Ynt: Köy Yok, Köylü Yok!..
Şu an devletin en büyük sıkıntısı tarımsal ürünlerdeki önlenemez fiyat artışı. Özellikle hayvancılık konusunda bu durum kendisini ciddi olarak gösteriyor. Dışarıdan deli gibi ithal et getirmelerine rağmen durum bırakın düzelmeyi, daha da kötüleşti. Yakın zamanda patatesin de başına gelenleri biliyorunuz. 2012 ' de 0,25 lira/kg olan fiyat 2013 Aralık ayında 3,25 lira/kg ' a kadar çıktı. Bu şu demek: Bir ürünün fiyatı bir yılda % 1500 artı.
Bu durumun artan maliyetler kadar önemli olan diğer bir sebebi de istihdamın azalması.
Devlet bu konuda çok ciddi bir planlama hatası yaptı.
Hata Şuydu: Türkiye ' deki tarım arazilerinde 30 milyon kişi çalışıyor ve ekmek yiyordu. Ama sadece 1 milyon modern çiftçi ile bu araziler ekilip biçilebilirdi. Tarım nüfusunu 30 milyondan 1 milyona indirirse eğer, diğer sektörler için de çalışacak 29 milyon yeni ucuz işçi anlamına geliyordu bu. Bunun için ise tek gerekli olan şey arazi toplulaştırması ve mekineleşme olarak görüldü. Önce tarım arazilerinin toplulaştırılması için satış şartlarını değiştirdi, ardından makineleşme için destek ve hibeleri verdi.
Buraya kadar yolunda gitti, kırsal araziler toplulaşmaya, nüfus azalmaya başladı. Buna bir de ithal ürünler getirerek fiyat düşürme plitikasını ekledi. Ekonomik olarak zaten buhran içindeki çiftçi son darbeye dayanamadı ve toprağı, tezeği satıp, tası tarağı topladı. En azından kursağımdan bir lokma rahat ekmek geçer diyerek şehire göç etti.
İlk mesajdaki tablo herşeyi anlatıyor aslında. Planın nasıl işlediği, amacın ne olduğunu ve nasıl başarıya ulaştığını.
Yalnız hesap etmedikleri birşey vardı: Hayvancılık.
Tarım arazileri ile uzaktan yakından ilgisi olmayan, topraktan bağımsız yürütülen bir faliyettir hayvancılık. 1 karış toprağınız olmasa bile yemi dışardan alır, yine de yaparsınız hayvancılığı.
Yalnız hayvancılık için olmazsa olmaz bir unsur vardır: insan.
Siz köydeki nufusu azaltırsanız, hayvancılık alanında da hem istihdam, hem de üretim büyük bir hızla düşer. Türkiye hayvan üretemez hale gelir.
3500 liralık çoban maaşları, çoban sıkıntısından kapanan işletmeler, satılan sürüler hep bunun eseridir.
Çünkü şehirde hayvan üretemezsin. Köyde de bunu yapacak insan kalmadı.
Sonuç:
Durum daha da kötüye gidecek. Bunu TKDK ' nın baba parası harcar gibi hibe savurmasından anlamak hiç de zor değil.
Ama nafile. O kadar çabaya rağmen Türkiye ' de şu andaki hayvan sayısı 1964 ' teki hayvan sayısına düştü. Nüfus ise tam iki kat arttı. İstatistikleri versem okumaktan canınız sıkılır. Merak eden araştırsın.
Bugün İl Tarım Müdürlüğü ' ndeydim. Proje için. Malum 5 gün sonra süre bitiyor. Sordum: Kaç başvuru oldu? diye.
Cevap: '0' (sıfır) Evet koskoca Tekirdağ ' da 2013/59 No ' lu tebliğ kapsamında (%50 hibe) şu ana kadar teslim edilen proje yok. Düşünebiliyor musunuz? Başvuru yok.
Çünkü köyde çalışan yok. Hem çalışıp hem sürünmeye niyeti olan insan yok çünkü.
Kısaca köylü yoksa, hayvan da yok. Hayvan yoksa 1kg kuzu pirzola 52 Türk Lirası.
Şu an kırılma noktasındayız. Ya durumu uçurumun kenarından kurtarıcaz, yada Türkiye ortadoğunun en büyük et ithalatçısı olacak.