Küçükbaş hayvan etine kokuyor diyenlere gıcık oluyorum... :)


Ekonomik açıdan daha prestijli ve makbul yatırım olan büyükbaş hayvancılığın devlet ve piyasa tarafından desteklenmesini anlıyorum. Bunu yapmak zorundalardı global düzen gereği ..:) OK... hristiyan ülkelerde fazla üretilen ve para etmeyen sığır etine damızlığına toplum olarak müşteri olmamız şarttı zaman tünelinde ... olduk da... Ama bunu yaparken kendi güzel ülkemizin güzel meralarından bizlere her türlü vitamini ve proteini sağlayan güzelim küçük hayvanları neden kötülediniz? Koyun eti kokar keçi eti mide bozar.... :) Et pişirmeyi bilmiyorsunuz derim sadece....:) Kokutmayın! . binlerce sene zeytinyağı dışında yağ yememiş anadolu insanına türkülerle vita yağı yedirme propagandasından başka bişey değildir bu hurafeler. .... zeytinyağlı yiyeyem aman basmada fistan giyemem türküsü çocukluktan beri tuhaf gelirdi zaten... :) Kim neden böyle bir türkü yapar düğünlerde göbek attırır bu emektar insanlara! Şimdi insanlar zeytinyağı ve doğal bişeyler peşine düşürüldü AVM 'organic store'larda... :) Ülkemizde hep aynı dümenler dönüyor malesef. O yüzden çiftlik kuruyorum ... bu işi az bilsem de öğreneceğim azimle...okuyor ve çalışıyorum... ticareten başarısız olsam bile kendi ihtiyaçlarımı karşılamış olacağım en azından. Saygılar selamlar
 
Ynt: Küçükbaş hayvan etine kokuyor diyenlere gıcık oluyorum... :)

abi bana da gıcık olabiliirsin söyleyeyim
ama gerçek bu kasaptan aldığım koyun eti kokuyor
kendimiz köyde bildiğimiz birinden alınca öyle kokmuyor ama bunun nedenini bilmiyorum
mesela bi defasında açıktan inek sütü almıştım oda kokuyordu
sanırım bu durum hijyenle alakalı
postu ete değdirmemek lazım aynı şekilde yüzerken posta değen elleri ete değdirmemek lazım
tamam kendine has bir tadı ve kokusu olacak elbette ama
bazı küçükbaş peyniri oluyor tabaktan değilde hayvanın üstünden yiyoruz sanki
burada bunu diyenlerden çok dedirtenlerin kabahati var bence
 
Ynt: Küçükbaş hayvan etine kokuyor diyenlere gıcık oluyorum... :)

Kısmen katılıyorum size... Ama biraz da damak zevki ve alışkanlıkla alakalı. Mesela bir çok yerde kuyruksuz koyun tercih edilirken bizler kuyruksuz koyunu almayız, zira mutfak kültürümüze uymaz :) Ya da koyun eti bana göre en lezzetli et, şu an öğretmenlik yaptığım köyde genelde keçi eti yiyorlar ve ben keçi etine ise alışık olmadığımdan direk tabaktaki etin keçi eti olduğunu kokusundan anlıyorum ve yiyemiyorum ne yazık ki. Dana da pek yavan geliyor... Sakatatta da koyun sakatatı kokmuyor, ama geçen sene tosun kestik sakatatını hiç yiyemedim, canlı inek gibi kokuyordu :D
 
Ynt: Küçükbaş hayvan etine kokuyor diyenlere gıcık oluyorum... :)

Sevgili Fatih... Öncelikle insanın koku hassasiyeti tamamen alışkanlılar ile ilgili bir psikolojik durum. Afedersin ama.. insanoğlu banyo wc tertibatini icat edene kadar.. ki ilkleri 1500 yılları iskoçlara gider. her koku çoook normaldi yaşam alanlarında..:) Parfüm piyasası böyle böyle oluştu... :)

Hertürlü hayvandaki süt kokusunun farklığını anlarım.. Tamamen besleme ile alakalı! O yüzden zaten fabrika işi 120 derecede süt vasfını yitirmiş proteinsiz ve yararlı mikropsuz ve içinde süt olduğunu söyleyen kutulara para ödüyoruz. Trabzon yaylasında otlamış bir jersey ineğin sütünü içmeni öneririm..:)

Koyun keçi eti neden değişik kokuyor? Ben deneyerek ve ahçılara danışarak öğrenmeye çalışıyorum. Öncelikle küçük hayvan bitince onu pişirme ve onunla yapıalan yemek kültürü de .. ustası da bileni de yok oluyor. İyi ustalar o etleri kokutmadan yedirebiliyor ama yok oldular...

