Üniversitenin et ve süt ürünleri yok satıyor


25 Ekim 2013 - 10:47

Üniversitenin et ve süt ürünleri yok satıyor

ULUDAĞ Üniversitesi (UÜ) Veterinerlik Fakültesi, uygulama çiftliklerinde üretilen peynir, süt, yoğurt, yumurta ve sucukları artık marketlere de satacak. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan izinleri alabilmek için 150 bin TL yatırım yapan fakültenin günlük üretim yaptığı söyleyen Veterinerlik Fakültesi Gıda Hijyeni ve Teknolojisi Bölümü Öğretim üyesi Dr. Artun Yıbar, üretimi arttırarak çiftlik ve ünite yatırımları da yapacaklarını belirtti.

Uygulama çiftliklerinde özel olarak yetiştirdikleri 169 sığır, 39 koyun, 175 keçi, 400 tavuk ve bin 500 serbest gezinen tavuklardan üretim yapan UÜ. Veterinerlik Fakültesi’nin, antibiyotik kalıntısı içermeyen ve mikrobiyolojik testlerden geçen ürünleri raflarda yerini alacak. Üniversite içinde bulunan iki markette satışı gerçekleşen süt ve et ürünlerinin, kalitesi ve güvenilirliği nedeniyle büyük ilgi gördüğünü kaydeden Veterinerlik Fakültesi Gıda Hijyeni ve Teknolojisi Bölümü Öğretim üyesi Dr. Artun Yıbar, tüm dünyada kabul gören gıda güvenliğini sağlamaya çalıştıklarını söyledi. Ürünlerin, üniversite içinde bulunan marketlerden alınarak izinsiz şekilde dışarıda satıldığını ifade eden Yıbar şöyle konuştu:

'Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan üniversite dışındaki market ve mağazalarda da satışı gerçekleştirmek için izinlerimizi aldık. Ürünlerimizin kalitesine güveniyoruz ama, bu denetlenmeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Alt yapıdaki eksiklerimizi gideriyoruz. Yaklaşık 150 bin TL yatırım yaptık. Ürün miktarını arttırmak için çiftlik ve ünite yatırımlarını da yapayı planlıyoruz.'

’GÜNLÜK ÜRETİME ÖZEN GÖSTERİYORUZ’

Çiftlikten sofraya kavramını üniversitede uyguladıklarına dikkat çeken Öğretim üyesi Dr. Artun Yıbar açıklamasını şöyle sürdürdü:

'Antibiyotik ve ilaç kalıntısı sorununu burada yaşamıyoruz. Araştırmalarda incelenen hayvanlarımızı çiftliklerimizde bulundurmuyoruz. Kendi üniversite personelimizin gözetiminde etlerimiz kesiliyor. Hijyen koşullarını sağlıyoruz. Mikrobiyolojik analizleri kendi laboratuarlarımızda yapıyoruz. Günlük taze ürünleri satıyoruz. Raflarda iki- üç gün bekletmemeye çalışıyoruz. Fiyatlarımızı da piyasa koşullarından farklı tutmuyoruz. Bu yüzden satış noktalarımızda sıra oluşuyor. Bazen o günkü ürünlerimiz yetmiyor.'

İneklerden ay ortalama 35 ton süt elde ettiklerini kaydeden Dr. Yıbar, 15 bin etlik piliçleri bulunduğunu ve bunun satışına da önümüzdeki dönem başlayacaklarını dile getirdi.
 
Ynt: Üniversitenin et ve süt ürünleri yok satıyor

Ankara Ziraatın da Dışkapıda yol üstünde böyle küçük bi satış yeri var...

Ayrıca geçen sene Erzurum Veterinerde bi ara günlük taze açık süt satıyordu insanlar arabalarıyla gelip kuyruk oluşuyordu, inşallah devam ediyordur...
 
