Çiftçi borç batağında

23.04.2009
14,006
24,003
35
Bilecik

Yazılarımızda sürekli dile getiriyoruz, Türkiye’de tarım alanları daralıyor, çiftçiler tarımdan kopuyor, tarımda daha çok ithalatçı oluyoruz, kırsal nüfus giderek azalıyor. Mazot, gübre, yem fiyatları tarımsal ürün fiyatlarına göre daha hızlı ve daha yüksek oranda artıyor. Türkiye’de küçük ve orta büyüklükte çiftçiliğinin yaygın olarak yapılması, piyasada çiftçinin korunmasını elzem hale getiriyor. Ancak devletin neoliberalleşmesi, yani girdi ve ürün piyasalarından çekilmesi, tarım kredisi piyasasını bankalara terk etmesi, eşitsiz ilişkiye izin veren ortamı yaratması dolayısıyla küçük üreticinin piyasadaki büyük ve çoğunlukla da tek alıcı veya satıcı konumunda olan şirketlerle karşı karşıya gelmesi; onların dayattığı ve neticesinde rant elde edecekleri fiyatları ve koşulları kabul etmek zorunda kalması, yani, küçük üretici ücretli işçi olmadan da kapitalist ilişki ağlarının içine girerek sömürülmesinin önü AKP’li yıllarda daha da açıldı. Çiftçi ya tarımdan kopup başka bir alanda özellikle hizmet sektöründe sömürülmeye devam ediyor ya da yine tarımda güç bela üretim yapıp yine tarımda sömürülüyor. Son yıllarda çiftçinin tarımsal üretimi güç bela sürdürmesi ise tarımsal kredilere bağlı hale geldi.

TARIMA SAĞLANAN KREDİLER ARTIYOR! ZİL TAKIP OYNAYALIM MI?
2000’li yıllarda tarımsal kredi kullanımı ciddi bir şekilde arttı. 2002 yılında yaklaşık 4 milyon TL olan tarımsal krediler yaklaşık 11 kat artarak 2014 yılında 45 milyon TL’ye ulaştı.

Şekil1: 2000’li Yıllarda Tarımsal Kredilerin Gelişimi (Milyon TL)


Kaynak: BDDK, 2015

Peki tamam tarımsal kredilerin kullanımı arttı, bu iyi mi kötü mü? Nasıl yorumlayacağız? Bankalar “çiftçimize şu kadar kredi kullandırdık” diye övünüyorlar, buna sevinecek miyiz? “Ne yani siz tarımın finanse edilmesine karşı mı çıkıyorsunuz?”, “Tarım finanse edilmesin de tarımsal üretim dursun mu?” diyenlere ne diyeceğiz? Evet, tarımın finanse edilmesi gerekli ve önemli ancak bu tarımsal üretimi geliştirmekten öte tarımsal üretimi ve çiftçiyi bir kısır döngü içinde bırakıyorsa bu durumu farklı değerlendirmek gerekiyor. Çiftçi özellikle 2000’li yıllarda tarımda tutunabilmek için tarımsal kredilere sarılmış durumda. Bu gerçek kullandırılan kredilerin yapısı incelendiğinde ortaya çıkıyor.

ÇİFTÇİ TARIMSAL ÜRETİM İÇİN KREDİYE MAHKUM
2014 yılında kullandırılan tarımsal kredilerin yaklaşık % 50’si kısa vadeli, % 50’si orta ve uzun vadeli krediler. Tohumluk, kimyevi gübre, bitkisel ve hayvansal üretimde ilaç kullanımı, akaryakıt vb. ihtiyaçlar için kullanılan kısa vadeli kredilerin, vadeleri en çok 1 yıl olduğu ve sermaye birikimine doğrudan katkısı olmuyor. Dolayısıyla çiftçilerin tarımsal üretimi devam ettirmesi borçlanmasına bağlı, bu da önemli risk ve tehlikeler barındırıyor. Diğer yandan, tarımsal işletmenin canlı ve cansız demirbaş unsurlarını oluşturan her türlü tarımsal araç-gereç, iş ve irat (gelir getiren) hayvanlarının sağlanması için ve yatırım amacıyla kullanılan orta ve uzun vadeli kredilere temkinli yaklaşmak gerekiyor. Elimizde bilimsel bir veri olmasa da bankacılık sektörü içinden bir uzmandan aldığım bilgilere göre bankalar tarıma sağladıkları kısa vadeli kredileri daha yüksek faiz oranından orta ve uzun vadeli kredi gibi kullandırıyor. Kaldı ki orta ve uzun vade kredilerin ciddi bir olumlu etkisi olsa tarımdaki makro verilere mutlaka yansırdı. Ama o da yok. Ayrıca, son yıllarda tarımsal krediler aracılığıyla tarıma tarım dışından girişler yapıldığını biliyoruz.