Küçükbaş kokuyu deriden kapıyor belli dönemlerde... Bunu en çok da et zarı dediğimiz ... hani kasaplar sıyırır ya bazen... orada yapıyor. Migros kasapları zar temizlemeden et satıyor. Kasap değiller çünkü. Derideki koku bence o zarda kalıyor ve tuhaf geliyor müşteriye. Küçükbaş eti iyi işlenmeden müşteriye ulaşıyor.

Ben bulucam sen merak etme... :)
 
Ynt: Küçükbaş hayvan etine kokuyor diyenlere gıcık oluyorum... :)

Her ürünün kendine özgü doğal kokusu vardır bu bize farklı gelsede.

Küçük başın ve büyük başın ikisini de az çok yapmaya çalışıyoruz , bizim arazimiz bayır kıraçta küçük baş daha uygun büyük başı taşıma su ile döndürmeye çalışıyoruz, ama küçük baş daha az enerji masraf ile oluyor.

Büyük baş fabrika yemi olmadan olmuyor , fabrika yeminde ne var ne yok bilmiyorum ama soya mısır olursa iyi oluyor, o da dediğin gibi dışarıdan .

Doğallık gibisi yok bildiğin gibisi yok , zaten ekonomik yönden , en büyük sıkıntı da burada çok güzel şaşalı görünen modern işletmeler , kendinden bir şeyler yetiştiremediği için batıp gidiyor, çünkü her şey dışarıdan yemde dışarıdan hayvanda .

Bizim çok bölgeye uygun koyun keçi , hem parada kazandırır iyi takip edilirse , şimdi organik adı altında doğal ürünler aranmaya başladı ama insanlarda fenni ürünlerden dolayı sağlık sorunlarıda aldı başını gidiyor .
 
Ynt: Küçükbaş hayvan etine kokuyor diyenlere gıcık oluyorum... :)

İsmail abi... ben o işi de yapıyorum. Zincire bağlı beşiktaşlı ineklere artık bakmaya çalışmak iş değildir küçük işletmelerde. En azından benim değildir...:) Anadolu toprağı insanına hayvanıyla bakar... yeterki tarımı ve topraklarımızı hayvanlarımızı ... ve de en önemlisi kültürümüzü bozmayalım. Kavurmayı bırakıp hamburgere geçtiğimiz için oluyo bu işler... :)
 
Ynt: Küçükbaş hayvan etine kokuyor diyenlere gıcık oluyorum... :)

Kokuyo diyenler eti bilmeyenler bence usülünde pişirildikten sonra koyun etinin kokacağını sanmam.Bizim burada bir dönerci koyun-dana eti karışık döner yapıyor millet yemek için sıra beklediği oluyor ama neden adam eti güzel pişirdiği için yeniliyor,bence iyi pişirilmeyince kokabilir koyun eti.
 

Ynt: Küçükbaş hayvan etine kokuyor diyenlere gıcık oluyorum... :)

Yazdıklarında son derece haklısın, bir kaç ilavede ben yapayım bu konuya.
K.baş eti kısmen yağlı olduğu için; insanlar kandırıldığını sanar veya pişirmeyi beceremez ise kokuyor der.
Bir diğer konu k.baş besi si yapılan yerler genelde dar ve havasızdır. Burada beslemede ki amaç hareketi kısıtlayıp daha hızlı kilo aldırmaktır. Fakat burada atlanan en önemli konu ahırdaki kokunun hayvanın ciğerleri dahil her yerine işlemesidir.
Bir diğer konu; özellikle koç salımı veya keçilerin döllenme zamanında erkek bir hayvanı alıp bilip bilmeden yemeğe kalkarsanız bir daha asla k.baş hayvan eti yiyemezsiniz.
En önemlisi; günümüzde ki yemek pişirme tekniklerinin ve gereçlerinin çok hızlı ve çabuk hazırlamaya odaklı olması. Mesela; düdüklü tencere.
 
