Sütçü çiftliklerde stres yönetimi

Sütçü çiftliklerde stres yönetimi

Stres rahatı, konforu, huzuru ve günlük rutin yaşamı bozan her şeydir. İnsanlar koskoca ineklerin strese girebileceğine pek ihtimal vermiyorlar. Ancak; bunca verim beklediğimiz inekler son derece duyarlı hayvanlar olup, derhal strese girebiliyorlar.

Stres ile mücadele sürü yönetiminin önemli bir parçasıdır. Sürü yönetiminin temeli, kuru-temiz rahat ortamlar sağlamaktır. Demek ki kuru – temiz ve rahat ortamlar sağlayamadığımız inekler strese yatkın olacaklardır.

Sürü yönetimi buzağıların bakım ve beslenmesinden başlamak üzere, uygun yemleme, uygun aşılama, uygun sağım programlarını, mastitisle mücadeleyi, iyi kızgınlık takibini, loğusa takip programını, stresle baş edebilmenin gereklerini kapsar. Buradaki konumuz strese sebep olan etmenler ve stresi engelleme yöntemleri olacaktır.

Verim düşüklüğü

Stres çiftlikteki hayvanlar için en tehlikeli olaydır. Süt verimini, döl verimini, sağlığı ve büyümeyi olumsuz yönde etkileyen stres kolayca ölçülebilir. Stresli çiftliklerde daha az buzağı, daha az süt, daha çok hastalık söz konusu olur.

Sürü yönetimi özet olarak çiftlikteki işlerin bir düzen, bir disiplin içinde yapılmasıdır. Böyle olduğunda zaten stres yönetimi de yapılmış olacaktır.

İneklerin günlük yaşamları basittir. İnekler rutin bir yaşamı severler. Değişiklikler onları strese sokar. Bir inek gün içerisinde dört iş yapar. Yem yer, su içer, yatıp dinlenir ve geviş getirir, sağıma gider. Ek olarak, eğer gebe değilse, 3 haftada bir kızgınlık gösterir. Bunlar dışında her olay, her değişiklik, ya da bunları aksatan durumlar stres kaynağıdır.

Yer değiştirme işlemleri

Strese sebep olan etmenlerin başında nakliye ve her türlü yer değiştirme gelir. Sebebi ne olursa olsun inekler yerlerinin değiştirilmesinden hoşlanmazlar. Barınak içerisinde bile yer değiştirme strese sebep olur. İnekler sosyal hayvanlardır. Arkadaş seçerler. Arkadaşlarından ve alışkın oldukları gruptan ayrılmaları strese girmelerine yol açar. Yeni yerlerine, yeni arkadaş ve gruplarına alışmaları zaman alır. Bu zaman içerisinde stres devam eder. Yem değişikliği, bakıcı, sağımcı değişikliği, ani hava değişimi, kalabalık ortamlar, insanların ineklere muamelesi, yatak yerlerinin konforsuz olması, iyi havalandırılmamış barınaklar, kötü yürüme zeminleri, gürültü, alışkın olunmayan insanların barınağa girmesi, sağımcıların uyguladıkları yanlış sağım teknikleri, kötü ve yetersiz ışıklandırma, yemlik önlerinin konforsuz olması, her türlü kötü çevresel koşullar ineklerde stres sebebidir.

Stres bütün hormonal sistemi etkiler. Stres hormonu kortizol’ün salgılanmasıyla ve ek olarak katekolaminlerin, özellikle adrenalin’in salgılanmasıyla diğer tüm hormonal mekanizma etkisiz hale gelir. Oksitosin, prolactin, LH ve büyüme hormonu gibi hormonlar olumsuz yönde etkilenir. Böylece; süt üretimi, sütün indirilmesi, yumurtanın yumurta yoluna atılması kötü yönde etkilenirken, büyüme geriler.

Buzağılarda kötü havalandırılmış barınaklar başlıca stres sebebi olup, takiben mutlaka öksürük, solunum yolu hastalığı, pneumoni gelir. Buzağıların strese girdiklerinin en önemli belirtisi pneumoni, yani zatürredir. Buradan çıkan sonuç, buzağı solunum yolu enfeksiyonlarını önlemenin başlıca koşulu buzağılara stres yaratan etmenlerin yok edilmesidir. Buzağılar en çok sütten kesme döneminde strese girerler. Sütten kesme ise daha önce buzağının selüloz sindirimine adapte olmasıyla mümkündür. Selüloz sindirimine alışmayı sağlayamayan işletmeler buzağı öksürükleriyle uğraşmak zorunda kalırlar.

Strese ve öksürüğe sebep olan en önemli etmenlerden biri de kötü havalandırmalı buzağı barınaklarıdır. Buzağıların bulundukları bölümlerin daha yaşlı ineklerle aynı yerde olması, havanın temizlenmesi ile ilgili önlemlerin alınmamış olması önce strese yol açacak, bu durum ise öksürüğe davetiye çıkaracaktır.

Stres sebeplerinden başlıcası ısıdır. Isı stresi mutlaka yok edilmelidir. Çevre ısısı 220C den daha yukarı çıkarsa ısı stresi başlar ve ısı yükseldikçe, nem ile de kombine olarak stresin derecesi yükselir. Ardından asidoz, döl tutmama, topallık gibi problemler gelir. İnekler mutlaka serinletilmelidir. Duş ve fan sistemleriyle serinletme uygulanarak ve gerekli mineral takviyeleri yapılarak bu stresli günler atlatılmalıdır. Stresi atlatmaya yardımcı olabilecek her türlü “ profesyonel yardım” dan yararlanmak gerekir.

Çiftliklerde keyifle yatan, geviş getiren inekler görmek isteriz. Ayakta duran, boş yemliklerde yem arayan, boş yemliği yalayan, yemlik önünde olduğu halde yem yemeden bakınıp duran inekler stres altındadır.

Yemlik önleri kalabalık olmamalı, ineklerin önünde her zaman yem bulunmalı, yemlik önü bariyerleri yuvarlak kenarlı ve 30 cm den daha yüksek olmayacak şekilde ayarlanmalıdır. Hayvan başına düşen yemlik mesafesi 60 cm, kurudaki inekler için ise 70 cm olarak hesap edilmelidir.

Barınaklar duvarsız olmalı, soğuk havalar için perde sistemleri konulmalıdır.

Stresin inekler üzerindeki etkileri zaman içerisinde ortaya çıkar ve insanlar problemlerin stres ile ilgili olabileceğini akıllarına getirmezler. Örneğin; yazın oluşan sıcaklık stresinin etkisi sonbaharda veya kışın ortaya çıkabilir. Ama; yazın maruz kalınan sıcaklığı herkes unutur. Sonbaharda ortaya çıkan problemlerle uğraşılır, problemler çözülür veya çözülemez. Günler geçer. Tekrar yaz gelir. Tekrar stres oluşur. Bu kısır döngü sürer gider.

Çok verim beklediğimiz, süt ve yavru vermesini istediğimiz ineklerin strese yatkın hayvanlar olduğunu bilir ve önlemlerini baştan alırsak, onlar da bizim istediklerimizi eksiksiz verirler.
 
  • Beğen
Tepkiler: HayvanRefah

Benzer Konular