Devletin neoliberalleşmesi ve çiftçilerin piyasaya örgütsüz (kooperatif) olarak girmesi ürün ve girdi fiyatlarının aleyhine gelişmesinin yanında, devletin tarıma sağladığı desteklerin yetersizliği ve etkinsizliği çiftçileri tarımsal üretimi sürdürmek için daha çok kredi kullanmaya zorluyor. 2013 yılında tarım için kullandırılan kredi yaklaşık 36 milyon TL, T.C. Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü’nün Merkezi Yönetim Bütçe Dengesinde açıkladığı verilere göre devletin tarıma sağladığı destek ise yaklaşık 18 milyon TL, yani tarımsal krediler tarımsal desteklerin yaklaşık 2 katı.

Şekil 2: Tarımsal Krediler ve Tarımsal Destekler Karşılaştırması


Kaynak: BDDK, BÜMKO, 2015

YABANCI BANKALARIN TARIMSAL KREDİLERDEKİ PAYI ARTIYOR
Bankalar açısından son yıllarda tarım önemli bir kar kaynağı olarak görülüyor. Tarıma sağlanan krediler içindeki paylarda kamunun ağırlığı devam etse de özellikle yabancı bankaların tarıma olan ilgisi önemli bir şekilde arttı. 2002 yılında yabancı bankaların payı neredeyse % 0 iken 2014 yılında % 15’e çıktı.

Çizelge 1: Toplam Krediler İçindeki Sermaye Yapısına Göre Bankaların Payı (%)


Kaynak: BDDK, 2015

Tarımsal kredilerdeki kamu ağırlığını ise Ziraat Bankası oluşturuyor. Payı 2014 yılında % 65. Pastadaki bu büyük payı kapmak isteyen sermayedarlar bu nedenle de Ziraat Bankasının bir şekilde özelleştirilmesini istiyor.

ÖZET
Türkiye’de küçük ve orta büyüklükteki çiftçilik yaygın. Devletin neoliberalleşmesi tarımda en çok bu kesimi ürün girdi piyasasında yalnız ve savunmasız bıraktı. Bu da çiftçileri üretimi sürdürmek için bankalara muhtaç etti, çiftçi tarımı borçlanarak sömürülerek sürdürüyor. Borçlanıp da sürdüremeyenler ise tarımdan kopuyor ve hizmet sektöründe özellikle de inşaat sektöründe sömürülmeye devam ediyor. Çiftçinin ürettiği artı değere, tüccar, toptancı, parakendeci, bankalar el koyuyor. Çiftçiye ise yoksulluk ve bu arsızları beslemek düşüyor. Türkiye kapitalizminin çiftçiyi ve tarımı getirdiği nokta budur…

