TARIM TEKNOPARKI

Tarımsal Ar-Ge’yi bir üst seviyeye çıkarmak için tarım teknoparkı ve Alata
14 Kasım 2013
DR. DAVUT KELEŞ*

İnsanlarımızın zenginliklerinin artırılması yani kişi başı milli gelirin 10 bin $’lardan 25 bin $’lara çıkmasını istiyorsak mali disiplin ekonomisi üzerine üretim ekonomisini inşa etmeliyiz. Üretimin rekabet edebilir ve sürdürülebilirliği ise tam göbeğinden Ar-Ge’ye bağlıdır.

Ar-Ge’nin yapılabilmesi için ise uygun altyapı ve iklimin oluşturulması gerekmektedir. Bunun çözüm yollarından birisi de teknoparklardır. Türkiye’nin genetik ve ABD ' den sonra 2. sırada gelen ekolojik zenginliğini daha iyi değerlendirerek tohumdan önümüze gelen tabağa kadar tarım ve nihai çıktısı olan gıdadan daha yüksek katma değer oluşturulabilmesi tarım teknoparklarının kurulması kaçınılmaz kılmaktadır. Modern bilim ve teknolojilere sahip olmanın yolu; 1. İthal veya taklit etmek, 2.Üretmektir. Üretmek her anlamda bağımsızlığı buna bağlı zenginliği sağlayacağından çok çok iyi kurgulanması elzemdir. Dünyadaki ilk teknopark uygulamaları, ABD’de 1950’lerde, kamu-üniversite-sanayi işbirliğini geliştirmek amacıyla üniversitelerin çevresinde bilim parkı tipi oluşumlar, popüler bilinen adı ile Silikon Vadisi, kurulması seklinde başlamış, ancak 1970’li yıllara kadar önemli bir mesafe kaydedilmemiştir. Teknoparkların özellikle Avrupa ülkelerinde ortaya çıkması ise 1980’li yıllarda gerçekleşmiştir. Türkiye’de ise ilk Teknoloji Geliştirme Bölgesi çalışması 1991 yılında başlatılmıştır.

Teknoparklar kurulduktan sonra; ihtisas teknoparkları kurulmuştur. Bunların tarımla ilgili olanının en önemlisi Hollanda’daki Food Valley’dir. Çünkü normal teknoparklar ile özellikle tarım teknoparklarının istekleri çok farklılık arz etmektedir. En basit şekli ile 50 m2 ‘lik bir alan bilişim sektörü için çok büyük iken tarım teknoparkı için sadece gübre ve çok az alet ve ekipmanı koyacağı küçük alandır. Normal teknopark altyapı dizaynı ile tarım teknoparkının dizaynı tamamen birbirinden farklıdır. Çünkü ofisler ve laboratuarlar kadar sera ve tarlalara da ihtiyaç duyulmaktadır. Sera ve tarlaların altyapısında tarımsal Ar-Ge’ ye uygun dizayn edilmelidir. Böylece tarım sektörü için uygun maliyetli Ar-Ge alanları oluşturulmuş olur.

Diğer sektörlerin baskısından kurtararak başarı şansını arttırmak için sadece tarım ve tarıma dayalı sanayiyi güçlendirmeye yönelik ayrı bir tarımsal teknopark kurulması planlanmalıdır. Bu şekilde günümüzde dünyada geçerli olan sadece belli konularda uzmanlaşmış olan bir model benimsenmiş olarak başarı şansı artırılacaktır. Tarımsal Teknopark, sektörün sorunlarını çözmek ve piyasaya yeni ürün sürerken Ar-Ge temelli çözümler düşünen bilim insanı ve girişimcileri bir araya getirerek birçok avantaj ve muafiyetlerden fayda temin edilerek sinerjinin olduğu bir ortam olarak düşünülmelidir. Yani tarım teknoparkı denilince; kamu araştırma kurumları ve üniversite ile özel sektörün tam bir takım olduğu haldir. Bu ise piyasanın direk istekleri doğrultusunda bilim insanları ile sektörün ortaklaşa çalışabildiği bir mekan ve iklim oluşturulması demektir.

Alata’da tarım teknoparkı için yapılan çalışmalar neticesinde;

Buğday, mısır, ayçiçeği, yem bitkileri vb. tarla bitkileri, meyve, sebze ve süs bitkileri ıslahı, adaptasyon çalışmaları ve tohumculuğu,

Anaç ıslahı ve uygun anaç kalem kombinasyonlarının belirlenmesi, Gübre, bitki besleme, sulama teknolojisi, yetiştiricilik, tarımsal otomasyon, Hasat sonrası çalışmalar ve ürün muhafazası, Gıda teknolojileri,

Biyoteknoloji, vb, konularını içine alan bir yapı içerisindeki tarım teknoparkının en önemli başarı ölçütü; geliştirilecek çeşitler, ilgili patent sayısı, oluşturulan prosesler olduğu ortaya çıkmıştır.

UNFSTD uzmanları ise kuruluş aşamasındaki teknoparklardan bu üç temel unsurun mutlaka var olması gerektiğini belirtmektedirler:

Tüm ilgili taraflarca kabul edilmiş ve açıklıkla tanımlanmış amaçlar,

Yetki dağılımını ve ilgili taraflar arasındaki sorumluluk ve ilişkileri açıklıkla ortaya koyan bir organizasyon yapısı,

3.Sistemin başarısını izleyecek ve değerlendirecek mekanizmaların oluşturulması olduğunu vurgulamaktadır. Bu doğrultuda kurulacak bir tarım teknoparkı hedefi olacağından şeffaflaşacak, şeffaflaştığından hesap sorulabilir olacak, hesap sorulabilir olduğundan başarılı olacaktır.

* Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu Müdürü
 

Benzer Konular