'Dolardaki yükseliş tarımda maliyetleri artırıyor, fiyatlar yükselecek'



Haberler10 Mart 2015, Salı Ekonomi
Ara

Son Dakika
Yazarlar
Siyaset
Ekonomi
Dünya
Gündem
Magazin
Cadde

uzmanpara
pembenar
Milliyet.TV
SKORER.TV

Ana Sayfa
Milliyet Gazetesi ' nde Ekonomi
ekonomi Yazarları

09.03.2015 - 14:08 | Son Güncelleme: 09.03.2015-14:12

Milliyet.com.tr »
Ekonomi »
Haber


'Dolardaki yükseliş tarımda maliyetleri artırıyor, fiyatlar yükselecek'
Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim Yetkin, dolar kurundaki artışın tarım sektöründe maliyetleri belirgin bir biçimde artırdığına dikkat çekti. Yetkin, tarımda elektrik dışında tüm girdilerin ithal olduğunu ifade ederek, maliyet artışına bağlı olarak fiyatların daha da yükseleceğini vurguladı.

0Sitene Ekle
'Dolardaki yükseliş tarımda maliyetleri artırıyor, fiyatlar yükselecek'

DHA’nın sorularını yanıtlayan Yetkin, dolardaki yükselişin tarımda maliyetleri doğrudan yukarıya çektiğine işaret ederek, 'Tarım maliyetinde girdilere bakacak olursak; gübrenin ham maddesi ithal ediliyor, tohum kullanımında dışa bağımlıyız, ilaçta ve yakıtta dışa bağımlıyız. Elektrik dışında tarımın ham maddesi dışarıdan sağlanıyor. Bu da maliyetleri artırıyor. Türkiye’de girdilerin yüzde 80-85’in ithal' dedi.

'DÜNYADAKİ GIDA FİYATLARI AZALIYOR, BİZDE ARTIYOR'

Üretim maliyetlerinin artışında dolar dışında da nedenler olduğuna dikkat çeken İbrahim Yetkin, 'Tüketici ve üretici fiyatları arasındaki büyük fark, arz-talep dengesizliğinden kaynaklanıyor. Gıda fiyatlarında normal koşullarda artış yapısal sorunlar nedeniyle oluyor. Üretici fiyatları yüzde 6 artıyor, ama raf fiyatlarına yansıması iki katını biluyuor' dedi ve ekledi:

'Gıdanın enflasyona etkisi 2.45 puan civarında. Bu maliyet artışından kaynaklı artış. Aracıların ve tefecilerin kazandığı bir fiyat var ortada. Dünyadaki gıda fiyatları azalıyor, bizde artıyor. Bu garip bir durum. Bu arz talep dengesi düzgün kurulamadığı için, piyasayı düzenleyici bir sistemin olmadığı için oluyor. Düzenleyici bir sistem tarafından fiyatların yükseldiğinde belli bir fiyata tekrar oturtulması gerekiyor ama bu yapılmıyor bizde.'

Birleşmiş Mİlletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), geçen hafta, dünya genelinde gıda fiyatlarının, Şubat ayındaki düşüş ile birlikte son 55 aylık dönemin en düşük düzeyine gerilediğini açıkladı. FAO Gıda Fiyatları Endeksi, Şubat ayında yüzde 1.0 düşüşle 179.4 puana geriledi. Böylece, endeksteki yıllık düşüş de yüzde 14.0’ü buldu.

'CİDDİ BİR ŞEKİLDE FİYAT ARTIŞLARINI DA GETİRECEK'

Yetkin, ette ve sütte fiyatlar artarken birinin piyasa girmesi ya da mal sürmesi gerektiğini vurguladı ve şöyle devam etti: 'Fındıkta mesela bir kurumun olması lazım. Tarım, piyasa ekonomisine terk edilmiş durumda. Birden çıkıyor fiyatlar ama bu birden düşer anlamına gelmez. Bunun tekrar eski haline dönmesi 5-6 ay kadar sürer. Dolar kurundaki artıştan en fazla mağdur olacak kesim üreticiler olacak. Üreticilerin maliyeti artacak, k?rlılığı düşecek. Bu bozulma birden giderilemeyecek. Bu ciddi bir şekilde fiyat artışlarını da getirecek. Türkiye’de fiyatların düşmesi zordur. Bununla yaşamayı öğreneceğiz gibi geliyor bana.'