Değinmek istediğim son bir şey var. Bankaların son yıllarda tarıma daha çok girmesi bankalarda ziraat mühendislerine ve de özellikle tarım ekonomistlerine istihdam alanı açtı. Ancak işin ilginç bir yanı var. Bankalar tarımdan daha çok kar elde etmek için daha çok kredi pazarlamak istiyor. Bu yüzden çalışanlarından daha çok kredi satmalarını istiyorlar. Eğer çalışanlar daha çok kredi satarsa banka onları ödüllendiriyor. Zaten çiftçi de tarımsal üretimi sürdürmek için krediye muhtaç. Banka çalışanlarının bankada çalışmaya devam etmesi çiftçiye, çiftçinin tarımsal üretime devam etmesi bankaya bağlı. Bu koşullar altında banka çalışanları çiftçinin krediyi “geri ödeyebilir mi ödemeyemez mi” buna bakmadan hatta ve hatta geri ödemeyeceğini bile bile krediyi pazarlayıp satıyorlar. Nasıl olsa krediyi ödemezse banka çiftçinin tarlasına el koyar… İşte kapitalizm ya da kapitalizmde bankacılık insanı insanlıktan böyle çıkarıyor ya da yabancılaştırıyor. Ama marksistler böyle bir durumda ne banka emekçisini ne de çiftçiyi suçlar. Nesnel koşulların, kapitalizmin, bu duruma neden olduğunu bilir. Bu yüzden marksistler amasız, ancaksız, fakatsız kurtuluşu SYRIZA’da değil Yunanistan Komünist Partisi’nde görür.
 
Ynt: Çiftçi borç batağında

çiftçi halinden şikayet etmiyor.önemli olan kredinin düşmesi çiftçinin tk istegi bu...ürünü mahsülü para eder etmez önemli degil...borcu ertelensin kredi faizleri düşsün tek mesele bu...
 
Ynt: Çiftçi borç batağında

iyi günler ileride diyenlere katılmıyorum. her gelen gün geçmiş günümüzü aratır hale gelmektedir. burada bankalarla birlikte suçun bir kısmını da kendimizde aramamız gerektiğini düşünüyorum. ayağımızı yorganımıza göre uzatmayı bırakıp dahada ayaklarımızı içeri toplamamız gerekir kanaatindeyim yoksa hep beraber yok olmak üzereyiz.
 
Ynt: Çiftçi borç batağında

Şuan ki akıl ve konjektür tarıma bakmıyor. Gelişmiş ülkelerin toplum zekâsı ile bizim aydınlar aynı şeyleri düşünsede idari aklımız aynı şeyleri düşünüp yapmadıkça bizimkiler sadece tez.
 
Ynt: Çiftçi borç batağında

Var çevremde borca bulaşmayıp kendi ekonomisini iyi yönetip geçinenler, ama çok zor öyle yaşamak çok sabırlı olmak gerekiyor, aynı traktör aynı pulluk belki 20 yıldır.

Borca bulaşıp vaktinde ödeyenler de var sıkıntı çekmeden.

Borçlanıp borcunu borçlan ödeyenlerde az değil , zaman sistem bizi borçlanmaya itiyor , alırken borçlanıpta almak kolaylaşıyor günümüzde ödemek çok zor.

40 defa düşünüp öyle imzayı atalım , bende borçlu sınıfındayım hiç saklamam, ödüyorum ama kuru tarım ve büyük baş hayvancılığı birlikte yapmaya çalışıyorum çocuklarımda büyüdü biri üniversite biri lise okuyor masraflar dahada artıyor bu dönemde , birde faiz vade farkı ödüyoruz, keşke almasaydım , demeden önce çok iyi yere yatırım yapmalıyız hata yapmamalıyız devamlı ikinci bir çıkış yolu olmalı elimizde .

Zaman böyle tapun varsa elinde bir kaçta güçlü kefil tamam para sıkıntısı yok , ama gerçekte karlılık çok az ödemek çok zor hele çiftçilik hayvancılık doğada olan işler , hiç evdeki hesap çarşıya uymuyor.
 
