tarım ile ilgili ata sözleri ve anlamları...!!!

23.04.2009
14,004
23,992
35
Bilecik
Çiftçiye yağmur, yolcuya kurak, cümlenin muradını verecek hak.
(Her kul Allah ' tan kendi çıkarları doğrultusunda istekte bulunur. Bu istekler birbirine zıt da olabilir. Ama Allah bu dilekleri şaşmaz bir düzen, uygun gördüğü biçimde yerine getirir.

Buğday başak verince orak pahaya çıkar (kıymete biner).
(Kimi zaman ortada duran, pek önemli görünmeyen şeyler kendilerine ihtiyaç duyulunca çok değer kazanırlar. İsteklisi çok olan nesnenin fiyatı artar. Sözgelimi yazın ortasında el sürülmek istenmeyen odun ya da kömür, kışa doğru birden kıymet kazanır; ucuzken pahalı olur.)

Buğdayım var deme ambara girmeyince, oğlum var deme yoksulluğa düşmeyince. (Tarlada ya da harmanda duran, henüz hasadı yapılıp ambara girmemiş ürün bizim sayılmaz. Çünkü bir yangın, bir sel, yağmur ya da başka bir felâket onun harap olup yok olmasına yol açabilir. Anne ve babanın varlıklı olduğu günlerde oğulun gerçek kişiliği ortaya çıkmaz. Ne zaman anne-baba yoksullaşır, işte o zaman gerçek yüzü ortaya çıkar. Eğer oğul, anne-babasına karşı olan görevlerini yerine getirmiyor, onlardan yardımını esirgiyorsa, ona iyi bir oğul denemez.)

Buğdayın yanında acı ot da sulanır.
(Mümkün olduğunca dikkatli olunup iyi ve yararlının yanında, kötü ve yararsızın gelişip büyümesine fırsat verilmemelidir.)

Çok arpa atı çatlatır. (At arpayı çok sever ama ölçüyü kaçırıp da gereğinden fazla yerse zararını hemen görür. Bunun gibi her işte de bir ölçü vardır, ölçüyü kaçırıp işte aşırı gitmek zararımıza olur.)

Darı unundan baklava, incir ağacından oklava olmaz. (Kötü malzeme ile güzel bir iş meydana getirilemez. Yeteneksiz kişiler, büyük sorumlulukların gerektirdiği çabayı gösteremezler.)

Ekmeden biçilmez. (1. Verim alınmak isteniyorsa mutlaka emek ve çaba harcanmalı; para yatırılmalıdır. 2. Birine iyilik yapıp fedakârlık göster ki, benzer şekilde karşılığını alabilesin.)

Çiftçilik, eşeğin kuyruğuna benzer, ne uzar ne kısalır.

Çiftçinin ambarı sabanın ucundadır. (Çiftçi, geçimini toprağı ekerek sağlamaya çalışan kimsedir. Bu bakımdan toprağı zamanında ve iyi sürmeli, tohumunu zamanında ekmelidir. Eğer bu işlerini zamanında ve lâyıkıyla yapmazsa, iyi verim alıp ambarlarını dolduramaz; başkasına muhtaç olup kapı çalar hâle gelir. Hemen her işte durum aynıdır. İyi sonuç almak isteyen kişi, işini zamanında ve iyi yapmalıdır.)

Kötü tarlanın verdiğini, yiğit kardeş vermez.
Mart`ta yağmaz, Nisan`da dinmezse sabanlar altın olur.

(Mart ayı oldukça soğuk bir aydır. Bu ayda yağmurun yağması ürün için iyi değildir. Nisan ise havaların ısınmaya başladığı bir aydır. Bu ayda yağacak yağmur, hem de çok yağacak yağmur ürün için oldukça faydalıdır, verimi artırır ve çiftçiyi son derece memnun eder.)

Aba zamanı yaba , yaba zamanı aba alınır. (Kişi, kendisine gerek olan şeyleri vaktinden önce ve ucuz olduğu zaman satın almalıdır.Yazın kışlık almak, kışın yazlık almak her zaman karlıdır.)

Serçeden korkan darı ekmez. (Tehlikeleri gözünde büyüterek işe girişmekte çekingen davranan kimse, amacına ulaşamaz. Unutulmamalıdır ki, her işin kendine göre zor bir yanı vardır. Amacına kavuşmak isteyen de bunları göze almalıdır.)

Soğanın acısını yiyen bilmez doğrayan bilir. (Bir işteki güçlüğü, çekilen sıkıntıyı, o işin içinde olanlar, o işi başarmaya çalışanlar bilir; işin sadece sonucundan yararlananlar ise bundan habersizdirler.)

Şeytanla kabak ekenin, kabak başına patlar. (Kötü, alçak, düzenbaz, kurnaz biri ile ortak bir işe girenin başına türlü felâketler gelir; oynadıkları oyundan en çok zarar eden o olur.)

Şeytanla ortak buğday eken samanını alır. (Hilekar, sorumsuz kimselerle ortak olanlar, yapılan işin zararını yüklenirler.)

Tarla çayırda, bağ bayırda. (Tarla ve bağ alırken yerlerine dikkat edilmelidir.)

Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz. (Emeksiz, çabasız verim düşünülemez. Tarlasını gerektiği gibi sürmeyen, işleyip çapalamayan, gübresini zamanında vermeyen, sulayıp yabancı otlardan temizlemeyen kişinin tarladan ürün beklemeye hakkı yoktur.)


Tarlanın iyisi suya yakın, daha iyisi eve yakın. (Ekilen tarla yeterince sulanırsa daha fazla ürün verir. Eğer tarla suya yakınsa hem kolay, hem de çok sulanma imkânı doğar. Bu durum da tarlayı değerli kılar. Bu tarla bir de eve yakınsa daha da kıymetli olur. Çünkü bir yandan tarlaya olan ulaşım, bir yandan tarlanın bakımı, bir yandan da tarlanın korunması kolaylaşmış olur.)
 

Benzer Konular