Çevrenizdekilere sorun; - Sizce ineğin en değerli şeyi ne?
- Sütü olmalı
- Bilemediniz. Başka bir tahminde bulunun
- Eti mi?
- Hayır o da değil.
- Yavrusu mu?
- Yavrusu da değil
40 YIL AKLINIZA GELMEZ
Evet, peki ineğin en değerli şeyi nedir?
40 yıl düşünseniz aklınıza gelmez.
Sütü değil, eti değil, yavrusu, derisi, ciğeri, bağırsağı ya da paçası da değil. Peki ne?
Çok affedersiniz ama .oku!..
Nedenine gelince, ineğin eti, sütü, yavrusu, derisi, ciğeri, bağırsağı ve paçası, satıldığında yüzde 8 KDVye tabi ancak .oku yüzde 18 KDVye tabi!..
PIRLANTA MI?
Şimdi diyeceksiniz ki Bu ne biçim şey, pırlanta mı yoksa elmas mı?
Keşke pırlanta ya da elmas olsa.
Pırlanta ve elmasın KDVsi yüzde sıfır.
Daha doğrusu pırlanta, elmas, yakut, zümrüt ve incinin KDVsi de yüzde 18 idi ama bir kanun çıktı ve 1 Ağustos 2004ten itibaren yüzde sıfıra indi. Başka bir anlatımla, KDVden müstesna tutuldu (Bkz. KDV Kanunu Md. 17/4-g).
Tabloya bakın;
Tezek ve gübre yüzde 18 KDVye tabi iken bir kanun çıkıyor ve pırlanta, zümrüt, elmas, yakut ve incinin KDVsi sıfıra iniyor.
Aradan zaman geçiyor. 30 Mayıs 2007de KDV ile ilgili bir kararname çıkıyor.
Havyarın KDVsi yüzde 18den yüzde 8e indiriliyor. Domuz etinin KDVsi de
Tezek ve gübreye gelince KDVsi yine yüzde 18!
Şimdi ise pırlanta, elmas ve yakutun Özel Tüketim Vergisi (ÖTVsi) sıfıra indirilmek isteniyor!
Hani halk arasında Anladıysam Arap olayım derler ya işte öyle bir şey