Sevgili Dostlar;Geçen perşembe günü köydeki evin ve ahırın etrafında bahar gelip otlar çıkmadan bir temizlik yapalım dedik.Bendeniz eski usule uygun olarak kürek,dirgen ve el arabasını hazır ederek başladım işe.Bir arabayı yükle,götür dök. iki,üç,dört... derken tiz bir ses duyuldu; Berkeeeee!!! ??*-s Efendim Hanım? Ya hu canım sen şu eşyaların yerleştirilmesine yardım etmeyecek miydin?Kadın başıma kocaman çekyatları kaldıramıyorum işte!Hem bak Mehmetcan(benim amcaoğlu) ne diyor.'Bizim kürek ile bu iş 20 dk. sürmez.' diyor.Tamam hanım dövme beni ne olur geldim işte! : ' ( Lan Mehmetcan icat çıkardın başıma!git motora tak gel şu küreği çabuk! noo*-*- Zaten Mehmetcan ' ın Allahtan aradığı da o ya neyse.Motor sürsün de nasıl sürerse sürsün. ))) Hanımın sözlerini emir telakki ettikten sonra başladık kürek ile temizliğe.Bir iki acemice denemeden sonra öz güvenim arttı tabi.Kendi kendime 'Umut Özkan ' dan neyin eksik birader,senden kepçe operatörü bile olur deyip;eski kuyuyu körlemeye başladım.Yıllardır ihmal edilen bahçede istilacı bir ağaç cinsi türemiş ki,ocaklardan yırak.Amazon ormanı mübarek.Kökünün,dalının değdiği yerden ışkın veriyor.Bir de hayvan gübresi sermiş bizim amcaoğlu oooh bitkiler bayram etmiş.O ağaçları temizleyeyim derken çizeli iki defa kırmıştım zaten.Her taraf kök. Şöyle bir sert vurayım hele küreği dedim ve indirip bastım gaza.Sonuç hüsran.ÇAT! diye bir ses ve baktığımda kök sapasağlam.Olan bizim küreğe olmuş,ortakol kırılmış,yan destekler yamulmuş.Ortakol kırılınca hidrolikle kalkmıyor tabi.Çağırdık kaynakçıyı yaptırdık ama köyde adımız vukaatlıya çıktı. Nasipse bahçeyi telleyip zeytin ve meyve ağaçları dikeceğim.Video ve fotoları becerebilirsem (Ömer Faruk Koç Kardeşimden öğrendiğim kadarıyla) atacağım.Keyifli seyirler.