Ynt: Çiftçi borç batağında

çiftçi neyine güveniyor...
15 dekar tarlası olan gidip 100 hp lüks traktör alıyor.
komşusunda gören kiskıskanıyor..
hooppp aksama daha iyisi kapıda..
adamın yıllık 30 bin tl kazancı var..
gidip girdiği kredi dilimi 30 bin tl.
sonrada açım.... tabi aç kalırsın.
sana kim dedi git bat borca...

hiç şöyle çiftçinin boğazına bıçak dayayıp ta zorla kredi veren
bankacı gördüzmü..
sabah köyde erken kalkan bankanın kapısında bekliyor..
Bırakın abiler bırakın suç bizim..
Ürün para etmezse alınır diyorsunuz..
amenna buna eyvallah.
ben hiç petrol yada gübre borcunu ödemek için kredi alanı
görmedim..

hadi itiraf edin..
hazır toplu parayı hepimiz seviyoruz.. kanıyoruz..

ha burda suç dönercidemi..
yoksa ona bakan aç hüsodamı bilinmez..
ama bazen kendimize hakim olmayı bilmeliyiz..
arasıra ihtiyaç olur..
ama biz her iş gibi bununda mokunu çıkardık değilmi :)
 
Ynt: Çiftçi borç batağında

Ürün para etmiyor, girdiler pahalı muhabbetini her sene duyuyoruz.Fakat gelire göre gider hesabını yapmayı bir türlü beceremiyoruz.Kara düzen devam.
Artık kredi almak çok kolay.Al krediyi düğün yap, araba al vs.
Buğday en az 100TL bırakır dekara.Diğer münavebe ürünleri de en az onun kadar belki daha fazla.Bunlara icar dahil.Kendi yeriniz ise 2 katı kazanırsınız.Adamın 20 dönüm tarlası var gidiyor motor alıyor, gidiyor 25 kilo 18-46 kullanıyor, gidiyor Tocata atıyor.Ondan sonra para bırakmadı.Kalmaz tabi..Zaten hesap kitap yok, çekilen kredi başka yere kullanılmış.Sonra? Para etmedi.Devlet bize bakmıyor.
İlk önce kendimize bakmamız gerekiyor, önce kendimize!
Bu işi beceremeyen de artık hesabını bilene bıraksın.Hesap bilen de zaten ciddi para kazanıyor ki büyüyüp kendini kurtarıyor.İyi de oluyor.Artık bilinçli çiftçilik zamanı!

ek olarak sitenin ana sayfasına, en son yorum yapılan konulara bir göz atın. Hep alet edevat, makina konuları. Kimin ki kaç beygir, o motor bunu çeker mi vs. Kaç tane verimi etkileyen faktörler üzerine yoğun yoğun tartışılan bir konu var?Hep gözüm bitki besleme, çeşit, hastalıklar, verim konularını arıyor.Bilinçlenmek asıl buradan başlamalı, daha sonra motorun iyisini takip ederiz.



Ve en son Atamızın sözünü unutmayalım.

'Çalışmadan, yorulmadan ve üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar.'
*Mustafa Kemal Atatürk
 
Ynt: Çiftçi borç batağında

bi saçmalık daha ürün şu anda para ediyor fena değil bunun üstü hayat pahalılığı demek mazot desteg ialıyorsun gübre desteği alıyorsun bırakın artık bu işleri be

gidiyorsun 50 dekar tarlaya alıyorsun 120 bin tl lik traktör 50 bin tl lik makine sonra çiftci borçlu e kardeşim ALLAH ne yapsın sen hesabını yapamayacak kadar cahilsen
 
Ynt: Çiftçi borç batağında

öyle olacak böyle olacak ve çoğumuzun tarıma, köyüne, memleketine, milli ve manevi değerleri ile olan bağımızı ve bağlılığımızı koparacaklar, ki kendi istedikleri gibi bir yığın yaratsınlar. Her şeye ve herkese rağmen yine de toprak yine de toprak. Uyanık olalım, en azından asgari şekilde işlerimizi sürdürelim ve en önemlisi bizim olan herşeyden hiçbirzaman vazgeçmeyelim. Tarımın ve çifçinin bu hale getirilme çabaları güdümlüdür.
 
Ynt: Çiftçi borç batağında

aldığın kredi.. sana daha fazla kazandırmadıktan sonra bildiğin saçmalık-yük!

kendi adıma 2. el motora borçsuz binerim, kredili 0 km motora da arabaya da binmem.. bu yaşıma kadar hep böyle gitti.. inşallah da bulaşmam..

ha ÇOK karlı mantıklı bi iş olur hibeye/krediye başvurulur yoksa kalsın..