Ynt: Üniversitenin et ve süt ürünleri yok satıyor

UÖZKAN.77 link=topic=69218.msg788063#msg788063 date=1382717652' Alıntı:
Ankara Ziraatın da Dışkapıda yol üstünde böyle küçük bi satış yeri var...

Ayrıca geçen sene Erzurum Veterinerde bi ara günlük taze açık süt satıyordu insanlar arabalarıyla gelip kuyruk oluşuyordu, inşallah devam ediyordur...

Katılmıyorum, çünkü üniversiteler araştırma yeridir, oralarda ırk ıslahlarına önem verilmeli, gelir kapısı olarak bakmak bence yanlış.

Ha eğer üniverseteler başarı sağlarlarsa, araştırma dönemlerinde eti de satabilirler sütü de, sonrasında da düveleri hepten satarlar araştırma başarılı olursa tüm giderleri de karşılanır!
 
Ynt: Üniversitenin et ve süt ürünleri yok satıyor

Ömrüm akademik çevrelerle içice geçti hale geçiyor da diyebilirim... bununla kesinlikle övün(e)mem çünkü;

İnsanların etiketine göre değil, gerçekte ne iş yaptığına neye merhem olduğuna, hangi yaraya işeyip iyileştirdiğine göre değer vermeye başladım artık.

Halka inmeyen siyasette, bilimde, teknikte ne varsa bi HİÇ, en azından bu yaşıma kadar bunu gördüm, öğrendim...

Erzurumda o işi başaran hoca veteriner kökenli olduğu halde çiftçilerden iyi silajı, yemlemeyi, tarlayı-sulamayı bilir... tam saha-uygulama adamı. Kokusundan dolayı taze süt içmeyen insanlara-çocuklara süt içirmeyi başardı. Süt sağmına yakın insanlar arabalarıyla gelip kuyruk oluyordu, şimdi durum ne tam bilemem...

Tozlu raflar araştırmalarla, akademik laf cambazlıklarıyla dolu neye yarar.

1000 tane elma remin olacağına 1 tane elman olsun :)

İcraat, icraat, icraat...
 
Ynt: Üniversitenin et ve süt ürünleri yok satıyor

UÖZKAN.77 link=topic=69218.msg788070#msg788070 date=1382718534' Alıntı:
Ömrüm akademik çevrelerle içice geçti hale geçiyor da diyebilirim... bununla kesinlikle övün(e)mem çünkü;

İnsanların etiketine göre değil, gerçekte ne iş yaptığına neye merhem olduğuna, hangi yaraya işeyip iyileştirdiğine göre değer vermeye başladım artık.

Halka inmeyen siyasette, bilimde, teknikte ne varsa bi HİÇ, en azından bu yaşıma kadar bunu gördüm, öğrendim...

Erzurumda o işi başaran hoca veteriner kökenli olduğu halde çiftçilerden iyi silajı, yemlemeyi, tarlayı-sulamayı bilir... tam saha-uygulama adamı. Kokusundan dolayı taze süt içmeyen insanlara-çocuklara süt içirmeyi başardı. Süt sağmına yakın insanlar arabalarıyla gelip kuyruk oluyordu, şimdi durum ne tam bilemem...

Tozlu raflar araştırmalarla, akademik laf cambazlıklarıyla dolu neye yarar.

1000 tane elma remin olacağına 1 tane elman olsun :)

İcraat, icraat, icraat...
teori olmadan pratik olmaz...
 
Ynt: Üniversitenin et ve süt ürünleri yok satıyor

Teorinin teorisinin teorisinde bizimkiler :)

Eğitimin-bilimin, araştırmaların...vs alayının NİHAİ hedefi İCRAATTIR! Faydalı değişiklik yada yeniliktir... İnsana hizmettir...

Ülkemizde 'açıkta besi çalışmaları' taa 1940-50 hatta raştırılsa daha eskiye dayanır!

