Yalçın BAYER
ybayer@hurriyet.com.tr
22 Ağustos 2013
Ayçiçeğinde oyunlar
TÜRKİYE Ziraat Odaları İl Koordinasyon toplantısı Çorluda yapıldı.
Oda başkanları, ayçiçeği fiyatlarına isyan etti. Geçen Yıl 1 kg ayçiçeği 1.50 TL iken, bu yıl 1 TLye hatta onun da altına düşmeye başladı.
Tekirdağ Ziraat Odası Başkan Vekili Şerif Baykurt, üretici ve köylünün dışında tüketicinin ne gibi durumlarla karşılaşacağını bize şöyle özetledi:
Ayçiçeği ülkemiz insanı için vazgeçilmez bir yağ bitkisidir, çünkü Türkiye bitkisel yağ tüketiminin % 70ini ayçiçeği yağından karşılıyor. Ama gel gör ki ayçiçeği çiftçisi gerçekten şokta... Bizler Tekirdağ ve Trakya çiftçisi olarak ayçiçeğini yıllardan beri ekiyor ve ülke üretiminin ancak % 35ini karşılayabiliyorduk. Hep diyorduk ki, özellikle ben 15 yıl Tekirdağ Ziraat Odası Başkanlığı yapmış biri olarak Adana, Konya, Urfa özellikle GAP bölgesinin ayçiçeği üretimine girmesiyle yurtdışına ödediğimiz milyarlarca dolar ülkemizde kalacağı için umutlanıyorduk. Buna karşın Türkiyede yıllık üretim 900 bin tondan 1.6 milyon tona çıktı, üretim % 50 arttı ama fiyat % 30 düştü. Bunu anlamak mümkün değil. Sanılmasın ki bu üretilen ülke ihtiyacını karşılayacak.
Yine Türkiye yılda 400 ila 500 bin ton arası bitkisel yağ ithal etmek zorunda... 2013 yılı 1 dekar ayçiçeği maliyeti 190 TL. Bunun içinde tarla kirası yok, yani fiyat 1 TL seviyelerinde olursa ancak maliyet karşılanır, diğer taraftan ayçiçeğine verilen devlet desteği 3 yıldır neredeyse hiç artmadı. Hâlâ 24 kr; böyle giderse seneye Konya, Adana ve GAP çiftçisi ayçiçeği üretiminden kaçar. Bu da yine dışa bağımlılığı arttırır.
Geçmişte bunu biz yaşadık, bakın ta 1980li yıllarda Türkiye ayçiçeği üretimi 1 milyon 250 bin tonlara ulaşmıştı. Ama özellikle 1984 sonrası ben dışarıdan daha ucuza getiririm mantığı ayçiçeği üretimini 650 bin tonlara kadar düşürmüştü.
TABAN FİYATI YOK
Lütfen diyorum, sayın yetkililer bizim bu sesimize kulak versinler.
Bu hafta içinde Tekirdağda hasat başlıyor. Ancak taban fiyatı yok. Zaten beklemek de yanlış olur, çünkü 2000 yılından itibaren ayçiçeği devlet desteklemesinden çıktı. Yani serbest piyasada belirleniyor. Burada şöyle bir yanılgı var; ayçiçeğinin en büyük alıcısı Trakya Birlik yıllara göre ülke üretiminin % 50sine kadar mubaya (satın alma) ediyordu ancak 2000 yılından itibaren devlet bütün birlikler gibi Trakya Birliki de hesabını yap öyle al, zarar edersen ben karışmam dedi. Dolayısıyla fiyatlar tamamen dünya fiyatları da göz önünde bulundurularak belirleniyor. Hasbelkader ben de o kurumun 2005-2008 yılları arasında yönetim kurulu üyeliğini yaptım, ama yine de Trakya Birlik bu yıl geçmiş yıllarda olduğu gibi ortağını mağdur etmeyecektir.
ÇÖZÜM VE GÜMRÜK BİRLİĞİ
Dediğim gibi çözüm yurtdışından yapılan ithalatta uygulanan vergilerin arttırılması, 1995 yılında AB ile yapılan Gümrük Birliği antlaşmasına göre devlet ithal edilen ay çekirdeğinden % 27, ham yağdan da % 36dan fazla gümrük vergisi uygulayamıyor. Bu da o günkü hükümetin yaptığı en kötü antlaşmalardan biri, bunu da belirtmek lazım. Bu sebeple referans fiyat uygulayarak bu işi çözmek gerek. Çünkü geçmişte bu sistem uygulandı.
Nedir bu sistem diyeceksiniz, referans fiyat uygulamasında devlet sanayiciye dedi ki, Sen kaça alırsan al ama ben 750 dolardan vergini alırım bu da otomatik olarak ithal fiyatlarını yükseltti. Bugün aynı sistem uygulanırsa ve alınan bu vergiler devletin cebinden hiç para çıkmadan çiftçiye verilen desteklere eklenerek devlet desteği en az kg başına 50 kra çıkartılırsa, ülke çiftçimizin mağduriyeti giderilebilir. Yoksa Konya, Adana, GAP çiftçisi ayçiçeği üretiminden kaçar, yine dışarıya bağımlı hale geliriz. 2008 yılında dünyadaki krizde ayçiçeği fiyatları 950 dolara kadar çıktı, biz üretmeyelim de görelim bakalım yağı kaça yiyoruz.
ybayer@hurriyet.com.tr
22 Ağustos 2013
Ayçiçeğinde oyunlar
TÜRKİYE Ziraat Odaları İl Koordinasyon toplantısı Çorluda yapıldı.