Ynt: Küçükbaş hayvan etine kokuyor diyenlere gıcık oluyorum... :)

Koku olayı kesimle de alakalı bir durum olduğunu biliyorum. Kesim yaparken ellerin ve et yüzeyinin temizliği önemli. Deri ete temas ederse kokuyor. Örneğin hep oğlak keseriz, babam kesince kokmaz ama başkası kesince kokuyor. Ayrıca kasaplar temiz kesmiyor. 2-3 yıldır kasaptan et almazdık geçen gün ciğer aldım, afedersiniz ama midem kalktı kokusundan.
 
Ynt: Küçükbaş hayvan etine kokuyor diyenlere gıcık oluyorum... :)

Bizim eve ayda hiç girmezse 20 kilo et girer, kuzu etidir sırf. Bayramda komşu dana eti getirir, o da kıymaya ek olur, onun haricinde hayatta girmez evimize dana eti.

Kuzu eti kokmaz, koyun kokabilir, eti karttır, onca doğum yapmış koyundur vs. olabilir, kapalı yerde bakılmıştır falan. Ben hayatımda sadece 2 kere tadı kötü küçükbaş eti yedim, geçen sene Migros ' tan aldığımız et ve ondan birkaç ay önce yeğenim için kesilen adak koyun eti. Migros ' tan aldığımız muhtemelen yüksek besi, kapalı alan bakılan yine muhtemelen bir dişi kuzu idi, 13 kilo tam karkas aldık. Adak koyununu ağabeyim ve annem beraber almışlar, Hadımköy ' den dediğim yerden almamışlar, gidip kendi kafalarına göre bir yerden almışlar, artık kesime giden bir koyundu diye tahmin ediyorum, doğurganlığı bitmiş, kartlaşmış, eti östrojen dolmuş...

Kuzu eti öyle kötü bir et olsaydı, Adana kebabının en hası, mangaldaki şişe dizilen etin en hası, içli köftenin, çiğ köftenin evde yediğimiz anne köftesinin en hası kuzu etinden olur muydu?

Diğer arkadaşların da söylediği gibi, eti terbiye etmeyi bilmeyenlerin de etkisi bunda büyük tabi ki, yıllardır mangal yapa yapa ustalaştım sayılır, kuzenimin kız arkadaşı hayatında kuzu eti yememiş, sebebi de bu 'Kokuyor'. 'Sen kuzu eti yememişsindir, gel sana ben bir kuzu eti yedireyim bir daha başka et yemezsin' dedim, kabul etmedi. Gidip kasaptan kuzu eti aldım, güzel bir terbiye ettim, bir kısmını da kıyma yaptırdım, onu da köfte yaptım. Terbiyeli etleri şiş yaptım, köfteyle şişi koydum kızın önüne, dana eti dedim :D Yedi, 'Bu et dana mı ya?' diye sordu, çok lezzetli gelmiş ayrıca danaya göre çok yumuşakmış :D 'Bizim dünyamıza hoşgeldin yabancı' dedim :D Aynı şeyi vaktinde yengeme de yapmıştık, annem güvecin içinde yedirmişti yengeme, bir daha da başka et yiyemez oldu yengem :)

Ben çok az daha eti yerim, o da dışarıda, ancak bu bizde yeni moda yurtdışında ise çokça olan 'Steak House' lardan birinde, Fransa ' da iken bir Simental bir de Charallias cinsi danaların bonfilelerinden yemiştim. Güzel yapıyorlar ama, ne kadar yumuşatmaya çalışsalar da, kuzu eti kadar yumuşak olamıyor.

Bir de şunu söyleyeyim, benim alışkanlığımdan mı, yoksa gerçekten mi öyle bilmiyorum ama, kuzunun boku çok kokmazken, hatta bana kokusu çokça güzel gelirken, büyükbaşların bokunun kokusu oldukça ağır oluyor, belki de küçüklüğümden beri koyun-keçiye daha alışkın olduğumdan belki gerçekten.