***

üstteki grafiklerin yanında bide geri ödeme veya ÖDEYEMEME durumu konsaydı tablo TAM ortaya çıkardı..
 
Ynt: Çiftçi borç batağında

Konu için teşekkür ederim. Çok önemli konu, ben özellikle bir sorunu dile getirmek istiyorum.

Özellikle YABANCI bankaların tarımsal kredilerinin ülke toprakları için bir OYUN olduğunu DÜ-ŞÜ-NÜ-YO-RUM .
(Anlayan anladı)

Binlerce dekar arazi, çiftçinin elinden alındı...! Arkadaşlar lütfen dikkat edelim, çok yüksek kredi faizleri ve küçük miktarlar için bile 50.000 m2 tarla tapusu istiyor bu bankalar. En ufak meselede hemen haciz işlemleri başlıyor....

Çok şükür daha hiç tarımsal kredi kullanmadan bu günlere geldim. Ne yazık ki dostlarımdan bu kredi yüzünden batağa düşen ve ailecek acı çeken insanlara şahidim.

İşte bu yüzden kendi çocuklarıma devamlı olarak bu konuyu anlatıyor, onların başının etini yiyorum. Lütfen dikkat arkadaşlar, makinasız, parasız olur ama topraksız olmaz....

Allah cümlemizi borç batağından korusun.
 
Ynt: Çiftçi borç batağında

rahimavci link=topic=81633.msg968317#msg968317 date=1423475155' Alıntı:
bi saçmalık daha ürün şu anda para ediyor fena değil bunun üstü hayat pahalılığı demek mazot desteg ialıyorsun gübre desteği alıyorsun bırakın artık bu işleri be

gidiyorsun 50 dekar tarlaya alıyorsun 120 bin tl lik traktör 50 bin tl lik makine sonra çiftci borçlu e kardeşim ALLAH ne yapsın sen hesabını yapamayacak kadar cahilsen
ALANYALI07 link=topic=81633.msg968336#msg968336 date=1423478322' Alıntı:
ben bu uretilen para etmiyo isine karsiyim son yillarda gayette para ediyo bunu alacak olanida dusunmk lazm
para ediyor demişken bizim kavun ve karpuzlar boşunamı çürüdü tarlada bizim burda geçensene karpuzların en az %60 tarlada kaldı karpuz maliyeti dekara 1100 çok kişi battı halen para ediyor diyosunuz bu formda kaç kişi buğdaydan para kazanıyor biri çıkıp anlatsın
kaç kişi 500 kg nin üzerinde yıllık ortalama buğday biçiyor
buğday şuan halen en kalitelsi 70 kuruş
destek diyonuz hiç vermesin istemiyoz
 
Ynt: Çiftçi borç batağında

YUSUFTUYLUOGLU link=topic=81633.msg968311#msg968311 date=1423471463' Alıntı:
çiftçi neyine güveniyor...
15 dekar tarlası olan gidip 100 hp lüks traktör alıyor.
komşusunda gören kiskıskanıyor..
hooppp aksama daha iyisi kapıda..
adamın yıllık 30 bin tl kazancı var..
gidip girdiği kredi dilimi 30 bin tl.
sonrada açım.... tabi aç kalırsın.
sana kim dedi git bat borca...

hiç şöyle çiftçinin boğazına bıçak dayayıp ta zorla kredi veren
bankacı gördüzmü..
sabah köyde erken kalkan bankanın kapısında bekliyor..
Bırakın abiler bırakın suç bizim..
Ürün para etmezse alınır diyorsunuz..
amenna buna eyvallah.
ben hiç petrol yada gübre borcunu ödemek için kredi alanı
görmedim..

hadi itiraf edin..
hazır toplu parayı hepimiz seviyoruz.. kanıyoruz..

ha burda suç dönercidemi..
yoksa ona bakan aç hüsodamı bilinmez..
ama bazen kendimize hakim olmayı bilmeliyiz..
arasıra ihtiyaç olur..
ama biz her iş gibi bununda mokunu çıkardık değilmi :)