Peki şuan ülkemizde bunun yaygınlığı ne! Sıfıra yakın 50-60 senede 1 arpa boyu yol alamamış bilim bana lazım değil! Erzurumda 1950 ' lerden bu yana üniversitenin bildiği-uyguladığı yöntemi 1 tane bile üreticiye yayamamışsan vay halimize...

Tarım makinaları bölümleri var onlarca hangi kendimize özgü-özgün makinayı üretmişiz! Sıfıra yakın... Ankarada bikaç hocanın ürettiği adını da kendilerinin koyduğu mini bi traktör dışında bişey görmedim daha...

'akıllı düşünene kadar deli dereyi geçer' Çok akıl çok düşünme (vesvese anlamında) çok teoride bişey değil :)
 
Ynt: Üniversitenin et ve süt ürünleri yok satıyor

UÖZKAN.77 link=topic=69218.msg788079#msg788079 date=1382720515' Alıntı:
Teorinin teorisinin teorisinde bizimkiler :)

Eğitimin-bilimin, araştırmaların...vs alayının NİHAİ hedefi İCRAATTIR! Faydalı değişiklik yada yeniliktir... İnsana hizmettir...

Ülkemizde 'açıkta besi çalışmaları' taa 1940-50 hatta raştırılsa daha eskiye dayanır!

Peki şuan ülkemizde bunun yaygınlığı ne! Sıfıra yakın 50-60 senede 1 arpa boyu yol alamamış bilim bana lazım değil! Erzurumda 1950 ' lerden bu yana üniversitenin bildiği-uyguladığı yöntemi 1 tane bile üreticiye yayamamışsan vay halimize...

Tarım makinaları bölümleri var onlarca hangi kendimize özgü-özgün makinayı üretmişiz! Sıfıra yakın... Ankarada bikaç hocanın ürettiği adını da kendilerinin koyduğu mini bi traktör dışında bişey görmedim daha...

'akıllı düşünene kadar deli dereyi geçer' Çok akıl çok düşünme (vesvese anlamında) çok teoride bişey değil :)
ben ulusal anlamda söyledim o sözü... zaten bizim üniversitelerde ne teori var ne de pratik ...üniversitelerden ben umudumu kestim sizde kesin bu sözümü unutmayın bizim üniversitelerden bi cacık olmaz
ha bunu laf olsun torba dolsun diye demiyorum işin içindeyim ... ülkeme acıyorum üniversitelerin hali harap malesef durum bundan ibaret...
 
Ynt: Üniversitenin et ve süt ürünleri yok satıyor

Kardeş ben köyde doğdum, hep toprakla-hayvanlarla oyuncak diye oynadım, debriyaja basacak gücüm yokken traktör sürmeye başladım oyun diye... Ankara-İstanbul derken toprağa memleketime kaçtım geldim... maaşı-sigortayı yan gelip yatmayı bıraktık.

İlk cocuğumun adı da TOPRAK, eşimde bende köy kökenli ve ziraatciyiz, ayrıca hızımı alamadım yüksek lisans yaptım, doktarayı bitirmek üzereyim belkide akademik bakış-çevreler yüzünden sıkıldığımdan yarım kalacak! Zaten serbest çalışıyorum çok da önemli değil, kapağı bi yere atmanın derdinde de değilim...

Büsbütün ümitsiz değilim ama 1000 laf yerine 1 icraat yanlısıyım...

Buraya organik tarım, çadır ağıl, organik koyunculuk, silaj paketleme tesisi bizim de katkımızla girdi, çorbada tuzumuz var... ölsem gam yemem.

Bunlar üzerine ÇOK konferans, toplantı, demeç dinledim ama YAPMAK, İCRAAT ' ın yanında hikaye hepsi...

