Elazığ’dan yükselen çığlık, Ankara’dan duyulur mu?

18.02.2011
6,058
1,598
sivas

Ne zaman yazımı önceden yazsam, mutlaka güncel bir konu çıkar. O yazı elimde kalır. Dün de öyle oldu. Elazığ’dan gelen bir telefon, Bursa izlenimlerimizi yazdığımız ikinci yazıyı öteledi. Çünkü,Elazığ’dan arayan okurumuz Levent Yiğit’in anlattıkları, bugün yazılmazsa yarın çok geç olabilir.
Elazığ’dan yükselen çığlığı Ankara’ya duyuramazsak sadece Elazığ’da değil ülkenin hemen her yerinde bir çok hayvancılık işletmesinin kapısına kilit vurulabilir.
Levent Yiğit’in anlattıkları son 4 yılda devletin sıfır faizli kredisine güvenerek hayvancılığa yatırım yapanların öyküsü.
İşte o öykünün ayrıntıları:
İnşaat mühendisi olan Levent Yiğit, inşaat işlerinin yanı sıra tekstil sektöründe faaliyet gösteriyor. Bir ayağı siyasette. Anadolu’daki tipik girişimci profiline sahip. Elindeki kaynağı devlet desteği ile birleştirerek yaşadığı memleketi için bir şeyler yapmaya, istihdam yaratmaya çalışıyor.
Demokrat Parti’den Belediye Meclis üyeliği ve Belediye Başkan Vekilliği yaptığı dönemde görevi gereği Elazığ’ın 2023 vizyonunun, hedeflerinin belirleneceği toplantılara katılır. Yaklaşık 5 yıl süren bu çalışmalar sonucunda Elazığ’ın yatırım yapılacak sektörleri belirlenir. Tarım, hayvancılık ve madencilik sektörleri öne çıkar.
Öz kaynakları ve devletin sıfır faizli kredi desteğinden yararlanarak geleceğini parlak gördüğü hayvancılığa yatırım yapmaya karar verir. Kendi deyimi ile “ihtilal yapacaktır”.
Elazığ’da Levent Yiğit gibi düşünen ve hayvancılığa yatırım yapan 5 yatırımcı daha var. Onlar da aynı dönemde aynı umutla hayvancılık yapmaya karar verir. Ziraat Bankası’ndan sıfır faizli kredi alırlar. Ancak işler bekledikleri gibi gitmez. Bundan 4 yıl önce büyük umutlarla hayvancılık sektörüne giren Elazığ’daki 6 yatırımcıdan 3′ü batar. Bu işletmelerle ilgili detaylı bilgiyi isteyenlerle ayrıca paylaşabiliriz.
Levent Yiğit, bir aile şirketi olan Yiğital Tarım ve Hayvancılık şirketi ile damızlık süt sığırcılığına 150 baş ile başlar. Bugün 320 baş hayvanı var. Bugüne kadar yaptığı toplam yatırım tutarı 6.5 milyon lira. Bunun 2 milyon lirası kredi. Bugüne kadar hayvancılıktan para kazanamamış. Yani zararda. Ancak, işletmeyi kara geçireceğinden çok emin. Bunun için öncelikle gelecek ay kredi taksitini ödemesi gerekiyor. Bu taksiti ödemek için de elindeki hayvanların bir bölümünü satması gerekiyor. İşte sorun da bu noktada başlıyor.
Kurban Bayramı nedeniyle hayvan fiyatı düşük. Bayramdan sonra yüksek et arzı nedeniyle et fiyatı daha da düşecek. Üstelik, hayvanları henüz yeterince kilo almamış yani etlenmemiş. Satacağı hayvanları ortalama 200 kilo civarında karkas ağırlığa sahip. Bir kaç ay sonra 400 kiloya ulaşacak.
Levent Yiğit diyor ki; “Ziraat Bankası bu taksitimizi bir kaç ay ertelese veya taksitlendirse rahatlıkla borcumuzu ödeyip işletmemizi ayakta tutarız. Fakat bu erteleme olmazsa hayvanlarımızı değerinin çok altında satmak zorunda kalacağız. İşletmemiz büyük yara alır. Diğer 3 işletmenin yaşadığı acı gerçeği yaşamak istemiyoruz. Bugün işletmeyi kapatsak doğacak zarar 3-4 milyon lira. Bizim gibi ülke genelinde o kadar çok işletme var ki. Ziraat Bankası’ndan istediğimiz tek bir şey var. Gelsinler işletmemizi görsünler. Borcumuzu yani kredi taksitimizi ödeyecek hayvanımız var. Varlığımız var. Ancak zamanlaması nedeniyle elimizdeki hayvanları değerinin çok altında satarak ödemek zorunda kalacağız. Yani hayvanımızı 200 kilo karkasla satmak zorunda kalacağız. Bayramda kesilen hayvan sayısındaki artış nedeniyle et fiyatı çok düşük olacak. Oysa bir kaç ay sonra hem fiyatta toparlanma olur hem de hayvanlar 400 kiloya ulaşır. O zaman satmamız çok daha kolay olacak. Banka bir defaya mahsus bu kredi taksitini bir kaç ay ertelese yüzlerce belki binlerce işletme kurtulur. Biz herkesin borcu, taksiti ertelensin demiyoruz.İşletmeyi yerinde görsünler ve hayvanı olanların, ödeme gücü bulunanların taksiti ertelensin. Bunun bankaya olan maliyeti, ülke hayvancılığına getireceği yarardan çok çok düşük olur.”
Özetle Levent Yiğit ve onun gibi yüzlerce, binlerce girişimci hayvancılıkta gelecek gördüğü için öz kaynağı ve devletin verdiği sıfır faizli kredi ile hayvancılığa yatırım yaptı. Modern hayvancılık işletmeleri kuruldu. Ancak et ve süt fiyatının maliyetin altında kalacağını hiç kimse hesaplayamadı. “Üç yıldır et fiyatı artmıyor” diye övünülecek bir politikanın uygulanacağını hesaplayamadılar. Bu nedenle sadece Elazığ’da kurulan 6 işletmeden 3’ü iflas etti. Yani yüzde 50′si battı. Kalan yüzde 50′nin batmaması, üretime devam etmesi için Ziraat Bankası’nın Kurban Bayramı sonrasına denk gelen kredi taksitlerini bir kaç ay ertelemesi veya yapılandırması isteniyor. Bunu yapmak çok zor olmasa gerek. Kurulan bu işletmeleri batırmak kolay, yaşatmak zor. Umarız Elazığ’dan yükselen bu çığlığı Ankara duyar. Duymazsa daha kötü haberlere herkes hazır olmalı.


