Bedevînin devesi kaybolmuştu. Bulursa iki dirheme satacağına dair adak adadı. Bir süre sonra devesini buldu; buldu ya bu kez de iki dirheme deveyi satmaya gönlü varmıyordu. Düşündü taşındı; nihayet devenin boynuna bir kedi asıp pazara çıktı. 'İki dirheme deve, beşyüz dirheme kedi! İkisi bir arada.' diye bağırıyordu.
Bunu duyan bir başka bedevî içini çekti:
- Ah şu devenin gerdanlığı olmasaydı, bayağı ucuza gelecekti!
Bunu duyan bir başka bedevî içini çekti:
- Ah şu devenin gerdanlığı olmasaydı, bayağı ucuza gelecekti!