 
Ynt: 'Dolardaki yükseliş tarımda maliyetleri artırıyor, fiyatlar yükselecek'

Süt fiyatının artması gerek.
en az 1,5 TL ' yapılması lazım.
fakat ulusal süt kurulu, seçime giderken bunu arttıramıyor, korkuyor.
imkanı olanlar, elini taşın altına koyanlar,
edirne şehir merkezinde sütü kendi satıyor. litresi 2,5 TL ' den.
bütün kadınlar, günlük süt alıp, kendi yoğurduğunu kendi yapmaya başladı...
biz köyde kooperatife hala 1,05 TL ' den süt veriyoruz.

süt konseyine baskı yapmak lazım.
süt para etmezse, kimse dişi büyükbaş beslemez,
olanlar da kesime gider.
dişiler kesilince, buzağı doğmaz, üretim azalır, et fiyatları artar...

et fiyatından şikayeti olanlar, şunlar yapılırsa süt para eder, süt para ederse dişi hayvan sayısı artar, o üretimi arttırır...
1- süte zam yapsın.
2- homojenleştirme yasaklanmalı.
3- yoğurda margarin katılması yasaklanmalı.
4- fabrikasyon (homojenleştirme artığı yağlardan) tere yağ üretimi yasaklanmalı.
5- süt tozu ithalatı ve kullanımı yasaklanmalı.k

işte o zaman sağlıklı besinler üretilir / tüketilir ve süt hak ettiği fiyata kavuşur.
 
Ynt: 'Dolardaki yükseliş tarımda maliyetleri artırıyor, fiyatlar yükselecek'

Zamsız gıda ürünü kaldı mı?

ŞABAN GÜNDÜZ - İZMIR
10 Mart 2015, Salı

Gıda enflasyonu en fazla fakirin sofrasındaki çeşidi azalttı. Bazı ürünlerin fiyatının geçen yıla göre iki kat zamlanması, vatandaşın alım gücünü iyice düşürdü. Sebzenin yanı sıra kırmızı et, zeytinyağı, fındık, kayısı, nar ve süt ise fiyatı en fazla artan ürünler oldu.


Geçen yıl yaşanan doğal afetlerin gıda fiyatları üzerindeki etkisi hâlâ devam ediyor. Afetlerin yol açtığı zarar, tarım üretimini düşürürken gıda fiyatlarını da rekor seviyede yükseltti. Birçok temel gıda maddesinde fiyatlar tavan yaptı. Bazı ürünlerse geçen yıla oranla iki kat zamlandı. Bu yılın ocak ve şubat aylarındaki soğuk hava da meyve ve sebzeyi vurdu. Bunun yanı sıra son günlerde Merkez Bankası’na yapılan baskı sonucu döviz kurlarındaki hızlı yükseliş de gıda fiyatlarına olumsuz yansıyor. Temel gıda maddelerindeki artış, vatandaşın bütçesini zorluyor. Yükselen fiyatlar ise en çok fakiri vuruyor. Son gelen zamlarla birlikte yoksulun alım gücü iyice zayıfladı. Gıdada yaşanan fiyat artışı en fazla kırmızı et, zeytinyağı ve taze sebzede hissediliyor ancak süt ürünlerinden bakliyata, kuru meyveden sıvı yağa, salçadan çaya kadar birçok ürünün fiyatı yüzde 10 ile 164 oranında pahalandı. En fazla artış salça, kırmızı mercimek, et, çay, sucuk, zeytin, zeytinyağı, un, tereyağı, süt, peynir, şeker ve yumurtada görüldü. Patates fiyatları iki senedir yüksek seyrediyor. Spekülatörlerin etkisiyle zeytinyağı iki katına çıktı. Buğdaydaki rekolte düşüşü un, bulgur ve ekmeğe zam olarak yansıdı. fındık ise her gün rekor tazeliyor. Hayvancılıktaki girdi maliyetlerinin sürekli artması, et ve süt ürünlerini yükseltti. Daha çok dışarıdan ithal edilen bakliyatın fiyatları ise döviz kurlarındaki yükselişe endeksli arttı. Fiyatların sürekli ve belirsiz bir şekilde değişmesi, ekonomiyi de olumsuz etkiliyor. Özellikle enflasyon üzerinde ciddi baskı oluşturan gıda fiyatları, tarım ve gıda piyasasını da sıkıntılı hale getiriyor. Yüksek fiyat düzeyi, yoksulluk sınırı ve bunun altında yer alan insanlar için gıda temininde bir tehdit unsuru oluşturuyor. Yüksek fiyatlar ve hızlı fiyat değişimleri, işletmelerin geleceğe yönelik tahminleri, strateji belirleme ve planlama açısından risk ve belirsizliği artırıyor. Tarım ürünlerindeki maliyet ve fiyat değişimleri, gıda ve içecek sanayisini de doğrudan etkiliyor.

