında yüz katı artarak, 170.3 milyon hektar alana ulaştığını belirtti.

Genetiği değiştirilmiş ürün yetiştiren ülke sayısının 28, ithal eden ülke sayısının da 31 olduğunu ifade eden Ünal, bu ürünlerin pazar büyüklüklerine vurgu yaparak, 'GDO ' lu ürünlerin pazar büyüklüğü 2011 yılında 160 milyar dolar, tohumların pazar büyüklüğü ise 2012 yılında 15 milyar dolardır' dedi.

ABD, dünyada GDO ' lu ürün yetiştirmede birinci
Dünya ülkeleri arasında en çok GDO ' lu bitkinin Amerika Birleşik Devletleri ' nde (ABD) yetiştirildiği aktaran Ünal, şöyle devam ett:
'ABD, dünyada 69 milyon hektar alanla GDO bitki üreten ülkeler arasında birinci, Brezilya 30.3 milyon hektar alanla ikinci, Arjantin 23.7 hektar alanla üçüncü sırada yer alırken, takip eden diğer ülkeler ise Hindistan, Kanada, Çin, Paraguay, Pakistan, Güney Afrika ve Uruguay ' dır. En çok ekim alanına sahip GD ' li ürünlerde ise yüzde 82 ' lik oranla pamuk birinci, yüzde 75 ile soya ikinci, yüzde 32 ile mısır üçüncü ve yüzde 26 ile Kanola dördüncü sırada bulunmaktadır.'

Avrupa Birliği ' nde (AB) ise GDO ' lu bitkiler ve ekim bakımından, önceki yıl verilerine göre, 97 bin 346 bin hektar alanla İspanya ' nın birinci sırada bulunduğunu dile getiren Ünal, bu ülkeyi sırasıyla, Portekiz, Çek Cumhuriyeti, Polonya, Slovakya, Romanya, İsviçre ve Almanya ' nın takip ettiğini vurguladı.

Ünal, en çok ekim alanı bulunan 8 ülkede, mısır ve patates ekimi yapıldığını söyledi.

Türkiye ' deki GDO ' lu ürünlerin kullanımının sadece yem amaçlı olduğuna dikkati çeken Ünal, 'Ülkemizde herhangi bir gıda amaçlı giriş yok. Zaten ülkemizde kanuna göre GDO üretimi de yasak ancak şu olabilir, başka ülkelerden kaçak olarak ülkemize girebilir, onunda kanunda çok yüksek cezai müeyyideleri var. Bu konuda denetimler Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından titizlikle yapılıyor' diye konuştu.
 

Benzer Konular