Bir de daha bir sevimlidir koyun-keçi, melül melül bakar sana, sana alıştı mı peşini bırakmaz, çocuk gibi ilgi ister her zaman, bakması ayrı zevktir. Umarım yakın bir zamanda yeniden aralarında olurum hepsinin :)
 
Ynt: Küçükbaş hayvan etine kokuyor diyenlere gıcık oluyorum... :)

Açıkçası koyun etine karşı benim de ön yargım vardı. Ta ki geçen sene yiyene kadar. Lokum gibi, kekik kokulu, inanılmaz lezzetliydi. Koyun eti olduğunu biliyordum ancak bu kadar lezzetli olacağını tahmin edemedim. Koyunu aldığın yer ve pişiriliş tarzı çok önemli. Koyun bizim köyün koyunuydu, yaylalarda kekikle beslenmiş yeni nesil deyimle organiğin hası idi :D.
 
Ynt: Küçükbaş hayvan etine kokuyor diyenlere gıcık oluyorum... :)

Kekikle beslenmis Karacadağ koyunun tadı nerede eşi bulunur ve yahut urfa antepin koyunlarinin tadı. Şöyle bi durum var ege koyunun tadı yok etleri sert ve lezzetsiz. Bizim Doğunun köyü etinin eşini daha görmedim
 

Ynt: Küçükbaş hayvan etine kokuyor diyenlere gıcık oluyorum... :)

Yani konuyu açan arkadaşın eline sağlık, Benim açtığım Nisan ayının en önemli konusundan bir adım daha iyi :) Arkadaşlar kendim inek dana düve yetiştirmekteyim, Dana etinden sadece kıyma olur, oda biraz yağlı olmazsa, aynı saman gibidir. Keçi eti halihazırdaki tüm etlerden çok çok lezzetlidir. % 100 organiktir. Keçi otlarken herşeyi yemez, O seçer. En güzel yaprakları ve en tazelerini yer. Ama Keçi etine alışmak gerekir, ilk yediğinizde sert ve kokulu gelebilir, alıştıktan sonra da gözünüz başka et görmez. Alışmak içinde 2-3 keçi devirmelisiniz. Kuzu etine de lafım yok, yumuşak ve lezzetlidir. Benden sizi bir tavsiye.. koyun ve keçinin doğurmuşunu asla almayın. Alırsanız eti kaya gibi olur, düdüklüde bile pişiremezsiniz, elinizde patlar. Kalbiniz kırılır. Küçükbaştan soğursunuz :(
 
Ynt: Küçükbaş hayvan etine kokuyor diyenlere gıcık oluyorum... :)

Bir konuya daha değinmek istiyorum... Geçmişte mesleğim gereği bir çok yabancı ülkeye gidip kültürlerini inceleme fırsatım oldu. Özellikle gelişkin avrupa devletleri kuzu etini tüketmiyor, az tüketiyor ve yemek kültürünü bilmiyor. Elimizdeki bu büyük potansiyeli kullanıp ihracat bile yapabilecek konuma gelecekken yıllar içinde çok yanlış yönlendirmelerle kötülemiş ve yok etme noktasına getirmişiz küçükbaşı. Onlar bizi kendine müşteri yapmışlar aksine...:)

Umutsuzluğa da gerek yok. Bilinç seviyesi yavaş da olsa artıyor toplumuzda. Koyun ve keçi yetiştiriciliğinin mutlaka yemek kültürü ile birlikte tekrar canlandırılması, topluma yeniden tanıtılması çok önemli. Şuanki et fiyatları ile toplumun büyük çoğunluğu yeterince et tüketemiyor ve nesillere sirayet edecek bir zaafiyetle ilerliyoruz malesef. Yeterince protein alamayan toplumlarda bilimsel, endüstriyel ve teknoloji üretimin de geri kaldığı malumdur.

Halka ulaşabilecek, üretici ile tüketiciyi aracısız bile buluşturabilecek en pratik ve ucuz çözüm küçükbaş... varsın dönerci hamburgerci holdingler kendi ihtiyaçları için 'sunni' dünyalarını kurup reklamlarını yapsınlar.


Selamlar
 

Benzer Konular