Oda başkanları, ayçiçeği fiyatlarına isyan etti. Geçen Yıl 1 kg ayçiçeği 1.50 TL iken, bu yıl 1 TLye hatta onun da altına düşmeye başladı.
Tekirdağ Ziraat Odası Başkan Vekili Şerif Baykurt, üretici ve köylünün dışında tüketicinin ne gibi durumlarla karşılaşacağını bize şöyle özetledi:
Ayçiçeği ülkemiz insanı için vazgeçilmez bir yağ bitkisidir, çünkü Türkiye bitkisel yağ tüketiminin % 70ini ayçiçeği yağından karşılıyor. Ama gel gör ki ayçiçeği çiftçisi gerçekten şokta... Bizler Tekirdağ ve Trakya çiftçisi olarak ayçiçeğini yıllardan beri ekiyor ve ülke üretiminin ancak % 35ini karşılayabiliyorduk. Hep diyorduk ki, özellikle ben 15 yıl Tekirdağ Ziraat Odası Başkanlığı yapmış biri olarak Adana, Konya, Urfa özellikle GAP bölgesinin ayçiçeği üretimine girmesiyle yurtdışına ödediğimiz milyarlarca dolar ülkemizde kalacağı için umutlanıyorduk. Buna karşın Türkiyede yıllık üretim 900 bin tondan 1.6 milyon tona çıktı, üretim % 50 arttı ama fiyat % 30 düştü. Bunu anlamak mümkün değil. Sanılmasın ki bu üretilen ülke ihtiyacını karşılayacak.
Yine Türkiye yılda 400 ila 500 bin ton arası bitkisel yağ ithal etmek zorunda... 2013 yılı 1 dekar ayçiçeği maliyeti 190 TL. Bunun içinde tarla kirası yok, yani fiyat 1 TL seviyelerinde olursa ancak maliyet karşılanır, diğer taraftan ayçiçeğine verilen devlet desteği 3 yıldır neredeyse hiç artmadı. Hâlâ 24 kr; böyle giderse seneye Konya, Adana ve GAP çiftçisi ayçiçeği üretiminden kaçar. Bu da yine dışa bağımlılığı arttırır.
Geçmişte bunu biz yaşadık, bakın ta 1980li yıllarda Türkiye ayçiçeği üretimi 1 milyon 250 bin tonlara ulaşmıştı. Ama özellikle 1984 sonrası ben dışarıdan daha ucuza getiririm mantığı ayçiçeği üretimini 650 bin tonlara kadar düşürmüştü.
TABAN FİYATI YOK
Lütfen diyorum, sayın yetkililer bizim bu sesimize kulak versinler.
Bu hafta içinde Tekirdağda hasat başlıyor. Ancak taban fiyatı yok. Zaten beklemek de yanlış olur, çünkü 2000 yılından itibaren ayçiçeği devlet desteklemesinden çıktı. Yani serbest piyasada belirleniyor. Burada şöyle bir yanılgı var; ayçiçeğinin en büyük alıcısı Trakya Birlik yıllara göre ülke üretiminin % 50sine kadar mubaya (satın alma) ediyordu ancak 2000 yılından itibaren devlet bütün birlikler gibi Trakya Birliki de hesabını yap öyle al, zarar edersen ben karışmam dedi. Dolayısıyla fiyatlar tamamen dünya fiyatları da göz önünde bulundurularak belirleniyor. Hasbelkader ben de o kurumun 2005-2008 yılları arasında yönetim kurulu üyeliğini yaptım, ama yine de Trakya Birlik bu yıl geçmiş yıllarda olduğu gibi ortağını mağdur etmeyecektir.
ÇÖZÜM VE GÜMRÜK BİRLİĞİ
Dediğim gibi çözüm yurtdışından yapılan ithalatta uygulanan vergilerin arttırılması, 1995 yılında AB ile yapılan Gümrük Birliği antlaşmasına göre devlet ithal edilen ay çekirdeğinden % 27, ham yağdan da % 36dan fazla gümrük vergisi uygulayamıyor. Bu da o günkü hükümetin yaptığı en kötü antlaşmalardan biri, bunu da belirtmek lazım. Bu sebeple referans fiyat uygulayarak bu işi çözmek gerek. Çünkü geçmişte bu sistem uygulandı.
Nedir bu sistem diyeceksiniz, referans fiyat uygulamasında devlet sanayiciye dedi ki, Sen kaça alırsan al ama ben 750 dolardan vergini alırım bu da otomatik olarak ithal fiyatlarını yükseltti. Bugün aynı sistem uygulanırsa ve alınan bu vergiler devletin cebinden hiç para çıkmadan çiftçiye verilen desteklere eklenerek devlet desteği en az kg başına 50 kra çıkartılırsa, ülke çiftçimizin mağduriyeti giderilebilir. Yoksa Konya, Adana, GAP çiftçisi ayçiçeği üretiminden kaçar, yine dışarıya bağımlı hale geliriz. 2008 yılında dünyadaki krizde ayçiçeği fiyatları 950 dolara kadar çıktı, biz üretmeyelim de görelim bakalım yağı kaça yiyoruz.