Ağzınla bin yaşa Yusuf Ağabey :) Kredi kullanmayı hiç sevmem, arabayı alırken bir tek kullandım o da arabanın değerinin %30 ' u kadar kadar bir şey :)

Ama yine de şunu söylemem gerekiyor ki, tek işi çiftçilik olanların işi gerçekten çok zor. Ek gelir bir şekilde şart, bir şekilde riski bölmek gerekiyor, don olur, sel olur bir şey olur, çiftçi mahvolur. 2 sene don yüzünden fıstıklar olmadı, tek işi fıstıkçılık olan bir çok tanıdık çok zorlandı. İyi ki artık fıstıkçılık yapmıyoruz dedim.

İşte bu yüzden çiftçi bu durumu bilip, 10 senede bir Traktör değiştirmeyecek, sürdüğü arazisinin miktarı oranında traktör alacak, mümkün mertebe 'Bu ürün iyi para ediyormuş, öyle diyorlar' deyip bilmediği ürünü 100 ' lerce dönüm ekmeyecek. Bazen açgözlülükten geliyor insanın başına bazı olaylar.
 
Ynt: Çiftçi borç bataðýnda

Bir emperyalist atasözü derki ; Borç yiðitin kamçýsýdýr.
Ýþin özü þudur 30 dekar tarlasý olana 100.000tl kredi verirsen ömür boyu köle yaparsýn. istediðin gibide kullanýrsýn. O da kendini yiðit sanir. :D
 
Ynt: Çiftçi borç batağında

abilerim kardeşlerim yorumları okuyorum bazen gülüyorum bazen çıldırmamak için kendimi zor tutuorum...şimdi isim vermeyeceğim bi x adlı italyan türk ortaklı bi banka size ne kredisi veriyo y markalı ( ne hikmetse oda italyan türk ortaklığında aslında türk değilde neyse siz anlıyasınız diye türk dedim) traktörü aldığınız zaman hemen kredi veriyo değil mi ...yaaaa büyük oyunu çaktınız mı adamlar nasıl muhtaç ettiriyolar kendilerine...bide dikkat ederseniz bankalar hep harcama kredisi verir yani bireysel kredi,ev kredisi ,araba kredisi, beyaz eşya kredisi ,bilmem ne kredisi ama yatırım yapılacak kredilere gelince adamın giydiği donun markasını bile sorarlar...
 
Ynt: Çiftçi borç batağında

bütün bilimsel, uzun uzadıya anlatmalarına.. yok finansal sistem yok bankacılık bilmem ne terimleri ve ekonomik geyik muhabbetlerinin.. bu işin özü;

başkasının parasını başkasına satıp para kazanmaktır vesselam :)

komple haczedilen köyler var, daha ne olsun..
 
Ynt: Çiftçi borç batağında

UÖZKAN.77 link=topic=81633.msg968351#msg968351 date=1423480231' Alıntı:
bütün bilimsel, uzun uzadıya anlatmalarına.. yok finansal sistem yok bankacılık bilmem ne terimleri ve ekonomik geyik muhabbetlerinin.. bu işin özü;

başkasının parasını başkasına satıp para kazanmaktır vesselam :)

komple haczedilen köyler var, daha ne olsun..
Umut abi düşün isveç ,finlandiya ve daha başka ülkelerde var şimdi unuttum bu ülkeler şu an eksi faize geçtiler... yahu elin gavuru faizin ne illet olduğunu anladı biz anlamadık...
 

Ynt: Çiftçi borç batağında

İlk 3yorumdan sonra, işleri iyi olan veya küresel ekonomi de kapitali büyük aktörlerle mücadele edebileceğini düşünenlere selamlar...
amacım sizleri eleştirmek değil; bi gerçek var. Çok fazla, karışık ve parçalı destek sistemi var. Amacına ne kadar hizmet ediyor muamma. Güncel örnek et fiyatlarına % 35 zam.
 

Benzer Konular