Gıdada yaşanan fiyat artışı, en çok kırmızı ette hissediliyor. Geçen yıl ocak ayında kilosu 27 lira olan dana kuşbaşı, 36 liraya çıktı. Kıyma 25 liradan 34 liraya, 33 liradan satılan antrikot 43 liraya yükseldi. Bu sezon yağlık zeytin rekoltesinin düşmesiyle fiyatlar arttı. Üreticinin, fiyatlar daha da yükselecek beklentisiyle elindeki ürünü piyasaya vermemesi ve spekülatörlerin etkisiyle zeytinyağı fiyatı tavan yaptı. Önceki sezon üretici çıkış fiyatı 7 lira olan sızma zeytinyağı, 12 liraya çıktı.

Süt ürünleri de zamdan nasibini aldı, son bir yılda ortalama yüzde 26 arttı. Geçen yıl yaşanan don olayları ve kuraklık fındık, kayısı ve Antep fıstığındaki etkisini hâlâ sürdürüyor. 20-25 lira arasında satılan fındık içi, 55-60 liraya çıktı. Antep fıstığı 35-40 liradan 60 liraya, kuru kayısı 12-15 liradan 30-35 liraya çıktı.

Ocak ve şubat aylarında ülkede etkili olan soğuk hava, aşırı yağışlar, kar ve fırtınanın da etkisiyle meyve ve sebze fiyatları hızla yükseldi. Şubat ayı başında kilosu 15 lira olan taze fasulye, yüzde 73 artışla 26 liraya kadar çıktı. Dünya genelinde gıda fiyatları, yükselen stoklar, dolardaki artış ve petrol fiyatlarındaki düşüşlerin etkisiyle inmeye devam ederken Türkiye’de tam tersi bir durum söz konusu. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre gıda fiyatları, şubat ayındaki düşüşle birlikte son 55 aylık dönemin en düşük düzeyine geriledi.


 
Ynt: 'Dolardaki yükseliş tarımda maliyetleri artırıyor, fiyatlar yükselecek'

edirne22 link=topic=82406.msg980009#msg980009 date=1425986644' Alıntı:
Süt fiyatının artması gerek.
en az 1,5 TL ' yapılması lazım.
fakat ulusal süt kurulu, seçime giderken bunu arttıramıyor, korkuyor.
imkanı olanlar, elini taşın altına koyanlar,
edirne şehir merkezinde sütü kendi satıyor. litresi 2,5 TL ' den.
bütün kadınlar, günlük süt alıp, kendi yoğurduğunu kendi yapmaya başladı...
biz köyde kooperatife hala 1,05 TL ' den süt veriyoruz.

süt konseyine baskı yapmak lazım.
süt para etmezse, kimse dişi büyükbaş beslemez,
olanlar da kesime gider.
dişiler kesilince, buzağı doğmaz, üretim azalır, et fiyatları artar...

et fiyatından şikayeti olanlar,
1- süte zam yapsın.
2- homojenleştirme yasaklanmalı.
3- yoğurda margarin katılması yasaklanmalı.
4- fabrikasyon (homojenleştirme artığı yağlardan) tere yağ üretimi yasaklanmalı.
5- süt tozu ithalatı ve kullanımı yasaklanmalı.k

işte o zaman sağlıklı besinler üretilir / tüketilir ve süt hak ettiği fiyata kavuşur.
cok haklisin abi katiliyorum sana
 
Ynt: 'Dolardaki yükseliş tarımda maliyetleri artırıyor, fiyatlar yükselecek'

Yükseltti bile maalesef, 15X15X15 gübre aldım 58TL. 20X20 57 TL. Tarım ilaçlarınada zam geldi ya da gelmek üzere bu arada alırsanız iyi olur. Fakat benim itiraz ettiğim nokta doların yükselirken sadece aldıklarımıza zam gelmesi, sattıklarımıza da zam yap da millet etkilenmesin. Üzüm borsada halen aynı para, bu mal dolarla satılıyor dış ülkeye, neden buna zam koymuyorsun, mısırda öyle, buğday da öyle arpada öyle. Mazota, gübreye, ilaca, yedek parçaya, tohuma ve aklınıza gelebilecek her şeye zam var bizim ürünümüze yok. Çünkü bizdeki enayi malı olduğu için, boyunuz devrilsin hepinizin fırsatçı şerefsizler.
 

Benzer Konular