Yulaf Yetiştiriciliği

20.03.2013
3,516
16

Toprak İstekleri
Çavdardan sonra, toprak seçiciliği en az olan yulaf, yeteri kadar nemi bulunan en fakir topraklarda bile yetişir. Kök sistemi çok kuvvetlidir, yanlara ve derinlere doğru iyi gelişir. Çok ağır ve havasız topraklarda toprak yüzeyine yakın kökler meydana getirerek havalanmayı sağlar. Killi-tınlı ve kumlu fakat hümüsü bol olan topraklarda yeter nem bulabilirse en yüksek verimi getirebilir. Toprak reaksiyonuna duyarlılığı fazla değildir. Bunun içindir ki, bataklık yerlerin kurutularak tarlaya çevrilmesinde ilk ele alınıp yetiştirilecek kültür bitkisi yulaftır. Yulaf, toprak tuzluluğuna da arpadan daha dayanıklıdır.


Toprak işleme
Yulaf genellikle yağışı bol taban yerlerde ekildiğinden, bu toprakların tava gelmesi kolay olmadığı hallerde toprak devrilerek sürülebilir. Böyle yerlerde su kaybı önemli olmadığı gibi, devirerek işleme ile ilk gelişmesi çok yavaş olan yulaf için yabancı otlara karşı daha iyi bir mücadele yapılmış olur. Kuru ziraat bölgelerinde ise toprak, suyu uçurmayacak ve erozyonu önleyecek şekilde, kırlangıçkuyruğu pulluklar veya kazayağı ile devrilmeden alttan işlenerek otlar yok edilir. Tarla otlandıkça aynı aletlerle ikileme gerekirse üçleme yapılarak tarla hazırlanır.

Gübreleme
Ahır gübresi toprağın su tutmasını ve havalanmasını sağladığından yulafta verimi çok artırır. Killi topraklarda 2-2.5 ton ahır gübresi verme uygun bir gübrelemedir. Azot devamlı kardeşlenmeye sebep olduğundan, bu yüzden de aynı bitki üzerinde ermesini tamamlayan saplar yanında yeni çiçeklenen saplar bulunacağından hasat çok güçleşir. Bunun içindir ki azot gübresinin yulafa fazla verilmesi doğru değildir. En iyisi azotlu gübrenin büyük çoğunluğu başaklanmadan hemen önceki devrede verilmelidir. Verilecek gübre miktarı ortalama olarak dönüme 4 kg N, 4-6 kg P2O5 üzerinden hesaplanmalıdır. Fosforlu gübrenin tamamı, verilecek azotlu gübrenin 1/3’ü tohumla beraber verilir. Geriye kalan azot ise başaklanmadan önce verilmelidir.


Ekim nöbeti
Yulaf köklerinin topraktan zor alınabilen besin maddelerini ve suyu alma gücü buğday ve arpaya göre daha fazladır. Özellikle kurak bölgelerde yulafın arpa ve buğday anızına ekilmesi doğru değildir. Yulaftan sonra da hemen ara vermeden diğer tahılların ekimi de yapılmamalıdır. Çünkü yulaf tarlanın suyunu iyice sömürür. Kurak bölgelerde sınırlı olan su azalacağından yulaftan sonra gelen buğday, arpa veya yine yulaf kuraklıktan zarar görür. Çavdardan sonra ekilen yulafın verimi yeterli düzeyde olabilmektedir. Yulaf çapa bitkilerinin ekim nöbetine girebilir. Gübreli çapa bitkilerinden sonra kışlık yulaf ekilebilir. Yulaf, silo yemi olarak baklagil yem bitkilerinden tırfılla karışık olarak ekilir. Yulaf fiğ karışımının ekimi, yem üretimi yönünden önem taşır.


Ekim
Yüksek verim için yulafın kışa dayanabileceği yerlerde ekim kıştan yapılmalıdır. Kışlık ekimde ekim tarihi, bölgelere göre değişmekle birlikte, bitkinin kışa 3-4 yapraklı girecek şekilde ekiminin yapıldığı zamandır. Türkiye için 15 Ekim- Aralık sonu en uygun ekim zamanı aralığıdır. Yulaf yazlık ekilecekse ekim erken yapılmalıdır. Çünkü yulafta vernelizasyon uzun sürelidir. Ayrıca sıcak ve kurak bastırmadan başaklanmış olacak şekilde ayarlanmalıdır. Çimlendikten sonra 1-3 0C’lik sıcaklıklarda en az 2 hafta kaldıktan sonra ilk gelişmesini tamamlar. Kışlık erken de ekilse, çimlenen bitki toprak yüzünde ilk gelişmesini yapabilmek için bu düşük sıcaklığın gelmesini bekler. Bunun için yulafta ilk gelişme öteki genuslara oranla çok yavaştır. Yulaf genelde ağır ve nemli topraklarda yetiştirildiğinden mibzer, bu topraklarda kolay çalışmaz bu nedenle ekim el ile serpmeyle yapılır, çalı sürgüsü veya tırmıklarla tohumlar kapatılır. Böyle ağır tavlı topraklarda ekimi yüzden yapmak gerekir. Toprak tipi ne olursa olsun tav durumu uygunsa mibzer kullanılmalıdır. Kuru ziraat bölgelerinde kışlık ekim daha derine, en iyisi de arkvari ekim yapan üstten baskılı düz mibzerler ile yapılır. Kavuzların kalın olması tohumun su almasını geciktirir. Derine ekilmesinde amaç çimlenme suyunu zamanında bulmasıdır. Ancak, tohumu örten toprak tabakasının kalın olması cücüğün toprak yüzüne çıkmasını tehlikeye koyabilir. Tohumluk kalburlanmış ve böylece küçük, cılız ve yeşil danelerden temizlenmiş, çimlenme hızı yüksek tohumluk olmalıdır. Soğuk ve kurak zararı ilk gelişmenin hızlı olmasıyla azalacağı için, çimlenme ve sürme hızının yüksek olması istenir. Tohumluğun 1000-dane ağırlığı 25 g’ın altına düşmemelidir. Dekara 15-18 kg tohum atılır. 1000-dane ağırlığı düşükse, metrekareye atılacak tohum sayısı 600’e kadar çıkabilir. Sık ekim, ilk gelişmenin hızlı olmasını sağlar, sonraki devrelerde etkisi azalır. Danesi için yetiştirilmediğinde ekimini daha sık yapmak uygun olur.


