Ceviz yetiştiriciliğinde yenilikler…

Ceviz yetiştiriciliğinde yenilikler…
Kayıt : 20 Haziran 2013

Yazan : Ali Ekber Yıldırım

Ceviz yetiştiriciliği “moda ” oldu. Bir iki dönüm yeri olan ceviz yetiştirmek istiyor. Dikkat çekici olan diğer bir çok tarımsal faaliyet gibi ceviz yetiştiriciliğinin de çok küçümseniyor olması.Bu işe yatırım yapmak isteyenler, ceviz fidanını diktikten sonra bir kaç yıl içinde çok yüksek miktarda ürün alacağını ve yıllarca bu gelirin devam edeceğini sanıyor. Çoğu yatırımcı araştırma yapmadan, sektörün ülkedeki ve dünyadaki gelişmelerini dikkate almadan kulaktan dolma bilgilerle bu işe para yatırıyor. Sonra faturası ağır oluyor.
Oysa ceviz yetiştiriciliği ciddi bir iştir. Çok iyi araştırarak, doğru yerde,doğru fidan seçerek, dikim aralığından hasada bir çok teknik konuyu dikkate alarak ve daha da önemlisi bu ürünü nasıl pazarlayacağını da hesaplayarak yatırım yapmakta yarar var.
Ceviz yetiştiriciliği konusunda sadece Türkiye’de değil,dünyada da ciddi araştırmalar yapan 19 Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Akça bu araştırmaları kapsamında Fransa,Şili ve Amerika-Kaliforniya’ya gitti. Oralarda bu işin nasıl yapıldığını, geliştirilen yeni üretim modellerini araştırdı.

Bu inceleme gezilerinden sonra :”Her üç ülke ceviz yetiştiriciliğinden çıkaracağımız en önemli üç konuyu özetlemek gerekirse; birincisi verimlilik,ikincisi kalite,üçüncüsü de araştırma-geliştirme çalışmalarıdır” diyen Prof. Dr. Yaşar Akça’nın Türkiye için görüş ve önerileri özetle şöyle:

1-Ülkemizde cevizin özellikle marjinal alanlara dikilmesi, yüksek pH ve kil oranı, yetersiz sulama suyu miktarı ve özellikle de verimsiz çeşitlerle yetiştiriciliğin yapılması birim alana düşük verime neden olmaktadır.

2-Bakanlığın yeni kurulan bahçelere verdiği destekler kesinlikle yeniden gözden geçirilmeli ve 50 dekar ve üzeri sahalara bahçe kurulmasını teşvik eden uygulamalara geçilmelidir.

3-Kamu destekli projelerde halen her yıl yüz binlerce verimi düşük çeşitlere ait fidan dağıtılması işlemine son verilmeli ve verimsiz çeşitlerle kurulu bahçelerde çeşit değiştirme işlemi için destekler geliştirilmelidir.

4-Geçmişte olduğu gibi tekrar, tekrar belirtmemize rağmen çeşit değiştirme aşıları Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının gündemine gelmemiştir. Fidan kalitemizin düşük olması ayrı bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.

5-Türkiye ceviz yetiştiriciliğinde, hasat ve hasat sonrası işlemlerde mekanizasyon kullanımının yetersizliği önemli kalite kayıplarına neden olmaktadır. Mekanizasyona geçilmesi ülkemiz şartlarına uygun silkme, toplama, soyma, kurutma ve kırma makinalarının geliştirilmesi için yürütülen çalışmalara devam edilmelidir.

6-Ceviz çeşit geliştirme ıslah projelerimiz ülkemiz için yetersiz olup, bu çalışmalarda özellikle bakteriyal yanıklık başta olmak üzere hastalık ve zararlılara dayanım ıslahı konularına ağırlık verilmelidir.

7-Ülkemizde ceviz anaç ıslahı konusunda yapılan çalışmalarda kısıtlı sayıda kalmıştır. Özellikle türler arası melez anaçlarla ilgili çalışmalara acilen ihtiyaç duyulmaktadır.

Türkiye’de ceviz yetiştiriciliğinde en tartışmalı konulardan birisinin dikim mesafelerinde yaşandığını hatırlatan Akça, şu değerlendirmeyi yapıyor:”Ceviz eskiden olduğu gibi birçok araştırıcı tarafından geniş mesafelerde dikimi yapılması gereken tür olarak kabul edilmektedir. Halbuki yan dallarda meyve veren çeşitlerle daha sık dikimlerin yapıldığı ticari bahçelerden alınan sonuçlar esasında bu tartışmanın yersiz olduğunu göstermektedir. Uluslar arası yeni literatür tarandığında cevizde de artık sık dikim (çit usulu) uygulamalarına rastlanmaktadır. Hatta Çin’de yayınlanan ceviz raporunda dahi Çin’de dikim mesafelerinin 3×3 m ile 8x8m arsında değiştiği belirtilirken ülkemizde 10×10 m hatta 12×12 m mesafelerin inançla savunulması anlaşılır değildir. Çünkü dünyada bu konuda başarılı olan ülkelerin tamamında yan dallarda meyve veren çeşitlerde sık dikim artık çok yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. ”

Türkiye’nin yıllık 85 bin ton ceviz üretimine karşılık 60 bin ton ceviz ithal eden bir ülke olduğunu hatırlatan Akça, üretimin artırılmasının en önemli yolunun birim alana verim ve kaliteli üretimi sağlayacak yeni üretim metotları ve araçlarının geliştirilmesi olduğunu sözlerine ekledi.
 

Benzer Konular