Gıdaya kuraklık zammı

30 Aralık 2013

Ekimde kilosu 4 TL olan kuru fasulyenin fiyatı yüzde 65 zamlanarak 6,90 TL’ye, 2,90 olan baldo pirincin ücreti yüzde 35 artarak 3,90 TL’ye ulaştı. Haldeki bu fiyatların vatandaşa yansıması ise marketten markete değişiyor.


Türkiye’de sebze, meyve ve bakliyat fiyatlarındaki artış ailelerin mutfak masraflarını artırdı. Patates, domates, fasulye, mercimek, pirinç, un gibi ürünlerdeki artış yüzde 30’un üzerine çıktı. Kilosu 4 lira olan kuru fasulyenin fiyatı kasımda yüzde 60 zamlanarak 6,5 liraya, 2,90 olan baldo pirincin yüzde 35 artarak 3,90 liraya ulaştı. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) sadece pirinçteki toptan fiyatın 2,80 liradan 4 liraya çıkması üzerine 140 bin ton pirinç ithalatı yaptı. Gümrüksüz ithalat yapma avantajı olan ofis, 25 bin tonunu hemen 143 noktada satışa sundu.

Tarım Bakanlığı’nın ülkedeki tüketime göre üretim planlaması yapmadığı sürece bu girişimin çözüm olamayacağına işaret eden Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Federasyonu Başkanı Şemsi Kopuz, “Şu an eylüle göre fiyatlar yüzde 50 arttı. Bunu hiçbir şey açıklamaz.” dedi. Dünyada tarımın, spekülatörlerin elinde araç olduğunu söyleyen Kopuz, Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı’nın buna önlem alması gerektiğini söyledi. Artan fiyatlara en çok tüketici şaşırıyor. Önceki gün çocuklarıyla markete gittiğini söyleyen Ahmet Turan, “Patates 2,5 liraydı. Bu fiyattan dolayı almaktan vazgeçtim.” dedi. Trabzon Sebze ve Meyve Komisyoncular Derneği Başkanı Kerim Varan, patatesteki fiyat artışının normal olmadığı kanaatinde. Anadolu’daki hal fiyatları, patatesin yüzde 30’un üzerinde değerlendiğini ortaya koyuyor. Varan’a göre domateste de benzer artış var. Anadolu’da kaliteli üründen dolayı yüksek fiyatlı olarak bilinen Trabzon halindeki fiyatlara bakıldığında havuç, patlıcan gibi ürünlerde de artış görülüyor.

Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, bakliyatta da benzer artış olduğuna dikkat çekiyor. Eylül ayına göre bugün dünya bakliyat fiyatlarında yüzde 40, Türkiye bakliyat fiyatlarında yüzde 50 artış olduğuna işaret eden Mehmet Reis, “Bu sene durumlar olağanüstü. Çünkü yeni mahsul ürün çıktığında aslında fiyatlar düşmesi gerekirken, mahsul çıkalı iki ay oldu, fiyatlar yarı yarıya zamlandı. Pirinç ve mercimekte artış dikkat çekici.” dedi. Reis’e göre bu ürünlerdeki fiyat artışında birkaç etken var. Bunlardan ilki Çin’in artık emek yoğun işten vazgeçip sanayiye yönelmesi. OECD verileri Reis’i destekliyor. Sadece son 5 yılda Çin’deki tarım nüfusu 75 milyon azaldı. Pirinç ve mercimekteki fiyat artışında ülke içindeki toplam üretimin de tahmin edilenden az olmasının etkisi bulunduğunu belirten Mehmet Reis, “Ayrıca ülkedeki bakliyat ekim alanları daralıyor. Burada önemli konu var. Çiftçi zahmetli olduğu için bakliyat üretimini bırakıp daha kârlı olan, dekar başı verimliliği mercimeğin iki üç katı olan buğdaya, mısıra ve ayçiçeğine yöneldi.” dedi. Bu, ülke içindeki rekolte azlığını açıklıyor. “Ayrıca Arjantin’de kuraklık sebebiyle bakliyat üretimi yapılamadı.” diyen Mehmet Reis, bunun Türkiye’nin de dünyanın da bakliyat ihtiyacını karşılamakta zorluklara sebep olduğunu kaydetti.

İtina Gıda Satınalma Müdürü İbrahim Özel, kuraklık konusunda Mehmet Reis’le hemfikir: “Kuraklık sebebiyle sadece Arjantin’de değil birçok ülkede beklenen verim alınamadı.” Özel, muhtemel bir kuraklığın Türkiye’ye etkisini şöyle özetliyor: “Türkiye yılda yaklaşık 200 bin ton bakliyat tüketiyor. Ancak bunun yüzde 60’ını ithal ediyor. Ürün az olunca da yüksek fiyat direkt iç tüketime yansıyor. Pirince gelince, 2012 üretimi 528 bin tondu. Bu yıl 540 bin ton. Tüketim bu yıl 600 bin ton civarında. Pirinç ihraç da ettiğimiz için arz iyice azaldı. Bu da fiyatları patlattı. Bu esnada TMO devreye giriyor. Ancak fiyat artışı sürecek gibi görünüyor.” Azalışta olan ürün olarak nar dikkat çekiyor. Sektör oyuncuları bunu fazla üretime bağlıyor.
 

Benzer Konular