Üreticiye değil aracıya gidiyor

24 Kas 2014
Ahmet Buğra Tokmakoğlu

Üreticiye değil aracıya gidiyor

Mevsim koşulları, küresel ısınma ve olumsuz koşullar nedeniyle tarım ürünleri üretiminde yaşanan dalgalanmalar fiyat artışlarına yol açıyor. Birçok üründe birçok ‘bahane’ ile fiyat artışına gidilirken, bu artışın enflasyona olan olumsuz etkisi ise tartışma yaratıyor.

Son olarak tartışmalara katılan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, enflasyonun asıl sebebinin tarım ürünleri olarak gösterilmesinin haksızlık olduğunu belirterek, enflasyonun asıl sebebinin gıda fiyatları değil çekirdek enflasyon olduğunu savundu.

Gıda ürünlerinde üretici ve tüketici fiyatları arasındaki fiyat farkının bir gerçek olarak karşılarına çıktığını belirten Bakan Eker, “Üretici ve tüketici fiyatları arasında makas var. Ekonomik Koordinasyon Kurulu toplantısında Merkez Bankası’na bu durumu ilettim. Kışın git enflasyonda biberi soğanı dikkate al, çekirdek enflasyonu dikkate alma, sonra enflasyonun sebebini gıda ürünleri olarak göster. Burada tarıma haksızlık yapılıyor. Asıl problem şu; gıdada üretici ve tüketici fiyatları arasında büyük farklar varsa burada aracı faktörlere bakmak gerekir. Bu durumu ben ilgili kurumlara anlattım. Bunun üzerine Bakanlığımız Müsteşarlığı başkanlığında ‘Tarım Ürünleri Piyasayı İzleme Değerlendirme Kurulu’ oluşturuldu. Bu kurul üretici ve tüketici fiyatları arasındaki makasın nereden geldiği ve bunların hangi aşamada ne şekilde denetleneceği yönünde çalışacak” değerlendirmesinde bulundu.

Yıllardır aynı sözler

Türkiye’de tarım üzerine yapılan her panel, program ya da sempozyumda, çıkan her haberde yıllardır varılan ve aynı fikir etrafında görüş belirtilen tespit, üretici ile tüketici arasında görev yapan aracıların tarım ürünlerinin fiyatlarındaki artışta belirleyici olduğudur.

Bunu AK Parti iktidarının göreve geldiği üçüncü yıl olan 2005’ten bu yana (9 yıldır) görev yapan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker yeni söylüyorsa bir sorun vardır diye düşünmek lazım. Zira aracı faktörlerin tarım ürünü fiyatının belirlenmesinde ne denli etkili olduğunu yeni bir sorunmuş gibi aksettirmek olabildiğince yanlış.

Teşvik, hibe ve kredilerle tarım sektörüne önemli ölçüde destek sağlayan AK Parti iktidarının tarımın milli gelir içindeki payını bir karış ileriye götürememiş olduğu rakamlarla ortadayken, bu teşvik, hibe ve kredilerin her açıdan sorgulanması gerekmekte.

Üreticiler isyanda…

Yapılan çalışmalar ve incelemeler sonucunda üretici ile market fiyatları arasındaki farkların geldiği nokta tüm kesimleri şaşırtıyor. Tarla ürünlerinin fiyatı sofraya gelene kadar yüzde 481’e varan artış gösteriyor. Toptancı, aracı, perakendeci derken, 1 liralık ürün tezgaha 5 liraya çıkıyor. Yüksek kâr marjları, üretici/market fiyatları arasındaki makası giderek büyütüyor. Tüketici mağdur oluyor. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, üretici/market fiyat farkının bir türlü kapanmadığını dikkat çekerken; Bayraktar, “Üretici market fiyatları arasındaki makas açılıyor. Tüketiciye de üreticiye de yazık oluyor. Üreticinin 44 kuruşa sattığı ıspanak markette 2 lira 54 kuruş, 13 kuruşa sattığı maydanoz 70 kuruş, 50 kuruşa sattığı mandalina 2 lira 33 kuruş oluyorsa, bunda sorumluluğu üreticiye bağlamak yanlıştır” diyor.

Özetle Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’in üretici/market fiyatları arasındaki dengesizliğe acilen el atması gerekiyor…
 

Benzer Konular