Hasat Harman
Yulaf, genellikle ana saptaki danelerin sarı erme ile tam erme arasında bulunduğu sırada biçilmelidir. Sarı erme sonunda başakçıkların sapçıklarla ilgisi kesildiğinden dane dökme fazla olur. Bu devrede birinci sapın bütün yaprakları sararmış, yalnız uç yaprağın dip kısımları yeşildir ve 1. boğum az çok sararmıştır, öteki kardeşler henüz yeşildir. Bu devrede biçilip 3-5 gün kurutulduktan sonra harman yapılır. Biçerdöver ile bu zamanda hasat yapılmaz. Biçerdöverle hasat için 1. ve 2. saptaki danelerin tam erme devresine girmesini beklemek gereklidir.

Hastalıkları

Pas (Puccinia)
Yulafın en önemli hastalığıdır. İki türü vardır.
Puccinia graminis avenae (yulaf karapası): Belirtisi buğday karapasında olduğu gibidir.
Puccinia coronata (taçlı pas): Yapraklarda ve yaprak kınında bazen sapta açık püstüller görülür. Her iki pas da kıyı bölgelerimizde ve Orta Anadolu’da zarar yapar. Mücadele için dayanıklı çeşitlerin seçilmesi gerekmektedir.

Yaprak Lekesi Hastalığı (Septoria)
Serin ve fazla yağışlı mevsimlerde ortaya çıkar. Genç yapraklarda önce belirsizce sonradan kahverengiye dönen lekeler görülür. İleri devrelerde sap siyah bir renk alır, incelip kırılır.

Yaprak çizgi hastalığı (Helminthosporium)
Gelişmenin çeşitli devrelerinde zarar yapabilir. Çim devresinde kök gelişmesi durur; çimler koyu renk alarak ölür. Başaklanma öncesi devrede yapraklarda uzunluğuna sarı çizgiler görülür, sap boğumlarında renksizlik alt boğumlarda siyah renkli spor yığınları görülür. Bitkide başaklanma sırasında yatma görülür.

Rastık (Ustilago
İki türü vardır.
Yulaf açık rastığı (U. avenae): Danelerin yerini önce çok ince bir zar içinde bulunan siyah renkli sporlar doldurur, bu zar kolayca yırtılır ve sporları dökülür, geriye salkım ekseni ve dalları kalır.
Yulaf kapalı rastığı (U. kolleri):Danelerin yerini dolduran sporları saran zar bunda daha kalındır ve körlü dane harmana kadar bütün kalır.

Bilgiler www.Wikipedia.org ' dan Alınmıştır.
 
  • Beğen
Tepkiler: kiyoshi
Ynt: Yulaf Yetiştiriciliği

Biz yulafı nadas yapacağımız alanlara ekiyoruz.Biçerdöverle biçip hayvan yemi olarak kullanıyoruz .Saplarınıda haybaysız balya yapıp mısır slajının içine atıyoruz.Son yıllarda bizim yörede eti bisküvi içinde anlaşmalı yulaf ekimi yapılmaya başlandı.
 
Ynt: Yulaf Yetiştiriciliği

aslan26 link=topic=73074.msg867771#msg867771 date=1395130841' Alıntı:
Biz yulafı nadas yapacağımız alanlara ekiyoruz.Biçerdöverle biçip hayvan yemi olarak kullanıyoruz .Saplarınıda haybaysız balya yapıp mısır slajının içine atıyoruz.Son yıllarda bizim yörede eti bisküvi içinde anlaşmalı yulaf ekimi yapılmaya başlandı.
ne güzel,maaşallah.
 
Ynt: Yulaf Yetiştiriciliği

SALİH29 link=topic=73074.msg882390#msg882390 date=1398023901' Alıntı:
1500 rakımda güzlık ekilmezmi acaba bizim buralarda genelde ota biçilir ilk baharda ekeriz.10 numara otdur bence
Bizim buralarda Eti bisküviye anlaşmalı yulaf ekimi yapılıyor.Tohum yurt dişından geliyormuş.Sonbaharda ekimi yapılıyor ve kışın soğuktan etkilenmiyor.Verim olarakta yazlık yulafa göre daha iyi.
 

Benzer Konular