ÇOK konuşup AZ iş yapacağımıza, tersini yapsak bizi kimse tutamaz :)
 

Ynt: Üniversitenin et ve süt ürünleri yok satıyor

UÖZKAN.77 link=topic=69218.msg788093#msg788093 date=1382721779' Alıntı:
ÇOK konuşup AZ iş yapacağımıza, tersini yapsak bizi kimse tutamaz :)
iş yapmaktan kastın ne abi bi ağacı baltayla bir günde yorularak kesmek mi yoksa motorlu testereyle 10 dakikada halletmek mi türkiyenin içinde olduğu durum bu malesef biz hamallık yapıyoruz başka bişey değil...
 
Ynt: Üniversitenin et ve süt ürünleri yok satıyor

UÖZKAN.77 link=topic=69218.msg788112#msg788112 date=1382723030' Alıntı:
ÇOK çalışmak, çalışıyor gibi gözükmek değil ÇOK İŞ :)

Hocam senin teori önemsiz dediğinle adamlar o silajları, rasyonları buluyorlar. O rasyonlar silaj teknikleri vs. nasıl oluyor sence? Sen bana Türkiye ' de adam akıllı olan bir yerli ırk söyleyebilir misin yabancı sığır ırkları ile yarışabilecek?

Türkiye ' nin genel sıkıntısı bu! daha çıksın bizim bakanımız desin ki 'Türkler ' den anca ara eleman çıkar bilim adamı çıkmaz'

Çıkmaz tabi, sen üniversitelere gelir kapısı olarak bakarsan, sana şu kadar verdim sen bana ne kadar vereceksin bakalım diye bakarsan olmaz o iş, Rize ' de üniversitede bir hoca tam hatırlamıyorum, nette de tekrar bulamadım, bir şey geliştirmiş sanırım elektrikli motorla ilgili. Devletten yanıt: Sen araştır başarılı olursan para veririz!

Hoca da diyor ki, 'Yahu kardeşim bu araştırma için para lazım ben ne yapayım?' adam haklı.

Şimdi diyoruz ki, ırk ıslahı yapılsın, üniversite diyecek ki: 'Islah için para lazım' devletten yanıt: Etini sütünü satın para kazanın kendi başınızın çaresine bakın!

Böyle böyle bir halt olmuyor işte, işler öyle dışarıdan görüldüğü gibi değil, araştırma yapacak imkan olmadığı için hocalar anca tezlerini masa başı yapıyorlar. Oysa devletten biraz teşvik ve baskı gelse sen gör o zaman yerli ırklardan bir etçi ırk nasıl çıkıyor! Hem de hiç yabancı ırk katmadan!

Oluşturulması da basit aslında:

1. Aşama en iyi özellikli dişi ve erkek hayvanlar seçilir ve suni tohumlama yapılır
2. Aşama, doğan yavrulardan yine en iyi özellikli olanlar seçilir, boğa ve damızlık dişi olarak ayrılır
3. Aşama, eşleşmeler yapılır, her yıl bu eşleşmeler tekrarlanır, sürekli en iyiler seçilerek tohumlama ile en iyi buzağılar elde edilir, ta ki kötü özellikli genler elenene kadar!

Yahu çok basit bir ıslah yöntemidir bu, o müthiş etçi-sütçü-kombine ırkların bir çoğu böyle oluşturulmur, ama sorsam insanlara 'Yapar mısınız bunu çiftliğinizde?' diye kimse yanaşmaz, ben de olsam ben de yanaşmam, masraf, kötüyü ayıracaksın, yabancı ya da melez günlük 20 lt süt verirken bizimkisinde 10 lt görürsün, ette yabancı 1100-1200 gram ağırlık kazanır, angusun maşallahı var zaten, bizimkiler 600 gram alsa şükredersin haline, o riske girer mi kimse?

İşte o riske girilebilmesi için devletin yabancı ırklara verdiği teşvikin 2 katını ırk ıslahına vermesi lazım, kar amacı da güdülmediği için bu işi de en iyi üniversiteler yapar. Hoş kar amacı olsa çok daha iyi olur ama :D Daha çok uğraşır insanlar :)

Neyse ben yine çok konuştum galiba ;)
 

Benzer Konular