Bakliyat'daki Hatalar Zinciri....

Bakliyattaki fiyat artışına da çözüm yine dışarıda aranıyor!
09 Ocak 2014 Perşembe 10:44
Son Güncelleme: 11:53

Kuru fasulyenin fiyatı et ile yarışıyor, patatesin kilosu 5 lira olur mu? tartışması yaşanıyor. Uluslararası kuruluşların 'gıda fiyatları artacak' uyarısını dikkate almayan Türkiye, çözümü yine ithalatta arıyor

Ali Ekber YILDIRIM

İSTANBUL - Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Örgütü (FAO) başta olmak üzere birçok uluslararası kuruluş 5 yıldır her fırsatta 'önümüzdeki 10 yılda dünyada gıda fiyatları artacak' uyarısını yapıyor.

Bu ikazı dikkate alan ülkeler var. Tarım ve gıda politikalarını buna göre yönlendiriyor. Bir de bu uyarıya hiç kulak asmayan ülkeler var. Bu ülkelerden birisi Türkiye.

Türkiye ' nin 'gıda fiyatları artacak' uyarısını dikkate almamasının iki nedeni var.

Birincisi Türkiye bırakın uzun vadeli, orta vadeli bir tarım ve gıda politikasına bile sahip değil. Böyle bir alışkanlığı, kültürü yok. Ne zamanki sorun ortaya çıkarsa o zaman çözmeye çalışıyor.

Öncesinde öngörme veya tahmin etme anlayışı yok. Sağlıkta bile koruyucu önlemler yerine hep çok daha pahallı olan tedavi edici önlemler tercih ediliyor.

İkincisi, bu politikasızlığın, plansızlığın ve öngörüsüzlüğün sonucu olarak sorun ortaya çıktığında hemen ithalat akla geliyor. Yıllardır üreticiyi ithalatla terbiye etme, artan fiyatları ithalatla düşürme kolaycılığına gidiliyor.

Daha bir kaç yıl önce kırmızı et fiyatındaki artışa, pirinçteki fiyat artışına ve geçen yıl samandaki fiyat artışına ithalatla çözüm aranmadı mı?

Bir kaç yıldır kendisini hissettiren son bir kaç ayda ise zirveye çıkan kuru fasulye fiyatını düşürmek için de akla gelen ilk çözüm; gümrük vergisini düşürerek ithalat yapmak.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, salı günü gazetecilerin sorularını yanıtlarken fasulyede gümrük vergi oranlarını düşürecek bir çalışma yapıldığını söyledi. Gümrük vergisinin düşürülmesi ile kuru fasulyenin fiyatı düşer mi?

Gümrük vergisinin sıfırlanmasıyla kuru fasulyenin fiyatı çok az da olsa düşebilir. Ama çözüm olmaz. Çünkü, kuru fasulye fiyatındaki artışın nedeni gümrük vergi oranı değil. Fasulyede gümrük vergi oranı yüzde 20. Bunu sıfırlasanız bile fiyata etkisi en çok 1 lira olur. Yani kalitesine göre kilosu 8 ile 14 lira arasında satılan fasulyenin fiyatını 1 lira aşağı çeker. Sorun üretimde. Üretimdeki sorun çözülmedikçe kuru fasulyede fiyat sorunu çözülemez.

Kaldı ki dünyanın en büyük fasulye üreticilerinden Hindistan, Çin, Arjantin ' de de üretim az ve fiyatlar yüksek. Türkiye ' nin ithalat yaptığı Kırgızistan, Arjantin ve Çin ' de de sorun var. Fasulyeyi yüksek fiyattan alabilirsiniz.

İthalatın bir amacı da içerde elinde fasulye olanlar varsa o stoku çözerek piyasaya girmesini sağlamak. Üreticide fasulye yok. Tüccar ve toptancılarda var. Onlar da dünyadaki tabloyu görüyor. Yeni sezona aylar varken de telaşlanarak elindeki ürünü piyasaya sürmez.

Bu nedenle şu anda ithalat çözüm değil. Çözüm üretimi artırmak. Fakat üretici fasulye ekmek istemiyor. Onları ikna edecek bir politika uygulamak gerekiyor.

Üretici neden fasulye üretmek istemiyor?

1- Girdi maliyetleri çok yüksek

girdi.jpgBu sadece fasulye için değil tüm tarım ürünleri için geçerli bir sorun. Mazot, gübre, ilaç, tohum gibi bir çok girdide dışa bağımlı Türkiye ' de bu maliyetler sürekli yükselirken çiftçinin ürettiği ürünün fiyatı aynı oranda artmıyor.

Çiftçi para kazanamadığı için üretimden kaçıyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı verilerine göre, 4 milyon hektar civarında sürülmeyen, ekim yapılmayan tarım arazisi var.

Bu kadar çok tarım arazisi varken Türkiye kuru fasulyeyi bile ithal ediyorsa ve yükselen fiyatı ithalatla çözmeye çalışıyorsa uygulanan politikaların yanlışlığı için daha fazla söze gerek var mı?

2- Baklagil üretiminden kaçış var
Nohut, fasulye, mercimek gibi bakliyat ürünlerine bakıldığında üretim alanlarında son 10 yılda yüzde 50 ' ye varan daralma var. Bakliyat ürünlerindeki ortalama üretim son 10 yılda neredeyse yarı yarıya azaldı.

Bundan 10 yıl önce 2 milyon ton bakliyat üretimi olan Türkiye, şimdilerde 1 milyon ton seviyelerinde üretim yapıyor. Kuru fasulyede 2002 ' de 180 bin hektar alanda üretim yapılırken, 2011 ' de alan 94 bin hektara kadar geriledi.

