Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Başkanı Ibrahim Yetkin, kuru fasulyede yaşanan fiyat artışından sonra vatandaşın nohuda yöneldiğini aktardı. Yetkin, buna bağlı olarak nohut fiyatlarının 5-7 lira arttığını açıkladı.
Kuraklıktan dolayı buğdayda yüzde 15-20 civarında üretim kaybının olacağını belirten TZD Başkanı Yetkin, kuru fasulyede de yüzde 21in üzerinde bir üretim açığının olduğunu dile getirdi. Bu durumun nedenini şöyle anlattı:
1990 öncesinde 210 bin tonun üzerinde ürün alınırken, geçen yıl bu rakam 195 bin tona düştü. Günümüzde Türkiyenin kuru fasulye tüketimi 250 bin ton civarındadır. Gıda Tarım Ve Hayvancılık Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğünün (BÜGEM) rakamlarına göre, kuru fasulyede üretimin tüketimi karşılama oranı yüzde 78,8dir. Yani yüzde 21in üzerinde bir üretim açığı olmuş durumdadır.
KURU FASULYE FIYATLARINI SADECE SPEKÜLASYONA BAĞLAMAK GERÇEKÇI DEĞIL
Yağışların olmaması nedeniyle rekoltede kayıpların yaşanacağına çok daha önceleri dikkat çektiklerini belirten Ibrahim Yetkin, Kuru fasulyenin gümrük vergi oranı yüzde 20 idi. Çok yüksek bir vergi yoktu. Bu nedenle, gümrük vergisini sıfırlamanın etkisi zannedildiği kadar yüksek olmayacaktır. Orta vadede bunun yansıması 1-2 lira civarında kalacaktır. Son 3 ayda fiyat artışı ise yüzde 50-60 düzeyinde olmuştur. Dolayısıyla bu üretim açığı görmezden gelinerek ithalatın serbest bırakılması ve bütün bu olayın sebebinin spekülasyona, stokçuluğa bağlanması gerçekçi değildir. kuşkusuz, var olan kuru fasulye stoklanmıştır, ama bunun sebebi üretim açığı dolayısıyla fiyatların yükseleceğinin bilinmesidir. Yoksa üretimi yeterli bir ürünü kim neden stoklasın? Bu yılın üretimi belliydi. Üretim açığı olacağı, fırsatçıların ürünü depolayacağı da belliydi. Yine uluslararası piyasada fiyatların yükselmesi bekleniyordu. Bu durumda yapılması gereken bu yıl için önceden TMO tarafından ithalat bağlantılarının yapılması, ihracata kısıtlama getirilmesi ve gelecek yıl bu durumla karşılaşmamak için bakliyata verilecek teşviğin artırılmasıydı. dedi.
Patates fiyatlarında yaşanan artışın geçen seneden belli olduğunu ama doğru bir planlama yapılmadığı için vatandaşın mağdur olduğunu vurgulayan Ibrahim Yetkin, Bir önceki yıl patates fiyatları çok düşmüştü. Bu nedenle bir çok yerde üretici ürünü toplamak yerine tarlada bırakmıştı. Bunun üzerine zarara uğrayan üreticinin bu yıl patates ekmeyeceği belliydi. Bu duruma karşı önlem alınabilirdi, ama alınmadı. eleştirisinde bulundu.
Istanbul yönetiminin de bazı konularda haklı olabileceğine değinen TZD Başkanı Ibrahim Yetkin, üreticinin de haklı olduğu ve ciddi zarara uğradığının unutulmaması gerektiğini kaydetti.
Kuraklıktan dolayı buğdayda yüzde 15-20 civarında üretim kaybının olacağını belirten TZD Başkanı Yetkin, kuru fasulyede de yüzde 21in üzerinde bir üretim açığının olduğunu dile getirdi. Bu durumun nedenini şöyle anlattı:
1990 öncesinde 210 bin tonun üzerinde ürün alınırken, geçen yıl bu rakam 195 bin tona düştü. Günümüzde Türkiyenin kuru fasulye tüketimi 250 bin ton civarındadır. Gıda Tarım Ve Hayvancılık Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğünün (BÜGEM) rakamlarına göre, kuru fasulyede üretimin tüketimi karşılama oranı yüzde 78,8dir. Yani yüzde 21in üzerinde bir üretim açığı olmuş durumdadır.
KURU FASULYE FIYATLARINI SADECE SPEKÜLASYONA BAĞLAMAK GERÇEKÇI DEĞIL
Yağışların olmaması nedeniyle rekoltede kayıpların yaşanacağına çok daha önceleri dikkat çektiklerini belirten Ibrahim Yetkin, Kuru fasulyenin gümrük vergi oranı yüzde 20 idi. Çok yüksek bir vergi yoktu. Bu nedenle, gümrük vergisini sıfırlamanın etkisi zannedildiği kadar yüksek olmayacaktır. Orta vadede bunun yansıması 1-2 lira civarında kalacaktır. Son 3 ayda fiyat artışı ise yüzde 50-60 düzeyinde olmuştur. Dolayısıyla bu üretim açığı görmezden gelinerek ithalatın serbest bırakılması ve bütün bu olayın sebebinin spekülasyona, stokçuluğa bağlanması gerçekçi değildir. kuşkusuz, var olan kuru fasulye stoklanmıştır, ama bunun sebebi üretim açığı dolayısıyla fiyatların yükseleceğinin bilinmesidir. Yoksa üretimi yeterli bir ürünü kim neden stoklasın? Bu yılın üretimi belliydi. Üretim açığı olacağı, fırsatçıların ürünü depolayacağı da belliydi. Yine uluslararası piyasada fiyatların yükselmesi bekleniyordu. Bu durumda yapılması gereken bu yıl için önceden TMO tarafından ithalat bağlantılarının yapılması, ihracata kısıtlama getirilmesi ve gelecek yıl bu durumla karşılaşmamak için bakliyata verilecek teşviğin artırılmasıydı. dedi.
Patates fiyatlarında yaşanan artışın geçen seneden belli olduğunu ama doğru bir planlama yapılmadığı için vatandaşın mağdur olduğunu vurgulayan Ibrahim Yetkin, Bir önceki yıl patates fiyatları çok düşmüştü. Bu nedenle bir çok yerde üretici ürünü toplamak yerine tarlada bırakmıştı. Bunun üzerine zarara uğrayan üreticinin bu yıl patates ekmeyeceği belliydi. Bu duruma karşı önlem alınabilirdi, ama alınmadı. eleştirisinde bulundu.
Istanbul yönetiminin de bazı konularda haklı olabileceğine değinen TZD Başkanı Ibrahim Yetkin, üreticinin de haklı olduğu ve ciddi zarara uğradığının unutulmaması gerektiğini kaydetti.