arkadaşlar abiler kusura bakmayın bir kaba olacak ama
LEN LAVUK SEN İNŞAATCIMISIN TEKSTİLCİMİSİN bizi bitiren bu tiplemeler işte zenginliğine güvenip çok iş yapmayla biz bitmeyiz koçum biz kaplumbağa siz tavşan misali az olur ama öz olur
 
Ynt: Elazığ’dan yükselen çığlık, Ankara’dan duyulur mu?

[size=14pt]o haberin altında yazan yorumlardan bir kaçı[/size]

CEMO yorumladı.

9 Ekim 2013, saat 01:06


zaten hayvancılık bu tip işletmeler yüzünden bu halde büyük işletme kuracağız küçük köylüyü bitireceğiz diye inşaatçısı bilmem nesi bu işe girdi madem ödeyemeyecekti niye girdi bu işe günü geldi mi ödesin biz nasıl vergimizi zamanında ödüyoruz onlar da ödesin içeriden hayvan almayıp köylünün malını para ettirmeyip batırdılar şimdi sızlanmasınlar kuzu kuzu ödesinler bir köylü ziraat bankasının yanına varıp 5 hayvan kredisi almaya kalksa 50 ipotek isterler vermezler madem böyle büyük işletmelere 2-3 milyonu veriyorlar almasını da bilecekler.büyüklere gelince ertele ödeme küçüklere gelince 5 inek için 50 ipotek yok öyle eğer erteleme filan olursa bundan yine küçük işletmeler köylüler zararlı çıkacak. dışarıdan ithal getirdikleri ortakları yardım etsin ödesinler borçlarını. ali bey siz de köylünün mü büyük sermayenin mi yanındasınız
tarafınızı belli edin.
Önemli not: Bu sayfalarda yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan www.tarimdunyasi.net ve editörleri sorumlu tutulamaz.
 
Ynt: Elazığ’dan yükselen çığlık, Ankara’dan duyulur mu?

İsmail ARAs yorumladı.

9 Ekim 2013, saat 01:40


CEMO beyin yorumlarına katılmakla birlikte Ali ekber yıldırım beye defahat yazmama karşın hayvancılık işletmelerinin batışına farklı pencereden bakmaya devam ediyor. Bu işin bankaya, karkas ağırlığı ile arz talep ile çok fazla alakası yok. Lütfen bir hayvancılık işletmesinde yem maliyetlerini araştırın. Dünyada bu iş nasıl oluyor ona bakın.
Önemli not: Bu sayfalarda yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan www.tarimdunyasi.net ve editörleri sorumlu tutulamaz.
 
Ynt: Elazığ’dan yükselen çığlık, Ankara’dan duyulur mu?

tutulamaz.



halil bilgin yorumladı.

9 Ekim 2013, saat 01:44


cemo kardesime canı gönülden katılıyorum mühendisi doktoru avukatı düveyle danayı ayırmayan bu işi yaparsa olacagı bu hayvancılıgın iyi olması için bu tür kişilerin hayvancılıktan cıkması gerekiyor işi ehli kişiler yapması gerekiyor
Önemli not: Bu sayfalarda yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan www.tarimdunyasi.net ve editörleri sorumlu tutulamaz.
 
Ynt: Elazığ’dan yükselen çığlık, Ankara’dan duyulur mu?

Ali Bey tesekkur ederim cunku su kucucuk turkiyede hayvancinin yarasina parmak basan bir tek sizsiniz…Keske uretici bilincli olsa sute verilen bakanin bas bas bagirdigi 0,09 kurusa ne oldu neden hicbirimiz ayaga kalkmadik bu ulkede bizler enflasyon farkini alsak raziyiz hem sutte hem ette ama nerde devlet ve yem ureticileri sirtimizda hep kambur sorun su tarim bakanina allah askina
 

Benzer Konular