Tarımda 'stratejik plan' çöplüğü...

Tarımda 'stratejik plan' çöplüğü...
E-Posta Gönder
07 Mayıs 2013 Salı 06:00

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ' nın yaptığı en iyi işlerden birisi 'strateji', 'vizyon' ve 'stratejik plan' benzeri yaldızlı isimler verdiği belgeler hazırlamak.

Sadece son birkaç yılda '2008-2012 Tarım Vizyonu', '2006-2010 Stratejik Eylem Planı', '2010-2014 Stratejik Plan', '2013-2017 Stratejik Plan' adıyla birçok belge hazırlandı.

Hayvancılık, organik tarım, kırsal kalkınma ve daha birçok konuda hazırlanan 'Strateji belgeleri' de hesaba katılırsa tarımda tam anlamıyla bir 'stratejik plan' çöplüğü var.

Stratejik planlar niye hazırlanır?

Bu soruya verilecek en kısa yanıt şudur; uygulamak için. Ama Türkiye ' de uygulamak için değil, zorunlu bir görevi yerine getirmek için hazırlanıyor.

Yanlış anlaşılmasın eleştirimiz bu belgelerin hazırlanmasına değil. Bakanlık bürokratları, çalışanlar çok emek veriyor. Yıllarca araştırıyor, anketler yapıyor, tarımın paydaşlarından görüşler alıyor. Hepsini derleyip 'hap' niteliğinde belgelere dönüştürüyor. Bu gibi belgeleri ortaya çıkarmak kolay iş değil.

Çünkü bu belgeler genellikle tek taraflı hazırlanıyor. Yani bakanlığın hatta iktidardaki siyasi partinin gözlüğünden bakılıyor. Bu yönüyle de kolay iş değil. Gerçeklere gözünüzü kapatıyorsunuz. Her şeye tozpembe bakıyorsunuz.

Geçen Cuma günü DÜNYA Gazetesi ' nde manşetten verdiğimiz ' Stratejik Plan 2013-2017' bu türden bir çalışma. Genel olarak birçok eksiği var. Daha doğrusu bu çalışmada tarımı yakından izleyenler için yeni hiçbir şey yok. Bakan Mehdi Eker ve bakanlığın diğer yetkililerinin adeta ezberlediği klişe sözler bir araya getirilerek derlenip toparlanmış ve adına da 'strateji' gibi yaldızlı bir ad verilmiş.

Hiçbir üreticinin, girişimcinin hatta kurum ve kuruluşun bakanlığın 5 yıllık stratejisine bakarak işini yönlendirdiğini, yatırım kararı verdiğini sanmıyoruz.

Kaldı ki, bakanlık da bu stratejik planı bir yol haritası olarak görmüyor ve uygulamıyor. Böyle bir belgenin hazırlanmasını zorunlu bir görev olarak görüyor. Bu nedenle yazdıklarına sahip çıkmıyor, uygulamıyor.

Geçmişte yayınlanan belgelere bakarsanız ortaya konulan hedeflerin hemen hiç birinin gerçekleşmediğini göreceksiniz. Ama bu planlarda yer almayan birçok hedefin, hem de üreticiye yarardan çok zarar veren hedeflerin gerçekleştiğini görebilirsiniz.

Bu yılın başında 9 Ocak ' ta '2008-2012 Tarım Vizyonu' belgesinin hedefleri üzerine yazdığımız 'Tarım Vizyonu' başlıklı yazıda söylediklerimizi yinelemekte yarar var.
'Tarım Vizyonu belgesinde yer almayan birçok hedef(!) ise başarıyla gerçekleşti.
Türkiye, tarihinde ilk kez kurbanlık hayvan ithal etti. Vizyon sahibi arkadaşlar sayesinde tarım ülkesi Türkiye, saman ithal etti. 2008 ' de kasaplık canlı hayvan ve et ithalatı sıfırdı. Tarıma vizyon kazandıran bakanlık üst düzey yöneticileri sayesinde 3 yılda 3 milyar dolar canlı hayvan ve et ithalatı yapıldı.

Tarım Vizyonu ' nda yer almayan bir ilk daha gerçekleşti. Türkiye tarihinde ilk kez bir bakan, Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Fransız şövalyesi oldu. Tarımdaki başarılı ve vizyoner çalışmaları ile Fransa tarafından şövalyelik nişanı ile ödüllendirildi.'
Yakın zamanda, Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı 2013-2017 Strateji Belgesi ' ni kamuoyuna açıklayacak. Muhtemelen yine çok iddialı hedefler yer alacak.

Kağıt üzerinde hedefleri belirlemek, vizyon sahibi olmak önemli. Ancak, daha da önemli olan o hedefleri gerçekleştirmek. Türkiye ' de yapılamayan bu.

Her fırsatta dile getirdiğimiz gibi Amerika ' da 5 yıllık, Avrupa ' da 7 yıllık tarım politikası belirlenerek kamuoyuna açıklanır. Bu ülkelerde olduğu gibi Türkiye ' de de tarım politikası en az 5 yıllık dönemler itibariyle belirlenip uygulanmalı. Ama hayali hedefler değil. Tarımsal destekleme bütçesi ve ana ilkeler 5 yıllık açıklanmalı. Çiftçi şimdiden 2017 ' ye kadar hangi ürüne ne kadar destek verileceğini bilmeli. Asıl vizyon budur.'

Yılbaşında yazdıklarımız 2013-2017 Stratejik Plan için de aynen geçerli. Tarımın gerçekleri, gelecek 5 yıllık destekleme bütçesi ve daha birçok önemli, konu bu belgede yok.

Diyeceksiniz ki o zaman niye bu belgeyi haber yaptınız, hem de manşetten verdiniz?
Bu haber DÜNYA Gazetesi ' nin gazetecilik anlayışını ve yayın ilkelerini anlatan en somut örneklerden birisidir. Geçen hafta 132 sayfalık bu belgeyi en ince ayrıntısına kadar inceleyerek haber yaptık. Çünkü bakanlığın 3 yılda hazırladığı bu belgenin haber değeri var.

Bugün Türkiye ' de yaygın medyada artık pek uygulanmayan ama DÜNYA Gazetesi ' nin titizlikle uyguladığı tarafsız habercilik ilkesi doğrultusunda hareket ettik. Bu haber medyada ilk kez DÜNYA Gazetesi ' nde yayımlandı. Haberi yorumsuz ve tarafsız olarak verdik. Yorumumuzu ise bu yazıya bıraktık. Haberle yorumu karıştırmadık. Şimdi, haberi haber olarak bu yazıyı da yorum olarak okuyan okur kendisi karar verecek.


ALİ EKBER YILDIRIM / TARIM DÜNYASINDAN
 

Benzer Konular