Kuru fasulye üretimi 250 bin tondan 200 bin tonun altına düştü. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2013 üretimi 195 bin ton. Türkiye ' nin tüketimi ise 250 bin ton civarında. Aradaki fark ithalatla karşılanıyor.2003 ' te 6 bin ton kuru fasulye ithal edilirken bugün 45-50 bin ton ithalat yapılıyor.

3- Destekler yetersiz

Devlet bakliyat ürünlerine 2008 ' den bu yana kilo başına prim desteği veriyor. Nohut, mercimek ve fasulyeye 2008 ' de ilk kez kilo başına 9 kuruş destek verildi.

Ertesi yıl 1 kuruşluk artışla destek 10 kuruşa çıkarıldı. Üretim alanlarının ve üretimin azalmasına rağmen 5 yıldır bu destek artırılmadı. Hala 10 kuruş veriliyor. Destek üreticiyi üretmeye teşvik edecek düzeyde değil.

4- İşçilik maliyeti yüksek

Kuru fasulye üretiminin diğer alternatif ürünlere göre maliyeti daha yüksek. Özellikle işçilik maliyeti üreticileri zorluyor. Nisan-mayıs aylarında ekimi yapılan fasulye en az 8-10 defa sulanıyor.

Gübre veriliyor. Hasadı ise işçiler tarafında elle yapılıyor. Daha sonra patozla fasulye ve samanı ayrılıyor. Ayçiçeği, mısır gibi alternatif ürünlerde bu maliyet kısmen daha düşük.

Ayrıca bakliyata alternatif olarak görülen ayçiçeği mısır gibi ürünlerde hem verim daha yüksek hem de devlet desteği daha yüksek.

5- Üretici makinalı hasat yapılan ürünleri tercih ediyor

Tarımda uygulanan yanlış politikalar ve yüksek maliyetler nedeniyle üretici daha az zahmetli, alternatif ürünlere göre maliyeti düşük, insan işgücüne gereksinim duyulmayan ürünlere yöneldi.

Bakliyat ürünleri yerine mısır, ayçiçeği, buğday gibi insan gücü gerektirmeyen ürünler ekiliyor. Bu gelecek açısından da bakliyat üretimi için büyük bir tehlike. İşçilik maliyeti düşürülmez ve üretici desteklenmezse gelecek yıllarda bakliyat ürünlerinde çok daha büyük sorunlar yaşanır.

6- Kaliteli ve verimli tohum yok

Devlet ve tohumculuk firmaları bakliyat ürünleri tohumu üretimine ilgisiz. Bu nedenle kaliteli ve verimli tohum bulmak zor. Fasulye de sertifikalı tohum hiç yok.

Üretici kendi yetiştirdiği üründen tohumluk ayırıyor. Bu da yeterince verimli olmuyor. Devletin verdiği sertifikalı tohum desteği aynı zamanda sertifikalı tohum üretimini daha çok destekleyecek boyuta getirilmesi gerekiyor.

7- Bundan sonra ne olacak?

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ' in açıklamalarından da anlaşılacağı üzere tarımda 2014 ' te yaşanması muhtemel kuraklık herkesi endişelendiriyor. Geçmiş yıllardaki deneyimlere dayanarak söyleyebiliriz ki kuraklık en çok bakliyat üretimini olumsuz etkileyecek.

Özellikle 2007-2008 ' de yaşanan kuraklık, nohut, fasulye, mercimek üretimini çok büyük oranda düşürdü. Bu yıl yaşanacak kuraklık zaten büyük bir tehdit altındaki bakliyat ürünlerini olumsuz etkileyecek ve Türkiye daha fazla dışa bağımlı hale gelecek.

Böyle bir durumda fiyatları kontrol etmek daha zor olacak. Yapılması gereken orta ve uzun vadeli politikalarla dışa bağımlılığı azaltacak üretimi artıracak politikaların uygulanmasıdır.

Patates 5 lira olur mu?

Önceki yıl toplama maliyeti fiyatından yüksek olduğu için tarlada çürümeye terk edilen patateste fiyat 3 liraya çıktı. Bazı marketlerde fiyat 4 liraya kadar yükselirken, bu artışta üretimdeki düşüş ve Irak ' a yapılan ihracatın da etkisi var. Patateste yıllardır hep aynı fiyat dalgalanması yaşanıyor. Fiyat çok düşük olduğunda üretici ertesi yıl patates ekmiyor. Bu kez üretim düştüğü için fiyat yükseliyor. Fiyat artışını gören üretici ertesi yıl tekrar patates ekimine yöneliyor. Bu kısır döngü uzun yıllardır devam ediyor.

2012 ' de tarlada kilosu 15-20 kuruşa kadar düşen patateste toplama maliyeti daha yüksek olduğu için üretici birçok yerde mahsulu tarlada bıraktı. Zarar ettiği için birçok çiftçi 2013 ' te patates ekmedi.

TÜİK verilerine göre, 2012 ' de 4 milyon 795 bin ton olan üretim 2013 ' te yaklaşık yüzde 18 düşüşle 3 milyon 948 bin tona geriledi. Üretimdeki düşüşün yanı sıra Irak ' a yapılan ihracat nedeniyle patates fiyatı tarlada önce 50 kuruşa ardından 1 liraya çıktı. Pazarda ise 3 liraya kadar yükselen patates marketlerde 4 liraya satılıyor.

Yeni üretim sezonuna 4 ay var. Bu zaman süreci dikkate alındığında patatesin kilosu 5 lirayı görebilir. Patateste bir başka önemli sorun ise tohumda yaşanıyor. Üründeki fiyat artışı tohum fiyatını da olumsuz etkiliyor. Ayrıca tohum temininde de sıkıntı var. Tohum ihtiyacının bir bölümü ithalatla karşılanıyor.
 

Benzer Konular